Gündem

Kılıçdaroğlu, 2 saat süren ziyaretin ardından Silivri'yi 'toplama kampı' olarak nitelendirdi. Ergenekon davasına bakan hakimlere de ağır sözlerle yüklendi. "Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç, vicdanıyla hareket eden kişi demektir." ifadelerini kullandı. Ziyaret öncesinde Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifi esnafı ile bayramlaşan CHP lideri ve bir taksici arasında geçen diyalog dikkat çekti. Taksici, Kılıçdaroğlu'na "Size sahip çıktık ama gücümüz yetmedi. Siz oyunuzu kullanamadınız ama ben çoluk çocuğumu oy kullanmaya götürdüm." dedi.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyet daha sonra, Silivri Cezaevi'ne hareket etti. Cezaevine, Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, Grup Başkan Vekili Emine Ülker Tarhan ve çok sayıda partili ile birlikte CHP'nin seçim otobüsüyle geldi. Burada Ergenekon'dan tutuklu milletvekilleri Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'la bayramlaşan Kılıçdaroğlu'nun ziyareti, 2 saat sürdü. Çıkışta gazetecilere açıklamalarda bulunan Kılıçdaroğlu, Silivri'yi 'toplama kampı' olarak nitelendirdi. Haberal ve Balbay'ın içeride kalmasının, bu toplama kampını oluşturma mantığının bir sonucu olduğunu öne sürerek, Ergenekon davasına bakan hakimlere ağır sözlerle yüklendi: "Onlara yargıç demeyi içime sindiremiyorum. Çünkü yargıç vicdanıyla hareket eden kişi demektir. Toplumun beklentilerini ve toplumun duygularını bilen ve ona saygı duyandır."

Burada bir yargılama yapılmadığını, adalet dağıtımının söz konusu olmadığını iddia eden Kılıçdaroğlu, bir gazetecinin, "Görüşme nasıl gerçekleşti? Balbay ve Haberal ile neler konuştunuz?" sorusu üzerine, iki ayrı binada, iki ayrı yönetimin izniyle görüşmenin gerçekleştiğini belirterek, ikisinin de bir an önce özgürlüklerine kavuşmak ve Parlamento'da görev yapmak istediğini söyledi. Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti: "Hapishanede bir insanın morali ne kadar yerindeyse, onların morali de o kadar yerinde. Sayın Haberal, 'Ben neden tutukluyum, şu ana kadar anlamış değilim.' diyor. Neden tutuklu olduğunu bilmiyor. Haberal, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) bazı sahte belgelerin gönderilmesinden de şikâyetçi. Türkiye Cumhuriyeti'ne bir mahkemeye sahte belge göndermek yakışmaz, doğru değil." Kılıçdaroğlu ve beraberindekiler daha sonra Silivri Cezaevi önünde İşçi Partisi ve Vardiya Bizde Platformu tarafından kurulan çadırları ziyaret etti. Kılıçdaroğlu'na, çadırda yapılan eylemlere ilişkin bilgi verildi.

Zaman, 10.11.2011