Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Aziz Yıldırım'dan üç kuruma şikayet dilekçesi

Aziz Yıldırım'dan üç kuruma şikayet dilekçesi
Futbolda şike soruşturması kapsamında gözaltına alınan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, avukatı aracığıyla HSYK, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ve TBMM'ye şikayet dilekçesi gönderdi.

Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım’ın avukatı tarafından Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu’na (HSYK) sunulan dilekçede, soruşturmanın gizli olduğu vurgulanarak, buna rağmen polis tarafından hazırlanan bütün doküman ve ayrıntıların internet, gazete, radyo ve televizyonlardan yayınlandığı ifade edildi. Dilekçede, "Sadece şüpheliler ve müdafilerine uygulanan bu tür gizlilik kararları nedeniyle, polis tarafından hazırlanmış olan bu dokümanların hukuksal nitelikleri ve doğruluk dereceleri hakkında bilgi sahibi olmak şöyle dursun, içeriklerinin ne olduklarına dahi ancak medyadan öğrenen bir avukatlık mesleği kalmıştır. Medyamızın, savunma avukatlarını açık ara yendikleri bu şartlar altında bütün avukatların ayrıca birer basın kartı alma zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır" denildi.

SANIK VE SAVUNMA HAKLARI AĞIR ŞEKİLDE İHLAL EDİLDİ
Dilekçe’de çok sanıklı olayda örgütlü suçluluk şeklinde hukuki tasvirler yapan emniyet ve yargı mensuplarının olması nedeniyle sanık ve savunma haklarının ağır şekilde ihlal edildiği ifade edildi. Dilekçede şunlara yer verildi: "Bunun ötesinde bu tür gizlilik – kısıtlılık kararları, emniyette çekilen sanık resimleri, nerede, ne şekilde elde edildiği belli olmayan görüntüler ve deliller çok sağlam, sanıklar konuşamıyorlar bile’ diye yapılan emniyet ve hatta savcılık beyanları medyayı süslemektedir. Aziz Yıldırım bu suretle oluşturulmuş kamuoyu infiali ve ilgisi altında sorgu ve savunması alınmak üzere İstanbul Adliyesi’ne götürülecektir. Halen delillerin neler olduğu, hukuksal açıdan geçerli olup olmadıkları konusunda bilgi sahibi olmamız mümkün olamamıştır. 

Müstakbel iddianamesi en az üç ay sonra düzenlenmek üzere tutuklanmaması imkansız halde savcı ve hakim karşısına çıkacağız. Hep beraber tutuklandığını televizyonlardan seyredeceğiz. Soruşturmalarda ve kovuşturmalarda seçicilik olarak adlandırılacak tarzda, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yetki ve görev alanında kalan futbol karşılaşmalarına ilişkin iddiaların doğrudan emniyete ve ancak seçici tarzda konu edildiği, niçin diğer kulüp ve futbolcuların bu yıl kupa bizim, şampiyonluk falan takımın’ veya FB’ye karşı TS için hırsla oynadık’ diyen kişilerin inceleme alanı dışında bırakıldığı, niçin sporun bütün branşlarının inceleme konusu edilmediği, niçin birbiriyle alakasız olayların aynı soruşturma kapsamına alınarak sanıkların suçsuz ise aklanabilme süreçlerinin uzatıldığı ve imkansızlaştırıldığı, niçin sorumlu ve yetkili TFF’nin bütün karar makamlarının eğer gerçek ise bu olayları incelemeyerek görevi ihmal veya suiistimalden yargılanmadıkları konularıyla ilgili hakim ve savcı işlemleriyle kararları HSYK’nın görev alanında incelenecek bir husustur. Emniyet birimlerinin de durumu da İçişleri Bakanlığı yanında yine yargının görev alanıdır."

SORUMLULUĞU BULUNAN YARGI MENSUPLARINDAN ŞİKAYETÇİYİZ
Soruşturma kapsamında yapılan tutuklamaların şike suçundan yapıldığının belirtildiği dilekçede, bu suçun "tutuklamayı ihtiyari kılan suçlardan" olmadığı belirtildi. "Temiz topluma ve saygın hukuk devletine, kirli ve hukuka aykırı yollarla ulaşılmasının mümkün değildir" denilen dilekçede şu ifadelere yer verildi: "Basının her alanında, bu soruşturmaya ilişkin emniyetin delillerin içeriğine ilişkin üstelik kesin doğru tarzında bilgi vermesi yanında soruşturma savcısının ‘Belgeleri görünce cevap bile veremiyorlar’ demesi bizatihi sorgu ve savunmayı gerektirir.
 
Yargılama aşamasında anlaşılacak hukuki sıfatlandırmanın, basına yayılan kendi hazırladığı dokümanların ağır etkisi altında, adil yargılama olabilir mi? Eğer olabilecek olsaydı, birkaç saat sonra müvekkil Aziz Yıldırım’ın tutuksuz yargılanmasına karar verilebilirdi. Verilmeyeceğini bu dilekçenin size ulaştığı saati incelediğinizde hep beraber göreceğiz. İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma dosyasındaki hukuka aykırılıklar nedeniyle sorumluluğu bulunan yargı mensuplarından şikayetçiyiz."

TBMM’DE KOMİSYON KURULMASI TALEP EDİLDİ
Aziz Yıldırım’ın avukatlarının TBMM Dilekçe Komisyonu Başkanlığı’na gönderdikleri 3 sayfadan oluşan dilekçede, TBMM Genel Kurul gündeminde bekleyen kanun değişikliğinin bir an önce çıkarılması istendi. Dilekçenin sonuç ve talep kısmında şu ifadelere yer verildi: "Yargılamalar esnasında basında kamuoyu infiali oluşturacak ve yargılamayı etkileyecek şekilde yayınlar yapılmaması konusu belirginleşmelidir. Sporun bütün alanlarında şike ve yolsuzluk iddialarının ayrım yapılmaksızın TFF dahil bütün taraflarıyla incelenmesi için komisyon kurulsun. 

Ülkemizde hemen her çok sanıklı soruşturma dosyasının örgütlü suçluluk diye tanımlanmasına ilişkin yasal düzenlemeler önerilerek, görev yapamaz hale getirilen avukatların ve ülkemizin itibarını sarsan sanık hakların ihlalleri önlensin." Özel Yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunulan dilekçede de soruşturma kapsamında gizliliği ihlal edenlerin biran önce cezalandırılması istendi.

Radikal, 07.07.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.