Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Bombardımana tepkiler

Bombardımana tepkiler
35 kişinin öldüğü hava operasyonuna siyasilerden büyük tepki.

DEMİRTAŞ: "YAPILAN ALENİ BİR KATLİAM"


BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Şırnak Uludere'de PKK’lı sanılarak öldürüldüğü iddia edilen köylülerle ilgili olayın “aleni bir katliam” olduğunu ileri sürdü. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Suriye lideri Beşar Esad’ı hedef alan sözlerini hatırlatan Demirtaş, “Kendi halkını katleden yönetimin meşruiyeti yoktur” dedi.

BDP lideri Demirtaş yaptığı açıklamada Şırnak Uludere’de yaşanan olayla ilgili edindikleri bilgileri şöyle anlattı:


“Yaklaşık 50 kişiden oluşan bir grup köylü köylerine ulaşmak üzereyken karakol görevlileriyle karşılaşmış. Görevliler ‘buradan geçmeyin’ diyerek başka bir yol göstermiş. Köylüler o yola girdikten bir süre sonra uçakların bombalı saldırısına uğramışlar. Ölenlerin tamamı o köylüer. Çoğu çocuk ve gençlerden oluşuyor. Aralarında üniversiteye hazırlanan gençler var. Bunlar kaçakçılıkla geçinen köylüler. Karakoldakiler de her şeye hakim biliyorlar.”

BDP lideri Demirtaş, yaşanan olayı “açık bir katliam” olarak nitelendirdi. Geçmişte yaşanan Muğlalı olayının bile bu kadar aleni olmadığını ileri süren Demirtaş, “Aleni bir şekilde savaş uçakları gelip bombalamış. Genelkurmay onayı olmadan F-16 uçakları kalkmaz. Son MGK’da operasyonlar konuşulmuş. Yaşanan bu olaydan MGK’nın tüm üyeleri sorumludur” dedi.

ERDOĞAN’A ESAD UYARISI

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Suriye’de yaşanan olaylar üzerine Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a yaptığı, “Kendi halkını katleden yönetimin meşruiyeti olmaz” sözlerini hatırlatan Demirtaş, “Bu sözlerin aynısını Başbakan Erdoğan için söylüyorum” dedi.


BDP'Lİ TUNCEL: HÜKÜMETTEN BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ


BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Şırnak’ın Uledere İlçesi’nde dün gerçekleştirilen hava harekatına ilişkin, “Genelkurmay’ın açıklaması da kimin nerede nasıl gezeceği meselesine, çünkü eğer siz dağlarda geziyorsanız eğer bu ülkede güvenlik sınırı içerisinde geziniyorsanız öldürülmeyi hak ediyorsunuz gibi bir açıklama ne yazık ki" dedi

"HÜKÜMETTEN BİR AÇIKLAMA BEKLİYORUZ"

Basın mensuplarının “BDP’nin 3 günlük yas" kararını hatırlatması üzerine Tuncel şunları söyledi: “Eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz bölgedeler. Gerçekten yas ilan edilmeyecek gibi değil. Sadece BDP’nin değil, Türkiye’nin yas ilan etmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü bu karanlık günlere son vermezsek, bunları doğru değerlendirmezsek Türkiye’de savaştan, çatışmadan, kaostan başka bir şey olmaz. Biz gerçeklerin açığa çıkarılması konusunda tabiki her türlü çabayı göstereceğiz. Hükümetten bir açıklama bekliyoruz.Genelkurmay, katliamı neredeyse meşrulaştıran, olması gerekenmiş gibi gösteren bir açıklama yaptı. Bakalım hükümet nasıl bir açıklama yapacak? Acaba daha önce Şırnak vekilimiz Sevahir Bayındır’ın ayağı kırıldığında şöyle bir karar vermişlerdi. Orada olmasaydı ayağı kırılmazdı diye. Herhalde şimdi hükümet, orada gezmeselerdi katledilmeyeceklerdi diye bir açıklama yapmazlar umarım. Bu tarihe böyle bir kara söz şey yapmaz. AKP’den yeterince sıkıntılı sözler duyduk. En azından bunu yapmazlar diye düşünüyorum"

YAZICI: "BİLGİM YOK"


Öte yandan toplantı için Ak Parti MKYK toplantısı için parti genel merkezine gelen Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Yazıcı Irak Sınırında askeri uçakların bombalamasıyla bazı sivillerin öldürüldüğüne ilişkin iddialarla ilgili detaylı bilgisi olmadığını bu yüzden açıklama yapamayacağını söyledi.


TARHAN: "SİVİLLERİN ZARAR GÖRMESİ RAHATSIZ EDİCİ"

CHP Grup Başkanvekili Emine Ülker Tarhan ise olayla ilgili olarak, “Resmi açıklamanın detaylarını bilmiyorum. Ancak sivillerin böyle bir terörle mücadele ortamında zarar görmesi, son derece rahatsız edici. Bununla ilgili öncelikle resmi açıklamayı görmek istiyorum” dedi.


CİHANER: "SORUMLULAR İSTİFA ETMELİ"

CHP Denizli Milletvekili İlhan Cihaner, Uludere’deki olayın duyulmasının ardından CHP Şırnak İl Başkanı’yla görüştüğünü anlattı. Cihaner, şunları söyledi:

"Ölenlerin önemli bir kısmının 13-15 yaş arası çocuklar olduğunu söyledi. Bunu ancak iktidarın terörle mücadele adı altında yaptığı yanlışlara bağlayabiliriz. Tam olarak sivil-terörist ayırımı yapılmadan ateş edilemez. Yaklaşık 2 hafta önce de Mardin’de 2 köylü terörist sanılıp öldürülmüştü. Bu durumu askerin yaşadığı psikolojiye, yeni terörle mücadele konsepti adı altında yapılan yanlışlara bağlayabiliriz. Sorumluluk siyasidir. İlgili bakanlarındır. Başbakan, Milli Savunma Bakanı, İçişleri Bakanı ve Genelkurmay Başkanı görevden ayrılmalıdır. Kaçakçı olmaları da bir şeyi değiştirmez. 10 yıldır iktidardasınız. Kaçakçılığa neden engel olamadınız. Terörse niye bitiremediniz? Bazı internet sitelerinde olayı karartıcı haberler yer alıyor. Bu durum Başbakanın gazetelerin genel yayın yönetmenleri ile yaptığı toplantının sonucudur. Bu tarz hataların örtbas edilmesi ya da yumuşatılarak verilmesidir."

 

GÜNAYDIN: "YORUMLAR DİKKATLİ YAPILMALI"

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın da olayla ilgili olarak yapılacak yorumların dikkatli yapılması gerektiğine işaret ederek, şunları söyledi:

“Bir ülkenin kendi sınırlarını korumasını ve iç güvenliğini garanti altına almasını anlayışla karşılamak lazım. Ancak istihbari faaliyetlerle, bu istihbari faaliyetler sonrası yapılacak operasyonları da dikkatli gerçekleştirmek lazım. Her ne kadar kaçakçılık işlemi yapan kişiler yasa dışı bir işlem içerisinde olmuş olsalar da hak ettikleri bombalanarak öldürülmek değildir. Emniyet güçlerinin bu alanda yapacakları açıklamalardan sonra biz de tavrımızı net olarak belirteceğiz.”

AYGÜN: "BU İSTİHBARATI SORGULAMAK GEREKİYOR"

Olayı değerlendiren CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün “Bu nasıl bir istihbarat ki orada mazot kaçakçılığıyla geçindiği yıllardır bilinen köylüler, bir anda PKK'lı oluyor ve bombardımanla öldürülüyor? Bu istihbaratı sorgulamak gerekiyor. Tezkerenin de sorgulanması gerekiyor. Sınır ötesi harekatların ülkeye ne kadar yararlı olduğu konuşulmalı” ifadelerini kullandı.

TANRIKULU: HAVA ARAÇLARI İNSANSIZ, AMA ÖLENLER İNSAN

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu Şırnak Uludere’de yaşanan olayda siyasi sorumluluğun başta Başbakan olmak üzere İçişleri ile Milli Savunma Bakanlığında olduğunu belirterek, “Görüntü alan hava araçları insansız ama ölenler insan, hükümetin göremediği gerçek budur” dedi.
 

Tanrıkulu Şırnak Uludere’de yaşanan olayla ilgili olarak yaptığı yazılı açıklamada, “Her şeyden önce bu vahim olaydan büyük bir üzüntü duyuyoruz” dedi. Bu “felaketin” bütün yönleriyle aydınlatılması gerektiğini ifade eden Tanrıkulu, “Ancak, bu olayın siyasi bir sorumluluğu olduğu da unutulmamalıdır. Siyasi sorumluk başta Başbakan olmak üzere İçişleri Bakanı ile Milli Savunma Bakanlığındadır. Olayın üzerinden saatler geçmesine rağmen tatmin edici hiçbir açıklamanın yapılmaması düşündürücüdür” dedi.


Olayda hayatını kaybedenlerin kaçakçılık olarak bilinen ve bölgede ticari faaliyet olarak görülen bir işle yaşamlarını sürdüğünü, bunun güvenlik güçlerinin bildiği ve aslında “göz yumduğu” bir durum olduğunu kaydeden Tanrıkulu, “Ama bugüne kadar istihbaratı karakollar veriyor, bu olaylar da görmezden geliniyordu. Şimdi bilgiyi insansız hava araçları verdi. 2011 yılının son günlerinde sözle açıklanamaz büyük bir acı yaşandı” dedi. 1990'lı yıllarda da benzer olayların olduğunu ve üstünün kapatıldığını belirten Tanrıkulu, şöyle devam etti:


“Ancak bu olayda sorumlular tespit edilip cezalandırılmalıdır. 2011 yılının son gününde yaşanan vahim olayın üstü kapatılmamalıdır. Hata ve yanlışlık kimden kaynaklanmışsa, Sorumlular kimse bunları ortaya çıkartıp cezalandırılması için parlamentoda bunun takipçisi olacağız. Görüntü alan araçlar insansız, ama ölenler insan, hükümetin görmediği budur. Eğer Türkiye 2011 yılında gelişmiş uçaklarıyla bu soruna çözüm arıyorsa bu iktidarın ayıbıdır. İnsan odaklı, demokrasi odaklı bir çözüm aramaktan yoksun bir iktidarla karşı karşıyayız. Kürt sorununa halen demokrasi dışı araçlar ile çözüm aranıyorsa bu bir çıkmazdır. Bizim arzumuz bu sorunu bir insanımızın burnu kanamadan çözülmesidir.”

ÖNDER: İKİNCİ 33 KURŞUN VAKASI

 BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, Şırnak Uludere’de yaşanan olayı “İkinci 33 kurşun vakası” olarak nitelendirdi. Önder, yaşanan olayla "Meclis’teki temsilcilerimizin açılım-saçılım demelerine bakmayın. Bizim size vereceğimiz yegane şey halkın kursağından kesip aldığımız, size attığımız bombalardır. Size düşen tek şey isyandır" denildiğini ileri sürdü.

BDP’li Önder Meclis’te Kafkas Dernekleri Federasyonu yöneticilerini kabul etti. Kabul sonrası Şırnak Uludere’de yaşanan olayla ilgili değerlendirmede bulunan Önder, “Şırnak Uludere olayı 68 yıl sonra bu devletin ikinci 33 kurşun vakası, ikinci Muğlalı vakasıdır” diyerek şunları söyledi:

“Suriye’de polisin kötü muamelesini bir başka ülkeye müdahale gerekçesi sayan zihniyet burada savaş uçakları ile kendi evlatlarını öldürmekte, katliama uğratmakta, imha etmektedir. Utanmazca, ‘Orası Kuzey Irak gerilla bölgesi’ diye açıklamalar yapılıyor. Televizyondaki yayınlara bakın. Cenazelerin olduğu yerde ‘Karayolları bilmem kaçıncı bölge’ tabelası var. Kuzey Irak’a karayolları bölgesi açtınız da bizim mi haberimiz olmadı.”

 

"SİZE DÜŞEN SADECE İSYAN DENİLİYOR"

 

Ekonomik, sosyal, kültürel bir çok boyutu olan mesele sadece polis ve askere teslim edilirse ancak bunun yaşanacağını savunan Önder, “Yol kazası, yanlış istihbarat, koordinatlar şaştı, öbürü beşti diye bu halka kimse yalan söylemesin. Bu denli köklü bir meseleyi işi savaşmak olan örgütlere teslim ederseniz yaşanacak şey budur” dedi.

İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in açıklamalarını eleştiren Önder, “İçişleri Bakanı bu imhanın olacağını, bunu yenilerinin takip edeceğini iki gün önce pervasızca dile getirdi. Siz bir halkı topyekun terörist ilan ederseniz, bu da sizi kesmez sanatçıyı, köylüyü, aydını, siyasetçiyi de bunun içine dahil ederseniz o savaş uçağı da bu gariban kaçakçılık yaparak hayatını geçindirmeye çalışan Kürt köylüsü gençlerini katleder” dedi.


Sarhoş Atlar Zamanı filmini hatırlatan Önder, kaçakçılığın o bölgenin geçim kaynağı olduğunu hatırlattı hükümeti barış, ortaklaşma, eşitlik temelli yaklaşım geliştirmeye çağırdı. Önder yaşanan olayı, “Meclis’teki temsilcilerimizin açılım-saçılım demelerine bakmayın. Bizim size vereceğimiz yegane şey bu yoksul halkın kursağından kesip aldığımız, size attığımız bombalardır. Dolayısıyla size düşen tek şey isyandır. İsyan edin demektir bu” diye yorumladı, “Bu halk ne ferasetli halk ki bu kadar baskı zulme kadar ortak vatan eşitlik özgürlük demokrasi çizgisinde duruyor. Bunu herkes herkesin düşünmesi gerek” dedi.

 

Hürriyet, 29.12.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.