Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > 'e-muhtıra' tarih oldu yeni bir Türkiye var'e-muhtıra' tarih oldu yeni bir Türkiye varEndonezya yolunda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Gül, 27 Nisan'daki e-muhtıra ile ilgili "Onlar eski Türkiye'deydi. Benzer bir şeyin tekrarlanacağına ihtimal vermem" dediCumhurbaşkanı Abdullah Gül, resmi bir ziyaret için bulunduğu Endonezya'nın başkenti Cakarta'da; Türkiye'nin hassas tartışma konuları ile Ortadoğu'daki gelişmelere ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu. Gül, yine bir nisan ayında yaşanan 4 yıl önceki e-muhtıra olayı ile 2 yıl önce "Güzel şeyler olacak" mesajının ardından başlayan demokratik açılımın geldiği noktayı yorumladı. Başkanlık sistemine mesafeli durduğunu bu kez açık bir dille vurgulayan Cumhurbaşkanı Gül, gezisini izleyen basın mensuplarının sorularını şöyle yanıtladı: Sabah, 05.04.2011 Kapalı rejime artık yer yokENDONEZYA’YA 16 yıl sonra giden ilk cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Libya’daki isyan için “Akdeniz kıyısında kapalı rejimlere artık yer yok. Demokrasi bütün bölgede gerçekleşecektir. Kanın durması için Türkiye olarak her türlü katkıyı yapmaya hazırız” dedi. Endonezya’da temaslarda bulunan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Libya’daki olaylara değinerek “Akdeniz kıyısında kapalı rejimlere artık yer yok. Demokrasi bütün bölgede gerçekleşecektir” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, Endonezya Cumhurbaşkanı Susilo Bambang Yudhoyono ile Özgürlük Sarayı’ndaki baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. Sözlerine Endonezya’da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek başlayan Gül, Yudhoyono’nun 25 yıl sonra geçen yıl Türkiye’yi, kendisinin de 16 yıl sonra Endonezya’yı ziyaret eden ilk cumhurbaşkanları olduğunu anımsattı. Stratejik ortaklıkKarşılıklı olarak bir yıl içinde ziyaretlerin gerçekleştiğini belirten Gül, “Türkiye ve Endonezya yeni dönemde siyasi iradelerini o şekilde ortaya koymuşlardır ki ilişkilerini stratejik ortaklık seviyesine çıkartmışlardır ve kapsamlı işbirliği içine girmişlerdir” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı Gül, karşılıklı ziyaretlerle ilişkilerde açılan yeni sayfanın iki ülke halklarının çıkarına olacağına dair inancını dile getirdi. İlişkileri 16. yüzyıla dayanan iki ülke halkının birbirine sevgiyle baktığına işaret eden Gül, “Bize düşen de yakın ilişkilerin, sevginin karşılığını ortaya koymaktır. Bu da ekonomik işbirliğiyle ortaya çıkacaktır” diye konuştu. Libya’da önce kan dursunGül ve Yudhoyono, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını da yanıtladı. Cumhurbaşkanı Gül, Libya’ya yönelik “İslam Barış Gücü” fikrini nasıl değerlendirdiğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: “Bu konuyu geniş bir şekilde konuştuk. Libya’da her şeyden önce kanın durması ve Libya’nın tarumar olmaması, altyapısının yıkılmaması gerekmektedir. Şu da bir gerçektir ki Akdeniz kıyısında kapalı rejimlere artık yer yoktur. Dolayısıyla demokrasi bütün bu bölgede gerçekleşecektir. Libya halkının daha fazla zarar görmemesi, daha fazla kan akmaması için NATO çatısı altında hareket yürütülmektedir. Ateşkesin sağlanmasıyla ilgili Türkiye ve Endonezya’nın her türlü katkıyı vermeye hazır olduklarını konuştuk. Aslında bununla ilgili çok yoğun bir diplomasi trafiği yaşanmaktadır. Dışişleri Bakanımız yoğun bir şekilde konunun içinde. Ankara’ya Libya’dan hem muhalefet hem eski iktidar olmak üzere her iki tarafın ziyaretleri söz konusudur. Ateşkesin sağlanmasıyla ilgili her türlü katkıyı vermeye hazırız.” Yudhoyono da aynı soruyu yanıtlarken, Libya’daki gelişmeleri yakından izlediklerini söyledi. Gül ile görüşmesinde sorunun nasıl çözülebileceğini ele aldıklarını belirten Yudhoyono, Libya’da silahların susması gerektiğini ifade etti. Yudhoyono, “Libya’da ateşkes sağlanırsa ve barışı koruma çabasına girilirse, Endonezya böyle bir çabaya katılabilir” dedi. Başkanlık Sistemi’ne mesafeli duruyorumCumhurbaşkanı Gül, Endenozya yolunda gazetecilerin gündemdeki konularla ilgili sorularını da yanıtladı. Gül, Başbakan Erdoğan’la ayrı düştüğü Başkanlık Sistemi’ne mesafeli yaklaştığını söyledi. Gül, gazetecilerin, “Başkanlık Sistemi’ne mesafeli mi duruyorsunuz” sorusu üzerine şunları kaydetti: “Türkiye’nin herşeyin tartışıldığı konuşulduğu bir ülke olması önemli. Bu da konuşulabilir, bu da tartışılabilir. Konuşulmasında yarar var. Bilim adamları konuşuyor. Bilenler anlatıyor. Herkes detaylı bilerek karar veriyorsa, konuşuyorsa bu önemli. Ancak Şu anda da gündemde olan bir konu değil. Soru üzerine gündeme geliyor. Herkes konuşabilir söyleyebilir. Ben şahsi görüşüm olarak başkanlık sistemine mesafeliyim... Türkiye’de demokrasiye yeni geçiş yapılıyor olsa parlemanter sistem sözkonusu olmasa belki o zaman daha uygun olabilirdi. Başkanlık çok farklı bir sistem. Yasama tamamen bağımsız. Siyasi partiler de bu günkü gibi olmayacak.” Taraf, 06.04.2011 Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |