Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > ‘Kırmızı çizgi’ savaşı

‘Kırmızı çizgi’ savaşı

Yeni Anayasa tartışmalarında ‘kırmızı çizgi’ savaşı başladı. CHP: İlk üç madde aynen kalsın. MHP: İki dil olmaz. BDP: Kürtlere statü tanınsın

 

AKP, 12 Haziran seçimleri sırasında söz verdiği yeni Anayasa teklifini tek başına referanduma sunmak için gerekli olan 330 milletvekili sayısına ulaşamayarak 326’da kaldı. Başbakan Erdoğan’ın seçim akşamı “kapılarını çalacağız” mesajını vermesinin ardından da gözler başta CHP olmak üzere muhalefet partilerine çevrildi.

 

CHP: İlk üç madde kalsın

Ancak muhalefet partileri daha şimdiden “kırmızı çizgiler” ilan etmeye başladı. Erdoğan’a “Kapımız açık” yanıtı veren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yakın çevresine ilk üç maddenin değiştirilmesi ve Başkanlık Sistemi’ne sıcak bakmadığı ve anadilde eğitim konusuna ise uzak durduğunu ilettiği belirtiliyor.

Yerel Yönetim Reformu’nun “üniter devlet” korunarak yapılmasını ve tek bir bölgeden ibaret kalmamasını şart koyan CHP, YÖK’ün ve özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasını, Diyanet’in ve Anayasa Mahkemesi’nin ise yapısının değiştirilmesini talep ediyor.

 

MHP: İkil dil mümkün değil

Milliyet‘ten Fikret Bila’ya konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise partisinin Anayasa konusundaki tavrını şöyle özetledi: “Bizim kırmızı çizgilerimiz var ki, bunlar Türkiye Cumhuriyeti’nin de kırmızı çizgileridir bize göre. Üç başlık altında toplayabiliriz: 1- Anayasanın başlangıç metni. 2- Anayasanın ilk üç maddesi. 3- Demokratik özerklik gibi taleplerle Türkiye’yi bölünmeye götürecek madde teklifleri. Anayasa’nın başlangıç metni ve ilk üç maddesi konusunda hassasiyetimiz yüksektir. Keza, özerklik gibi, iki dil gibi Türkiye’yi bölünmeye götürecek tekliflere de kesinlikle karşı dururuz.”

 

BDP: Kürtlere siyasi statü

BDP’nin yeni Anayasa çalışmalarına hangi koşullarda katılacağını Taraf’a anlatan Diyarbakır Bağımsız Milletvekili Şerafettin Elçi ise üç temel madde üzerinde durdu. Elçi, şunları söyledi: “Kürt sorunun çözümünü isteyenler, şunu anlamalı. Bir, Kürtler siyasi statü kazanmak istiyor. İki, özyönetime imkan sağlayacak yeni bir ademi merkeziyetçi sisteme geçilmeli, her bölgenin kendini yerinden yönetmesine imkan sağlanmalıdır. Bunun adının ne olduğu önemli değildir. Üç, anadilde eğitim konusu Kürtlerin vazgeçilmez taleplerindendir.”

 

AKP: Tehditlere boyun eğmeyiz

Muhalefetin kırmızı çizgileri hükümetin tepkisini çekti. AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Meclis’te oluşan tablo gereği uzlaşma arayacaklarını belirterek, “CHP, MHP ve BDP ile bir uzlaşı zemini aranacak. Asgari müştereklerde yan yana gelmek için çaba harcanacak. Ancak, kırmızı çizgiler, yasaklı ve dokunulmaz alanlar korunarak bir yere varılamaz. Uzlaşı komisyonu kurularak geniş bir mutabakat zeminin yaratılması gerekiyor. Fakat yeni Anayasanın akıbetini, kırmızı çizgilere ve tehditlere terk edecek de değiliz.”

 

Ön beyanları önemsemiyorum

TBMM Adalet Komisyonu Başkanı ve AKP Milletvekili Ahmet İyimaya ise şunları söyledi: “Bu denli güçlü bir meşruiyeti olan Meclis’in görevi, sivil bir Anayasa yapmaktır. Ancak demokrasi kurumunun görüntüsü görüş çoğulculuğu içerisinde. Sürece tüm unsurlar katılmalı. Ancak aktör oldukları kesinleşenlerin ön beyanlarını önemsemiyorum. Erken rezervleri de akılcı görmüyorum. Hele bir adım atılsın, gelişmeler kendiliğinden gelecektir. Ama herkes önce sorunu çözmek mi yoksa kilitlemek mi istiyor, buna karar vermeli.”

Taraf, 16.06.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.