Gündem

Davanın 3 numaralı sanığı olan Bakıcı hakkında 8 Ağustos'ta yakalama kararı çıkarılmıştı. Soluğu GATA'da alan Bakıcı, üç gün sonra taburcu edilmişti. Ancak teslim olmak yerine 1 aylık izne ayrılan Tümgeneral, bu sırada Kuzey Irak üzerinden Moskova'ya uçtu. Bakıcı'nın buradan Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'e geçtiği ve diğer bir firari Ergenekon sanığı Bedrettin Dalan'la buluştuğu ileri sürülüyor. Hukukçu ve akademisyenler, hakkında yakalama kararı olan bir generalin sınırdan rahatlıkla geçerek kaçmasını 'skandal' olarak değerlendiriyor. Kaçışta ihmali ve parmağı olanların bir an önce ortaya çıkarılması isteniyor.

İnternet Andıcı davasının sanıklarından Tümgeneral Mustafa Bakıcı'nın Rusya'ya kaçtığının ortaya çıkması büyük yankı uyandırdı. Davanın 3 numaralı sanığı olan Bakıcı hakkında 8 Ağustos'ta yakalama kararı çıkarılmıştı. Soluğu GATA'da alan Bakıcı, üç gün sonra taburcu edildi. Ancak teslim olmak yerine 1 aylık izne çıktı. Ardından da bir dönem 23. Sınır Tümen Komutanlığı'nı yaptığı Şırnak üzerinden Kuzey Irak'a, oradan da Rusya'nın başkenti Moskova'ya uçtu. Takvim gazetesinin dün yayımlanan haberine göre Bakıcı, Moskova'da bir süre kaldıktan sonra Beyaz Rusya'nın başkenti Minsk'e geçti. Bakıcı'yı burada, Ergenekon davasının firari sanığı Bedrettin Dalan'ın karşıladığı ileri sürülüyor. İkilinin, Musevi asıllı bir işadamına ait bir çiftlikte kaldığı belirtiliyor.

Hukukçu ve akademisyenler, bir generalin, hem de hakkında bir yakalama kararı varken sınırdan rahatlıkla geçerek kaçmasının 'skandal' olduğunu anlatıyor. Kaçışta ihmali ve parmağı olanların bir an önce ortaya çıkarılması gerektiği aktarılıyor. Genelkurmay'ın bu konuda suskunluğunu koruması da eleştiriliyor. İşte hukukçuların görüşleri:

Emekli Savcı Reşat Petek: "Mustafa Bakıcı'nın kaçışına kimlerin yardım ettiği veya göz yumduğu önemli. Hakkında mahkeme tarafından yakalama kararı bulunan birisinin GATA'dan elini kolunu sallayarak çıkmasına kimler göz yumduysa adalet önüne çıkartılmalı. Ayrıca Bakıcı emekli ediliyor. Firar sürecini uzun zaman önce organize etmiş. Tutukluluk kararlarının ne kadar önemli olduğunu gösteren bir gelişme. Bu firar olayı, Türkiye'de darbe girişiminin sadece iç faktörler tarafından desteklenmediğini gösteriyor. Bakıcı gibi üst düzey yerlerde görev yapmış bir komutanın Rusya'ya kaçması, onun yabancı istihbarat servisleri tarafından kullanılması ihtimalini yükseltiyor. Bu nedenlerle acilen kırmızı bültenle aranma kararı çıkartılmalı. Ayrıca askerî savcılar Bakıcı'nın kaçışıyla ilgili acilen bir soruşturma açmalı ve kamuoyu bilgilendirilmeli."

Emekli Askeri Hâkim Ümit Kardaş: "Burada asıl sorgulanması ve üzerinde durulması gereken nokta nasıl kaçtığıdır. Bu soruya en yetkili ağızdan cevap verilmeli. GATA'da bir süre tedavi gören, hakkında yakalama kararı bulunan ve bu süre içerisinde emekli olan birinin kaçışı normal değil. İnternet andıcı davasının sanığı Bakıcı'nın, yurtdışında kimlerden yardım aldığı ve kollandığı ise istihbarat birimleri tarafından acilen araştırılmalı. Genelkurmay'ın, bu firar sürecinde kimlerin ihmali olduğunu bulması ve gerekli cezai işlemi yapması gerekiyor."

Yanında hangi belgeleri götürdü?

Prof. Dr. Mümtaz'er Türköne: "Mustafa Bakıcı'nın Rusya'ya kaçması sıradan bir firar olayı olarak görülmemeli. Bakıcı, cezaevine girmemek için firar eden Turhan Çömez veya Bedrettin Dalan gibi bir siyasetçi değil. Tümgeneral Bakıcı, devletin önemli sırlarına vâkıf olabilecek yerlerde bulunmuş birisi. Rusya'ya firarında yanında devlete ait hangi gizli bilgileri götürdüğü merak konusu. Ayrıca Bakıcı'nın firarıyla Silivri'de, Hasdal'da yatan paşalara ihanet de ettiği söylenebilir. Çünkü tutuklu bulunan paşalar için kaçma riskini kuvvetlendirmiş oldu. Genelkurmay, Bakıcı'nın firarıyla ilgili idari soruşturma başlatmalı."

Zaman, 20.11.2011