Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > BDP'den boykota devam kararı

BDP'den boykota devam kararı

BDP'nin desteklediği bağımsız vekiller Diyarbakır'da toplandı. CHP'nin yemin etmeme kararının ardından bağımsız vekiller de boykota devam kararı aldı.

Siirt Bağımsız Milletvekili Gültan Kışanak, "Grup toplantılarımızı bundan sonra her hafta Diyarbakır'da gerçekleştirerek, örgütlü, planlı, programlı bir mücadeleyi yürüteceğiz.
'Parlamentoya gitmeme' tutumumuzu da çözüm olanakları ortaya çıkıncaya kadar devam ettireceğiz" dedi.

Son gelişmeleri değerlendirmek üzere Diyarbakır Kayapınar Kültür Merkezi'nde bir araya gelen, BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekilleri Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Ayla Akat Ata, Nursel Aydoğan, Altan Tan, Ertuğrul Kürkçü, Erol Dora, Hasip Kaplan, Sebahat Tuncel, Leyla Zana, Adil Kurt, Gülten Kışanak, İdris Baluken, Esat Canan, Murat Bozlak ve Halil Aksoy basına kapalı toplantı yaptı.

Toplantının ardından grup adına açıklama yapan Gültan Kışanak, Hatip Dicle'nin milletvekilliğinin hukuksuz şekilde düşürüldüğünü, bunu içine sindiren siyasi iktidarın da halktan gasbedilen oylarla bir milletvekilliği kazandığını öne sürerek, bunun, üzerinde en çok tartışılacak durum olduğunu söyledi.

Tutuklu milletvekili arkadaşlarının özgürlüklerine kavuşamadığını ifade eden Kışanak, şöyle devam etti: "Demokratik siyasette halkın kendilerine verdiği yetkiyi, görevi yerine getirebilecek koşullara sahip olmaması, çözüm adına, demokratik siyaset adına önemli bir sorundur. Biz bu gelişmeleri, bu kadar tarihsel bir süreçte ortaya çıkmış çözüm olanaklarına müdahale, bir darbe olarak görüyoruz. Kürt sorununu barışçıl yöntemlerle çözmek, demokratik bir anayasa yapmak, demokratik cumhuriyeti ve demokratik özerkliği inşa etmek için halkımızdan onay aldık. Bu
mücadelemizi, halkımızın verdiği bu yetkiye dayanarak, bundan sonra da en aktif ve en etkin bir şekilde yürüteceğiz.

Grup toplantılarımızı bundan sonra her hafta Diyarbakır'da gerçekleştirerek, örgütlü, planlı, programlı bir mücadeleyi yürüteceğiz ancak demokratik siyasete ve çözüm iradesine yönelik bu müdahaleyi kabul etmediğimizi göstermek için, 'parlamentoya gitmeme' tutumumuzu da çözüm olanakları ortaya çıkıncaya kadar devam ettireceğiz."

Ortaya koydukları tavrın doğru anlaşılmasını istediklerini ifade eden Kışanak,  "Biz demokratik siyasete güç vermek, demokratik bir anayasa yapım süreci sakatlanmasın, halkın iradesine yapılan bu müdahale son bulsun istiyoruz. Çözümün adresi parlamentodur. Çözümün sorumluları siyasal aktörlerdir. Herkesten önce de parlamentoda çoğunluğu elinde bulunduran, iktidarı kurmakla görevlendirecek olan AKP'dir. Bu sorumluluktan kaçmaya hakları yoktur. Halkın iradesine bu müdahaleyi çözmek, birinci dereceden AKP'nin ve Sayın Başbakanın sorunudur." dedi.

CHP'nin kararı

Bir gazetecinin "CHP'nin kararını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusu üzerine Kışanak, her siyasi partinin kendi kararlarını alma ve bunu hayata geçirme konusunda özgür ve mükellef olduğunu, CHP'nin de bu siyasal atmosferde böyle bir tutum almayı uygun gördüğünü, kendi kararları olduğunu ve bu konuda bir değerlendirme yapmayı uygun bulmadıklarını kaydetti.

Kışanak, şöyle konuştu: "Gerçekten de bu ülkede demokratik siyasetin önünde hangi engeller varsa tamamını ortadan kaldırmak üzere herkes sorumlu bir yaklaşım içerisinde olmalıdır. Bugün Hatip Dicle'nin milletvekili olmasına engel olan 'TCK' dedikleri yasanın kendisi 'toplumla mücadele yasasına' dönüşmüştür. Bu ülkede düşünce ve ifade özgürlüğünün, örgütlenme özgürlüğünün önünde bir engel haline gelmiştir. Bu yasa değişmeden bu ülkenin barışı tartışması, demokratik bir anayasa sürecini tartışarak, objektif bir şekilde yürütmesi mümkün değildir. Dicle'nin milletvekili olmasına engel olarak gösterilen sözlerin yüz katını, bin katını
hepimiz her gün söylüyoruz. Bunları söylemezsek bu sorunu çözme şansımız yoktur.
Bu nedenle biz referandum sürecinde de acil demokrasi paketini bir çözüm perspektifi olarak parlamentoya bir kez daha sunuyoruz. Acilen düşünce, ifade, örgütlenme özgürlüğünü önünde engel teşkil eden, demokratik anayasayı inşa  sürecinde özgürce tartışmamızı engelleyen, tüm yasal mevzuatın gözden geçirilip, değiştirilip demokratik bir zemine çekilmesi gerekiyor. Bu süreç aynı zamanda karşı karşıya kaldığımız bu siyasal krizleri de çözmeye yardımcı olacak bir
süreçtir."
 

 
cnnturk.com, 28.06.2011

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.