Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Demirtaş: Mahkeme o belgeyi vermiyor
Demirtaş: Mahkeme o belgeyi vermiyor
YSK kaynaklarından yapılan memnu hakların iadesi kararının kuruma getirilmesi halinde adaylıkları iptal edilen kişilerin seçimlere girebileceğine dair açıklamaya, BDP'den yanıt geldi: Mahkemeler o belgeyi vermiyor.
DİYARBAKIR - YSK’nın dün aldığı adaylık iptal kararıyla başlayan tartışmalar, bu akşam saatlerinden itibaren farklı bir boyut kazandı.
NTV’nin YSK kaynaklarından edindiği bilgi, adaylıkları iptal edilen kişilerin memnu hakları iadesine ilişkin belgeyi kuruma getirmeleri durumunda seçimlere girebileceği yönündeydi.
Bu açıklamaya, eski BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş NTV’de yanıt verdi: "Arkadaşlarımız bunun için girişimde bulunacaklar ama zaten mahkemelere başvurulmuştu. Ancak CMK’da yapılan değişiklik nedeniyle mahkemeler bu belgeyi veremeyeceklerini, infaz tamamlandıktan sonra ilgili kurumun bunu resen gözetmesini gerektiği söylendi."
YSK kaynaklarından akşam satlerinde gelen "Memnu hakların iadesine ilişkin belgeyi getirenler seçimlere girebilir" açıklamasını, Selahattin Demirtaş NTV’de değerlendirdi:
"YSK’nın kendi kararını gözden geçirme niyeti önemlidir. Önemsiz bir gelişme değil ama şunun anlaşılaması lazım; veto edilen arkadaşlarımızdan biri hariç hiçbirinin hukuki sıkıntısı yok.
Türkiye’de memnu hakların iadesi müessesi yeni kanunla artık yok. YSK, yerel mahkemenin yetkisinde olmayan bir kararı bizden talep ediyor. Eğer bu kararlar mahkemeler tarafından verilmezse, YSK bildiği kararı terkararlayacak demektir.
Aday arkadaşlarımız memnu hakların iadesi kararını almak için mahkemeye başvuracaklar. Fakat 1 ay önce Leyla Zana ile Hatip Dicle mahkemeye başvurdu. Dendi ki, 'CMK’da böyle bir düzenleme yok, memnu hakları iade etme gibi bir yetkimiz yok. İlgili kurum, infaz tamamlandıktan sonra bunu resen gözetir.
Biz bununla ilgili belgeleri YSK’ya başvuru dosyasına ekledik. Türkiye’de memnu hakların iadesi belgesi artık verilmiyor. Olmayan, yasalarda bulunamyan bir kararı adaylar nereden getirecekler. Alamaz isek demek ki YSK kararında direnecek ve bu sıkıntılı durumun devam etmesi demek."
"ÖNCEDEN UYARI OLMALIYDI"
Demirtaş, başvurularda eksiklik var ise dosyaların il seçim kurullarında incelendiğini, YSK’nın günlerce incelediğini ve herhangi bir ihtarda bulunulmadığını söyledi.
“Son güne kadar da hiçbir belge istemeden aniden veto kararı açıklandı” diyen Demirtaş, “Seçme seçilme hakkı anayasal hak ve iyi niyetli yaklaşılsaydı uyarı önceden yapılırdı. Nasıl partilere bu uyarılar yapılıyorsa, bağımsız adaylar için de bu geçerli olmalıydı. Ama böyle olmadı ve aniden 7 adayımız veto yedi. Burada hukuki bir durumdan ya da belge eksikliğinden bahsedilemez” şeklinde konuştu.
KILIÇDAROĞLU'NUN AÇIKLAMASI
“Türkiye’de halen resmi devlet yönetimi anlaşıyı, hükümet de dahil bizi hazmedebilmiş değil” diyen Demirtaş, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Meclis toplanmalı’ açıklaması hakkında da şunları söyledi:
“TBMM niye var. Ceylan derisi koltuklarda keyif sürülsün diye mi? Bütün sorunların çözüm yeri orasıdır. Sayın Kılıçdaroğlu’nun yaklaşımı önemlidir ama Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ya da TBMM Başkanı Meclis’i olağanüstü toplantıya çağırabilir. Aynı zamanda 110 vekil imzası da bunun için yeterlidir. Kılıçdaroğlu böyle diyorsa, bu imzaları toplayalım ve yapılacak değişikliklerle sorunu çözelim.”
‘DİĞER ADAYLAR ÇEKİLSİN’ AÇIKLAMASI
Demirtaş, diğer partilerin adayları da çekilsinler açıklamasıyla ilgili olarak da, “Bölgedeki birçok ilde AKP ve BDP var. Eğer siz BDP’yi düşürüyorsanız geriye bir alternatif kalıyor demektir. Alternatif tekse onun adı seçim olmaz. Halkın seçim yapabilmesi için birden çok alternatifin olması lazım. Ben bunu anlatmaya çalıştım. Bölgedeki diğer partilerin adayları da ‘böyle bir şeye bir şeye alet olmayacağız’ diyebilmelidirler" dedi.
"SEÇİME GİRMEK İSTİYORIUZ AMA..."
Seçime girmemenin önlerindeki ilk alternatif olmadığını belirten Demirtaş, “Bütün yollar bize kapatılıyorsa biz de bu durumu değerlendiririz. Perşembe günü parti meclisi Cuma günü de bağımsız adaylar olarak biz toplanacağız ve değerlendirmeler yapılacak. Bu noktada YSK’nın kararı önemlidir ve onu görmek istiyoruz. Biz seçime girmek istiyoruz, olumsuz koşullarda olsa, olabilecek en demokratik seçim olamasını istiyoruz ama olmuyorsa sorumluluk bizde değildir.
Sanılmasın ki insanlar böylesi bir duruma olağan yaklaşılarlar. Tam tersine tepki ve öfke var. Bu öfke sosyolojik gerçeğe dayanıyor ve haksız da değil. Zulüm karşısında, siyasi bir tavır karşısnda insanlar tepki gösterirler” şeklinde konuştu.
Radikal, 19.04.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
