Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Wikileaks’ten ilginç Balyoz detayı

Wikileaks’ten ilginç Balyoz detayı
Wikileaks’in kamuoyuyla paylaştığı ABD Dışişleri Bakanlığı’na ait bir gizli yazışmada, Balyoz davasıyla ilgili olarak “AKP’li eski Meclis Başkanı da bize gözaltıların geçerliliği konusunda kamuoyunu tatmin edecek bir kanıt bulunmadığını söyledi” ifadesi yer alıyor.

Dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey’nin imzasını taşıyan 26 Şubat 2010 tarihli, Ankara mahreçli belgenin özet kısmında, “Bir İstanbul mahkemesi 26 Şubat’ta hükümete karşı ‘Balyoz’ darbe planı iddiasıyla gözaltında bulunan on bir subayı suçladı ve tutukladı (toplam tutuklu sayısı 31’e ulaştı). Buna ek olarak aynı gün 13 başka şehirde gerçekleştirilen operasyonlarla 18 subay daha gözaltına alındı” denildi.

 

“Türkiye’deki gerginlik, 25 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Gül, Başbakan Erdoğan ve Genelkurmay Başkanı Başbuğ görüşmesi ve üç üst düzey emekli komutanın serbest bırakılmasından sonra görünüşte azaldı. Ancak Erdoğan’ın ertesi gün kamuoyuna yaptığı sert açıklamalar, hükümetin ayrıntılı ‘Balyoz’ planını içeren 2003 semineriyle bağlantılı askerlerin büyük bölümüyle ilgili kapsamlı soruşturmayı daha ileri götürmeye kararlı olduğunu ortaya koyuyor” yorumu yapıldı.

 

"MECLİS BAŞKANI KANIT BULUNAMADI DEDİ"

Belgenin en çarpıcı kısmı ise Jeffrey’nin, “Hatta AKP’li eski Meclis Başkanı da bize gözaltıların geçerliliği konusunda ‘kamuoyunu tatmin edecek’ bir kanıtın ortaya çıkmadığını anlattı” şeklindeki ifadesi.

 

Jeffrey ayrıca, belgenin yazıldığı tarihe kadar tutuklananların sivil mahkemelerde mi yoksa askeri mahkemelerde mi yargılanacağı konusunda tartışma yapılmadığını belirterek, “Ancak asıl önemli tartışmanın kaynağı bu nokta olacak gibi görünüyor” dedi.

 

"DIŞARIDAN YORUM YAPMAK YANGINA KÖRÜKLE GİTMEK OLUR"

Belgenin sonunda yer alan yorum kısmında ise şu ifadelere yer verildi:

 

“Başbakan Erdoğan’ın subayların tutuklanmasından sonra yaptığı açıklamaların özellikle provokatif olması istenmiş gibi görünüyor.

 

“Başbakan’ın bu sözleri iktidar partisi ile Türk ordusunu önemli sembollerinden biri olarak benimseyen ve Erdoğan’ın partisini eleştiren laikler arasındaki tansiyonu yeniden yükseltecek. Başbuğ sessizliğini koruyor ancak kamuoyu önüne çıkma konusunda iç baskıyla karşı karşıya olabilir.

 

“Basında üst düzey komutanların toplu istifası gibi seçenekler gündeme geldi ancak bunlar bize faydadan çok zarar getirecek hamleler gibi görünüyor. Yargı sürecinin henüz ilk aşamalarındayken, Türkiye’nin dışından gelecek açıklamalar yangına körükle gitmekten başka işe yaramaz.”

 

Hürriyet, 11.10.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.