Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Sayın Başbakan Auster'ı da gazetesinden etsin

Kılıçdaroğlu: Sayın Başbakan Auster'ı da gazetesinden etsin
 
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ''Sayın Başbakana önerim, Sayın Auster'ı da gazetesinden etsin. Sayın Mehmet Altan'ın başına geleni diğeri için de yapabilir. Tahammül edemiyor'' dedi.

Kılıçdaroğlu, CNN Türk televizyonunda yayınlanan ''Tarafsız Bölge'' programına katılarak, soruları yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''Sen bizden, muhafazakar demokrat parti kimliği sahibi AK Parti'den ateist bir nesil yetiştirmemizi mi bekliyorsun'' sözlerinin hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, ''Biz ne zaman dindar bir nesil yetişmesine karşı olduk? Ben kendisine şu soruyu sordum; 'Bu nesilden önceki nesiller dinsiz miydi peki?' Bu, bu anlama geliyor. Böyle bir şeyi bir Başbakan nasıl söyler? Tam tipik bölücülük. Böyle bir şey söyledikten sonra o Başbakanın, Başbakanlık koltuğunda oturmaması lazım'' diye konuştu.

İnsanlara, dinini nasıl öğreneceğinin dayatılamayacağını ifade eden Kılıçdaroğlu, ''Recep Tayyip Erdoğan, bu ülkede din ticareti yapıyor. Mütedeyyin insanların bütün inançlarını sömürüyor'' dedi.

-''Yargı hiçbir zaman CHP'nin arka bahçesi olmadı''-

Kılıçdaroğlu, ''Partinizin 3-5 sene öncesine kadar yargıya dair pek bir şikayeti yoktu. Yargı, sizin partinizin yaklaşımları konusunda karar verirdi. Yargı, sizin arka bahçeniz olma özelliğini kaybetti mi?'' sorusunu yanıtlarken, şöyle konuştu:

''Hiçbir zaman yargı, CHP'nin arka bahçesi olmadı. 'Hiçbir zaman biz yargıyı eleştirmeyelim' diye bir düşüncemiz olmadı. Tam tersine o dönem de yargı bağımsız değildi, şimdi de bağımsız değil. O zaman da biz, bakanın ve müsteşarın Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulunda görev almasını eleştiriyorduk, şimdi de eleştiriyoruz. Bizim eleştirilerimiz hep aynı. Sadece son zamanlarda yargı öyle kararlar verdi ki hukukun üstünlüğü yerle bir oldu, tuzla buz oldu, yargı kokmaya başladı. O nedenle bizim eleştirilerimiz yükseldi. Bizim eskiden eleştirilerimiz neyse aynı eleştirilerimiz yine devam ediyor.''

-Kılıçdaroğlu hakkında hazırlanan fezleke-

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ''Hakkınızda bir fezleke hazırlandı, siz bu konuyu biraz abarttığınızı düşünüyor musunuz?'' sorusuna, ''Hayır, tam tersine olayın çok fazla üzerine gitmedim. Bu fezleke, ana muhalefet partisine 'niye konuşuyorsun, konuşursan senin hakkında soruşturma açarız, seni hapse atarız' diyen bir fezleke'' yanıtını verdi.

Başbakan Erdoğan'ın, ''Bu fezlekeyi kim hazırladı. Ana muhalefet partisi başkanı konuşmayacak da kim konuşacak?'' diye sorması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, ''Ne söyledi? 'Oh olsun, olması gereken olmuştur' dedi. Çünkü, benim konuşmamdan rahatsızlık duyuyor ama meraklanmasın onu her zaman rahatsız edeceğim'' dedi.

Kılıçdaroğlu, ''Cemaat, yargıyı ele geçirdi mi?'' sorusuna karşılık, elinde bilgi belge olmadan bir şey söylemeyeceğini belirtti.

''Ergenekon'u küçümseyerek, olmayan bir şey gibi sunuyorsunuz. Neden böyle yapıyorsunuz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''(Ergenekon terör örgütü) diye mahkemenin aldığı bir karar var mı? Yok. Tam tersine 'böyle bir örgüt yoktur' diye... MİT'e, emniyet istihbarata sordular, 'böyle bir örgüt yok' dedi. Siz, bana diyorsunuz ki 'böyle bir örgütün var olduğunu söyle.' Benim istihbarat örgütüm yok, herhangi bir şeyim yok ama bu konuda yazılmış birçok kitap var. Biliyorum, o kitapların bir kısmını ben de okudum'' diye konuştu.

İnsanların hukukun üstünlüğü çerçevesinde yargılanmalarını sağlamak gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, yargı aşamasında insanların mağdur edilmemesi ve neyle suçlandıklarını bilmesinin önem taşıdığını bildirdi.

-Paul Auster'ın açıklaması-

Kılıçdaroğlu, Amerikalı yazar Paul Auster'ın ''Tutuklu gazeteciler olduğu için Türkiye'ye gelmeyeceği'' yönündeki açıklaması üzerine Başbakan Erdoğan'ın ''Gelsen ne olur, gelmesen ne olur'' dediğinin hatırlatılması üzerine, şunları söyledi:

''Sayın Başbakana önerim, Sayın Auster'ı da gazetesinden etsin. Sayın Mehmet Altan'ın başına geleni diğeri için de yapabilir. Tahammül edemiyor. Bir gazeteci, 'Türkiye'de bu kadar tutuklu gazeteci varsa ben gelmem' diyor. Protesto ediyor. Boşuna yapmıyor bunu. 'Ben, Çin'e de gitmem' diyor. Demokrasi askıda buralarda. Özgürlükler, insan hakları askıda.''

Auster'ın, İsrail'e gittiği hatırlatılınca, Kılıçdaroğlu, ''İsrail'de tutuklu gazeteci sayısı kaç? Başbakan, önce onu öğrensin. Tahammül edecek eleştiriye. Daha çok yazar-çizer Türkiye'ye gelmeyebilir böyle giderse... Batıdaki sesler gittikçe artıyor, Türkiye'de demokrasi sorgulanıyor artık. 'Hibrid demokrasi' deniyor buna. 'Melez demokrasi' deniyor, buna. Niye densin? Biz, melez demokrasiye layık bir ülke miyiz?'' dedi.

Kılıçdaroğlu, kabul ederse Auster'ı Türkiye'ye davet edeceğini söyledi.

-''Erdoğan, 15 yıllık geçmişi ile hesaplaşabiliyor mu?''-

Kemal Kılıçdaroğlu, ''Bugünün anlayışıyla geçmişe baktığımızda hepimizin yadırgadığı birçok tatsız uygulamalar var tarihte. Dersim, İstiklal Mahkemeleri, Nazım Hikmet'e çektirilenler var. Sizin partiniz, tüm bunlarla ilgili yaklaşım ortaya koyamıyor. Bu konuda CHP olarak neden yepyeni bir söylem, bakış açısı geliştiremiyorsunuz?'' sorusu üzerine, CHP'nin hiçbir zaman geçmişini inkar etmediğini, geçmişinden gurur duyduğunu belirtti.

CHP'nin Türkiye'ye çok partili demokrasiyi, kadınlara seçme ve seçilme hakkını getirdiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

''Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 15 yıllık geçmişi ile hesaplaşabiliyor mu? 'Milli Görüş gömleğini çıkardım' diyor mu, demiyor mu? Kendi geçmişini inkar ediyor. Biz, bütün tarihimizle her zaman şeref duyarız. Eksiğimiz varsa, 'eksiğimiz var' deriz ama kendisi 15-20 yıllık tarihiyle bile yüzleşemiyor. Kendi tarihiyle, özgeçmişiyle yüzleşemeyen bir insan, Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle nasıl yüzleşebilir. İkiyüzlü politika güdüyor.''

-''Yeni tüzükte onur kurulu oluşturacağız''-

''İmam hatip liselilerin önündeki katsayı sorunu kaldırıldı. Sizin partinizden milletvekilleri Danıştaya iptal için başvurdu'' sözü üzerine Kılıçdaroğlu, başvuruda bulunan bir milletvekilinin, lisede okuyan çocuğunun hakkının ihlal edildiği düşüncesiyle müracaat ettiğini söyledi.

Kılıçdaroğlu, ''Yargı da diyebilir ki, 'herhangi bir hak ihlali olmadı.' Dava biter. Şahsi meselesi. Parti olarak Danıştaya dava açma diye bir şeyimiz yok, açsak açsak biz Anayasa Mahkemesine dava açarız'' ifadesini kullandı.

''Alevi oluşunuz bir dezavantaj mı?'' sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, ''İnançlarımı hiç kimsenin sorgulamaya hakkı yoktur. Bu ülkede Alevi olmak, Sünni olmak suç mu ? Ne yaptım ben? Ne istiyorum ben? bu ülkede herkesin karnı doysun istiyorum ben, yolsuzluklar olmasın istiyorum, kadın erkek eşitliği olsun istiyorum. Kimlik üzerinden siyaset yapılabilir mi?'' dedi.

Kılıçdaroğlu iktidar olmak için, sağlıklı, tutarlı projeler üreteceklerini, bunları halka götüreceklerini, destek isteyeceklerini dile getirerek, ''Bu projeleri CHP yapar imajını'' yaratmak istediklerini bildirdi.

''Twitter takipçiliği''yle ilgili bir soru üzerine ise Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter'a işlerinin yoğun olması nedeniyle çok fazla giremediğini ifade etti.

Yeni tüzükte eski genel başkanlardan, eski genel sekreterlerden oluşan bir onur kurulu oluşturacaklarını belirten CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, uzun yıllar CHP Gençlik Kolları Başkanlığı yapmış kişilerin de tüzük konusunda çalışma yapmak istediklerini kaydetti.

Kılıçdaroğlu, bir soru üzerine, ana dilde öğrenimi savunduklarını, ana dilde eğitimin ise toplumu böleceğini düşündüklerini sözlerine ekledi.

Zaman, 02.02.2012


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.