Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Köşk'ten yanıt: Cumhurbaşkanı yargılanamaz

Köşk'ten yanıt: Cumhurbaşkanı yargılanamaz

Köşk’ten yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Gül’ün 'şüpheli gibi gösterilmeye çalışılmasının iyi niyetle bağdaşmayacağı” belirtilerek “Cumhurbaşkanları 'vatana ihanet' dışında yargılanamaz” denildi.

ANKARA - Çankaya Köşkü, Sincan Ağır Ceza Mahkemesi'nin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün "Kayıp Trilyon" davasıyla ilgili olarak evrakta sahtecilik suçundan yargılanması gerektiğine karar vermesinin ardından yazılı bir açıklama yaptı.

Açıklamada şöyle denildi:

"Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında verdiği Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karara ilişkin olarak yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen karar sebebiyle aşağıdaki hususların açıklanmasına gerek görülmüştür.

Anılan Karara konu olan fiil ile ilgili olarak, kapatılan bir siyasi Partinin Genel Başkanı, iki Genel Başkan Yardımcısı ve Genel Muhasibi ile 71 il yöneticisi hakkında 1998 yılında dava açılmıştır.

"ISRARLA DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASINI İSTEDİ"
Sayın Cumhurbaşkanımız hakkında o tarihte milletvekili dokunulmazlığı sebebiyle ceza davası açılmamış, kendisinin ısrarla dokunulmazlığının kaldırılması ve yargılanması talebine rağmen dokunulmazlığı da kaldırılmamıştır.

"ŞÜPHELİ GİBİ GÖSTERİLMESİ İYİNİYETLE BAĞDAŞMAZ"
Bu davanın neticesinde, Genel Başkan Yardımcıları ile Genel Muhasibin suça konu herhangi bir eylemlerinin olmaması sebebiyle beraatlerine karar verilmiştir. Anılan Partinin malî konulardan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Muhasibi bile beraat ederken, o tarihte dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcısı olan ve Partide parasal konularda hiçbir hak, yetki ve sorumluluğu bulunmayan Sayın Cumhurbaşkanımızın, sanığı olmadığı ve yargılanmadığı bir davadan dolayı bazı çevrelerce şüpheli gibi gösterilmeye çalışılması kesinlikle iyiniyetle bağdaştırılamamaktadır.

"CUMHURBAŞKANI OLMADAN ÖNCE DAVA REDDEDİLDİ"
Üstelik, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekili olarak görev yaptığı dönemde, dokunulmazlığının tazminat davası açılmasına engel olmaması sebebiyle Maliye Bakanlığı tarafından söz konusu Hazine alacağının tahsili için diğer kişilerle birlikte hakkında 1999 yılında tazminat davası açılmış; Genel Başkan Yardımcısı sıfatıyla görevinin sınırları gözönünde bulundurularak, malî konularda sorumluluğunun bulunmaması sebebiyle davanın reddine 19 Nisan 2007 tarihinde, yani Cumhurbaşkanı seçilmeden önce karar verilmiştir.

"VATANA İHANET DIŞINDA YARGILANAMAZ"
Kaldı ki, Anayasaya göre Cumhurbaşkanlarının “vatana ihanet” dışında herhangi bir suçlama ile yargılanması mümkün bulunmamaktadır.

Bu sebeplerle, Sayın Cumhurbaşkanımızın milletvekilliğinin sona ermesinden sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, söz konusu dosya ile ilgili olarak hakkında verilen Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar ile bu Karara karşı yapılan itiraz üzerine Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı tarafından verilen kararın, bu çerçevede değerlendirilmesi gerekmektedir.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur. "

Mahkeme: Gül 'kayıp trilyon'dan yargılansın

Sincan Ağır Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı Gül'ün 'Kayıp trilyon' davasıyla ilgili olarak evrakta sahtecilik suçundan yargılanması gerektiğine karar verdi.

ANKARA - Kayıp trilyon davasında Abdullah Gül hakkındaki evrak tertip edilerek milletvekili seçildiği için işleme konulmuyordu.

Abdullah Gül, 8 yıl boyunca yasama dokunulmazlığına sahipti. Ancak cumhurbaşkanı seçildikten sonra tartışmalar oldu. 'Cumhurbaşkanı Gül hakkındaki evrak ne olacak?' şeklinde tartışma oldu. 

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Abdullah Gül hakkında gönderilen bu dosya ile ilgili takipsizlik kararı verdi. Burada 'Cumhurbaşkanı Gül hakkında yasal imkansızlık nedeniyle kanıt ve unsurlar tartışılmaksızın soruşturma yapılamayacağına, bu nedenle soruşturmaya yer olmadığına' karar verdi.

Bu karara itiraz edildi ve kesin kararı Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi verdi. Buna göre 'Abdullah Gül yargılanmalı' denildi. Kararda Gül'den 'şüpheli' olarak bahsedildi.

Sincan Birinci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz tarafından kaleme alınan kararda şöyle denildi: 'Bu kovuşturmaya yer olmadığına karar verilirken Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yasalar yönünden dokunulmazlığı bulunan ve yasalarda yargılanmaları istisna kabul edilen kişiler ile kıyas yapılarak, şüphelinin Cumhurbaşkanı olması nedeniyle milletvekili ve bakanlara tanınan
dokunulmazlığının yasa koyucunun Cumhurbaşkanını da kapsadığı yönünde görüşleri  hukuktan yoksun, kanunlara aykırı olduğu açıktır. Kıyasın; kamu hukuku alanında  yapılamayacağı, kaldı ki daha önce Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin önceden suç işlemiş bulunmalarının doğal olarak yasa koyucular tarafından düşünülemediğinden Anayasa'da bu konuda boşluğun bulunduğu, bunun yerine Anayasa'nın ilgili hükümlerinde değişiklik yapılarak Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan kişilerin Cumhurbaşkanlığı döneminden önceki suçlarına yönelik
düzenlemelerin yapılması gerektiği ve Anayasa'daki bu boşluğun kıyas yolu ile değil, hukuki düzenleme ile ortadan kaldırılması hukuki açıdan çok daha uygun olacağından; şüpheli Abdullah Gül hakkında iddia olunan eylemlerin kanıt ve unsurlarının mahkemesince tartışılması için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının hukuka uygun olmayan takipsizlik kararının kaldırılmasına karar vermek  gerekmiştir.''
         
İtiraz üzerine verilen kararlar kesin nitelik taşıdığı için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı veya Abdullah Gül'ün avukatları, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinin kararının kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay'a götürülmesi için Adalet Bakanlığına başvurabilecek.

Adalet Bakanlığı, istemi yerinde görürse söz konusu kararın ''kanun yararına'' bozulması istemiyle Yargıtay'a başvuracak. Süreçle ilgili son sözü Yargıtay söyleyecek.
 

Sonuç olarak kararda 'Eğer cumhurbaşkanlarının yargılanmamasını istiyorsanız anayasada gerekli düzenlemeyi yapın' deniyor.

'Hukukta asıl olan yargılanmama değil yargılanmaktır' vurgusu da ifade ediliyor. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’le ilgili eğer kanun yararına bozma talebi ile bu dosya Adalet Bakanlığı'na gönderilmezse ifadesi alınması gündeme gelebilecek.

Ancak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının bu dosyayı kanun yararına bozma istemi ile Adalet Bakanlığına göndereceği belirtiliyor.

KAYIP TRİLYON DAVASI
Kayıp trilyon davası Refah Partisi’nin 1997 yılı Hazine yardımının sahte belgelerle harcanmış gibi gösterildiği iddiasıyla açılmıştı.

Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi, Ahmet Tekdal, Oğuzhan Asiltürk, Aydın Menderes, Recai Kutan, Şevket Kazan, Fehim Adak, Abdullah Gül, Musa Demirci, Abdülkadir Aksu, Abdurrahim Bezci, Özkan Öksüz, İbrahim Aktaş ve Muttalip Tatar aleyhine açılan davanın reddine karar vermişti.

Kapatılan Refah Partisi’nin Genel Başkanı Necmettin Erbakan ile parti yöneticisi Rıza Ulucak’ın Hazine zararının 2 milyon 644 bin 616 YTL’lik kısmından sorumlu olduklarına karar veren mahkeme, bu miktarın yasal faiziyle birlikte Erbakan ve Ulucak’tan tahsil edilmesini kararlaştırmıştı. Erbakan, bu dava nedeniyle ev hapsinde tutulmuştu.

ntvmsnbc.com, 18.05.09


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.