Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Esad'la "açıkça" konuşan Türkiye, gelişmeleri izleyecek

Esad'la "açıkça" konuşan Türkiye, gelişmeleri izleyecek
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, bugün Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad ile yaptığı görüşmede "açık ve somut konuları" ele aldıklarını belirterek, önümüzdeki dönemde atılacak adımların büyük önem taşıdığını söyledi.
Davutoğlu, Şam dönüşünde Ankara Esenboğa Havaalanı'nda düzenlediği basın toplantısında, "İsteğimiz Suriye halkının kendi kaderini tayin etmesidir. Açık ve somut konuları ele aldık. Önümüzdeki dönem beklentilerin karşılanması için önem taşıyor" dedi.

Davutoğlu, Suriye'de huzur ve istikrar ortamının yeniden sağlanması için artık haftalar ve hatta günlerin önem taşıdığının da altını çizdi.

Davutoğlu bugün Şam'da Esad ile 6.5 saat süren bir görüşme yaptı. Görüşmenin 3.5 saati başbaşa yapılırken, kalan kısmına heyetler de katıldı. Esad yönetimi üzerindeki uluslararası baskının arttığı bir dönemde gerçekleştirilen bu görüşme, Suriye konusunda önümüzdeki dönemde atılacak adımlar açısından da belirleyici olarak gösteriliyor.

“HAMA’DAKİ OLAYLAR KABUL EDİLEMEZ”
Esad'a, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yazılı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın da sözlü mesajlarını ilettiğini aktaran Davutoğlu, görüşmeyle ilgili olarak bu akşam Erdoğan'a bilgi vereceğini de sözlerine ekledi.

Basın toplantısına "Suriye halkı ebediyen Türkiye'nin dostu olarak kalacaktır" sözleriyle başlayan Davutoğlu, "Hama'da başlayan olaylar hepimizi derinden etkiledi. Yöntemi de, zamanlaması da kabul edilemez olaylar yaşandı. Suriye'de iç barışın sağlanması yönünde her türlü teması sürdürdük, bundan sonra da sürdüreceğiz" diye konuştu.
 
Ankara ile Şam arasında son dönemde sert açıklamalar yapılmış olsa da Davutoğlu'nun görüşmeyle ilgili değerlendirmeleri, iki ülke arasındaki diyalogun sürmekte olduğuna işaret ediyor.
 
"BEKLENTİ OLUŞTURMAK İSTEMİYORUZ"
Davutoğlu, 6.5 saatlik görüşmede "anlaşmaya varılan her konunun ayrıntılarını aktarmanın" doğru olmadığını belirterek, Suriye'deki tüm taraflarla temasların devam edeceğini vurguladı.

ANALİZ - SON DÖNEMLERİN EN ÖNEMLİ GÖRÜŞMESİ

Şam'da bugün Davutoğlu ile Esad'ın saatlerce süren görüşmesine son dönemlerin Ortadoğu'yu ilgilendiren en kritik toplantısı demek yanlış olmaz. Bu görüşme, zamanlamasından içeriğine ve sonuçlarına kadar büyük önem taşıyor.

Türkiye, Suriye rejiminin dünyaya açılan en önemli kapısı konumunda. Esad yönetimi, geçen hafta düzenlediği Hama operasyonu nedeniyle uluslararası alanda giderek yalnız bırakılıyor. Üzerindeki uluslararası baskı giderek artıyor.

Bu nedenle de Türkiye devreye girmiş durumda. Türkiye, Suriye'deki gelişmeleri kendi iç meselesi olarak görüyor. Dahası başta ABD olmak üzere Batılı ülkeler de Suriye ile dolaylı diyalog için Türkiye'yi tercih ediyor. Ayrıca her ne kadar son dönemde Ankara ile Şam arasında karşılıklı sert açıklamalar yapılmış olsa da Esad yönetimi de Batı'ya ve İslam dünyasına kendi söylemini aktarma konusunda Türkiye'ye güveniyor.

Bugünkü görüşmenin alışılmadık bir şekilde altı saat sürmesi, belli bir yol haritası üzerinde görüşülüyor olabileceği yorumlarına yol açtı. Davutoğlu-Esad görüşmesi, bundan sonra hem Türkiye'nin hem de Batı'nın tutumunda belirleyici olacak.


Davutoğlu, "Spesifik olarak, somut olarak net olarak görüşlerimiz taleplerimiz kararlı bir şekilde Esad’a anlatılmıştır. Somut adımları da ele aldık. Önümüzdeki günlerde neler olacağını göreceğiz. Şu veya bu yönde beklenti oluşturmak istemiyoruz" dedi.

Uluslararası kamuoyunun konuya büyük ilgi göstermesinden dolayı birçok yabancı yetkiliyle görüşme öncesi temasta bulunduğunu anlatan Davutoğlu, görüşmede yalnızca Türkiye’nin mesajlarını taşıdıklarını sözlerine ekledi.

Davutoğlu, “Diğer ülkelerle istişarelerimizde temas ettiğimiz hususlar olur, bu istişareler sürecektir. Ama bu temas ettiğimiz ülkelerin mesajlarını götürüyoruz anlamına gelmez. Ben sadece hükümetimizin görüşlerini taşırım. Bunun bilinmesinde fayda görüyorum” dedi.

Hürriyet, 09.08.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.