Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a terör yanıtı

Kılıçdaroğlu'ndan Erdoğan'a terör yanıtı 
CHP lideri Kılıçdaroğlu, Türkiye'de bugün terör varsa, tek sorumlusunun AK Parti olduğunu savunarak, "Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan'a yakışır" dedi.
 
Kılıçdaroğlu, TBMM'deki makamında bir grup gazetecinin, gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "terörle mücadelede muhalefetin destek değil, köstek olduğu" yönündeki açıklamasının sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Nerede köstek olduk, bir açıklasa bari. Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Biz nerede köstek olmuşuz, bunu açıklamalı önce" dedi.

"Türkiye'de bugün terör varsa, tek sorumlusunun AK Parti Hükümeti olduğunu" ifade eden Kılıçdaroğlu, "Onlar ülkeyi yönetiyor. Türkiye'yi terör bataklığına sürükleyen AKP değil mi? Gideceksin, PKK ile kol kola, göz göze, oturup konuşmalar, görüşmeler yapacaksın, sonra kalkacaksın muhalefeti suçlayacaksın. Bu kadar ucuz, kaba politika ancak ve ancak Recep Tayyip Erdoğan'a yakışır. Devlet adamı kimliği bile söz konusu değil. Biz sorunu çözmek için sorumlu davranıyoruz, o sorunu büyütmek için sorumsuz davranıyor, aramızdaki fark bu" görüşünü savundu.

Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çalışmalarında da inisiyatifin TBMM Başkanı Cemil Çiçek'te olması gerektiğine inandığını, parlamentonun geleneğinde de bunun bulunduğunu kaydetti.

TBMM'de yemin etmeyen BDP'lilerin durumunun sorulması üzerine de Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin parlamentoya gelip, yemin etmelerini istediğini söyledi.

Anayasa değişikliği

Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinde inisiyatifin TBMM Başkanı Cemil Çiçek'te olması gerektiğini belirterek, bu konuda AK Parti'ye de randevu verebileceklerini, önyargıyla hareket etmediklerini söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "muhalefet destek yerine köstek oluyor" sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Nerede köstek olduk, bir açıklasa bari. Muhalefeti körü körüne eleştirmek, bir başbakanın görevi olmamalı. Biz nerede köstek olmuşuz, önce bunu açıklamalı" dedi.

"Süreci tıkamak istemiyoruz"

BDP milletvekillerinin yemin etmemelerinin anımsatılmasına karşılık Kılıçdaroğlu, "Parlamentoya gelmelerini ve yemin etmelerini isterim" görüşünü dile getirdi.

Kılıçdaroğlu, AK Parti ile yaptıkları protokolün sadece CHP'li milletvekillerini değil, tutuklu bütün milletvekillerini kapsadığını anımsattı.

Kılıçdaroğlu, BDP'lilerin de parlamentoya gelip yemin etmeleri gerektiğini aksi halde anayasa gibi temel bir konuda düzenlemeler yapılırken, parlamentonun eksik iradeyle grup oluşturacağını, herkesin katkı vermesi gerektiğini vurguladı.

BDP'nin gelmemesi halinde CHP'nin tavrında değişiklik olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine Kılıçdaroğlu, süreci tıkayan, engelleyen bir parti olmak istemediklerini belirtti.

Kılıçdaroğlu, amaçlarının özgürlükçü, daha çağdaş, güçler ayrılığı ilkesinin yer aldığı sağlıklı bir anayasa olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği konusunda iktidar partisinin göndereceği mektubun sorulması üzerine, anayasa değişiklikleriyle ilgili Meclis Başkanı Cemil Çiçek'in çağrı yaptığını, anayasa profesörleriyle görüştüğünü, Uzlaşma Komisyonu kuracağını söylediğini anımsattı.

Kılıçdaroğlu, inisiyatifin Meclis Başkanı'nın elinde olduğunu belirterek, bunun bir parlamento çalışması olduğunu dile getirdi.

"Anayasa süreci farklı bir şey"

AK Parti'nin "ön almak" istiyormuş gibi bir hazırlık içinde bulunduğunu savunan Kılıçdaroğlu, "Olabilir. Gelsinler, mektuplarını yazsınlar, belki bizim bilmediğimiz başka önerileri vardır. Ama konu TBMM'nin konusudur. TBMM çözüm üreten bir merkez olmak durumundadır" dedi.

Tutuklu milletvekillerine ilişkin metne, bir bakanın, "Hukuki bağlayıcılığı yok, temenni" dediğinin anımsatılmasına Kılıçdaroğlu, "Bu bir taahhüttür. Temenni ile taahhüt aslında aynı şeydir. Bir irade beyanıdır. Şimdi ondan çark etmenin yollarını aramaya gerek yok ki. Verilen bir söz, taahhüt var. Nihai metin, iki liderin onayı alındaktan sonra imzalandı. Bunun neresi niyet?" karşılığını verdi.

"Bir süre öngördünüz mü?" sorusunu, "Hayır" diye yanıtlayan Kılıçdaroğlu, bunun anayasa sürecini tıkayıp tıkamayacağına ilişkin soru üzerine ise şunları söyledi:

"Hayır. Anayasa süreci farklı bir şey. Böyle kısa sürede sonuçlanacak bir şey değil. Önşart değil. Bildiğimiz kadarıyla Adalet Bakanlığının bir çalışması var, o çalışma kısa zamanda sonlanır, parlamentoya gelir, bu sorun da aşılmış olur. Parlamentonun meşruiyet kazanması, 550 milletvekilinin parlamentoya gelip, yemin etmesiyle başlar. Tutuklu milletvekilinin olduğu ortamda, her zaman meşruiyet tartışması çıkar. Bazen öyle yasalar görüşülür ki bir-iki oy farkla çıkabilir. O insanların iradelerini hapiste tutup, bir iki oy farkla yasa çıkarmak, o yasanın meşruiyetine gölge düşürür. Bunu demokrasiye inanan herkesin bilmesi gerekiyor. Bu açıdan tutuklu milletvekillerinin önünde yemin etmeleri konusunda, yasal, anayasal hiçbir engel yok."
 
 
cnnturk.com, 26.09.2011

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.