Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Tunus'ta AKP modeli

Tunus'ta AKP modeli
Arap Baharı'nın başladığı ülke olan Tunus'ta yapılan ilk demokratik seçimler En Nahda (Uyanış) partisinin zaferiyle sonuçlandı.

23 yıl iktidarda kalan eski lider Zeynel Abidin bin Ali'nin devrilmesinden sonra En Nahda'nın yükselen gücü, Tunusluları böldü.

En Nahda'nın destekçilerine göre, modernite ile İslam arasında bir denge kurmak mümkün. En Nahda'ya şüpheyle bakanlara göre ise Tunus'un laiklik geleneği tehdit altında.

Son bir kaç aydır En Nahda'nın kurmayları, liberal kesimlere ve yabancı gözlemcilere bireysel özgürlükleri koruyacakları ve demokrasiyi destekleyecekleri güvencesini veriyor.

Parti yetkilileri, negatif çağrışımları engellemek için kendilerini artık "İslamcı" değil, "İslami" bir parti olarak niteliyor.

Partinin milletvekili adaylarından Suad Abdülrahman başörtüsü takmıyor. Parti yetkilileri, Abdülrahman'ın partinin hoşgörüsünü yansıttığını söylüyor.

Esin kaynağı Mısır'daki Müslüman Kardeşler olan En Nahda, daha açık bir şekilde İslami kimlik ve toplumu savunuyor.

'Değişme kaygısı'

 

Partinin Körfez ülkelerinden para yardımı aldığı söylentileri, ülkedeki laik kesimleri endişelendirdi. Parti bu iddiaları reddediyor.

Bu kesimler, partinin iktidara gelince daha muhafazakar akımların etkisi altında kalmasından ya da değişmesinden kaygı duyuyor.

En Nahda, bir grup aydın tarafından 1981'de kuruldu. Partinin lideri Raşid Gannuşi kurucular arasındaydı.

Sekiz yıl sonra En Nahda seçimlerde, oyların yüzde 17'sini alarak iktidar partisi ardından ikinci parti oldu. Seçimlere hile karıştırıldığı, aslında En Nahda'nın aldığı oyların iki katı olduğu öne sürüldü.

Parti uzun süre baskı altında tutuldu. Gannuşi, Londra'da sürgün yaşadı.

Tunus'a geri dönen Gannuşi, şimdi ılımlı, reform yanlısı bir İslamcı olarak görülüyor.

Gannuşi, daha önce BBC'ye verdiği demeçte, "Tüm Tunuslular, demokrasiye aykırı olmayan, ılımlı bir İslam vizyonu altında varlıklarını sürdürebilirler" demişti.

Raşid Gannuşi, "Bizim ılımlı bir İslam anlayışımız var. 1981'de demokrasiyi kabul ettiğimizi, bize destek versinler ya da karşımızda olsunlar halkın kararına saygılı olduğumuzu ilan ettik. Haklar temelinde İslamcı ya da değil, tüm vatandaşların eşit olduğunu söylüyoruz." diye konuşmuştı.

Parti zaman içinde değişim geçirdi.

 

Koalisyon

1980'lerde Arap dünyasındaki radikal İslamcı hareketlerle aynı çizgide olan En Nahda'nın liderleri şimdi kendilerini Adalet ve Kalkınma Partisi'ne benzetiyorlar.

Raşid Gannuşi, "Türkiye'de ve Tunus'ta İslamla moderniteyi bağdaştıran bir hareket var. Biz bu hareketin temsilcisiyiz" dedi.

En Nahda'nın şimdi bir yıl içinde yeni anayasayı hazırlayacak geçici hükümet için koalisyon arayışına girmesi bekleniyor.

Partinin sözcüsü laik ya da sol eğilimli partilerle işbirliği yapabileceklerini söylüyor.

En Nahda kurmayları, ekonomi ve iç güvenliğe odaklanacaklarını belirtiyor.

'Öncelik ekonomi'

Parti yetkililerinden Abdülhamid Cilasi, "Kısa bir süre içinde Tunus'ta yatırım yapılabilecek ortamı hazırlamak istiyoruz" dedi.

En Nahda, politikalarına ilişkin fazla ipucu vermese de, alkol tüketimi ya da radikal İslamcıların gündeme getirmeye çalıştığı buna benzer girişimlerle konsantrasyonunun bozulmasını istemediğini vurguluyor.

Dine hakaret ettiği söylenen bazı filmlerin gösterilmesini protesto için yapılan gösteriler, ülkede gerilimi tırmandırmıştı.

En Nahda, bu gösterilerle ilgileri olmadığını, bunları aşırı dincilerin düzenlediğini savunuyor.

Laik kesimler, 1980'lerde "ahlaka aykırı" giyindikleri gerekçesiyle kız öğrencilere düzenlenen kezzap saldırılarını hatırlatarak, gerilimi bir uyarı olarak gördüklerini söylüyorlar.

Bu kesimler, eski Cumhurbaşkanı Habib Burgiba zamanında elde ettikleri kazanımları kaybedeceklerinden endişe ediyor ve kaygılarını ifade etmek için sık sık protesto gösterileri düzenliyor.

Habib Burgiba, kadınların başörtüsü takmasını eleştirmiş, bir keresinde Ramazan'da televizyonda portakal suyu içerken görülmüştü.

Fransa kaynaklı laik gelenek Zeynel Abidin bin Ali döneminde de sürdü. Tunuslular ve Tunus'taki turistler, dışarıda alkol tüketebiliyorlar plajlarda ve havuzlarda bikiniyle dolaşabiliyorlar.

Bunlar bazılarını rahatsız etse de turizmin ekonomiye katkısı, liberallarin kararlılığı ve En Nahda'nın verdiği sözlerin bunların değişmesini zorlaştıracağı belirtiliyor.


 

BBCTurkish.com, 26.10.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.