Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > “İktidarı kaybetsek de bunu yapacağız”

“İktidarı kaybetsek de bunu yapacağız”
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kaçak yapılaşma konusunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile çalışma içine gireceklerini belirterek, “Artık şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu binaları biz yıkacağız” dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında bir konuşma yaptı.

Erdoğan, bir kez daha Van depreminde hayatını  kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet, yaralılara şifa dileğinde bulunduğunu  dile getirerek, tüm yakınlarına, Vanlılara, tüm millete sabır ve başsağlığı  temenni ettiğini söyledi.

“Tekrar ediyorum, milletçe tahriklere kapılmayın. Şunu iyi bilmenizi  istiyorum, Türkiye Cumhuriyeti'nin hükümeti, AK Parti iktidarı asla Türkiye'nin  81 vilayetini bu tür felaketlerde yalnız bırakacak bir iktidar değildir” diyen  Erdoğan, sıkıntıların fazla zaman almadan giderileceğini, ardından da kalıcı  konutlarla Van'da bir düzenlemeyi süratle gerçekleştireceklerini kaydetti.

"Bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı  kaybetmek çok daha hayırlıdır"

Erdoğan, şöyle devam etti:
“Şunun çağrısını yapıyorum; Çevre ve Şehircilik Bakanlığımız ile bir  çalışma içine gireceğiz. Artık şehirlerimizde kaçak yapı, gecekondu, bunlara  yönelik gerekirse yetkiyi tamamen Bakanlığımıza alacağız ve bu tür binalarını  değiştirmeyen, bunları yıkmayanlara sormadan kamulaştırmasını yapacak ve bu  binaları biz yıkacağız. Bedeli ne olursa olsun, oy verirmiş vermezmiş biz bunları  dinlemeyeceğiz artık... Çünkü bu tabloları defaatle yaşamaktansa iktidarı  kaybetmek çok daha hayırlıdır. Onun için biz bu adımı atmak zorundayız ve depreme  dayanıklılık noktasında çok daha hesaplarımızı ciddi yapıp yoğun bir şekilde bu  şehirleşme adımlarını atacağız ve vatandaşlarımıza 'gel kardeşim, senin binanın  enkaz bedeli budur ve gel buraya gir, 20 yıl vadeyle de gel burada otur. Ne  istiyorsun, iki daire mi, al sana iki daire ama oturacağın yer artık burası.  Senin oturduğun yerde biz yarın bir musibetle karşı karşıya kalamayız'. Yok  şöyleydi, yok böyleydi, kusura bakma... Bunlara artık 'evet' diyemeyiz. Çünkü  artık bunlardan bir değil, iki değil, üç değil, beş değil, bıktık. Bakın hem  bunlar söyleniyor, ondan sonra işte belediye, işte vali, işte hükümet, şu, bu,  falan...

Çıkmış dün bazıları, kendini bilmezler, 'vali istifa'... Yahu, Vali mi  veriyor bunların ruhsatını? Kimbilir hangi belediye verdi, kimbilir hangi  müteahhitler yaptı? Hangi odalar, hangi şu anda biliyorsunuz mühendislik büroları  var, bunlardan yapım iznini aldı. Dert başka, onun için bunlara fırsat  vermeyeceğiz. Onun için de başta büyük şehirlerimiz olmak üzere İstanbul, Ankara,  İzmir, bütün bu gecekondular, kaçak binalar şimdiden haberini veriyoruz. Lütfen  bizim bu çağrılarımıza kulak versinler. Efendim işte 'müteahhitlerle anlaşacağız,  bilmem ne falan' yok. Çünkü ramazanda Ankara'da şöyle bazı gecekondu bölgelerini  dolaştım. 'Efendim işte biz TOKİ'ye veremeyiz, müteahhit arıyoruz' şimdi biz  artık müteahhit şu bu falan bekleyemeyiz. Hemen müdahalemizi yapacağız. Hem  şehirlerimizi güzelleştireceğiz, hem de buraları sağlam güvenilir konutlarla  donatacağız. Bu işin başka çaresi yok. Onun için de bunun süratle yasal  düzenlemesini de yapacağız.”

BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN YAPTIĞI KONUŞMANIN TAMAMI

Hürriyet, 26.10.2011 

Başbakan depremde yapılanları anlattı
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Bölgeye sadece benim talimatımla ilk etapta 3 milyon Türk Lirası gönderilmişti, acil yardım olarak Valiliğe. Bugün bu rakam, 10 milyon TL'ye çıkarıldı. Başbakanlık adına açtığımız yardım hesaplarında da şu an itibarıyla 1 milyon 728 bin lira yardım toplandı'' dedi.
 

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Van'da meydana gelen depremle ilgili olarak, ''Birkaç gün içerisinde hamd olsun durum kontrol altına alınmış vaziyette ve çok kısa bir zaman içerisinde de inşallah bütün bu enkazlar kalkacağı gibi, yeniden bir Van merkez planlaması ve yeniden Erciş'te de kentsel değişim, dönüşüm ile birlikte yeni bir şehir, yeni bir ilçe inşa edilmiş olacak'' dedi.

Erdoğan, partisinin genel merkezinde düzenlenen Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında bir konuşma yaptı.

Konuşmasının başında Van'da meydana gelen deprem felaketi nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlara Allah'tan rahmet dileyen Başbakan Erdoğan, Türk milletine başsağlığı diledi.

Depremde yaralanan vatandaşlara acil şifalar temenni eden Erdoğan, ayrıca yurt dışından taziye ve geçmiş olsun mesajlarını ileten, yardım teklifinde bulunan tüm ülke liderlerine, dost ve kardeş ülke halklarına da Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti adına şükranlarını sundu.

Azerbaycan'ın, ilk andan itibaren seferber olarak, gerek kurtarma ekipleriyle, gerek malzeme dolu uçaklarını yollamak suretiyle Türk milletinin acısını hafifleten bir çaba içinde olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, İzmir'de dün yapılan açılış ve temel atma töreninde ve ardından gerçekleştirilen Türkiye-Azerbaycan Yüksek Düzeyli İstişare Konseyi toplantısında, Azeri halkına teşekkürlerini ilettiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''23 Ekim Pazar günü öğlen saat 13.41'de, Van merkezli 7,2 şiddetinde bir deprem afetine maruz kaldık. Deprem anından itibaren, ilgili bakanlarımız, Van milletvekillerimiz, ilgili kurumlarımız derhal harekete geçtik. Ben, İstanbul'dan beraberimde bakan arkadaşlarım olduğu halde Van'a hareket ettim. Aynı şekilde başbakan yardımcım, bakan arkadaşlarımla birlikte Ankara'dan Van'a hareket etti. Van Ferit Melen Havalimanı'na ulaştıktan sonra orada kısa bir brifing aldık ve derhal helikopterlerle Erciş ilçemize hareket ettik. Orada önce kaymakamlıkta ayrıntılı bilgi aldık, kriz merkezinin ihtiyaçlarını tespit ettik, ilgili kurumlara hemen talimatlarımızı verdik. Daha sonra ilçe merkezinde ana cadde üzerindeki yıkılmış binalara giderek felaketin boyutunu, ihtiyaçları bizzat yerinde arkadaşlarımla beraber bir görelim istedik. Yani duyuma dayalı veya televizyon haberlerine vesaireye dayalı değil, bizzat görmek suretiyle aynel yakin olsun istedik. Ve arkadaşlarımla beraber bunu da birlikte yaptık.

Erciş'ten yeniden Van'a geçtik. Van'da, kriz merkezinde, bakan arkadaşlarımızın, milletvekillerimizin, valimizin, kurum temsilcilerimizin katılımıyla ayrıntılı bir toplantı yaptık. Çalışmaların ne aşamada olduğunu, yapılanları ve yapılacakları ayrıntısıyla değerlendirdik. Ardından da Van merkezde yıkılan birkaç bina enkazını ve oradaki çalışmaları yerinde inceledik ve sabah 5 gibi Van'dan Ankara'ya döndük. Orada bizimle incelemelerde bulunan bakanlarımızın bir kısmı Van'da kaldılar ve şu anda hem arama kurtarma çalışmalarını, hem yardım dağıtımını, hem de sonrasında yapılacak işleri bizzat yerinde koordine ediyorlar.

Tabii böyle anları maalesef kendileri için hala siyasi ranta dönüştürmenin gayreti içinde olanlar var. Çirkin olan bu. Hele hele böyle bir deprem felaketinin olduğu anda bütün imkanlarıyla beraber seferber olan bir devlet var, bir hükümet var. Bütün imkanlarıyla, kurumlarıyla, kuruluşlarıyla ilk andan beri orada. 1999 depremini yaşayanlar bilir. Deprem mahalline gelemeyen bir iktidar, bir hükümet vardı. Ama şu anda kabinenin neredeyse dörtte biri orada seferber olmuş vaziyette, devletin tüm kurum ve kuruluşları orada seferber olmuş vaziyette. Neler yapılıyor, neleri yapacağız, bunlar orada planlanıyor. Birkaç gün içerisinde hamd olsun durum kontrol altına alınmış vaziyette ve çok kısa bir zaman içerisinde de inşallah bütün bu enkazlar kalkacağı gibi, yeniden bir Van merkez planlaması ve yeniden Erciş'te de kentsel değişim, dönüşüm ile birlikte yeni bir şehir, yeni bir ilçe inşa edilmiş olacak.

Deprem haberi alınır alınmaz, İstanbul'dan, akşam 5 ayrı uçak Van'a hareket etti. Bu uçaklar, arama kurtarma ekibinden çadıra, battaniyeden katalitik sobaya kadar, ilk planda ihtiyaç duyulacak malzemeyi İstanbul'dan Van'a taşıdılar. Ankara'dan aynı gün 2 uçak, ertesi gün de 4 uçak insan ve malzeme yüklü olarak bölgeyle intikal etti. Yine İzmir'den, Uşak'tan uçaklar bölgeye ulaştılar. Toplamda, sadece Türk Hava Yollarına ait 16 uçak ilk 2 günde Van'a insan ve malzeme taşıdı. Bölgeye, benim talimatımla, ilk etapta 3 milyon Türk Lirası Acil Yardım Ödeneği gönderildi. Bugün bu rakam 10 milyon TL'ye çıkarıldı. Başbakanlık adına açtığımız yardım hesaplarında da şu an itibarıyla 1 milyon 728 bin lira yardım toplandı.''

-Van'da meydana gelen depremle ilgili son bilgiler-

48 il ve 39 kurumdan, arama-kurtarma, sağlık ve ilk yardım personeli, araç ve malzeme temin ettiklerini bildiren Erdoğan, bunların 22 Türk Hava Yolları, 22 askeri ve 8 özel kargo uçağı olmak üzere toplam 52 uçak ve diğer ulaşım malzemeleriyle bölgeye ulaştırıldığını kaydeden Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanlığından Emniyet Genel Müdürlüğüne, Kızılaydan Türksat'a, Türkiye genelinde belediyelerden sivil toplum örgütlerine kadar tüm Türkiye'nin bu deprem için seferber ve tüm güçleriyle bölgede faaliyet gösterir durumda olduğunu dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, yaptığı konuşmada, Van'da meydana gelen depremle ilgili son bilgileri de paylaştı.

Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şu an itibarıyla bin 352 yaralı kaydımız var. 3 bin 755 kamu personeli ve 422 sivil toplum örgütü mensubu bölgede çalışıyor. 16 arama kurtarma köpeği, kamuya ait 595 arama kurtarma aracı, sivil toplum örgütleri ve özel şirketleri ait 54 iş makinesi ve araç, 860 sağlık ekibi, 7'si hava ambulansı olmak üzere toplam 140 ambulans, 33 jeneratör bölgede faal durumda.

Bu sabah saat 09.00 itibarıyla depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı maalesef 461'e ulaştı. Yaralı sayısı bin 352.

Bölgeye şu ana kadar ulaştırdığımız malzeme de şöyle: Kızılay tarafından, 15 bin 379 çadır gönderildi. Aslında bu çadırlar bu olaya yetecek miktardaki çadırlardır. Fazlasıyla yetecek miktardadır. Ama ne yazık ki olay kontrol dışına çıkınca bu çadırlar yetmez bir durum arz ediyor ve ondan sonra da bakıyorsunuz televizyonlar, 'hemen çadır yok, şu yok, bu yok' diyor. İlk anda gerçekten, ilk 24 saatte bu konuda bir başarısızlık oldu. Bunu kabul ediyoruz. Burada bir eksiğimiz oldu. Ama bu tür olaylarda artık bu kadar eksik de bu kadar hata payı da olacaktır. Bu dünyanın her yerinde otomatiğe bağlanmış olay değil. Herkes görevini biliyor, ama tabii ki bölgedeki mevcut depolarda yeteri kadar katalitik soba veya çadır olmayabilir. Farklı depolardan buralara yine bu çadırlar geldi, geliyor.

60 prefabrik ev, 76 bin 500 battaniye, 36 seyyar mutfak, 3 bin 51 mutfak seti, 5 bin 139 katalitik soba sağlanarak Van merkez, ilçe ve köylerine ulaştı ve vatandaşa dağıtıldı, dağıtılıyor. Çadır, battaniye ve diğer malzeme ihtiyacının karşılanması için 5 sivil, 3 askeri olmak üzere 8 uçakla şu anda sevkıyat aralıksız olarak devam ediyor. Bu arada, depremle ve yaraların sarılmasıyla ilgili olarak, bakanlıklarımızın da önemli çalışmaları oldu ve bu çalışmalar devam ediyor. Milli eğitim noktasında, Van merkez ve Erciş başta olmak üzere, depremden zarar gören ilçe ve köylerimizde 14 Kasım tarihine kadar eğitime ara verdik. Bölgede sadece 1 okul tamamen yıkıldı. Okullarda genel olarak ilk tespitlere göre hafif hasar olduğu tespit edildi. Milli Eğitim Bakanlığımız tarafından 37 mühendis, okulların eğitime hazır hale getirilmesi için bölgeye ulaştı. Bu arada, Van Merkez'de 7, Erciş'te 56 olmak üzere toplamda 63 öğretmenimiz maalesef hayatını kaybetti. 13 öğretmenimiz de yaralandı. Hayatını kaybeden öğretmenlerimize de Allah'tan rahmet diliyor, yakınlarına, eğitim camiasına, milletimize bir kez daha başsağlığı dileklerimi sunuyorum.''

Zaman, 26.10.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.