Gündem

Çiçek, anayasa çalışmalarına ilişkin, basın yayın kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle Dolmabahçe Sarayı'nda, bilgilendirme toplantısında bir araya geldi.

Sarayın Medhal Salonu'nda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Çiçek, siyasi partilerin uzlaşma komisyonuna üye vermesiyle 19 Ekim 2011 tarihinde Anayasa Uzlaşma Komisyonu olarak ilk toplantıyı yaptıklarını ve yeni anayasa sürecini resmen başlattıklarını belirtti.

Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nun bugüne kadar başkanlığında 12 üyesiyle 4 toplantı yaptığını, alt komisyonun da 5 defa bir araya geldiğini bildiren Çiçek, ''Komisyonun yaptığı toplantılar sonucunda çalışma usullerine ilişkin 15 maddelik esaslar belirlendi'' dedi.

TBMM Başkanı Çiçek, şöyle konuştu:

''Görüş alma sürecini koordine etmek üzere siyasi partilerin önerdiği birer uzman ve meclis başkanlığının görevlendireceği en az bir uzmanın katılımıyla 5'er kişiden oluşan 3 teknik heyetin kurulmasına karar verildi. Teknik ekipler 15 Kasım'da tamamlanacak ve çalışmalara başlayacak. Birinci heyet siyasi partiler ile anayasal kuruluşları, ikinci heyet meslek örgütü ve sendikaları, üçüncü heyet de sivil toplum kuruluşları, dernek, vakıf ve cemaat temsilcilerinden gelen görüşleri inceleyecek. Katılım, veri toplama ve değerlendirme olarak ilk aşamayı 2012 Nisan ayı sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Ancak yazılı görüşlerin 31 Aralık 2011 tarihine kadar komisyona iletilmesini rica ediyoruz. Çünkü teknik heyetlerin analiz edeceği görüşler anayasa uzlaşma komisyonu üyesi milletvekillerinden oluşacak ve her partiden birer milletvekilinin olacağı 3 farklı alt komisyon tarafından değerlendirecek. Alt komisyon üyeleri yapacakları değerlendirme soncunda uygun gördükleri kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerini davet edip sözlü olarak da bilgi alacaktır.''

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ''12 Eylül yönetiminin 1982 Anayasası ile Türkiye'ye bıraktığı otoriter mirasın, Anayasa'da yapılacak kısmi değişikliklerle ortadan kaldırılamayacağı açıktır. Geçmişte yapılan değişikler göstermiştir ki, o anayasayı restore ederek, demokrasinin evrensel standartlarına ulaşamayız'' dedi.

Çiçek, anayasa çalışmalarına ilişkin basın yayın kuruluşlarının genel yayın yönetmenleriyle Dolmabahçe Sarayı'nda, bilgilendirme toplantısında bir araya geldi.

Sarayın Medhal Salonu'nda düzenlenen toplantının açılışında konuşan Çiçek, toplantıya Anayasa Komisyonu üyeleri AK Parti adına Mustafa Şentop, CHP adına Süheyl Batum, MHP adına Tunca Toskay, BDP adına Sırrı Süreyya Önder ve Altan Tan'ın da katıldığını belirtti.

Katılımlarından dolayı konuklarını tebrik eden Çiçek, toplantının, yeni anayasa yapım sürecine ilişkin görüş ve öneri almak amacıyla düzenlendiğini anımsattı.

Çiçek, Türkiye'de 1982 Anayasası'na yönelik eleştirilerin neredeyse anayasanın kabul edildiği günün ertesi günü başladığını belirterek, 1983 yılından bugüne eleştirilerin dozu artarken yeni anayasa ihtiyacının da güçlü bir şekilde dile getirildiğini söyledi.

Gerek siyasi partiler gerekse meslek kuruluşları, sivil toplum kuruluşları tarafından alternatif anayasa çalışmaları yapıldığını, hatta bazen ve tek başına bazı kişilerin de yaptığı anayasa çalışmaları bulunduğunu ifade eden Çiçek, özellikle 1993 yılında çok sayıda siyasi parti tarafından anayasa taslakları hazırlandığını anlattı.

Anayasanın ilk değişikliğin yapıldığı 1987 yılından bu güne kadar 17 kez ve 113 maddenin değiştirildiğini dile getiren Çiçek, ''Bütün bunlara rağmen 1982 Anayasası üzerindeki vesayet gölgesi ve darbe anayasası imajını atamamış ve halk tarafından da benimsenmemiştir'' dedi.

Çiçek, 12 Eylül yönetiminin 1982 Anayasası ile Türkiye'ye bıraktığı otoriter mirasın, anayasada yapılacak kısmi değişikliklerle ortadan kaldırılamayacağının açık olduğunu belirterek, şöyle konuştu:

''Geçmişte yapılan değişikler göstermiştir ki, o anayasayı restore ederek, demokrasinin evrensel standartlarına ulaşamayız. İnsan hakları ve hukukun üstünlüğüne dayalı, demokratik mekanizmaların güçlendirildiği, çoğulcu demokrasiye uygun anayasa düzeni ancak yeni bir anayasa kabulü ile mümkündür. TBMM olarak birey odaklı, özgürlükçü ve demokratik temsil esasına dayanan bir anayasa yapmak istiyoruz. 12 Haziran'da yapılan 24. dönem milletvekili genel seçimlerine bir çok parti yeni anayasa vaadi ile girmiştir, toplumda da yeni anayasa konusunda ciddi bir beklenti oluşmuştur. Milletimiz tarafında bir çok sorunun kaynağı ve çözüm yolu olarak anayasa görülmektedir. Türkiye ve millete yakışır yeni bir anayasa yapabilmeyiz. Ülkemizi geleceğe taşıyacak, herkesin içinde kendisini bulacağı, 'İşte benim anayasam' diyebileceği bir toplumsal sözleşmeyi hayata geçirmeliyiz. Kamuoyu ve siyasi partilerde bu konuda oluşan mutabakat başlangıç noktamız olarak en büyük avantajımızdır. Yeni bir anayasa konusunda milletimizi hayal kırıklığına uğratma şansımız olmadığı inancındayız. Bu anlayış tüm parti ve komisyona katılan üyelerin de öncelikli paylaştığı bir husustur.''