Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kaset ABD işi

Kaset ABD işi

Gazetecilerle özel hayatına ve gündeme ilişkin sohbet eden MHP Lideri Bahçeli, 2 genel başkan yardımcısının istifasına neden olan gizli görüntülerin yayınlandığı web sayfalarının kaynağının ABD olduğunu açıkladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin aleyhine yayın yapan 126 internet sitesi belirlediklerini kaydederek, 2 genel başkan yardımcısının istifasına neden olan gizli görüntülerin yayınlandığı www.ulkucugazete.com ve www.farkliulkuculuk.com web sayfalarının kaynağının ABD olduğunu açıkladı.

Anayasa daha çılgın

Bir grup gazeteci ile özel hayatı ve gündeme ilişkin sohbet eden MHP Lideri, ilginç anekdotlarını paylaştı. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İstanbul’da yapmayı planladığı “çılgın kanal projesi” ile ilgili olarak “İyi bir etüt yapıldığı zaman gerçekleşebilir. Bence anayasa değişikliği daha çılgın” diyen Bahçeli, YSK’nın Resmi Gazete’de yayımladığı milletvekilleri aday listesinde istifa eden eski genel başkan yardımcıları Metin Çobanoğlu ile Recai Yıldırım’ın isimlerinin yer almasını da şöyle eleştirdi:

İsimleri yazılmamalıydı

“YSK ile görüşmeler oldu. Aday listesi kesinleşmediği için aday listelerine istifa eden adaylar yazılmayacaktı. Toplandılar, Danıştay’dan gelen bir üye itiraz etmiş, yazılması gerektiğini söylemiş. Bir de bir örnek bulmuş geçmişten bununla ilgili. Aslında aday listesine yazılmamaları gerekir. Şimdi listelerde bulunmaları kafa karışıklığı yaratabilir mi diye bir durum var. Diyecekler ki; ‘genel başkan istifalarını istedi, istifa ettikleri açıklandı; ama isimleri listede, acaba farklı bir durum mu var’ diye teşkilatların kafasını karıştıracaklar. Tabii bu isimlerin orada olması, adaylıktan çekilmelerini ortadan kaldırmıyor.”

Partilileri kabul etmedim

Koalisyon hükümeti dönemindeki ilginç anılarını da paylaşan Bahçeli, “Hiçbir partiliyi Başbakanlıkta makamda kabul etmedim. Akşam 17.00’den sonra partide gece yarısına kadar yapardım o tür görüşmeleri” diyerek şunları aktardı:

“Başbakanlıktan çıkışta da ayaküstü hiç açıklama yapmadım. Başbakanın açıklama yapması daha doğru olur diye düşündüm. Bana gelen mektupları imzasız da olsa tek tek inceler ilgili bakanlara gönderirdim. Bir gün imzasız bir mektup geldi. ‘Türk Dil Kurumu’nda (TDK) memurlardan biri kazancının üstünde harcıyor’ diye. Araştırdılar ve 2 eğlence yerinin ortağı çıktı. Takibat yapıldı, bu memur sonradan hapse de girmiş. O zaman TDK’nın Başkanı Ahmet Bican Ercilasun idi. Bu olaydan ötürü kurumun başında olan kişi olarak, onun hakkında da soruşturma izni verdim. Asistanlığından beri tanırım, alanında en iyilerdendir. Buna rağmen ayrım yapmadım soruşturma izni verdim. Belki bana kırgındır.

Milletvekili olduğumuzda bize bir dosya veriyorlar. İçinde bir çok kart var ve imkan var. Sağlık kartı gibi. Bunların hiçbirini kullanmadım. Önemli imkanlar, ama ben dosyanın kapağını kapattım bir kenara koydum. Sağlık harcamalarımı kendim yaptım.”

Ülkücülük serap gibi

“Ülkücülük serap gibidir yaklaştıkça uzaklaşır” diyen Bahçeli şöyle devam etti:
“Biz de insanız hata yaparız ama asgari düzeyde tutmaya çalışıyoruz. Tabii 1400 yıllık din tarihi üzerinde iddialı olamayız, ama ümera olmaya çalışıyoruz. Osmanlı’da din adamlarına ‘ulema’ devlet adamlarına ‘ümera’ denirdi. Türkiye’de ‘ulema’ çok.”

Gençler hareketli

Bahçeli şöyle devam etti: Gençlerde bir hareketlenme var. Kendi aralarında sosyal paylaşım siteleri üzerinden örgütlenmişler. Sabaha kadar siyasetçilerden daha çok siyaset yapıyorlar. Bambaşka bir nesil geliyor. Bu neslin bilgisini, birikimini, internet kullanım kabiliyetini iyi şekillendirirseniz Türkiye’nin 5 sene sonrasını kimse tahmin edemez. Ben de ona uydum, twitter hesabı açtım, gecenin bir yarısı girsem bile hazır bekliyorlar, anında cevap veriyorlar. Bedelli askerlikle ilgili bizi çok sıkıştırıyorlar.

AKP’den cayacaklar

Kararsızların iktidara da paylaştırılmasında bir çelişki var. İktidara niye kararsız olsun insanlar. Yeni kararsızlardan oraya kayan olmazsa, eski seçmenlerin önemli bir kitlesi AKP’den cayacak. Başta vali ve kaymakamlar olmak üzere, kamu görevlilerinin iktidar partisinin bir militanı gibi davranması örneklerini çok dikkatle izliyoruz. Devlete olan güveni sarsan bu uygulamaları onaylamamız mümkün değil.

Kahve içince sigara aklıma geliyor

2004’ten beri hiç sigara içmediğini kaydeden MHP Lideri, özlemini “Bazen bir kahve içtikten sonra aklıma geliyor” diye anlattı. Bahçeli, seçim çalışmaları süresince enerjik yapısıyla da dikkat çekiyor. Gittiği kentte 8 ile 10 arasında değişen belde ve belediyeyi ziyaret edip hepsinde yarım saati aşkın konuşma yapan Bahçeli, öğle yemeklerini de çoğu zaman es geçiyor. Bahçeli, sabah kahvaltısında bir kibrit kutusu büyüklüğünde peynir, 3 zeytin yediğini belirterek, “Bulduğum yerde yemek yiyorum. Vitamin almıyorum, ben işi Allah’a bıraktım” diyor.

Tatlıses’i un gibi yapıp attı

“BAŞBAKANIN, İbrahim Tatlıses’e “Adaylığını aldım” dedikten sonra, listeye koymaması onur kırıcı bir durum” diyen Bahçeli şöyle devam etti:“Delikanlı adamsın” gibi mesajları okuyor. Acaba o mesaj var mı, yok mu; o da belli değil. Mağduriyete uğramış sevilen bir kişiyi, siyasetin değirmeninde un gibi yapıp attı. Geçen akşam da şoförleri toplamış. Ne kadarı şoför belli değil. Orhan Gencebay’dan şiir okuyor. Şoförlerin hangisine sorsan, Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur veya Orhan Gencebay dinler. Bari birer şiir- şarkı da Müslüm’den ve Ferdi’den oku.

Orta halli yaşamalıyız

ESKİDEN beri söylerim, MHP yöneticisi kişi orta halli millet gibi yaşamak zorundadır. Son model lüks arabalar almaya satın alma gücünüz yeterlidir; ama alamazsınız, doğru olmaz. Sorumlu, titiz davranmak zorundasınız. Onun için biz Volvo’ya biniyoruz. Orta halli sağlam bir araba. Murat 124, Serçe ile gitseniz, bizim millet o zaman da size yakıştıramaz.

Telefon var ama arayan yok

CEP telefonu ile konuşurken hiç görülmeyen Bahçeli, bunu da “Cep telefonum var ama özel kalemde. Hiç kullanmıyorum. Evde lazım olur diye şarjını dolduruyorum koyuyorum; ama kimse aramıyor. Tabii bağlantıları özel kalem sağladığı için arayan olmuyor doğrudan” diyerek anlatıyor.

Hürriyet, 02.05.2011

 

MHP'den yeni kasetlere büyük öfke

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, iki genel başkan yardımcısına ait olduğu iddia edilen kasetleri “bir takım soysuzların siyaseti” olarak tanımladı ve kaset siyasetine Türk milletinin itibar etmeyeceğini ifade ederek “Ahlâksız insan taslaklarının ahlâk hedefine koyarak Türk milliyetçilerini vurmaya çalıştığı silah geri tepecektir. Bu silahın namlusu korkaklık, kurşunu alçaklık, tetiği kahpeliktir. Kabzası da işbirlikçi AKP iktidarıdır. Silahın tetiğini çekenler namussuzlar ve zalimlerdir. Bu silah, onu kullananları vuracaktır” dedi

Yalçın, MHP’li iki Genel Başkan Yardımcısının istifalarına neden olan özel görüntülerinin dün devamının yayımlanması üzerine “Vicdanları kanatan kaset siyaseti” başlıklı yazılı bir açıklama yaptı.

“HATALAR KİŞİSELDİR”

Türk milliyetçileri üzerine yıllardır oynanan “seviyesiz ve pespaye” oyunların bütün rezaletiyle sürdüğünü, bu oyunların devamının gelmesinin de kendileri için sürpriz olmayacağını ifade eden Yalçın, “Ancak Milliyetçi Hareket, bir takım soysuzların düzenlediği tezgahları boşa çıkaracak güçtedir. Elbette siyaset yürüyüşünde yoldan çıkanlar her zaman bulunacaktır. İnandığı ve yaşadığı değerlere aykırı fiil ve davranışlarda bulunanlar çıkacaktır. Kirli oyunlar tertipleyenlerin tezgâhına düşenler hep olacaktır. Ancak hatalar kişiseldir. Türk milliyetçilerinin verdiği 40 yıllık fazilet mücadelesi, kimsenin şahsî kabahatleri yüzünden zarar görmeyecektir” dedi.

Türk milliyetçilerinin, kendi ilke ve inançlarını çiğneyenler kim olursa olsun, aralarında barındırmadığını ve bundan sonra da barındırmayacaklarını belirten Yalçın, “Çürüyen yapraklar elbette düşecektir. Ancak ulu dava çınarının gövdesinden daima yeni filizler fışkıracaktır. Camiamız mensuplarından bazılarının nefislerinin ortaya dökülmesi, Milliyetçi Hareket’in etine aşerenlerin hangi tıynette olduğunu ortaya koyması bakımından manidar olmuştur. Bu vesileyle internet ortamında servis edilen çirkin görüntüler, sinsi plânlarına engel olarak gördükleri Türk milliyetçilerinin ahlâkını sorgulamaya kalkanların ne kadar hayâ ve namus yoksunu olduğunu göstermiştir” ifadelerini kullandı.

Yalçın, “alçakça” olarak tanımladığı bu tür siyasi yöntemlerin daha önce de denendiğini ancak bunların hiçbirinin Türk milliyetçilerinin iktidar yürüyüşüne engel olamayacağını kaydederken insanların yatak odalarına kadar girilmesiyle gizliliği ortadan kaldıran, kişisel dokunulmazlıkları yok eden bütün metot ve mekanizmaları reddettiklerini, “vicdanları kanatan bu tür aşağılık yöntemlerin siyasi çıkar uğruna kullanılmasını” şiddetle kınadıklarını bildirdi.

“TÜRK MİLLETİ HAYASIZCA SİYASET YAPANLARA İTİBAR ETMEMİŞTİR”

Siyasette rekabeti kin, nefret ve husumete vardıranların, “her türlü alçakça yöntemi kullanarak” MHP’yi lekelemeye ve kamuoyu vicdanında mahkûm etmeye kalktıklarını vurgulayan Yalçın, “Milletimiz, haklıyı haksızdan, namusluyu namussuzdan ayıracak ferasettedir. Türk milleti, asıl hayâsızlığın, oy avcılığı uğruna başkalarının günahlarını ortaya sererek kendi sefillik ve rezilliklerini ele vermek olduğunu iyi bilmektedir. Türk milleti, teslimiyetçi varlıkları ile milleti yok sayan ve sorunlarına çözüm üretemeyen, oy devşirmek için her türlü seviyesizliği yöntem olarak seçen, başkalarının ırz ve namusunu ortaya sererek hayâsızca siyaset yapanlara hiçbir zaman itibar etmemiş, buna tevessül edenleri de hiçbir zaman affetmemiştir. Milletimiz, böylesi aşağılık metotlardan her zaman iğrenmiş, tiksinmiştir” görüşüne yer verdi.

“ZULÜM İLE ABAD OLACAKLARINI SANANLARIN SONU BERBAT OLACAK”

“Ahlâksız insan taslaklarının ahlâk hedefine koyarak Türk milliyetçilerini vurmaya çalıştığı silah geri tepecektir” diyen Yalçın, şöyle devam etti:

“Bu silahın namlusu korkaklık, kurşunu alçaklık, tetiği kahpeliktir. Kabzası da işbirlikçi AKP iktidarıdır. Silahın tetiğini çekenler namussuzlar ve zalimlerdir. Bu silah, onu kullananları vuracaktır. Zulüm ile âbâd olacaklarını sananların sonunun berbat olduğunu hep birlikte göreceğiz. Başkalarının günahlarını kullanarak siyasette üste çıkmaya çalışanların müstahak olduğu şey, yerlerde sürünmektir. Türk siyasetinin atmosferine mide bulandırıcı kokuları salanlar, kendi siyasî oksijenlerini tüketmişlerdir. 12 Haziran seçimlerinde, nefessiz kaldıklarını acı bir şekilde göreceklerdir. Türk milleti, başkalarını kötüleyerek halkın gözünde yükseleceğini sananları hep yanıltmıştır. O bakımdan, 12 Haziran seçimlerinde milletimiz, aşağıların en aşağısı yöntemlerle Milliyetçi Hareket’i karalamaya çalışanlara hak ettiği dersi verecektir.”

“İKTİDAR YOLUNDA BİZE AYAK UYDURAMAYANLAR ARAMIZDAN AYRILACAKTIR”

Yalçın, Türk milliyetçilerini ahlâksızlıklar üzerinden yapılan saldırılara karşı durmaya çağırırken MHP’nin böylesi rezilce hücumlara karşı daima tek vücut olduğunu ve bundan sonra da her zamankinden büyük bir dayanışma ve azim içinde yoluna devam edeceğini vurguladı. “Türklük şuuru ve yüce dinimiz İslam’ın ahlâk anlayışından asla taviz vermeden faziletli mücadelemizi sürdüreceğiz” diyen Yalçın, şunları kaydetti:

“Türk milliyetçileri olarak çıktığımız iktidar yürüyüşünde emin adımlarla ilerleyeceğiz. Bu yolda bize ayak uyduramayanlar aramızdan ayrılacaktır. Nefsine yenilenler, pusuda bekleyen nâmertlerin, alçakların pususuna düşenler çıkacaktır. Kişisel ihtiraslarına kapılarak, küçük menfaatler karşılığında aldanarak Milliyetçi Hareket kervanından ayrılanlar olacaktır. Türk milliyetçileri çıktıkları kutlu yolda nice puslu geceler, pusulu köşeler görmüştür. 12 Haziran seçimleri dolayısıyla önü kesilmek, tuzağa düşürülmek istenen MHP, karşısına çıkan bu pusulu dönemeçten de sabır, metanet ve teyakkuzla geçecektir. 12 Haziran seçimleri sonrasında da milletin teveccühüyle kötülük erbabının kirli tezgâhlarını başlarına geçirecektir.” 

Hürriyet, 02.05.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.