Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Barajsız Anayasa
Barajsız Anayasa
Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, yüzde on seçim barajının Meclis’te temsil sorunu yarattığını söyledi.
Anayasadaki mayınları temizleyin
Siyasetçilere çağrı yapan Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, “Yasaların içeriğinde patlamaya hazır mayınlar var. Bunları temizlemek ülkeye en hayırlı hizmettir” dedi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç Anayasa Mahkemesi’nin kuruluşunun 49. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen törende önemli açıklamalar yaptı. Kılıç konuşmasında, 12 Eylül referandumuyla gerçekleşen Anayasa değişikliklerinin önemini vurguladı. Son günlerde yaşanan çatışmaların Anayasa’nın patlamaya hazır mayınlarla dolu olduğuna işaret ettiğini belirten Kılıç, “yeni Anayasa çalışmalarıyla bu mayınların yasalardan temizlenmesi” çağrısında bulundu.
CHP’ye eleştiri
Kılıç törende yaptığı konuşmada isim vermeden CHP milletvekillerini eleştirdi. Anayasa Mahkemesi’yle ilgili değişikliklerin parlamentonun takdiriyle şekillendiğini belirten Kılıç, “Söz konusu takdirin bazı milletvekillerinin burada tekrarlamaktan utanç duyduğum sözcüklerle yaptıkları değerlendirmeleri şiddetle reddediyoruz. Kürsü dokunulmazlığının imkânlarından faydalanarak ahlaki ve hukuki temelden yoksun ithamlarla mahkemeyi kirletmeye kimsenin hakkı yoktur” dedi.
En fazla yasa bizde
Referandumda yapılan Anayasa değişikliklerinin önemine değinen Kılıç, Türkiye’de her sorunun yasayla çözülmesi alışkanlığı olduğunu bu durumun da Türkiye’yi dünyada en fazla yasaya sahip ülke konumuna getirdiğini söyledi. Bu durumun temelinde yasama ile yargı arasındaki çekişmenin olduğunu ifade eden Kılıç, “Bu organların egemenlik anlayışında ortaya çıkan farklı yaklaşımlar güvensizliğin ana kaynağını oluşturmaktadır” dedi. Kılıç bu sorunların son Anayasa değişiklikleriyle bir ölçüde giderildiğini söyledi.
Kılıç, son günlerde siyasi hayatta meydana gelen olayların Anayasa ile siyasi hayatı düzenleyen yasaların içeriğinin ne zaman patlayacağı belli olmayan mayınlarla dolu olduğu gerçeğini bir kez daha ortaya çıkardığını belirterek, “Sorunlar daha ortaya çıkmadan anayasa ve yasalardaki siyasi hakları etkileyen antidemokratik kuralların acilen ortadan kaldırılması, yasama organının ülke barışına yapacağı en hayırlı hizmet olacaktır. Zira uyuşmazlıkların doğması ile ortaya çıkan çözüm gayretlerinin bedeli ağır olmaktadır” dedi.
Bize özgü model olmaz
Sorunların artık demokratik yol ve yöntemlerle çözüldüğü bir sürecin yaşanmak zorunda olunduğunu vurgulayan Kılıç, Türkiye Cumhuriyeti’nin kimlik belgesi olarak da tanımlanan Anayasa’da devletin insan haklarına dayalı, laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti olarak tanımlandığını belirtti. Kılıç, “Bu ilkelerin evrensel anlamlarının yapısı değiştirilerek ‘bize özgü modeller’ yaratılması sorunlarımızı çoğaltmaktan başka sonuç doğurmamıştır. Bu değerler evrensel orijinalliği bozulmadan hayata geçirilmeli” diye konuştu. Kılıç sokaklardaki şiddet olaylarının da hiçbir zaman bir hak arama yöntemi olarak görülemeyeceğini ifade etti.
Yüzde 10 barajı katılıma engel
Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, “Yüzde 10 seçim barajı nedeniyle temsil oranı sorunlu olan bir Meclis’in tüm kesimleri yeni anayasa yapım sürecine dahil edebilmesinin yolu, parlamento dışında bulunan siyasi partilerle sıcak bir diyalogun kurulmasına bağlı” dedi. Kılıç, Türkiye’de demokratikleşmeyi engelleyen en önemli sebeplerden birisinin de Siyasi Partiler Kanunu’nun çağı yakalayan, çoğulculuk ve temsil esasına uygun bir yapıya kavuşturulamaması olduğunu vurguladı.
Toplumun sivilleşme isteği
12 Haziran’da yapılacak genel seçimlerin hazırlık aşamasında Anayasada yapılacak değişikliklerin siyasi hayatta önemli bir gündem oluşturacağını dile getiren Kılıç, “Toplumun ortak sorunlarını dile getiren partilerimizin özgürleşme, sivilleşme ve demokratikleşme konularında ortaya çıkan iradeyi görmezlikten gelmesi düşünülemez” dedi. Kılıç, bu nedenle yoğun bir şekilde dillendirilen, toplumsal sorunlara kayıtsız kalamayan siyasi partiler ve sivil toplum örgütlerinin yeni bir Anayasa yapımına ilişkin projelerini açıkladıklarını hatırlattı.
Türkiye’nin anayasacılık tarihinin 1876 tarihli Kanuni Esasi’den başlayarak bugüne kadar 1924, 1961 ve 1982 anayasaları ile oluşturulduğunu anımsatan Kılıç, “Milletin iradesinin egemen olduğu bir anlayışa dayalı anayasal süreçlerine devlet kurumlarınca hazırlanan ve bu kurumların vesayetini tahkim eden bir anlayışın uygulandığı açıktır. Yapılan doğru da olsa kaynak sorunludur. Bu sorun ancak bireyin temel hak ve özgürlüklerini koruyan, çoğulcu yeni bir anayasa ile çözülebilir” diye konuştu. Kılıç tüm toplumsal farklılıkların anayasa yapım sürecinde kurucu ve değerli olarak görülmesinin de şart olduğunu ifade etti.
Devlette küslük oldu
Anayasa Mahkemesi’nin 49. kuruluş yıldönümü törenine Yargıtay ve Danıştay’dan katılım olmadı. Törenin ardından gazetecilerin sorularını cevaplayan Kılıç, törene Yargıtay ve Danıştay’dan katılım olmaması ile ilgili olarak, “Devlet içinde küslük olmamalı, Yargıtay ve Danıştay’a tören davetimizi gönderdik. Takdir onlarındır” dedi.
Taraf, 26.04.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
