Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Eski vekiller: silahlar sussun
Eski vekiller: silahlar sussun
Eski AK Parti milletvekilleri Dengir Mir Mehmet Fırat, İhsan Arslan ve Abdurrahman Kurt, geçmişte olduğu gibi bugün de her türlü şiddet ve terörün karşısında olduklarını ve karşısında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Fırat, Arslan ve Kurt, terör örgütü PKK elebaşılarından Murat Karayılan'ın örgüte yakınlığıyla bilinen bir yayın organında yer alan röportajında, kendilerinden ve siyasi kişiliklerinden bahsetmesi üzerine ortak yazılı açıklama yaptı. Milletvekili olarak aktif siyaset yaptıkları süre içinde halka ve partilerine karşı sorumluluk bilinci ile davrandıklarına inandıklarını belirten Fırat, Arslan ve Kurt, şunları kaydettiler:
“Partimize zarar vermek bir yana bireyler olarak üzerimize düşeni yerine getirme hususunda gerekli çaba ve özveriden asla kaçınmadık. Parti disiplini içinde Genel Başkanımızın süreci başarı ile yönetebilmesi için azami hassasiyet göstermeyi görev bildik. Cumhuriyet tarihimizin en önemli problemi olduğuna inandığımız Kürt sorununu çözme hususunda Genel Başkanımızın bütün engellere ve zorluklara rağmen attığı samimi ve cesur adımlara destek olduk. Geriye dönüp baktığımızda, önceki hiçbir siyasi irade ve iktidarın teşebbüs etme cesaretinde bulunamadığı devrim niteliğinde icraatların yapıldığına inanıyoruz.
MÜZAKERE VURGUSU
İnişli-çıkışlı olması doğası gereği olan 'açılım' sürecinde geri dönüşü olmayan ciddi kazanımların sağlandığına ve 'çoğu gitti azı kaldı' diyebileceğimiz bir safhaya ulaştığımıza inanıyoruz. Tüm halkımızın ortak mutabakat ve desteğinin kaçınılmaz olduğu ve tüm tarafların huzur ve barış içinde yaşamasını temin edecek çözümün kolay olmadığını her vicdan ve izan sahibi kabul etmek zorundadır. Cumhuriyet tarihi boyunca siyasi iktidarların yok saydığı ve halihazırda da parlamento içi ve dışı parti ve kurumların çözmemek için ittifak ettikleri bu sorunu çözmek için AK Parti'nin her riski göze alarak attığı önemli adımların inkar edilemeyeceğine inanıyoruz. Bugüne kadar hayata geçirilmiş uygulamalara ilave olarak bir yıl önce müzakere sürecinin başlatılmış olmasını, sorunu çözme istikametinde atılmış en cesur adım ve hayırlı bir girişim olarak değerlendiriyor ve destekliyoruz.
Bizler, geçmişte olduğu gibi bugün de her türlü şiddet ve terörün karşısında olduk ve karşısında olmaya devam edeceğiz. Gelinen aşamada sorunun terör girişimleri veya askeri operasyonlarla çözülemeyeceğine inandığımızı tekrarlamak istiyoruz. Bütün zorluklara ve kimi olumsuzluklara rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın iyi niyet ve kişiliğinin hala bir şans (belki de son şans) olduğuna inanıyoruz.
Eğer bu ortak vatanımızda birlikte ve kardeşçe yaşamaktan başka alternatifimizin olmadığına inancımızı henüz yitirmedikse, hep birlikte iyi niyetli çabalara destek olmalıyız. Hiçbirimizin tek başına sorunu olmadığı gibi, hiçbirimiz tek başımıza sorunu çözecek güçte de değiliz. Sorunun çözüm yeri kendi evimiz ve muhtaç olduğumuz güç kendi akıl ve vicdanımızdır. Başkalarının desteği ile birbirimizin kanını akıtmaktan vazgeçmeliyiz. Dini ve kimliği ne olursa olsun akan her damla kanın bizim kanımız, kanı akanın da başkası değil, bizzat kendimiz olduğumuz gerçeğini asla unutmamalıyız. Daha fazla kan akmaması için 'terörle mücadeleyle birlikte siyasi müzakere' sürecinin çok kısa sürmesini diliyoruz.”
Radikal, 27.09.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
