Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan: Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm?

Erdoğan: Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm?

Başbakan Tayyip Erdoğan "Bizi ölümle korkutacaklarını sanıyorlar, bizi tehdit ediyorlar, bize alçakça saldırılar düzenliyorlar, hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar biz bu yola başımızı koyduk" dedi.

KİLİS- Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tehditler ve alçakça saldırılarla karşı karşıya kaldıklarını, ölümle korkutulmaya çalışıldığını belirterek, şair Erdem Beyazıt’ın mısralarıyla tepki gösterdi. Erdoğan, "Ölüm bize ne uzak, bize ne yakın ölüm. Ölümsüzlüğü tattık, bize ne yapsın ölüm" dedi.

AK Parti Kilis İl Başkanlığı’nca Cumhuriyet Meydanı’nda düzenlenen mitingde Anneler Günü nedeniyle Başbakan Erdoğan ile annesi Tenzile Erdoğan’ın fotoğrafının bulunduğu pankart dikkat çekti. Erdoğan’ın annesine çiçek verirken fotoğrafının bulunduğu pankartta, ’Mesafeler uzak olsa da yüreğim hep seninle annem. Bize bir dünya lideri veren Tenzile annemiz; Anneler Gününüz kutlu olsun’ yazısı yer aldı. Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı, bir polis helikopterinin de havadan kontroller yaptığı mitingde ayrıca Türkçe, Arapça ve İngilizce olarak yapılmış ’Kurtar bizi dünya lideri Erdoğan’ yazılı pankart açıldı.
Yaklaşık 5 bin kişinin katıldığı mitingde konuşan Başbakan Erdoğan, iktidarları döneminde yapılan hizmetleri anlatıp, yeni projelerden söz ederken, son terör olaylarını da değerlendirdi. Erdoğan şöyle konuştu:

"Hangi alçakça saldırıyı yaparlarsa yapsınlar, hangi tezgahı kurarlarsa kursunlar, hangi çirkin senaryoya başvururlarsa vursunlar, biz bu yola başımızı koyduk. Allah’ın izniyle dönmeyecek, vazgeçmeyecek ve bu yoldan, halka hizmet yolundan, bu millete hizmet yolundan vazgeçmeyeceğiz. Diyor ki Mevlana; ’Dert, adamı yollara düşürür’. Bizim derdimiz var, onun için bu ülkenin yollarına düştük. Bizim davamız var, onun için kendimizi millete adadık. Dava aşk ister, sevda ister, dava adanmışlık ister. Türkiye davasıyla, millet davasıyla biz bu yolda hedeflerimize emin adımlarla ilerleyeceğiz." ’HEDEFTE AK PARTİ VAR’
Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki illerde yaşanan terör olaylarının tesadüf olmadığını kaydeden Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

"Birileri yine ihale aldı. Şimdi bu ihalenin gereğini yerine getiriyorlar. Bunlar aynı zamanda uyuşturucu kaçakçısı. ABD hazinesi, şu anda terör örgütü PKK’nın ileri gelen 8 tane liderinin tüm mal varlıklarını dondurdu, el koydu. İsimlerini saymayacağım. Şimdi BDP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum. BDP’nin perde arkasındaki gücün ne olduğunu biliyorsunuz değil mi? ABD bile şu anda bu 8 tane liderin bütün mal varlığını dondurdu. Niye? Uyuşturucu kaçakçılığından bu rantı elde ettikleri için. Bu ülkedeki her eylemin arkasında nelerin olduğunu görün. Ona göre de bunlara gereken dersi 12 Haziran’da sandıkta birlikte vermeye hazır mıyız? O ihale var ya onun şartnamesinde ne var? Kan var, nefret var, şiddet var, öfke var, vahşet var. 12 Haziran seçimleri öncesinde, AK Parti’yi güya korkutmak, güya yıpratmak için, sandıkları etkilemek için birileri yeni bir kampanya başlattı. Telsizlere düştü, ne dediler: Hedef AK Parti. Terör örgütünün hedefinde kim varmış? AK Parti. Yani millet var, millet. Çünkü AK Parti’nin rotasını millet çizdi, birileri değil. Adeta düğmeye basılmış gibi eski dönemdeki malum kampanyalar ne ise bugünkü kampanyalar aynısı. Millet olarak bizim halkımıza olan güvenimiz sonsuz. Bunu da başarıyla sürdürdüğümüze inanıyorum. Bundan sonra da sizlerle birlikte. Geçmişte, adeta bir düğmeye basılmış gibi birden bire başlayan, eski dönemdeki o malum kampanyalar ne ise bugünkü kampanya da aynısı. Millet olarak bizim halkımıza olan güvenimiz sonsuz. Bunu da başarıyla sürdürdüğümüze inanıyorum. Bundan sonra da sizlerle birlikte Kilisli kardeşlerimle birlikte bunu başarılı bir şekilde sürdüreceğiz."

MUHALEFETE ’ÇETE KARDEŞLİĞİ’ SUÇLAMASI
Muhalefet partilerini ’çete kardeşliği’ yapmakla suçlayan Başbakan Erdoğan, 12 Eylül Anayasa değişikliği referandumunda CHP, MHP, BDP, İşçi Partisi’nin AK Parti’ye karşı birleştiğini, ülkede kardeşlik pekiştikçe, huzur arttıkça, istikrar sağlamlaştıkça bu partilerin rahatsız olduğunu, kışkırtma ve tahrike başvurduklarını öne sürdü.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, eleştirilerini şöyle sürdürdü:

"12 Haziran seçimleri öncesinde, milletin şu durumu iyi değerlendirmesini istiyorum. Anamuhalefet partisinin durumu ortada. Her türlü yalan bunlarda var mı? Bol bol atış var mı? Ne diyor ’AK Parti ne veriyorsa ben daha fazlasını veriyorum’. Böyle diyor mu? Şimdi milletin zihnini bulandırmak için, milletin hassasiyetini istismar etmek için ellerinden ne geliyorsa onu yapıyor. Çıkıyor, ’ben herkese 600 lira vereceğim’ diyor. Bir defa benim milletim, alın teri dökmeden parayı kabullenen bir millet değil. Sen önce eğer gerçekten bu noktada bir projen varsa, çık de ki ’ben istihdamı çözeceğim’. Sizin iktidar dönemlerinizi biz gördük. Senin akrabayı talakatını, terör örgütü mensuplarını nasıl SSK’ya yerleştirdiğini biz kayıtlarıyla gördük ve bunu parlamentoda zaten açıkladık. Eski soyadınızla nasıl oralara birilerini yerleştirdiğinizi zaten gördük, bunları açıkladık, bütün kayıtlarda, bunlar var. Şimdi enteresan şey, geçmişte birbirlerine bunlar hakaret ederken, birbirleriyle mahkemelik olanlar, şimdi CHP çatısı altında işbirliği içinde bir yandan Ecevit’in üzerine beton dökenler, bir yandan Ecevit’in yol arkadaşları, bir yandan Ecevit’i emekliye ayırmak isteyenler, aynı çatı altında kol kola...
Hani Kilis’in bulamacı var ya, inanın onda bile bu kadar çeşit yok. Bunlar var ya bunlar, CHP’li seçmeni ülser ettiler ülser."

’APO’YA PEYGAMBER YAKIŞTIRMASINA SESSİZ Mİ KALACAKSINIZ?’
Ben buradan, BDP’nin desteklediği o bağımsız adaylardan bazılarına soruyorum; BDP’nin bu çatışmacı, bu şiddet içeren, bu istismarcı söylemlerine karşı susacak mısınız? Terör örgütünün liderine Apo’ya peygamber yakıştırması yapanlara karşı sessiz mi kalacaksınız? Bizim dinimiz, birlik dinidir. Şuracıkta Cuma namazı kılınıyor, elli metre, yüz metre beride bunlar da kendilerine göre orada cuma namazı kılıyor. Cuma namazı birliktir. Bizde biliyorsunuz Anadolu’da, köylerde, mescitte Cuma namazı kılınmaz, ya kasabaya inerler ya da ilçeye giderler, hatta ile giderler. Çünkü birlik günüdür, onun için orada birleşirler ama, bunlar bırakın siz böyle bir mesafeyi 50- 100 metre beride dediklerine? ’Devletin imamıdır bunun arkasında durulmaz’. Böyle bir ifadeyi kullandığın zaman sana söylenecek tek şey var; ’Bu da terör örgütünün imamıdır’ denilse ne olacak o zaman? Çünkü bizim dinimizde terör yok. Bizim dinimizde, kardeşin kardeşi öldürmesi yok. Bir kişinin öldürülmesi, bir insanlığın öldürülmesi gibidir."

’ASKER, POLİS SİLAH BIRAKIR MI?’ BDP’nin, ’Devlet operasyonları bıraksın, asker silah bıraksın, polis silah bıraksın’ dediğini hatırlatan Erdoğan şöyle devam etti:

"Ne demek? Asker silah bırakır mı? Polis silah bırakır mı? Onun tamamlayıcı unsurudur silah. Neye karşı? Asker dış saldırılara karşı, jandarma içerde polisiyle beraber asayişi sağlamak için. Herhangi bir yerde sıkıntı yaşandığında, asayişi temin için jandarmamız, polisimiz olaya müdahil olur. Sen kalkacaksın, sivili silahlandıracaksın, terör estireceksin, ona meşruiyet kazandıracaksın, kalkacaksın diyeceksin ’asker, silah bıraksın, operasyonu bıraksın’. Asker, polis, operasyon meraklısı değil. Eğer bir yerde terör varsa, terörist varsa, asayişi bozanlar varsa onlara operasyon yapar, zaten bu görevidir. Milletinin huzuru için, mutluluğu için refahı için bunu yapmak zorundadır. Birliğimiz beraberliğimiz daim olsun. bir olacağız, beraber olacağız, iri olacağız, diri olacağız."

Radikal, 08.05.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.