Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'Sanatçı müsvetteleriyle mi ayakta kalacaksın'

'Sanatçı müsvetteleriyle mi ayakta kalacaksın'
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'na mitingde CHP'lilerin açtığı pankart üzerinden yüklendi. "Ak partiye oy vermeyeceğim çünkü beynim var' sloganını eleştirdi: "Yanına aldığın sanatçı müsvetteleriyle mi ayakta kalacaksın."

Yeni Ümraniye Meydanı'nda parti otobüsünden halka seslenen Erdoğan'ın hedefinde yine muhalefet vardı.

Bursa'da Kılıçdaroğlu'nun mitinginde açılan ''AKP'ye oy vermeyeceğim çünkü bir beynim var'' pankartına değinerek, ''Bunlar, bu millete, yani CHP'ye oy vermeyene bu ifadeyle ne diyor, 'beyinsiz' diyor. Ve bunu kendisi meydanda açıkça söylüyor. Sen ne biçim genel başkansın? Sen ne biçim siyasetçisin? Biz AK Parti'ye oy versin vermesin herkese saygın davranırken, senin bu takındığın tavrın ne? Senin yanına aldığın bu sanatçı müsveddeleriyle mi ayakta kalacağını zannediyorsun'' dedi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, ''Çıkmış Bay Kemal diyor ki: Merkez Bankasının kasasındaki parayı bırak, sen 2,5 yaşındaki Kübra'ya bak açlıktan öldü. Ayıptır ayıp, utan utan... Eğer Kübra'nın sağlığında böyle bir haber gelmişse bunu sen niye çözmedin veya senin belediye başkanın CHP'li orada o niye müdahale etmedi? Haberimiz yok ya kardeşim, bir telefon edersin, biz yaparız ambulans helikopterimizle, jetimizle de biz alırdık. Bir tane çocuğu istismar etmek doğru mu?'' dedi.

Erdoğan, iktidarı MHP'den aldıklarını, o zaman milli gelir 230 milyar dolar iken, şimdi 730 milyar dolar olduğunu söyledi.

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, siyasette aslolanın iktidar olmak olduğunu belirterek, ''Eğer sen iktidar olabilme yeteneğine sahip değilsen bu işi bırak git. Başkalarını da meşgul etme'' dedi.

'KİM DAHA ÇEVRECİ '
Erdoğan, yeni Ümraniye Meydanı'nda parti otobüsünden yaptığı konuşmada, dertleşme için geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: ''Çünkü 12 Haziran'da özellikle şu Anamuhalefete, şu CHP'ye, şu Kılıçdaroğlu'na çok farklı bir ders vermemiz lazım. Bu kardeşiniz İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı yaptı. Şimdi sizin bu bölgede milletvekili adayınızım. O belediye başkanlığım döneminde bizi yaralayan neydi? Ümraniye çöplüğüydü. Ümraniye çöplüğünde bizim kaç vatandaşımız öldü? 39 vatandaşımız öldü. Kim burada o zaman belediye başkanıydı? CHP. Çünkü bunlar, vahşi çöp depolama anlayışıyla burada çöp depoluyorlardı.

Çıkıyor bu Kılıçdaroğlu, 'biz çevreciyiz' diyor. Ne çevrecisi? Çevrecilik sizin semtinize uğradı mı? Çevreciliği gel Ümraniye'ye sor. Burada 39 can gitti. CHP zihniyeti bunun bedelini nasıl ödeyecek? Ödedi. Nasıl ödedi? İktidarı kaybederek ödedi. Kim aldı iktidarı? Biz aldık. Biz aldıktan sonra ne yaptık? Ümraniye çöplüğünü parka dönüştürdük. Artık orada yavrularımız eğleniyor. Çevreyi ona göre düzenledik ve farklı bir hale getirdik. Çevreci kimmiş Bay Kemal? Senin daha alacağın çok ders var. Öğreneceksin bu işi de daha çok zamana ihtiyacın var.''

'OYU DÜŞEN DEĞİL KAYBEDEN BIRAKSIN'
Ben ne dedim? 'Var mısınız?', dedim. Evet, 'AK Parti birinci parti olamazsa, ben bu işi bırakıyorum. Genel başkanlıktan çekiliyorum' diyorum. Fakat CHP birinci parti olamazsa, çekilmeye var mısın? Kılıçdaroğlu'nun verdiği cevap ne? Cevap şu: Kimin oyu düşerse, o çekilsin. Dünyanın neresinde böyle bir siyaset var. 'Kimin oyu düşerse çekilsin' derken birinci olamayacağını biliyor. Muhalefette olmayı kabul ediyor da 'hiç olmazsa buradan gireyim' diyor. Kendine göre uyanık ya! Siyasette iktidar olmaktır aslolan. Eğer sen iktidar olabilme yeteneğine sahip değilsen bu işi bırak git. Başkalarını da meşgul etme. Bir defa kendisinde bunun olmadığını görüyor hemen arkadan dolanıp, 'kimin oyu azalırsa o çekilsin' diyor. Niye? Çünkü Sayın Baykal'dan 20,9'da devraldı, şimdi üstüne artı bir ilave ederse işi yırtacak. Hesap bu. Niye 50'nin hesabını yapmıyorsun, niye 40'ın hesabını yapmıyorsun da 20,9'un üzerine artı bir koymanın hesabını yapıyorsun? Ben şunu anladım; demek ki bu defa, seçim sandığıyla alakalı olarak herhalde seçmen kütüklerine isminin yazıldığını iyi takip etmiş. Oradan bir oyu kazanıyor. Çünkü daha önce belediye seçimlerinde, Kağıthane diye bir ilçenin olup olmadığını bilmiyor, Kağıttepe ilçesinde oturduğunu söyledi ve maalesef seçmen kütüklerine ismi yazılmamış, onu da kaybetti, oy bile kullanamadı. Şimdi de çıkıyor yine hala bakıyorsunuz yalan üstüne yalan.''

'SAMİMİ DEĞİL'
Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun eğitime yönelik sözlerini eleştirerek, şöyle konuştu: ''Bay Kemal eğitimle ilgili düşüncelerini açıklıyor. Zaten meslek liselerine iyi bakmıyor. 'İhtiyaç kadar meslek lisesi' diyor. Bir televizyon programında kendisine soruluyor 'İmam Hatip Okulları hakkında olumsuz düşündüğünüz söyleniyor, ne diyorsunuz?' Çok pişkin maşallah... Diyor ki, 'niye olumsuz düşüneyim, onlar da bu ülkenin iyi, hoş insanları. Bizim iyi imamlara ve iyi din idamlarına ihtiyacımız var, tabii ki olacak' diyor. Peki bu okulların kapatılmasıyla ilgili adımları kimler attı? Başörtüsüyle ilgili referandumda meydanlarda 'bunu ben hallederim' dedi. 12 Eylül akşamı yaptığım açıklamada 'dürüstsen, samimiysen süreci başlatalım ve başörtüsü sorununu halledelim, bitirelim' dedim. Haftasında Ankara'da TESK'in bir toplantısında beraberiz ve kendisine 'şu işi bitirelim' dedim ve 40 dereden 40 türlü su getirdi, çünkü samimi değil. Gider çarşaflı kardeşime bir taraftan rozeti takarlar, ertesi gün otobüsten çarşaflı kardeşlerimizi atarlar. Bunlar bu... Bay Kemal, şu meslek lisesi ve imam hatip üzerinden elini çek. Gölge etme, başka ihsan istemez, çek.''
İhtiyaca göre meslek lisesinden mezun verilmesini doğru bulmadığını ifade eden Erdoğan, ihtiyaç olduğu için mi lise açıldığını sordu.

Erdoğan, ''Yıllar yılı düz liselerden mezun olanlara iş mi buldunuz? O zaman düz liseleri kapatacak mıyız?'' diye konuştu. Batı ülkelerinde yüzde 70 meslek lisesi, yüzde 30 lise bulunduğunu, çünkü meslek lisesinden mezun olanların bileğinde bir bilezik bulunduğunu vurgulayan Erdoğan, sanayide ve teknolojide iddiası olan ülkelerin ara eleman aradığını söyledi.

Meslek liselerinde, lisede okunan derslerin hepsinin okunduğunu belirten Erdoğan, ''Bay Kemal, bundan haberin yok senin. Ben bir İmam Hatip Lisesi mezunuyum, benim Büyükşehir Belediye Başkanım İmam Hatip Lisesi mezunu'' dedi.

Kendilerine o dönemde, İmam Hatip Lisesinden sonra üniversite yolu açılmadığını, bir de lise sınavlarına girdiklerini, okudukları derslerden tekrar sınav olduklarını, sonra üniversiteye girdiklerini anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bize böyle zulmettiler, sonra bunların önü açıldı. Daha sonra 28 Şubat ile beraber tekrar meslek liselerinin önü kat sayı ile kesildi. Şimdi bu kat sayı da hallolacak. Zaten yoluna girdi. Bu büyük bir adaletsizlik değil de nedir? Sen üniversite imtihanına tabi tutmuyor musun? Tutuyorsun. Meslek liseli kalkıp düz liseli ile yarışta bunu başarıyorsa, önünü niye açmıyorsun? İlla İmam Hatip Lisesinden çıkan imam, vaiz mi olacak? Olmayabilir. Ziraat Meslek Lisesinden mezun olan illa ziraat işiyle mi uğraşacak? 'Uğraşmam' der. Girdi üniversite sınavına farklı yer kazandı orada okumaya devam eder, niye önünü kesiyorsun? Aç, prangalardan kurtulsun bu gençlik, bırak. Biz bunu yaptık, yine yapacağız. Gençliğin önünü açacak ve rahat olacağız. Er veya geç bu hallolacak. 12 Eylül bunun önünü açtı. Şimdi yeni anayasa diyoruz ya, yepyeni anayasa ile bunu daha da güçlendireceğiz.''


 

Radikal, 30.05.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.