Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > 'İmralı'ya umutsuzluk hakim'

'İmralı'ya umutsuzluk hakim'
Olağanüstü toplanan DTK’nın açılışındaki sözleri tartışma yaratan Aysel Tuğluk, hem o sözlerle ilgili konuştu hem de Abdullah Öcalan ile yaptığı son görüşmedeki izlenimlerini aktardı.

Demokratik Toplum Kongresi, bugün Diyarbakır’da olağanüstü toplandı.

Kısa süre içinde delegasyonun yüzde 90'nın toplantıya katıldığı açıklanırken, açılışta "İnkar isyan doğurur... Devletle olmuyorsa Kürtler kendi demokrasisini kurar" şeklinde konuşan Aysel Tuğluk NTV’ye konuk oldu.

Can Dündar’la Ana Haber’de konuşan Tuğluk, İmralı’ya yaptığı son ziyaretle ilgili izlenimlerini de aktardı ve "bir umutsuzluk gördüm” şeklinde konuştu.

Aysel Tuğluk, Diyarbakır’dan gelen, ‘DTK toplantısında, seçime girmeme dahil her seçeneğin ele alnıdığı’ bilgisiyle ilgili olarak, "Yaklaşık 850 delegenin katıldığı toplantıda yoğun tartışmalar oldu. Elbette seçim de gündemdeydi ve bazı delegeler katılmama yönünde fikir beyan ettiler. Ama henüz toplantı sona ermedi ve bir karar alınmış değil. Şu anki karar seçime girme yönünde" dedi.

"İMRALI UMUTSUZ"
Aysel Tuğluk, DTK’nın açılış konuşmasındaki, "İnkar isyan doğurur... Devletle olmuyorsa Kürtler kendi demokrasisini kurar" sözlerinin hatırlatılması üzerine şunları söyledi:

"Türkiye kamuoyu bu coğrafyada yaşanaları ne kadar biliyor, basın ne kadar farkında. Bizler bölgedeyiz ve bir gerginlik var, halk tepkili, gençler öfkeli.

Sayın Öcalan’la geçen hafta görüştüm ve bir umutsuzluk gördüm. Sayın Öcalan’ın sorunun çözümü noktasındaki rolü artık biliniyor ve mevcut umutuzluk durumu bölgeyi etkiliyor.”

"SOMUT ADIM ATILMADI"
Tuğluk, umutsuzluğun nedenleriyle ilgili de, "Sayın Öcalan süreçle ilgili net mesajlar verdi. İlk görüşmeye gittiğimde 'barışa yakın olduğumuzu düşünüyorum' demiştim. Son görüşmede ise tam tersi bir durumun söz konusu olduğunu gözlemledim.

Ülkemizin ve halklarımızn geleceği açısından İmralı ile yapılan görüşmeleri çok önemsedik. Fakat bu görüşmeler karşılıklı görüş alışverişinden, niyet beyanından öteye gidemedi. Sorunun çözümüne dair somut adım gelişmedi.

Kürtler çok fazla şey istemiyorlar. Sürecin devam etmesi açısından, jest olarak bazı adımlar atılmaması, tam tersine son 4-5 ayda yaşananlar, barışı geliştirecek pratiklerden oluşmuyor” şeklinde konuştu.

"KÜRTLER BİTMİŞTİR DEMEK"
"Tüm bunların yanında sayın Başbakan ‘Kürt sorunu benim için bitmiştir’ dedi. Ha bunu demişsiniz ha Kürtler bitti demişsiniz” ifadelerini kullanan Tuğluk, "Ortada bir ateşkes kararı var ve buna uymaya çalışan bir yapı söz konusu. Hal böyleyken operasyon üzerine operasyon yapılıyor. Birkaç ay içinde 30’a yakın gerilla öldürüldü ve sivillere yapılan saldırılar söz konusu.

Dün Diyarbakır’da 4 cenazeyi gömdük, yüzbinler bu durumu kabul etmedikleri beyan erttiler. Bölgede bir isyan var. Ayrıca, bu gerillaların uykudayken öldürüldükleri ifade ediliyor. Cenazeler üzerinde tahribatlar olduğu yakınları tarafından söyleniyor. Yaşananları doğru anazliz etmezsek, sorunun çözümüne yönelik adımlar atamayız" diye konuştu.

"OYALAMA, TASVİYE, ZAMAN YAYMA..."
Aysel Tuğluk’a, dün 1 polisin şehit olduğu ve BDP’nin bu durumu kınamamasının eleştirildiği hatırlatıldı ve ‘Sizce gerginlik sürecek mi, neden ortak noktada buluşulamıyor, sizce ateşkes bitiyor mu?’ soruları yöneltildi.

Tuğluk da şöyle konuştu: “Önemli bir fırsatın kaçırılıyor olmasından dolayı üzüntü ve kaygı duyuyorum. Bugün, ‘Bir cennet yaşanacaksa beraber yaşayacağız, cehennem yaşanacaksa birlikte yanacağız’ demiştim. Kaderimizin ortak olduğunu anlatmaya çalıştım. Bu konuda siyasi irade yok. Oyalamayla, tasviyeyle, zamana yaymayla sorunun biteceği düşünülüyor.

"GELECEK İÇİN UMUTLU DEĞİLİM"
Asteşkes sağlanıyor ve sanki Kürt sorunu bitmiş gibi davranılıyor. Bu toplum, bu halk kendi geleceği hakkında karar vermek; kendi kendini yönetmek istiyor. Satatü talebi söz konusu ve kimliğini özgürce yaşamak istiyor. Ama bu noktada açılım ve irade göremiyoruz ve bütün bunların üstüne operasyon, halka yönelik saldırılar yapılıyor. Yoğun tutuklamalar oluyor ve ortaya çıkan öfkeyi görmek gerekiyor. Ben gelecek açısında umutlu değilim ve iktidara, Başbakan’a bir çağrıda bulunmak istiyorum. Duruma el konulması ve acil kararlar alınmalı.”

Aysel Tuğluk, “Yeniden bir diyalog ve müzakereye gidecek adımlar ve jestler olursa süreç normelleşmeye doğru gidebilir. Aksi halde gelişmeleri hiç de iyi görmediğini belirtmek durumundayım” şeklinde konuştu.

ntvmsnbc.com, 05.05.2011

Tuğluk: Kürtler kendi demokrasisini kurar
Demokratik Toplum Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, “Devletle olmuyorsa Kürtler kendi demokrasisini kurar” dedi.

DİYARBAKIR - Tuğluk, umut vaat eden, heyecanlandıran ve mutlu kılan sözlerle konuşmak istediğini, ne yazık ki kaygılardan, çatışmalardan, ölümlerden ve olası sonuçlarından bahsetmek zorunda olduğunu söyledi.

Bugün özellikle Türkiye kamuoyunun, Türk halkının kendilerini doğru anlamasını istediğini ifade eden Tuğluk, şöyle devam etti:

''Daha fazla egemenlik, daha fazla sömürü, daha fazla iktidar uğruna Kürt ve Türk çocukları birbirine vurdurtuluyor. Barışa ramak kalmışken, diyalogdan müzakereye geçiliyorken, çözüme dönük pratik adımlar atılacakken, beklenti ve bu umut bu yönlüyken birileri yine kanayan yaraya dokunuyor ve oluk oluk kan akıyor.

YSK denen ideolojik kurum, saçma sapan bir karar alıyor ve demokratik temsiliyetin önüne geçmeye çalışıyor. Halk direniyor ve hakkı olanı canı pahasına savunuyor. Sonuç sil baştan oluyor ama ardında İbrahim'in genç hayatını bırakarak, yüzlerce gözaltı ve tutuklama, onlarca yaralı bırakma pahasına oluyor tüm olup bitenler.

Türk Silahlı Kuvvetleri, eylemsizlik pozisyonundaki gerillaya karşı olağanüstü bir güç ve teknikle operasyon düzenliyor. En son Tunceli'de 7 cana kıyılıyor. Dün 4 gerillanın cenaze merasimi bu şehirde oldu.

AK Parti ise olan bitene karşı art niyetli ve daha fazla tahrik edercesine, 'Kürt meselesi artık yoktur' deme cesareti kadar gafilliğine de girebiliyor.''

Tuğluk, özgür bir gelecek, eşit, insanca, onurlu bir yaşam için var olma ve direnme haklarını sonuna kadar kullanacaklarını ifade etti.

''İktidarın zulmüne karşı direneceklerini'' söyleyen Tuğluk, AK Parti'nin sorunu oyalamak ve tasfiye etmek dışında bir yolu bilmediğini ileri sürdü.

'KENDİ DEMOKRASİMİZİ KURARIZ'
Aysel Tuğluk, şöyle konuştu:

''Devletle olmuyorsa halkımız kendi demokrasisini kuracak ve kurduğu bu sistem içerisinde yaşamasını bilecek kadar örgütlüdür. Bu statüsüzlük durumu daha fazla devam edemez. Mısır gibi mi olur, Suriye gibi mi bilinmez ancak bir statü kazanılacak ve bu ne pahasına olursa olsun savunulacaktır. Sorumluluk devletindir, sayın Başbakan'ındır. Unutmayalım ki cennet olsa birlikte yaşayacağız, cehennem olsa birlikte yanacağız. Bu zaten hep böyle olmuştur.

Üzülerek belirtmeliyim ki, bu ülke sürekli kendi cehennemini kendi elleriyle yaratıp duruyor. Bunun için tartışacak ve kararlar alacağız. (Söz bitti) demiyoruz, demeyeceğiz de ancak sözden de fazla gerekli olan artık pratik çalışma ve mücadele gerçeğidir. DTK bu toplumsal talebe ve güncel realiteye yanıt olmalıdır, olmak sorumluluğundadır.''

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Genel Başkanı Hamit Geylani, BDP'nin eski Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, BDP'li eski milletvekilleri, BDP'nin desteklediği bağımsız milletvekili adayları ile BDP'li belediye başkanlarının katıldığı toplantı, daha sonra basına kapalı devam etti.

ntvmsnbc.com, 05.05.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.