Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > ‘Şahin'i üstün zekâsından dolayı kutluyorum’

‘Şahin'i üstün zekâsından dolayı kutluyorum’
‘İrademe dokunma’ mitinginde konuşan BDP Eşbaşkanı Demirtaş, ‘Böyle bir İçişleri Bakanı'nı 9 yıldır bizden sakladığı için Başbakan'a sitem ediyoruz’ dedi.

İSTANBUL - Barış ve Demokrasi Partisi, KCK tutuklamalarını protesto etmek için Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı'nda "İrademe Dokunma" mitingi düzenledi. "Yarın çok geç olmadan" sloganı ile düzenlenen mitinge BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP Milletvekilleri Hasip Kaplan, Sırrı Süreyya Önder, Ertuğrul Kürkçü, Sebahat Tuncel, Halil Aksoy, Murat Bozlak, İbrahim Binici, Erol Dora ve Blok milletvekili Levent Tüzel katıldı. KCK operasyonlarında tutuklananların isimlerinin tek tek okunduğu mitingte konuşan Selahattin Demirtaş, "Bugün İstanbul'da biraraya gelmiş Kürt halkı olarak, sanıyorum 'Bizler bu operasyonlarla, iradeyi kırdık, teslim aldık, halkı sindirdik, korkuttuk' diyenlere iyi bir mesaj veriyoruz. Bu meydanın sesi, bu operasyonları yürütenlerin kulağına küpe olsun istiyoruz. ‘Biz bu halkı tutuklayarak haksız, hukuksuz bir şekilde siyasi soykırımlara tabi tutarak, teslim aldık’ diyenler bir kez daha yanıldıklarını gördüler. Bizi korkutmaya çalışanlar, bizim gençliğin sloganı şudur, 'Biz korkunun kölesi değil efendisiyiz'" dedi.

‘AŞKOLSUN BAŞBAKAN’
KCK operasyonları için “AKP polisleri sahte delillerle dosya hazırlıyor ve götürüp AKP savcılarının önüne koyuyor. Onlar da arkadaşlarımızı AKP cezaevlerine koyuyor. Zekice hesaplanmış bir tezgâh” diyen Demirtaş, şunları söyledi:
"Ama bu zekice plan içerisinde biri var ki, bu plana uymuyor, İdris Naim Şahin. Her konuşmasında bu operasyonu kendilerinin planladığını itiraf ediyor. İçişleri Bakanı'nı bu üstün zekâ ürünü açıklamalarından dolayı kutluyorum. Herkes başaramaz. Siyasi soykırım operasyonlarıyla ilgili meclis kürsüsünden karar vererek, hüküm kurarak, kendini mahkeme yerine koyup, arkadaşlarımıza hakaretler yağdırarak, bu operasyonları bizzat kendisinin yaptığını, yönettiğini itiraf etme zekâsını herkes gösteremez. Böyle bir İçişleri Bakanı'nı tam 9 yıldır bizden sakladığı için Başbakan'a da sitem ediyoruz. Aşkolsun Başbakan diyorum. Aşkolsun 9 yıldır bu cevheri bizden sakladığın için. Bu Bakan'ın yaptığı her konuşma ve açıklamadan yola çıkarak, AKP'nin ne olduğunu, ne olmadığını anlayabilirsiniz. İdris Naim Şahin, gerçek AKP fotoğrafıdır. Demiş ya, 'Arıyorum bulamıyorum nerede bu Kürt sorunu?' Sanırsınız ki, çorabını kaybetmiş de arıyor. Kanepenin, masanın altına bakıyor. Sen aramaya devam et Sayın Bakan. Kanepenin altına, masanın altına bak belki bulursun. Biz Kürt sorununu çözdük de senin haberin yok. Kürt halkı demokratik özerkliği ilan etti. Kürt halkı kendi ana diliyle alanlarda, yerel yönetimlerde kendi sorununu bütün dünyaya göstere göstere çözdü, sen hala neymiş kanepenin altında Kürt sorununu arıyorsun, aramaya devam et belki bulursun. Az önce isimleri burada tek tek sayılan arkadaşlarımızın her biri bu İçişleri Bakanı'ndan bin kat daha iyi siyasetçidir. Ama içeri atılmış durumdalar. Ellerindeki sınırsız gücü ne kadar kullanırlarsa kullansınlar, teslim olan, tek bir adım geri atan namerttir diyoruz."

‘AKP MEDYASININ ÇİRKİN İTİRAFI’
Demirtaş, katılımcılara, BDP'ye aileleriyle birlikte üye olmaları çağrısında bulunarak, "Mademki BDP'yi bitirmek istiyorlar, o halde biz de bütün ailemizle birlikte BDP'ye resmi üye olalım. BDP'nin milyonlarca resmi üyesi haline gelelim ki, BDP tutuklamalarla bitiyor mu bitmiyor mu gösterelim. İçerideki arkadaşlarımız ne suç işlemişse biz her gün aynısını yapmaya devam edeceğiz. Onların yaptığı tek şey özgür ve demokratik siyasetti. Biz de bunu yapıyoruz ve kendimizi ihbar ediyoruz. Naim Şahin diyor ki, 'Orada ülke nasıl bölünür, halk nasıl ayaklanır dersleri vermişler'. Büşra Ersanlı, 'halkın ayaklanma' dersi vermiş güya. Tabi bu AKP medyasının çirkin bir iftirasıdır. Bu ders bizzat Başbakan tarafından veriliyor. Onun her konuşması halkımızı ayaklandırıyor, ülkeyi biraz daha bölüyor. Sen önce kendi genel başkanına bak. Ülkeyi bölünme noktasına getiren, sizin ırkçı, faşizan ayrıştırıcı dilinizdir. Bizim akademilerimiz milli eğitime bağlı bir okul değildir, orada kurbağaların sindirim sistemi dersi ve inkılâp tarihi dersi verecek halimiz yok. Orada elbette her konuya ilişkin dersi veririz. KCK'yi de tartışırız, Sayın Öcalan'ın fikirlerini de tartışırız, AKP'yi de CHP'yi de tartışırız. Ama oralarda konuşulanları kes kopyala yapıp, savcıların önüne koyarsanız, biz orada daha fazla ders veririz. Büyük bir akademisyen grubu akademilerimizde ders verecek, sizleri de bekliyoruz. Basını da bekliyoruz. Canlı yayın yapmak isteyenler gelip yapsınlar. Öyle gizli kapaklı, polis eliyle yapmaya gerek yok. Özellikle İdris Naim Şahin ve Başbakan'ı da davet ediyoruz ki, belki gençlerimizden siyaset nasıl yapılır öğrenirler" diye konuştu.

‘ÖCALAN'LA DIŞARIDA GÖRÜŞÜN’
Kürt sorununun sosyal, siyasal, ekonomik bir sorun olduğunu söyleyen Demirtaş, "Barzani'nin altında aranmakla sınırlı değildir. Ortadoğu'nun en büyük sorunudur ve bu sorunun muhatapları vardır. Ancak onlarla konuşursanız çözersiniz. Bu çağrılarımıza geçmişte hakaretlerle cevap verdiler. Ama aynı zamanda görüşmeleri de yaptılar. Kandil'e gidip görüştüler, Oslo'ya gittiler. İmralı'ya gidip, Sayın Öcalan ile görüştüler. Diyalogdan, görüşmeden kimse zarar görmez. Şimdi bir kez daha çağrı yapıyoruz. Biz karşılıklı bir ateşkesin olmasını istiyoruz. Silahların karşılıklı susmasını istiyoruz. Bunun için de diyalog ve müzakerenin yeniden başlamasını istiyoruz. Bu heyetleri bir kez daha muhataplarına gönderin. Bu tecridi kaldırıp Sayın Öcalan ile görüşmeyi başlatın. Kandil ile görüşün. Bu görüşmeler kalıcı barışa dönüşsün istiyorsanız, bir önerimiz var. Görüşmeleri İmralı'da yapmayın. Sayın Öcalan'ı çıkarın, bu görüşmeleri dışarıda yapın. Bu önerimizi ciddiyetle tartışın ve milliyetçi fikirlerle saldırıdan vazgeçin. Cesaretle bunu yapın diyoruz. Kürt sorununda önemli muhataplardan biri de biziz elbette. Blok hareketidir. Biz AKP'ye açık çek veriyoruz. Bunları yapmaya hazırsan, parlamentoyu 24 saat çalıştıralım. Gelin tüm engelleri aşalım. Asker ve gerilla anaları elleri bellerinde beklemesinler. Bizler bu sorunun çözümü için elimizi değil, kellemizi taşın altına koymaya hazırız. Bir barış sürecini başlatmak için yol temizliğini hep beraber yapalım diyoruz. Darbe, faili meçhul ne varsa bunlarla yüzleşmek kardeşliği güçlendirir. Toplumun birbirine karşı olan güvensizliğini ortadan kaldırır. Faşizmi ortadan kaldırır. Bu nedenle toplumsal barış için ilk yol geçmişle yüzleşmektir. Ama siyasi rantı düşünmeden herkesi daha ciddi ve samimi olmaya davet ediyoruz. Devlet arşivleri elinizde. Bu katliamları kim yaptı açıklamaları için hiçbir engel yok" dedi.

‘SEYİT RIZA'NIN 40 KURUŞU SİZE HARAM OLSUN’
Demirtaş, devlette devamlılığın esas olduğunu vurgulayarak, "CHP'nin o dönem ne kadar payı varsa, bu gün de senin o kadar payın var. Seyit Rıza'nın yaşı nasıl küçültüldü, oğlu Hüseyin'in yaşı nasıl büyütüldü? Mağaralara sığınanlar nasıl bombalandı? Sorumlularına ne yapıldı? Hep birlikte ortaya çıkaralım. Tarihte yaşananların hepsini birlikte araştıralım. Ermeni katliamını da, Maraş, Çorum'u da araştıralım. Cesaretiniz varsa böyle bir toplumsal barışı hep birlikte araştıralım. Ama siyasi hesaplar adına birbirinize ucuz kahramanlık yapmayın. Seyit Rıza'nın saati ve 40 kuruşu oğluna verilsin diye alındı. Ama oğlu da idam edildi. Biz, o saat ve 40 kuruş haram olsun size diyor, sorumluları istiyoruz. Bütün bunları yapmaya hazırsanız, parlamento orada, 24 saat çalışalım. Kimse birbirini kandırmasın, bu acılar üzerinden kirli bir siyaset üretmesin. Sanki hiçbirinin payı yokmuş ve aynı katliamları bu gün yapmıyormuş gibi birbirini suçluyorlar. Tencere dibin kara seninki benden kara. İkiniz de birbirinizden daha suçlusunuz. Bunların anlayışı tam da Dersim katliamı anlayışıdır. AKP'nin o katliamı yapanlarınkinden farkı yoktur. Çözmeye çalıştığımız bütün hikâyenin tek bir nedeni var. Bu halk daha özgür yaşasın diyedir. Eğitim hakkı da sağlık hakkı da daha güvence altında olsun diyedir. Burada sömürü daha katmerli biliyoruz. Emek ve inanca dair sömürü daha katmerlidir. O yüzden burada meydanı dolduran bütün dostlarımıza teşekkür ediyorum. Bu mücadele el birliğiyle yürütüldüğü oranda başarılı olur. Silaha giden paralar durmadıkça daha çok sıkıntı çekeceğiz"

ntvmsnbc.com, 20.11.2011

Demirtaş: "Öcalan'ı dışarı çıkarın!"

İstanbul'da düzenlenen mitingde konuşan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, PKK ile devletin Kandil'de, Ankara'da ve İmralı'da görüşmeler yaptığını hatırlatarak, "Bir önerimiz var; görüşmeyi İmralı'da yapmayın, sayın Öcalan'ı dışarıya çıkarın, görüşmeyi dışarıda yapın diyoruz" dedi.

BDP İstanbul İl Örgütü tarafından Zeytinburnu Kazlıçeşme Meydanı'nda düzenlediği "İrademe dokunma" mitingine BDP'nin yanı sıra EMEP, Sosyalist Gelecek, Ezilenlerin Sosyalist Partisi, SODAP, EHP, ÖDP'nin de aralarında bulunduğu bazı parti, dernek ve sivil toplum kuruluşları destek verdi.
 
İstanbul ve çevre illerden sabahın erken saatlerinden itibaren meydana gelen katılımcılar, polisin meydanın çevresinde oluşturduğu arama noktalarını geçtikten sonra meydana alındı.

Miting öncesinde yüzleri maskeli bazı kişiler PKK ve Öcalan lehine sloganlar attı, bayrak ve posterler açtılar. Bazıları sahnenin bulunduğu bölüme çıktı, bazıları da ses sistemini taşıyan vincin üzerine tırmanarak Öcalan'ın posterlerini açtı.

10 binin üzerinde kişinin katıldığı miting sırasında "Biji Serok Apo" , "Susma sustukça sıra sana gelecek" , "Yaşasın halkların kardeşliği", "Zulme Boyun eğmeyeceğiz" ve "Direne direne kazanacağız" sloganları atıldı.

Mitinge Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder, Halil Aksoy, Ertuğrul Kürkçü, Hasip Kaplan, İbrahim Binici, Murat Bozlak, Erol Doğan, Nursel Aydoğan, Levent Tüzel, ÖDP Genel Başkanı Alper Taş ve Ferhat Tunç'un da aralarında bulunduğu çok sayıda kişi katıldı.

Miting öncesinde İstanbul'da KCK Soruşturması kapsamında tutuklananların isimleri tek tek okundu. Mitinge katılanlar da "burada" anlamına gelen Kürtçe "Li vir e" diye bağırdı.
 
"Karşılıklı ateşkes, silahların susmasını istiyoruz"

KCK Soruşturması'nın haklı mücadelelerini baltalama amacı taşıdığını belirten Selahattin Demirtaş, konuşmasında şunları söyledi:

"Çünkü, çözüm sürecindeyiz. Çünkü, yeni bir anayasayı tartışıyoruz. Çünkü, Kürtlerin, Alevilerin, öğrencilerin sesi çıkmasın diyorlar. Çünkü, istediğimiz anayasayı yapalım diyorlar. AKP'nin zulüm kalelerini yıkacağız. Akan kanın durmasına ilişkin ortaya koyduğumuz projeler tutarlıdır. Kandil'de de görüştüler, Ankara'da da görüştüler, İmralı'da sayın Öcalan ile de görüştüler. Diyalog sürecinde ateşkes de sağlandı. Biz karşılıklı bir ateşkesin olmasını silahların susmasını istiyoruz. Diyalog ve müzakerenin yeniden başlamasını istiyoruz. Sayın Öcalan ile de görüşmeye başlayın Kandil'le de. Bir önerimiz daha var. Görüşmeyi İmralı'da yapmayın, sayın Öcalan'ı dışarı çıkarın görüşmelerinizi dışarıda yapın diyoruz."

"Sanırsınız ki, çorabını kaybetmiş, kanepenin altına bak"

Korkutulmaya çalışıldıklarını belirten Demirtaş, şöyle devam etti:

"Biz korkunun kölesi değil, efendisiyiz.  AKP polisi ve savcısı bu operasyonları yönetiyor. İdris Naim Şahin bu zekice hazırlanmış planı her yaptığı konuşmada ele veriyor. Her konuşmasında da bu operasyonu kendilerinin planladığını itiraf ediyor. Bu bakanın yaptığı her konuşma ve açıklamadan yola çıkarak da AKP'nin ne olduğunu anlayabilirsiniz. Demiş ya, 'arıyorum, bulamıyorum nerede bu Kürt sorunu.' Sanırsınız ki, çorabını kaybetmiş. Sen kanepenin altına masanın altına bak. Kürt halkı demokratik özerkliği kabul etti. Alanlarda yerel yönetimlerde kendi sorununu çözdü. Neymiş sen aramaya devam ediyormuşsun. Belki bulursun."

"Dersim araştırılsın"

Selahattin Demirtaş, Dersim olaylarıyla ilgili olarak da "Katliam araştırılsın' diye sorduğumuzda AKP tarafından bu soru önergesi reddedildi. '1915 Ermeni Soykırımı'nı da Kürtlere, Alevilere yönelik katliamları da araştıralım. Toplumsal barışı hep birlikte sağlayalım.  CHP onu suçluyor, o CHP'yi. İkiniz de birbirinizden suçlusunuz" dedi.

BDP İstanbul İl Başkanı Asiye Kolçak da, KCK soruşturmasını protesto ederek, "Tutuklanan arkadaşlarımızın işlediği suçu biz de işlemeye devam edeceğiz" dedi.

Ferhat Tunç'un da aralarında bulunduğu bazı sanatçı ve gruplar iki şarkı seslendirdi.  İstanbul Valiliği'nin inşaat çalışmaları nediniyle Kadıköy Meydanı'nda yapılmasına izin vermediği mitingde, Van Depremi nedeniyle konser verilmedi.

cnnturk.com, 20.11.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.