Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Datyatılan anayasa sivil olmaz

DAYATILAN ANAYASA SİVİL OLMAZ
Kahramanmaraş’taki “Yeni dönem yeni anayasa” adlı panelde konuşan Prof.. Dr.. Mustafa Erdoğan, “Sivil inisiyatifin dışında iktidar tarafından ‘ben devletim arkadaş’ diye dayatılan şeye medenî ve modern anlamda anayasa denmiyor” dedi.
ŞİMDİYE KADAR HEP DEVLET BUYURDU
 
Türkiye’de anayasayı yapanların şimdiye kadar devlet iktidarını temsil edenlerin yukarıdan aşağıya buyurduğunu ifade eden Erdoğan, ‘’Bu iktidarın ana noktasını silâhlı kuvvetler oluştura geldi” diye konuştu.
 
DAYATILAN ANAYASA, SİVİL ANAYASA OLMAZ
 
İSTANBUL Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Erdoğan, ‘’Sivil inisiyatifin dışında iktidar tarafından ‘ben devletim arkadaş’ diye dayatılan şeye medenî ve modern anlamda anayasa denmiyor’’ dedi. Erdoğan, Kahramanmaraş Barosu, Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) ile Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası (KMTSO) tarafından düzenlenen ‘’Yeni Dönem Yeni Anayasa’’ adlı paneldeki konuşmasında, Türkiye’nin sivil irade ile yapılmış anayasaya ihtiyacı bulunduğunu söyledi.
Türkiye’de anayasayı yapanların şimdiye kadar devlet iktidarını temsil edenlerin yukarıdan aşağıya buyurduğunu ifade eden Erdoğan, ‘’Ama bu iktidar içerisinde ana nokta silâhlı kuvvetler oluştura geldi. Bu nedenle inisiyatifin sivil topluma geçmesi hem de daha dar anlamda sivil bir iradeye dayanması, yani askeri olmayan bir iradeye dayanması ve yapılacak anayasanın silâhlı kuvvetlerin anayasal düzen içerisindeki yerini sivil irade tarafından belirleyen bir şekilde ortaya çıkması gerekiyor’’ diye konuştu.
‘’Şimdi neden yeni bir anayasaya ihtiyaç var’’ diye soran Erdoğan, şöyle  konuştu: "Başka bir neden de şu; Türkiye’deki statüko değişmezler buyuruyor ki, bu cumhuriyetin temel felsefesi, ideolojisi, her neyse bu değişmez,  değiştirilmesi düşünülemez tasavvur dahi edilemez, deniyor. Tabiatıyla değişmez olan bir şeyi de bir arada götürmek mümkün değil. Toplum değişiyor; insanlar değişiyor; yaşama biçimimiz değişiyor; hayatı mümkün kılan aletlerimiz, kurumlarımız, konuşmalarımız, usûllerimiz değişiyor ama deniyor ki, ‘siz değişmeyen bir koda göre bir yüksek yasaya göre yaşamaya devam edin.’ Türkiye’nin bu anlamda yeni bir anayasaya ihtiyacı var.’’
 
 
ALTAN: YENİ ANAYASA İNSAN ODAKLI OLMALI
 
İSTANBUL Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Altan da Türkiye’de insanların hayata siyasî partiler üzerinden baktığını, ancak Siyasî Partiler Yasası ile ilgili kimsenin konuşmadığını söyledi. Siyasî Partiler Yasasının 12 Eylül rejiminin ürünü olduğunu ifade eden Altan, ‘’Peki bu anayasal madde mi? Hayır. Peki bunu değiştiriyorlar mı? Hayır. Peki demokratik ülkelerde bu tür siyasî partiler var mı? Yok. Siyasî Partiler Yasası’nın özünün, içeriğinin, ruhu hiç tartışmadan yeni bir dönem geldi. Ne oldu parti içi demokrasi? Büyüdü ön seçimle mi seçtiniz adaylarınızı? Türkiye’de siyasî partiler yasasını 30 yıldır değiştirmeyen bir siyaset kurumu var. O anayasayı falan bir dakika da değiştirirsiniz. Tabiî siyaset anayasasını değiştirmeyince ne oluyor? Tek adam oluyor ve belirlenen tek adamdan oluşan partiler çıkıyor. Bir kere parti içi bir demokratikleşme yok. Bunların olmadığı bir yeni dönem olur mu’’ diye konuştu. ‘’Ben yeryüzü standartlarında cami ve kışla kavgasının dışında gerçekten insan odaklı evrensel hukukun sahip olduğu bir düzen arayışı içerisindeyim’’ diyen Altan, ‘’Burada, yani yeni dönemde yeni anayasa, insan ve hak odaklı olmalıdır’’ dedi. Panelde daha sonra, Doğuş Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Niyazi Öktem ve İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat Yanık birer konuşma yaptı. 
 
Yeni anayasa aynı resmî ideolojiyle mi yapılacak?
 
Sakarya Adalet Girişimi, 298. hafta açıklamasında resmî ideoloji sorgulanmadan yapılacak yeni bir anayasanın siyasal ve toplumsal sorunlara çözüm getirmeyeceğine dikkat çekti. Sakarya Adalet Girişimi, adalet ve özgürlükler eylemlerinde 298. haftayı geride bırakırken Başörtüsü Platformu adına basın açıklamasını okuyan Derda Şanalmış, “Halkların siyaset sahnesine doğrudan çıktığı günlerden geçiyoruz” dedi. Basın açıklamasında yeni anayasa tartışmalarına ilişkin olarak “27 Mayıs darbesinin yıl dönümü geçti. Darbe sürecinde kurulan yapılar, toplum ve siyaset üzerinde egemenliğini sürdürürken; sağ-muhafazakâr siyasetlerin çözümü her defasında koltuklarda oturan adamları değiştirmekte bulması gerçekten ibret verici! Görünen o ki, ne darbe sürecine giden yolda atılan yanlış adımlardan ders çıkarılıyor, ne de darbenin referansı olan resmî ideolojinin meşrûiyeti sorgulanıyor. Böyle bir durumda anayasa değişse dahi temel çelişkilerin süreceği aşikâr değil mi? Seçim tarihi yaklaşmasına rağmen, 12 Haziran’dan sonrası için nasıl bir anayasa vaat edildiğini dahi bilemiyoruz...” denildi. Açıklamada, ayrıca Türkiye’nin kirli ve belirsizliklerle dolu bir seçim sürecinden geçerken, partilerin kaset krizleriyle mühendislik projelerinin nesnesi kılınması eleştirilirken, açlık ve yoksulluk sınırının yükselmesine rağmen asgarî ücret politikalarının sürdürülmesine ve silâh sanayine yatırım yapılmasına karşı çıkıldı. 
 
Hukukçular sivil anayasa istiyor
MALATYA Avrasya Hukuk ve Demokrasi Derneği Başkanı Mehmet Erensoy, halk iradesinin egemen olduğu sivil anayasa yapılmasının şart olduğunu, 12 Haziran Genel Seçimleri’nin bunun için en iyi fırsat olduğunu belirtti. Mehmet Erensoy, yaptığı açıklamada, yeni anayasa taleplerini dile getirdi. 12 Haziran seçimlerini ve sonrasında ülke tarihinde ilk kez yapılacak olan sivil anayasa fırsatının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin özellikle son yıllarda tarihinden ve coğrafyasından kaynaklanan değerinin farkına vararak, vizyon geliştirip sorunlarıyla yüzleştiğini ifade eden Erensoy, şöyle devam etti. “Ülkemiz için her geçen gün yeni fırsatlar doğuyor. Ama bir yandan da ayağımıza dolaşan yapısal engeller var. Bu yapısal sorunların en başında darbe ürünü olan antidemokratik 1982 Anayasası bulunmaktadır. Bu nedenle halk iradesinin egemen olduğu, herkesin haklarını güvence altına alan ve ileri demokrasinin yaşandığı bir ülke için sivil bir anayasa yapılması şarttır” şeklinde konuştu. 
 
MHP, değişmez maddelere sahip çıktı
 
TBMM Başkanvekili ve MHP İstanbul 3. Bölge milletvekili adayı Meral Akşener, ‘’(Sivil bir anayasa, vesayetçi bir anayasadan kurtulmak, paşalar darbe yapmasın). Bütün bunların hepsine ‘Evet’, ama Anayasa’nın ilk dört maddesinin değiştirilmesine şiddetle ‘Hayır’ diyoruz’’  dedi. Meral Akşener, Atatürk Havalimanı Taksiciler Kooperatifini ziyaret etti.
 Akşener, yaptığı konuşmada, korsanla mücadele etmeye etkin bir şekilde devam edeceklerini belirterek, iktidar olmaları durumunda korsan taksiciliğin  bitirileceği sözünü verdi. 
12 Haziran seçimlerine ‘’açılım’’ ve ‘’sivil anayasa’’ tartışmalarıyla  gidildiğini vurgulayan Akşener, şöyle dedi: ‘’Açılım meselesi, Başbakanla 2005’te başladı. (Kürt sorunu vardır) daha sonra açılımla devam eden Habur rezaletiyle sonuçlanan bugün (Kürt sorunu yoktur) noktasına getirilen bir süreç. Diğer taraftan bir sivil anayasa söylemi var. Günün şartlarına uygun olarak, hepimizin ihtiyaçlarına cevap verecek, geniş bir mutabakatla kabul edilecek bir anayasayı bütün siyasî partiler istiyor. Bu anayasa tartışmasında 4 madde dikkati çekiyor. Birincisi ‘Türkiye Cumhuriyeti devletini kuran halkın adına Türk milleti denir’ maddesi, ‘Türkiye Cumhuriyetinin  dili Türkçedir’ maddesi, ‘Türkiye Cumhuriyeti devleti laik, sosyal, demokratik bir hukuk devletidir. Ülkesiyle ve milletiyle bölünmez bir bütündür’ maddesi ve dördüncüsü ‘’Bu üç maddenin değiştirilmesinin dahi teklif edilemeyeceği’ maddesidir. Biz açılım denilen savsata ile bin yıllık kardeşliğin tahrip olduğu bir sürecin net bir şekilde karşısındayız. Sivil bir anayasa, vesayetçi bir anayasadan kurtulmak, paşalar darbe yapmasın bütün bunların hepsine ‘Evet’, ama Anayasa’nın ilk dört maddesinin deşiştirilmesine şiddetle ‘Hayır’ diyoruz.’’ 
 
Şahin: Yeni Anayasa konusunda kuşkuluyum
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Anayasa’nın değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeleri ile ilgili bir çalışma yapılmasını doğru bulmadığını söyledi. Samanyolu Haber kanalında soruları cevaplayan TBMM Başkanı Şahin, seçimlerden sonra anayasa değişikliği konusundaki soruyu cevaplarken de, 12 Eylül referandumundan sonra bütün partilerin yeni anayasa yapılmasını istediklerini hatırlatarak, şöyle devam etti: "Bundan çok umutlanmıştım. Ama seçimlere giderken hayır blokunun adeta birlikte hareket ediyor olması karşısında sanki yeni anayasa bir değişikliğine de karşı çıkacakları şeklinde bende izlenim uyanmaya başladı. Ama gönlümden geçen, seçimlerden sonra meclisimizin hemen bir uzlaşma komisyonu kurarak bir uzlaşma metni üzerinde anlaşabilmeleridir. Ama son gelişmelere bakınca, kuşkularım olduğunu ifade ettim.’’ Şahin, bir başka soru üzerine de anayasanın başlangıç maddeleri ile ilgili bir değişiklik adımının anayasa değişikliğini tıkayacağını söyledi. Şahin, ‘’Çünkü, halkımızın çok hassasiyet duyduğu bir konudur. Cumhuriyetimizin temel nitelikleri ile ilgili bir değişiklik düşüncesi dahi kamuoyunda bir tedirginliğe yol açmaktadır. Başlangıç maddeleri dışında çalışılmaya başlanmalı, bunda mutabakat sağlanması halinde parlamentoda bu metnin görüşülmesinin sonuç verebileceğini düşünüyorum. Değiştirilmesi teklif edilemeyecek maddeler ile ilgili bir çalışma yapılmasını doğru bulmadığımı ifade etmek istiyorum’’ dedi. 
 
Sivil bir anayasaya mutlaka kavuşmalıyız
                 
BAYINDIRLIK ve İskân Bakanı Mustafa Demir, ‘’Bu ülke sivil bir anayasaya mutlaka kavuşmak zorundadır’’ dedi. Demir, Memur-Sen Samsun İl Temsilciliğine bağlı Bem-Bir-Sen tarafından İlim Yayma Vakfı’nda düzenlenen ‘’Darbeler, Demokrasi ve Yeni Anayasa’’ konulu konferansta, 12 Eylül 1980 öncesi yaşananları hatırlatarak, ‘’Gençler ölüyordu, toprağa gömüyorduk onları. Bir de ilginç, hangi taraftan olursa olsun daha ön plana çıkmış insanlar ölüyordu ve sendika mücadelesi veren insanlar ölüyordu. Kimin kimi vurduğu da bir türlü bulunamıyordu’’ diye konuştu. Bakan Demir, 12 Eylül’de olayların bıçak gibi kesildiğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’ ‘’Bu ülke sivil bir anayasaya mutlaka kavuşmak zorundadır. Aksi takdirde tekrar işi bilmeyenler, art niyetlilerin, zalimlerin, insafsızların eline bu ülke geçtiğinde bu gibi kazanılan şeyler bugünkü elde edilen güçle, çok daha eski, çok daha tehlikeli noktalara bizi taşıyabilir. Buna dikkat etmek durumundayız’’ diye konuştu. 
 
Gündoğdu: Revize değil, yeni bir anayasa
EĞİTİM-Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, Türkiye’de ekmeğin büyümesinin yolunun, ekonomik istikrar ve demokrasinin bütün dinamikleriyle kurumsallaşmasından geçtiğini vurguladı. Ahmet Gündoğdu, Türkiye’nin demokratikleşme sürecinde periyodik olarak tökezlemesinde sendikaların duruş probleminin de katkısının olduğunu söyledi. Gündoğdu, “12 Haziran seçimlerinden sonra ‘Sivil Anayasa’ talebimizin hayata geçirilmesi için azamî gayret göstereceğiz. 12 Eylül darbe anayasasının revize edilmesi için uğraşılmasının doğru olmadığını söylüyoruz. Halkın tercihlerine dayanan katılımcı bir Anayasa için yine inisiyatif alacağız.” Eğitim-Bir-Sen, eğitim hizmet kolunda 195.670 üyeyle 2011 yılının “genel yetkili”sendikası oldu. 
 
yeniasya.com.tr, 29.05.2011

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.