Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Erbakan'a yüzbinler veda etti
Erbakan'a yüzbinler veda etti
Erbakan tarihi bir cenaze töreniyle son yolculuğuna uğurlandı, kalabalık Fatih'e sığmadı. Devlet erkanı tam kadro cenazedeydi, TSK'yı 1. Ordu Komutanı temsil etti. İzdiham yüzünden çatılarda ve iş makinelerinin üzerinde namaz kılanlar vardı.
İSTANBUL - Ankara'dan özel uçakla İstanbul'a uğurlanan eski başbakanlardan Necmettin Erbakan'ın cenazesi havadayken uçaktakilere Kuran'ı Kerim dağıtıldı. Uçakta Erbakan ailesi, Milli Görüş'ün önemli isimleri ve kalabalık bir grup vardı. Kuran-ı Kerim ve dua okunmasının ardından, ''Erbakan Hoca'ya hakkınızı helal ediyor musunuz?'' sözleri, uçaktakilere duygu dolu anlar yaşattı ve bazı yolcular gözyaşlarına hakim olamadı. Erbakan'ın yakın çalışma arkadaşlarından Yasin Hatipoğlu ''Sen hakkını helal et'' dedi.
Uçak saat saat 09.10'da İstanbul Atatürk Havalimanı'na indi ve Erbakan'ın naaşı tekbir sesleri eşliğinde ambulansa konuldu ve Fatih Camii'ne doğru yola çıktı.
Konvoy eşliğinde Fatih Camii'ne gelen cenaze musalla taşına konurken, cami çevresinde bekleyen vatandaşlar ve partililer gözyaşları eşliğinde tekbirler getirerek cenazeyi karşıladı.
Cenaze aracı, izdiham nedeniyle güçlükle avluya girebildi, mikrofonla vatandaşları uyaran bir partili ''Hocayı görünce kimse öne doğru adım atmasın. 100 kişiyle izdiham yaratmayalım. Hocaya yakışan bir cenaze olsun'' diye anons etti.
TÜM CAMİLERDE SALA VERİLDİ
Cenaze musalla taşına konduktan sonra Kuran-ı Kerim okunmaya başlandı, naaşın yanında Erbakan'ın çocukları Fatih, Elif ve Zeynep bekledi. İstanbul'daki tüm camilerde Erbakan'ın vefatı dolayısıyla sala verildi.
Cami avlusu polis tarafından girişlere kapatıldı, çok sayıda televizyon ekibi canlı yayın için hazırlık yaptı. Basın mensupları için cami avlusunun musalla taşını gören bölümüne platform kuruldu.
DİKKAT ÇEKEN PANKARTLAR
Erken saatlerden itibaren yollara düşen partili ve vatandaşlar cami çevresinde toplanırken, Fatih'teki tüm sokaklar Erbakan'ın sevenleriyle doldu taştı. ''Seni asla unutmayacağız Mücahit Erbakan'', ''O savunan adam Mücahit Erbakan'', ''Her zaman kalbimizde yaşayacaksın'', ''Sevinme ey siyonist bir ölür bin diriliriz'', ''Şahidiz, şahidiz, şahidiz, yolun yolumuzdur savunan adam'' yazılı pankartlar dikkat çekti. Üzerinde Erbakan'ın fotoğraflarının bulunduğu atkılara büyük ilgi gösterilirken, cenazeye katılanların birçoğunun başlarına yeşil renkli tevhit bandajı taktığı görüldü.
KIZILAY SU VE LOKUM İKRAM ETTİ
Cenaze için Fatih Caddesi, Fevzipaşa Caddesi, Akdeniz Caddesi, Macar Kardeşler Caddesi, Halıcılar Caddesi, Vatan Caddesi sabah 07.00'den itibaren trafiğe tamamen kapatılırken, Erbakan'la vedalaşmaya gelen kalabalıklar uzun süre ara sokaklarda bekledi. Bekleyenler için Kızılay çadır kurdu, masalarda su ve lokum ikram edildi.
MEZARLIĞA BÜYÜK BOY FOTOĞRAF
Fevzipaşa'da, Malta Çarşısı'nda, Darüşşafaka ve Haliç Caddesi'nde cenaze namazını naklen aktaracak ekranlar yerleştirildi. Camide de son hazırlıklar yapılıp avlu gül suyu ile yıkanırken, aynı saatlerde Merkez Efendi Mezarlığı'nda partililer tarafından sırayla mezar kazılıyordu. Mezarlığın karşısındaki surlara da Erbakan'ın büyük boy bir fotoğrafı asıldı.
Caminin protokol girişi yolunun iki tarafında SP İstanbul Gençlik Kolları üyeleri kol kola girerek bariyer oluşturdu. Bu yol üzerine Saadet Partisi tarafından ''Milletimizin başı sağoğlsun, mekanın cennet olsun'' ve ''Mavi Marmara senin mirasın'' yazılı pankartlar asıldı.
KADINLAR VE ERKEKLER AYRI SAF TUTTU
Cenaze için gelen vatandaşlar diğer kapılardan cami avlusuna alınırken, Kuran-ı Kerim'i Güzel Okuma Yarışması'nda birinci olan Ahmet Karalı Kur'an-ı Kerim okudu. Avluda kadın ve erkekler ayrı ayrı bölümlerde saf tuttu.
DEVLET ERKANI TAM KADRO
Erbakan'ı uğurlamak için devlet erkanı tam kadro Fatih Camii'ndeydi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcıları Bülent Arınç ile Cemil Çiçek, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu ve üst düzey komutanların yanı sıra Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Çevre Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Faruk Çelik, Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, Tarım Bakanı Mehmet Mehdi Eker, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez cenazedeydi.
BAYKAL, BAHÇELİ, ÇİLLER, KURTULMUŞ, SAKIK
Siyasetin tüm renkleri cenazede vardı: MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye Partisi Genel Başkanı Abdüllatif Şener, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, eski başbakanlardan Tansu Çiller, eski bakanlardan Mehmet Ağar ve Hüsamettin Özkan, AK Parti Genel Başkan Yardımcıları Abdulkadir Aksu, Salih Kapusuz ve Hüseyin Tanrıverdi, CHP Genel Başkan Yardımcısı Hurşit Güneş, CHP Milletvekili Deniz Baykal, BDP Milletvekili Sırrı Sakık, İstanbul Bağımsız Milletvekili İlhan Kesici, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Türkiye Caferileri Lideri Selahattin Özgündüz ve Dünya Ehlibeyt Vakfı Başkanı Fermani Altun.
KKTC EN ÜST DÜZEYDE
Cenazeye Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) katılım da dikkat çekti. KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer, KKTC Başbakanı İrsen Küçük Fatih Camii'nde saf tuttu. Cenazeye Bosna-Hersek, Sudan, Afganistan, Azerbaycan, Fas, Cezayir, Tunus, Malezya ve Endonezya ile Türki Cumhuriyetlerden temsilciler de katıldı. Bosna Hersek'ten gelen 165 kişi arasında merhum Aliya İzzetbegoviç'in genel başkanlığını yaptığı Demokratik Eylem Partisi (SDA), insani yardım kuruluşu Merhamet, İslam Birliği Riyaseti, Mladi Müslümani (Genç Müslümanlar Hareketi) ile eski komutanlar vardı.
KOMUTAN GELİRKEN MİLLİ GÖRÜŞ İŞARETİ VE TEKBİR
1. Ordu Komutanı Orgeneral Kıvrıkoğlu'nun camiye giden sokağa girişi sırasında partililer tarafından ''Milli Görüş'' işareti yapılarak bir süre tekbir getirildi.
Cumhurbaşkanı Gül, camiye gelişi sırasında makam aracının penceresini aralayarak vatandaşları selamladı.
Protokol üyelerinin güçlükle yerini alması ve yaşanan izdihamın atlatılmasının ardından cami avlusundan ''Mücahit Erbakan'' sloganları yükseldi.
ÇATILARDA, İŞ MAKİNESİNİN ÜZERİNDE NAMAZ
Eski Diyanet İşleri Başkanı Lütfü Doğan tarafından kıldırılan cenaze namazında devlet erkanıyla birlikte yüzbinler saf tuttu. Sokaklara sığmayanlar çatılarda ve surlarda namaz kıldı.
Camiye ulaşamayanların namaz kıldığı yerler arasında çevredeki dükkanlar ya da ticari araçların içi de vardı. Namaz kılanlardan bazılarının atkı, kazak ve kabanlarını seccade gibi kullandığı, bazı kişilerin de çevredeki bir iş makinesinde namaz kıldığı dikkati çekti.
Kalabalık nedeniyle camiye ve Fevzipaşa Caddesi'ndeki büyük ekranlara ulaşamayan vatandaşlar, cenazeyi çevredeki dükkanlarda bulunan televizyonlarda canlı yayınları izleyerek takip etti.
HOPARLÖRDEN GELEN SESE HELALLİK VERDİLER
Namaz bitince Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan birer konuşma yaptı. Mehmet Görmez, konuşmasının sonunda, cami avlusundaki katılımcılardan üç kez helallik istedi. Katılımcılar da üç kez ''Helal olsun'' dedi. Cenaze namazı sırasında ara sokaklarda bulunanlar da hoparlörden gelen ses doğrultusunda helallik verdi.
GÜL VE ERDOĞAN TABUTA OMUZ VERDİ
Erbakan'ın eller üzerinde taşınan naaşına Cumhurbaşkanı Gül, TBMM Başkanı Şahin, Başbakan Erdoğan da el verdi. Erbakan'ın cenazesi ellerde taşınarak cenaze nakil aracına konuldu.
Cenaze, partililer ve sevenlerinden oluşan konvoyun yoğunluğundan dolayı Fevzipaşa Caddesi'nde bir süre bekledi. Kortej adım adım ilerleyebildi, SP İstanbul İl Başkanı Selman Esmerer Akdeniz Caddesi ile Vatan Caddesi'nin kesiştiği noktada eline megafon alarak izdiham yaşanmaması için halka ve görevlilere uyarıda bulundu.
Parti görevlileri, cenaze aracının Vatan Caddesi'ne kadar olan bölümünde güvenlik şeridi oluşturdu. Cenaze aracının bu noktaya gelmesiyle birlikte partililer arasında da kısa süreli izdiham yaşandı. İzdihamı polis önledi.
KORTEJDEKİ SLOGANLAR
Korteje katılanlar, ''İşte ordu işte komutan'', ''Hocamız şehit, biz de şahidiz'' sloganları attı, ''Hocam izindeyiz'' ve ''Türkiye Müslümanları sana çok şey borçlu hakkını helal et'' yazılı pankartlar taşıdı. ''Mücahit Erbakan'' yazılı atkı takan vatandaşların elinde Erbakan'ın fotoğrafları vardı.
Gazeteciler, arkası açık bir zabıta aracıyla cenazeyi takip ederek korteji görüntüledi.
Kortejin önünde yer alan otobüsten de parti görevlileri cenazeye katılanlara yürüyüşün düzenli olması konusunda uyarılarda bulundu. Otobüsün üzerinde ayrıca hocalar tarafından salavat getirildi.
Vatan Caddesi'ndeki direklerin üzerine ve bazı duvarlara Necmettin Erbakan'ın posterlerinin asıldığı görüldü. Cenaze aracının arkasından korteje eşlik edenler için bir ambulans da Merkez Efendi Mezarlığı'na gitti.
KORTEJ EVİNİN ÖNÜNDEN GEÇTİ
Kortej, Erbakan'ın kız kardeşinin de evinin bulunduğu ve İstanbul'a geldiğinde kaldığı belirtilen Halıcılar Caddesi'nden de geçti. Bu caddedeki evlerde yaşayan bazı vatandaşlar evlerinin camlarına çıkarak dua etti ve kortejin geçişini kameraya kaydetti.
ESKİ MANKEN ALPTEKİN KORTEJDE
Kortej güzergahında çok sayıda vatandaş yüksek apartmanların, ağaçların, direklerin üzerine çıkarken, büyük bir kalabalık da surların üzerinden korteji izledi. Eski manken Yaşar Alptekin de konvoyda vatandaşlarla birlikte yürüdü.
Erbakan'ın naaşı uzun bir yolculuğun ardından Merkez Efendi Mezarlığı'na ulaştı. Yaklaşık 5 kilometrelik yolu 2,5 saatte kateden cenaze korteji, mezarlık girişinde durdu. Yoğun katılım nedeniyle güçlükle araçtan indirilen Erbakan'ın naaşı, eller üstüne alınarak eşi Nermin Erbakan'ın yanında defnedileceği aile kabristanlığına ulaştırıldı.
MEZARINA MEKKE TOPRAĞI SERPİLDİ
Necmettin Erbakan'ın toprağa verildiği sırada oğlu Fatih Erbakan, kardeşi Kemalettin Erbakan ve damadı Faruk Baykoç'la birlikte TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, eski Saadet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş da mezarın başında yer aldı.
Erbakan'ın mezarına Mescid-i Aksa, Mekke, Medine, Semerkand, Buhara, memleketi olan Sinop'un Uzungürgen köyü ve Türkiye'nin değişik illerinden ve Bosna-Hersek'in merhum Devlet Başkanı Aliya İzzetbegoviç'in kabrinden alınan topraklar bırakıldı.
Erbakan'ın cenazesi burada toprağa verildikten sonra Merkez Efendi Camisi müezzini Ali Sevgili, aynı caminin imamı Celalettin Şensoy ve Kılıçali Paşa Camisi imamı Selman Okumuş, mezar başında Kur'an-ı Kerim okudu.
Törene katılan Erbakan'ın kızları Zeynep Baykoç ve Elif Altunöz ile torunu Nermin Baykoç'un gözyaşlarına hakim olamadıkları görüldü.
Mezarlıktaki törene katılanlar arasında DSP Genel Başkanı Masum Türker, HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, BBP Genel Başkanı Yalçın Topçu, İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ve eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, Tunus En-Nahda Hareketi lideri Raşid Gannuşi ve çok sayıda partili ile bazı yabancı ülke temsilcileri de yer aldı.
Bu arada, mezarlık duvarından düşerek yaralanan bir kişi ambulansla hastaneye kaldırıldı.
Öte yandan, gün boyunca mezarlıkta 7 hafız Kur'an-ı Kerim okudu.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi de çay, poğaca, helva, çorba, meyve suyu, sandviç, pilav ve ayran dağıtıldı.
13 BİN 500 POLİS GÖREVLİYDİ
Dev cenaze töreni için olağanüstü güvenlik önlemleri alınırken, 13 bin 500 polis görev yaptı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Vatan Caddesi'nde bulunan merkez binasında Vali Yardımcısı Ali Bakoğlu yönetiminde kriz merkezi oluşturuldu. Kriz merkezinden cenaze MOBESE kameralarından saniye saniye takip edildi.
Erbakan ailesi, taziyeleri bu akşam Sultanahmet Camisi'nde yatsı namazından sonra okunacak Kur'an-ı Kerim ve mevlidin ardından kabul edecek.
ntvmsnbc.com, 01.03.2011
Fatih Erbakan bugünü ve yarını anlattı
Necmettin Erbakan’ın toprağa verildiği gün, oğul Fatih Erbakan NTV canlı yayınında Can Dündar’ın sorularını yanıtladı.
İSTANBUL - Bugün, Milli Görüş’ün acı günüydü ve Necmettin Erbakan İstanbul’da yüzbinler tarafından son yolculuğuna uğurlandı.
Babasını toprağa veren Fatih Erbakan, hem bugünle hem de bundan sonrasıyla ilgili düşüncelerini NTV Ana Haber’de anlattı.
Erbakan, Genelkurmay’ın törene katılmasını insani bir davranış olarak yorumladı, resmi tören yapılmamasının kişisel bir tercih ve İslamiyetin gereği olduğunu söyledi, acı tazeyken yeni lider konusunun gündeme gelmediğini belirtti, babasının son anlarına ilişkin 'çarpıcı' olarak değerlendirdiği bir anı anlattı ve anı kitabının içlerindeki ukde olduğunu söyledi...
Can Dündar sordu, Fatih Erbakan yanıtladı:
Cenaze törenindeki birlikteliği görmek size ne hissettirdi?
"Vaktiyle yaşanan sıkıntılar ve siyaseten karşı karşıya gelişler olabilir ama insani bir davranış olarak orada toplanılması güzel bir şeydi. Memnun olduk ve tüm katılanlara teşekkür ediyoruz.
Yabancı konukları da ağırladınız. Dünyanın ilgisi nasıldı, kimler katıldı ve mesajları ne oldu?
"Şu anda da birlikteyiz. Pakistan’dan Tunus’tan Filistin’den birçok temsilci geldi. Dünyanın her yanından, İslam dünyasından temsilciler geldi. Onlar da üzgünler ve ortak mesajları Milli Görüş hareketinin devam etmesi yönünde. Prof. Erbakan’ın vasiyetinin yerine getirilmesi ve hedeflere ulaşılması için çalışılmasını istiyorlar. ‘Buna ulaşmak inşallah Milli Görüşçülere nasip olur’ diyorlar, inşallah da böyle olur."
Vasiyeti neydi babanızın?
"Özel bir vasiyet değil ve biz de siyasi bir vasiyet olarak adlandırıyoruz bunu. Büyük Türkiye ve yeni bir dünya kurulması için Milli Görüş’e bağlı kalarak çalışmamız en büyük vasiyetiydi. Umarım bunu başarırız.
Siyasi kimliğinin yanında insan olarak da örnek biriydi. Bize her bakımdan örnek olurdu. Kendisi özel bir çaba sarfetmez, yanında bunulduğunda halinden tavrından önemli mesajlar alınırdı. Önemli ve iyi bir insanı; örnek bir insanı kaybettik. O açıdan da büyük bir kayıp. Büyük bir siyasetçi, ahlaken eşine az rastlanır kişi olması nedeniyle büyük bir kayıp. İnşallah onun izinden gidip ona layık oluruz."
Biz son anlarında dahi siyasi çaba içinde olduğunu gördük. Parti toplantısı yapıyor ve siyasi mesaj vermeye çalışıyordu. Siz o anları bizimle paylaşır mısınız?
"Siyaseti insanlara hizmet, dolayısıyla İslama hizmet olarak gördüğü için, son nefesine kadar çalışmaya devam etti. Hasta yatağında dahi aklı 12 Haziran seçimlerindeydi. Çalışmaları ve teşkilatları takip ediyordu.
Çarpıcı bir anı da var o anlara ilişkin: Yoğun bakımdayken içeri girdim. Baş ucunda kiremit duruyordu. ‘Elhamdülillah kiremitimiz burada duruyor’ dedi. Namaz kılmak için teyemmüm yaptığı kiremitti. Birçok insan ufak bir hastalıkta dahi ibadetini aksatırken, kendisi o halde bunu yapmadı ve ben bunu unutamam. Siyaseti de dini bir vecibe olarak görüyordu.."
İçinizde ukde kalan bir şey var mı, size emanet edilen bir misyon hisssediyor musunuz?
"Ukde kalan önemli bir nokta var. Kendisi hatıralarını yazamadı. 2-3 yıldır ısrarcıydık ve çalışmalara başlandı ama çok yol alınamadan vefat etti. Önemli birçok dile tercüme edilecekti. Faydalı olacaktı, o anıuar ama ömrü yetmedi."
Genelkurmay’ın dünkü açıklaması, bugün cenazeye katılım, çelenk... Pişmanlık mı insani vazife olarak mı gördünüz?
"İnsani bir vazife, insani duygu ve düşüncelerin içlerinde olduğunu gösteren bir davranış. Muhterem babamızın Türkiye ve dünayaya yaptığı hizmetlerin karşılığıydı. Beklenen de odur, bizim hiçbir zaman ordumuzun geneliyle ilgili bir sorunumuz olmadı. Yakışan da, son görevlerini yerine getirmeleriydi ve böyle davrandılar; teşekkür ederim."
İslamın nasıl yaşanması gerektiği noktasında cenaze töreninde bir konuşma yaptınız, bunu açar mısınız?
"Babamın bütün hayatı, orada söylediğim birkaç cümleyle özetlenebilir. Hayatını İslamın iyi yaşanmasına adadı. İslamın anlaşılmasında problemler var, şekilden ibaretmiş gibi bir algılama var. Namaz, oruç, hac... Kendisi, bunları yaparken 'Afrika’daki aç çocukları düşünmeliyiz' derdi. Gayri müslimler için de üzülürdü, dünyada sömürülen insanlar, acılar varken namaz kılmakla, oruç tutmakla kamil Müslüman olunamayacağını anlatırdı. Hayatı boyunca da bunu yaptı. Bunu söylemek istedim."
Pek az kişiye nesip olacak bir kitle tarafından uğurlandı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan da oradydı, size bir mesajları oldu mu?
"Onlar da başsağlığı dilediler. Yetişmelerinde büyük emeği olan bir insana son görevlerin yerine getirdiler."
Yurt dışından gelen temsilcilerin, misyonun devam etmesi düşüncesinde olduklarını söylediniz. Vefattan sonra ne olacak, mücadele nasıl, kim tarafından, ne şekilde sürdürülecek?
"Bugün bununla ilgili bir mesajım olmaz; bir görüşme de olmadı zaten, acı çok taze. İnşallah önümüzdeki günlerde kararlaştırılır ve hepimiz için hayırlı olur. Önemli olan prensiplere bağlı kalmak, çizgiyi bozmamaktır."
Resmi tören neden istenmedi, tercih mi vasiyet mi?
"Onun özel bir sebebi yok, kişisel bir tercih diyebiliriz. Annemin de çok fazla göz önünde olan bir törenle uğurlanmasını istemedik. İslamda da böyledir. Müslümanlar toplanıp namazı kılarlar, dualarla tekbirlerle defnedilir. Özel bir sebebi yok, kişisel ve İslami geleneklerden dolayı böyle bir tercih yapıldı."
ntvmsnbc.com, 01.03.2011
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
| 
