Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Ergenekon davasında sanık avukatı, gizli tanığı deşifre etti, savcı soruşturma istedi

Ergenekon davasında sanık avukatı, gizli tanığı deşifre etti, savcı soruşturma istedi
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen birinci Ergenekon davasının dün görülen 179. duruşmasında gizli tanık 'Aydın 1' dinlendi.
 

Sanık avukatlarından Vural Ergül, çapraz sorgu sırasında 'Aydın-1'in kimliğinin gazeteci İ.A. olduğunu öne sürdü. Savcı, Ergül hakkında suç duyurusunda bulunulmasını istedi.

Gizli tanıklar için ayrılan odaya alınan 'Aydın-1' görüntüsü verilmeden ve sesi değiştirilerek dinlendi. 'Aydın-1', Danıştay saldırısının yaşandığı gün 'Sarhoş İmamlar Tekkesi' olarak nitelendirilen çay ocağına gittiğini ve olayı haberlerden öğrendiğini söyledi. O sırada çay ocağında Prof. Dr. Emin Gürses'i gördüğünü ve etrafında Danıştay saldırganı Alparslan Arslan'ı tanıyan Mehmet Taşdelen ve Nejat Uysal'ın olduğunu belirtti. Mehmet Taşdelen ve Nejat Uysal isimli şahısların bu konuşma sırasında, Alparslan Arslan'a saldırıyı Şeyh Salih lakaplı Salih Kunter'in yaptırmış olabileceğini anlattıklarını söyledi. Gürses'in ise bu esnada telefonla konuştuğunu ifade etti. Şöyle konuştu: "Sanırım gazete ve televizyonlardan arıyorlardı. O da çay ocağında duyduklarını anlatıyordu. Bu konuşmalar tahminden ibaretti. Yaşananlara anlam veremiyorduk."

Avukat Vural Ergül, Aydın-1'e kendisini tanıyıp tanımadığını sordu. Aydın-1 "Tanımıyorum." cevabını verdi. Ardından Ergül, gizli tanığın ismini açıklamak istediğini belirterek, "Yemin altında ifade verdiniz ve beni tanımadığınızı söylediniz. Ama ben sizin kim olduğunuzu biliyorum ve burada açıklamak istiyorum. Siz de beni tanıyorsunuz." dedi. Ergül, mahkeme heyetine hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını bildiğini hatırlatarak şunları kaydetti: "Gizli tanık Aydın-1, gazeteci İ.A.'dır. Siz her 'gizli tanık olmak istiyorum' diyen kişiyi gizli tanık yaparsanız savunma hakkımız engellenmiş olur." Bunun üzerine savcı, gizli tanığın kimliğini açıklayan Ergül hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep etti. Savcı ayrıca gizli tanık Aydın-1'in tanık koruma programı kapsamına alınmasını istedi.

Zaman, 15.04.2011

Ergenekon'da ilk gizli tanık

3 yıldır devam eden 1. ergenekon davasında ilk kez mahkeme bir gizli tanığı dinliyor.

Birinci “Ergenekon” davasında gizli tanık  “Aydın-1” dinleniyor.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde, aranın ardından, Başkan Köksal  Şengün, gizli tanık “Aydın-1”in hazır olduğunu belirtti.

Gizli tanık odasında bulunan ve sesi duruşma salonuna değiştirilerek  yansıtılan “Aydın-1”in yanında bulunan üye hakim Hüsnü Çalmuk, tanığın kimlik  tespitini yaptığını belirtti.

Salondaki ekrana farklı sabit bir görüntü yansıtılan duruşma, gizli  tanığın beyanlarıyla devam ediyor.

Bu arada, “Ergenekon” davaları kapsamında ilk defa bir gizli tanığın  beyanı duruşma sırasında alınıyor.

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zekeriya Öz tarafından 30 Ekim 2009 tarihinde  ifadesi alınan gizli tanık, o zaman, Alparslan Arslan'ı Üsküdar'daki ülkücülerin  gelip gittiği Şemsipaşa Çay Bahçesi'nden tanıdığını, Danıştay saldırısının olduğu  gün çay bahçesinde Arslan'ın nasıl yaptığını düşünürken, önceden tanıdıkları  avukat Mehmet Taşdelen ve ağabeyi Prof. Dr. Musa Taşdelen'in buraya geldiğini, bu  kişinin Arslan'ın cinayeti Salih Kurter'in talimatıyla yaptığını söylediğini  belirtmişti.

Birinci “Ergenekon” davasında tanık  olarak dinlenilen Esra Feride Gökçimen, Danıştay saldırısından sonra sanıklardan  Semih Tufan Gülaltay'ın, Muzaffer Tekin'in ismini Ulusal Birlik Komitesi internet  sitesinden silmesini söylediğini tekrarladı.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada tanık olarak dinlenilen  Esra Feride Gökçimen, sanıklardan Muzaffer Tekin'in sorularını yanıtladı.

Gökçimen, Muzaffer Tekin'i, Semih Tufan Gülaltay'ın Küçükyalı'daki  binasında kurduğu Ulusal Birlik Partisinin işleri için kullanılan katta birkaç  defa gördüğünü söyledi.

Gökçimen, Tekin'in Gülaltay'ın binasında kendisini ne zaman gördüğüne  ilişkin sorusuna, “Danıştay saldırısından 3-4 gün önce geldiniz. Yanınızda başka  insanlar vardı” yanıtını verdi.

Baz istasyonu kayıtlarına göre kendisinin 2004 yılından sonra Gülaltay  ile görüşmediğinin anlaşıldığını belirten Tekin ise Gökçimen'in yalan söylediğini  savundu.

Gökçimen'in Semih Tufan Gülaltay ile olan husumetinin “Ergenekon”  operasyonunda malzeme yapıldığını belirten Tekin, “İftira atıyorsunuz. 'Perişan  durumda' olduğunuzu söylüyorsunuz. Bu perişan durumunuz ilahi adaletin tecelli  edeceğini gösteriyor” diye konuştu. Gökçimen'in, “İlahi adalet tabii tecelli”  sözleri üzerine Tekin, “Siz daha çok sürüneceksiniz” dedi.

Gökçimen'in, Gülaltay'ın tehditlerinden korktuğu için geri çektiği, ancak  mahkemede “Arkasındayım” dediği 11 Temmuz 2006 tarihli emniyet ifadesinde  “Gülaltay'ın Muzaffer Tekin'e 'komutan' dediği” şeklindeki sözlerini anımsatan  Tekin, “Gülaltay bana 'Ağabey' der. 'Komutan' tertip heyetinin bir ürünüdür.  Gökçimen tertipçilerin malzemesi olmuş” diye konuştu.

Gökçimen ise Gülaltay'ın Tekin'den “Komutan” diye bahsettiğini ifade  ederek, Gülaltay'ın Tekin'in ismini Ulusal Birlik Komitesi internet sitesinden  silinmesini söylediğini belirtti.

Tekin'in, “Benim internet sitesinde adım olduğundan haberim bile yok”  sözleri üzerine de Gökçimen, “Zaten aklına gelen herkesin adını internet  sitesine yazardı” dedi.
        
TEKİN, ARSLAN VE GÜLALTAY'I TEŞHİS ETTİ
         
Gökçimen, üye hakim Hasan Hüseyin Özese'nin soruları üzerine de Alparslan  Arslan'ı Gülaltay'ın Küçükyalı'daki binasında bir kere, Muzafer Tekin'i de birkaç  kere gördüğünü söyledi.

Duruşmada Özese, Gökçimen'e sanıkları teşhis etmesini istedi.

Gökçimen de Alparslan Arslan, Muzaffer Tekin ve Semih Tufan Gülaltay'ı  teşhis etti.

Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün de Arslan'ı ayağa kaldırıp,  Gökçimen'in beyanlarını anımsatarak, daha önce Gülaltay'ı görüp görmediğini  sordu.

“Bilmiyorum” diyen Arslan, Gülaltay'ın adını Akın Birdal suikastından  sonra duyduğunu, Gülaltay'ın ofisine gidip gitmediği yönünde bir bilgiye sahip  olmadığını belirtti.

Şengün'ün “Bayan öyle söylüyor” sözleri üzerine Arslan, “Söyleyecek  bir şey yok bu konuda. Belki cezaevine girmeden ya da girdikten sonra konuşmuş  olabiliriz. Ama nasıl konuştuk, nasıl irtibata geçtik söyleyemiyorum. Sohbet  ettiğimi hatırlamıyorum. Belki de sohbet ettik, ben hatırlayamıyorum” diye  konuştu.

Muzaffer Tekin de yapılan teşhise tepki göstererek, “Beni Türkiye'de 60  milyon insan tanır. Bu teşhis mi yani? Damalı eşek gibi... 4 yıldır bizim  hayatımızı kararttınız” diye konuştu.
Tekin, Gökçimen'in yalan söylediğini belirtti.  Duruşmaya, daha sonra ara verildi.
 

Hürriyet, 14.04.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.