Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başkent Üniversitesi'nden 'Ecevit' açıklaması

Ecevit'in parkinson tedavisi eksik yapılmış

Adli Tıp Kurumu, eski DSP lideri merhum Bülent Ecevit'in kaburga kemiği tedavisinin tam, parkinson tedavisinin ise eksik yapıldığını açıkladı.

Adli Tıp Kurumunun, eski Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı sırasında Başkent Üniversitesi Hastanesince verilen rapor ve belgelere ilişkin hazırladığı rapor, ikinci ''Ergenekon'' davasına bakan mahkemeye ulaştı.

Raporun sonuç bölümünde, ''Ecevit'in Başkent Üniversitesi Hastanesinde 17 Mayıs-27 Mayıs 2002 tarihleri arasındaki yatışında; sol 9. kaburga kırığı, tromboflebit, pulmoner troinboemboli yönünden değerlendirildiği, uygulanan tedavilerin tıbben uygun olduğu, myastania gravisede uygun tedavi verildiği, fakat Parkinson hastalığı açısından hastane ve evdeki tıbbi kayıtlar ve takiplerde tutulan notlarda eksikliklerin dikkati çektiği'' kaydedildi.

Parkinson hastalığının düzeyi, komplikasyon (unutkanlık, hipotansiyon, uyku problemleri) gelişip gelişmediği, ilaç kullanımıyla ilgili sorunların olup olmadığının not edilmediği, bunlardan dolayı hastanın son muayene bulgularının düzenli olarak değerlendirilmediği ve detaylı olarak bildirilmediğinden hastanın kliniğine göre dopaminerjik tedavi ve tedavinin dozlarının yeterli olup olmadığı hakkında kesin bir yorum yapılamadığı aktarıldı.

Raporda şöyle denildi: ''Evdeki takipte düşmelerin ön planda olduğu, iki taraflı Parkinson hastalığı olan olgunun orta veya ileri evre parkinson hastalarında görülebilen bir durum olduğu, bunu destekler biçimde GATA tarafından yapılan takipte ilaç dozunun yükseltilmiş olması ve klinik bulguların daha iyi olduğunun not düşülmesi düşünüldüğünde dopaminerjik tedavinin yetersiz kaldığının kabulü gerektiği oy çokluğuyla mütalaa olunur.''

HABERAL'IN AVUKATLARI, ADLİ TIP KURUMUNUN RAPORUNA İTİRAZ ETTİ

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın avukatları, Adli Tıp Kurumunun, eski Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı sırasında Başkent Üniversitesi Hastanesince verilen rapor ve belgelere ilişkin hazırladığı rapora itiraz ettiler.

İkinci ''Ergenekon'' davasının görüldüğü İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine verilen dilekçede, eski başbakanlardan Bülent Ecevit ile ilgili olarak İstanbul Adli Tıp Kurumu 1. İhtisas Kurulunca hazırlanan raporda, ''eşit oy'' olmasına rağmen, Adli Tıp Kurumu Kanununun 23/b maddesi uyarınca, konuyla ilgili herhangi bir ihtisası bulunmayan adli tıp uzmanı kurul başkanının oyuna öncelik tanınarak, ''oy çokluğu'' denildiği belirtildi.

Dilekçede, ''Dosya kapsamındaki somut verilere göre söz konusu tedaviyi yürüten sağlık ekibinde yer almadığı sübuta eren Prof. Dr. Mehmet Haberal'ın hukuki ve fiili durumunda olumlu ya da olumsuz herhangi bir etkisi bulunmamakla birlikte, raporun tamamıyla bilimsellikten ve tarafsızlıktan uzak yeni bir adli tıp skandalı olduğunun tüm açıklığıyla kamuoyunun gözleri önüne serildiği'' ileri sürüldü.

Adli Tıp 1. İhtisas Kurulunca ''oy çokluğu'' ile düzenlenen 19 Ocak 2011 tarihli raporda, konunun uzmanları olan Beyin ve Sinir Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nurperi Gazioğlu, Göğüs Kalp Damar Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hasan Tüzün, İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Süheyla Güven Apaydın, Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Nihat Yavuz ve Adli Tıp Uzmanı Uzman Dr. Tansev Boran tarafından düzenlenen ''muhalefet şerhinde'' yer alan, ''Eski başbakanlardan Bülent Ecevit'in, Başkent Üniversitesi Hastanesinde yapılan teşhis, tetkik ve tedavilerin tamamıyla tıp kurallarına uygun olduğuna'' ilişkin tıbbi açıdan yerinde ve geçerli bilimsel değerlendirmelere itibar edilmesi gerektiği de dilekçede yer aldı.

Dilekçede, ''Adli Tıp Kurumu Kanununun 16. maddesindeki emredici düzenlemeye aykırı olarak, görevsiz ve yetkisiz bir biçimde, siyasi baskı altında hareket ederek, gerçeğe aykırı rapor tanzim eden Adli Tıp 1. İhtisas Kurulu Başkanı Adli Tıp Uzmanı Uzman Doktor A. Sadi Çağdır ve kurul üyeleri Adli Tıp Uzmanı Uzman Doktor Hüseyin Sarı, Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Öz, Çocuk Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Murat Elevli ve Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdulkadir Koçer hakkında suç duyurusunda bulunulması'' istendi.

Adli Tıp Kurumunun, eski Başbakan Bülent Ecevit'in rahatsızlığı sırasında Başkent Üniversitesi Hastanesince verilen rapor ve belgelere ilişkin hazırladığı rapor, ikinci ''Ergenekon'' davasına bakan mahkemeye ulaşmıştı.

Zaman, 18.02.201

Başkent Üniversitesi'nden 'Ecevit' açıklaması

Başkent Üniversitesi Hastanesi, eski Başbakan Bülent Ecevit'in tedavi sürecine ilişkin Adli Tıp Kurumu'nca hazırlanan raporun ardından bir açıklama yaptı.

Hastaneden yapılan yazılı açıklamada, "Hastanemizde ayaktan ve yatarak tedavi gördüğü sürece ve taburculuğunu takiben hastanemizin sorumlu sağlık heyeti
tarafından evlerinde gerçekleştirilen kontrolleri boyunca mevcut tüm sağlık sorunlarına ve bu arada parkinson hastalığına yönelik en uygun tıbbi önerilerle izlenen Sayın merhum Başbakan'ın Adli Tıp Kurumu raporları ve hastanemiz hasta dosyası yeniden incelenmiştir" denildi.

Ecevit'in, 4 Mayıs 2001 tarihinde hastaneye başvurduğu anımsatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Başka bir merkezde daha önce tanısı konarak tedavisi planlanan parkinson hastalığı ile ilişkili Madopar 2x125 mg/gün kullanmakta iken bu yatışı sırasında yapılan nörolojik muayene ve izlemine göre, parkinson hastalığı ile ilgili ilaç ihtiyacının daha fazla olduğu Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından saptanarak, gündüz Madopar 5x125 mg, gece ise uzun etkili preperat olan Madopar HBS 125mg olarak ilaç düzenlemesi yapılmıştır ve 5 Mayıs 2001 tarihli istem kağıdında bu tedavi planı kayıtlara geçirilmiştir. Bu dönemdeki düşük doz ilaç kullanımının, Adli Tıp Kurumu raporlarında da belirtildiği ve daha önce izleyen hekim olan Prof. Dr. Okay Sarıbaş'ın ifadesinden de görüleceği şekilde, tavsiye edilen doza zaman zaman uymama veya ara verme şeklindeki tutumla ilgili olduğu düşünülmüştür."

Açıklamada, Ecevit'in, 5 Mayıs 2001 tarihinde taburcu edilmesini takiben, parkinson hastalığına yönelik tedavisinin idamesi, Madopar 5x125 mg/gün Madopar HBS 125 mg gece olarak önerilen ve parkinson bulguları açısından stabil izlenen Ecevit'in, parkinson hastalığında görülen sık düşmelere yönelik, Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından, kendi takip notlarından da anlaşılacağı üzere, özellikle uyarıldığının görüldüğü belirtildi.

Parkinson hastalığının seyrinde, hastaların etkin ve yeterli dozda dopaminerjik tedavi altında oldukları halde düşme riskinin bulunduğu ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Hem hastalık hem de tedavi amaçlı kullanılan ilaçların yan etkisi olarak gelişen ortostatik hipotansiyon, hastalığa bağlı yürüyüş bozukluğu ve harekette kilitlenme/donma gibi bulgular düşme riskini yaratır. Bu nedenle hastaların kontrol altında mobilize olmaları önem taşır. Bulguları açısından, almakta olduğu parkinson hastalığı tedavi dozunun etkin olduğu gözlenerek yapılan son düzenlemenin idamesi Prof. Dr. Turgut Zileli tarafından uygun görülmüş ancak daha önce belirtilen düşme riski ile ilgili hastaya defalarca kalkmaması, özellikle de yalnız kalkmaması önerildiği halde bu önerilere maalesef tam olarak uyulmamış ve hatta bu denemelerden birinde de Sayın Başbakan düşmüş ve vertebraırığı gelişmiştir. Vertebra kırığı gelişimini takiben hastanede ve daha sonra Sayın Başbakan'ın evinde devam ettirilen izlem süresinde parkinson hastalığına yönelik ilaç dozu değişikliği, hastanın yaşı, diğer sağlık sorunları ve ilaçlara özgü olası yan etkiler (ortostatik hipotansiyon gibi) de düşünülerek önerilmemiştir.

Ayrıca belirtilmelidir ki parkinson hastalığının tedavisi hastalığın aynı evresindeki hastalar için de dahil olmak üzere, hastadan hastaya değişiklik gösterir. Bu değişiklikte hasta yaşı, diğer sağlık sorunları, diğer kullanılan ilaçlar, ilaçların yan etkileri ile ilaçların etki ve yan etkilerine kişisel cevap farklılığı gibi faktörler etki eder."

Bülent Ecevit'in, hastanenin sağlık heyeti tarafından son kez 2 Temmuz 2002 tarihinde değerlendirmesinin yapıldığı ve tedavi önerilerinin iletildiği belirtilerek, "Sayın Başbakan'ın yaklaşık bir yıl sonra GATA'da nöbet geçirme nedeniyle yapılan değerlendirilmesi sırasında, parkinson hastalığına ait idame tedavi dozunun Madopar 5x125 mg 4x 62,5 mg ve Comtan 3x1 olduğu görülmektedir" denildi.

Parkinson hastalığının ilerleyici bir hastalık olduğu, yıllar hatta bazen aylar içinde tedavi dozu artımının gerekliliğinin doğabileceği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

"Parkinson hastalığının ilerleyici özelliğine rağmen, geçen süre içinde hastalığa yönelik ilaçlarının toplam dozlarında belirgin bir artış olmaması, (5x125 mg 125 mg HBS levodopa - benserazid total doz 750 mg; yaklaşık iki yıl sonra 5x125 4x 62.5 mg /gün toplam doz 875 mg/gün levodopa - benserazid Comtan 3X1) 2001 yılında hastanemizde son düzenlemesi yapılarak önerilen tedavinin doğru ve uygun olduğunun bir kanıtıdır. Ayrıca Adli Tıp Kurumu raporunda da Uzm. Dr. Tansel Boran (Adli Tıp Uzmanı), Prof. Dr. Nurperi Gazioğlu (Beyin Sinir Cerrahi Uzmanı), Prof. Dr. Hasan Tüzün (Göğüs Kalp Damar Cerrahi Uzmanı), Prof. Dr. Süheyla Güven Apaydın (İç Hastalıkları Uzmanı), Prof. Dr. Nihat Yavuz (Genel Cerrahi Uzmanı) olan 5 üye tarafından şerh konularak, '17 Mayıs 2002-27 Mayıs 2002 tarihleri arasındaki yatışı sırasında' yapılan tetkik ve tahliller ve neticelerinde saptanan diğer sağlık sorunları ile daha önceden tanısı konmuş parkinson ve myastenia gravis hastalıklarında hastaneye müracaatından önceki süreçte olduğu şekilde aynı dozda tedavi uygulanmasının tıp kurallarına uygun olduğu belirtilmiştir."

cnnturk.com, 19.02.2011

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.