Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > 'Süresini kısaltmak, azli anlamına gelir''Süresini kısaltmak, azli anlamına gelir'AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün açıklamalarını değerlendirirken, “Kendisini her zaman sevdik, seviyoruz, sevmeye devam edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkan'ın söylediklerden ben şunu okuyorum dönerim de dememiştir, dönemem de dememiştir. Bence böyle anlaşılması lazım” dedi.Çelik Ak Parti Genel Merkezi'nde gerçekleştirilen MKYK toplantısınnın ardından açıklamalarda bulundu ve soruları yanıtladı. Hüseyin Çelik, toplantıda iç ve dış siyasi, ekonomik ve sosyal gelişmelerin ele alndığını belirterek, şunları söyledi: “İlgili bakan arkadaşlarımız tarafından gerekli bilgiler verildi. Özellikle dış ilişkilerimizle ilgili olarak sayın Başbakan çok kapsamlı bir değerlendirme yaptı. Mısır, Fas, Tunus ve Libya'da meydana gelen gelişmeler değerlendirildi. Irak, Suriye ve Filistin'deki gelişmeler ele alındı.” Çelik, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan tarafından küresel ekonomi ve Türk ekonomisinin son durumu 2011 yılı itibariyle değerlendirdiğini ifade etti. Hüseyin Çelik, idari ve mali işler başkanlığı tarafından partinin gelirleri, giderleri ve 2011 yılı sonu itibariyle mali durumu konusunda bir sunum yapıldığını söyledi. Kongre sürçlerinin de devam ettiğini ifade eden Çelik, ilçe teşkilatları, gençlik teşkilatı ve kadın kollarının kongrelerinin devam ettiğini ve 2012 Sonbaharı'nda gerçekleştirilecek büyük kongrenin hazırlıklarının yapıldığını anımsattı. CUMHURBAŞKANLIĞI KONUSU “Sayın Cumhurbaşkanımızın görev süresine ilişkin tartışmalar var, Cumhurbaşkanı bu konudaki rahatsızlığını son olarak dile getirdi 'AK Parti'nin bir adım atması gerektiğine işaret etti. Bu konuda bir adım ne şekilde atılacak. Cumhurbaşkanı'nın 2014 yılı sonuna yönelik açıklamaları da vardı siz nasıl okudunuz sayın Cumhurbaşkanı'nın açıklamalarını?” şeklindeki sorular üzerine Çelik, şunları kaydetti: “Sayın Cumhurbaşkanımızın söyledikleri çok nettir. Sayın Cumhurbaşkanı ne söylediğini bilen bir insandır. Çok fazla tefsire, şerh etmeye, altına haşiyeler ilave etmeye gerek yoktur. Sayın Cumhurbaşkanımız tecrübeli bir siyasetçidir, aynı zamanda kendisinin de ifade ettiği gibi 'Siyasetin en alt basamaklarından başlayarak Cumhurbaşkanlığı gibi bir makama kadar demokratik yollarla gelmiş olan bir büyüğümüzdür. Dolayısıyla 2014 sonrası... Daha o tarihe gelinceye kadar köprünün altından belki de çok sular akar, dereyi görmeden paçayı sıvamamak lazım. Daha bu söylediğiniz tarihe çok şey sığar, takdir sayın Cumhurbaşkanına aittir. Kendisini her zaman sevdik, seviyoruz, sevmeye devam edeceğiz. Bu konuda benim bir beyanda bulunmamın çok doğru olmadığını düşünüyorum. Sayın Cumhurbaşkan'ın söylediklerden ben şunu okuyorum dönerim de dememiştir, dönemem de dememiştir. Bence böyle anlaşılması lazım zaten iki ihtimal var biliyorsunuz.” Çelik, Cumhurbaşkanlığının görev süresine ilişkin olarak da şunları söyledi: 'Sayın Cumhurbaşkanımız seçildiği zaman 82 Anayasası yürürlükteydi ve sayın Cumhurbaşkanımız 82 Anayasasının, Cumhurbaşkanı 7 yıllığına seçilir hükmüne tabi olarak seçilmiştir. Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi ve sürenin 5 artı 5 şeklinde düzenlemesiyle ilgili yapılan anayasa değişikliği ve bunun referandumda kabul edilmesi sayın cumhurbaşkanımızın seçilmesinden sonradır. Dolayısıyla sayın cumhurbaşkanımız 7 yıllığına seçilmiştir.7 yıllık süresini bana göre doldurması gerekiyor. sayın cumhurbaşkanımızın süresinin 5 yıl olduğunu telaffuz edenlere saygı duyarım. Ama ben şahsen buna katılmıyorum. Sayın Başbakanımızda başta olmak üzere partimizin görüşü bu yöndedir. Peki diyeceksiniz ki milletvekilleri de 5 yıllığına seçilmişti niçin 4 yıllığına seçildiler. Eğer TBMM toplanıp 2011 12 Haziran seçimlerine karar almamış olsaydı, yüksek seçim kurulu seçime gitmemiz için bizi zorlayamazdı. Esasen zorlamaya da hakkı olmazdı. Çünkü zaten 5 yıllığına seçilmişti. Meclis her zaman seçim süresini kısaltabilir, kendini fes ederek seçime gidebilir. Erken seçime karar alabilir ama bizim anayasamıza göre TBMM şu anda halihazırda görevde bulunan cumhurbaşkanın süresini kısaltamaz, bu Cumhurbaşkanının azli manasına gelir. Cumhurbaşkanının görev süresinin kısaltmaya yönelik bir hamle TBMM'nin Cumhurbaşkanını azletme anlamına gelir ki anayasamıza göre TBMM'nin böyle bir yetkisi ve hakkı yoktur. Gelin size başka bir örnek veriyim. Diyelim ki 2014 de Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan Bey, cumhurbaşkanı seçildi. Sonraki Meclis dese ki bir anayasa değişikliği yapsa Cumhurbaşkanı 3 yılda bir seçilir. Peki o zaman sayın başbakan 3 yıl mı cumhurbaşkanlığı yapmış olacak. Bu hesapları iyi yapmak lazım. Bize göre Cumhurbaşkanımızın süresi 7 yıldır 2014'e kadar hizmet etmeye görev yapmaya devam edecektir. Bununla ilgili bir yasal düzenleme yapılması gerekiyor zaten Meclisteki arkadaşlarımız bir açıklama yaptılar. Bakanlar Kurulu'nda da esasen böyle bir karar alındı. Bu bir tasarı da olabilir, teklif de olabilir. Ocağın ilk yarısında böyle bir yasa tasarı Meclise gelecektir veya teklifi gelecektir. Bunun için bir anayasa değişikliğine ihtiyaç yoktur. Ocağın ayının ilk yarısında ümit ediyorum ki bu tartışmada noktalanmış olacaktır.” EMEKLİ MİLLETVEKİLLERİ MAAŞLARI Çelik, “emekli miletvekillerinin maaşlarına” yönelik bir soru üzerine, şunları söyledi: “AK Parti mehter yürüyüşüyle filan yürümüyor yani bir ileri iki geri iki ileri bir geri.. Maalesef CHP bir kez daha parti olmadığını göstermiştir. Grup başkanvekili başka bir telden çalar, bir başka grup başkanvekili orada kabul eder ama etmedim der. Bir başka milletvekili imza atar. Kararlı olmak.. Yaptığınız bir şey yanlış olabilir yaptığınız yanlışın farkına varırsınız tekriri müzakere ile düzeltirsiniz ama TBMM de grubu bulunan partilerle birlikte yapılan bir düzenleme vardır. Gerekçesi de 'sayın Meclis Başkanı tarafından defalarca açıklanmıştır ama CHP'nin bu tavrı muhataplarını ve rakiplerini ofsayta düşürme çabasıdır ama millet bunu yutmuyor.” ÜÇÜNCÜ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ Çelik, bir gazetecinin “demokratikleşme paketinin 2. adımları olacağına yönelik açıklamalar var. Bunu açar mısınız?” sorusuna şu yanıtı verdi: “Beşir Atalay'ın da bu konuyla ilgili bir açıklaması oldu. Konunu özeti şudur, bizim 2023 seçim beyannamemiz hepiniz tarafından biliniyor. Orada ileri demokrasi diye bir başlık vardır. Biz yarım demokrasi ile yönetilen bir ülke olmak istemiyoruz. Topluma ileri vaat ederek yüzde 50 oy aldık ve bunun gereğini yapmak zorundayız ve yapıyoruz. Bu bir süreçtir. Adalet Bakanlığı tarafından yargılamanın hızlandırılması, yargı üzerindeki iş yükünün azaltılması ve uygulamadaki eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi için 2 paket getirildi bunlar kanunlaştı ve şu anda uygulamada. Sözü edilen paket bunu 3. ayağı olacaktır. Adalet Bakanlığının üzerinde çalıştığı paketin esas amacı, yargılamanın hızlandırılması yani geciken adalet adalet değildir prensibinden hareketle seçim beyannamemizde güven veren sistemi başlığından hareketle bu yapılmaktadır. Yargının hızlandırılması, adil yargılanma budur aslında, yargı üzerindeki hakimlerimiz ve savcılarımız üzerindeki iş yükünün azaltılması, istinaf mahkemelerine işlerlik kazandırılmasından tutun da diğer unsurlar var işin içinde... Bir de uygulamadaki bazı problemlerin eksiklik ve aksaklıkların giderilmesi yönünde Adalet Bakanlığının yaptığı bir çalışma var. bu terörle mücadele kanunu'nunda bazı düzenlemeleri gerektirebilir. TCK'da bazı düzenlemeleri gerektirebilir ve diğer kanunlarda, ilgili ve bağlı kanunlarda düzenleme gerektirebilir. Şiddet içermediği süreci, şiddeti kutsamadığı sürece, terör örgütlerini yüceltmediği sürece ifadelerin, düşünce kapsamında olması ve bu insanlara, bu ifadeleri yazan, söyleyen insanların terörle mücadele kapsamında yargılanmamasına yönelik çalışmalar var. Bugün bu eğer gündem el verirse bugün MYK'ya Adalet Bakanımız tarafından bir sunum yapılacaktır, bu konu ile ilgili. Eğer yapılırsa detaylarını Sayın Adalet Bakanımızı, orada belki MYK üyeleri bilgilendirilecek, daha sonra eğer bir tasarı olacaksa bakanlar kurulu bilgilendirilecek ve hükümet sözcümüz veya ilgili bakan tarafından da özellikle şekli ortaya çıkan paketle ilgili olarak sizler aracılığı ile kamuoyuna gerekli bilgiler verilecektir.” Hürriyet, 29.12.2011 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |