Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > ABD büyükelçisi Ricciardone: Biz yabancılar buradaki davaları kavrayamayız

ABD büyükelçisi Ricciardone: Biz yabancılar buradaki davaları kavrayamayız
ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone, basın özgürlüğü konusunda yaptığı ve hükümetin tepkisini çeken açıklamalarını, "Davanın ne anlama geldiğini kavramaya çalışıyoruz. Anlamaya çalışıyoruz ama anlayamayız çünkü yabancıyız. Bu durumda yabancılar olarak bizim ne düşündüğümüz değil, içeriden insanlar olarak siz Türklerin ne düşündüğü önemli." sözleriyle değerlendirdi.
 

ABD'nin yeni Ankara Büyükelçisi Francis Joseph Ricciardone, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) ve Türk Amerikan İş Konseyi'nin (TAİK) onuruna verdiği öğle yemeğine katıldı. Sabancı Center'daki yemeğe TAİK Başkanı Haluk Dinçer, AK Bank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer, Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abidin Erdem, FİBA Holding sahibi Hüsnü Özyeğin, TURSAB Başkanı Başaran Ulusoy ve davetliler katıldı.

Yemek sonrası konuşan Ricciardone, kısa bir süre katılımcılara Türkçe hitap ettikten sonra konuşmasına İngilizce olarak devam etti. Ricciardone, bazı gazetecilerin gözaltına alınması ile ilgili açıklamalarına hükümetten gelen tepkilerin hatırlatılması üzerine, yargıdaki müşahhas konularla ilgili yorum yapmayacaklarını belirtti.

Davanın detaylarını bilmediklerini ifade eden Ricciardone, "Davanın ne anlama geldiğini kavramaya çalışıyoruz. Anlamaya çalışıyoruz ama anlayamayız çünkü yabancıyız. Bu durumda yabancılar olarak bizim ne düşündüğümüz değil, içeriden insanlar olarak siz Türklerin ne düşündüğü önemli. Türkiye, çarpıcı değişim ve gelişim içerisindeki karmaşık bir ülke." ifadelerini kullandı.

Tartışmaların her zaman faydalı olduğunu ifade eden Büyükelçi, "Bazen kendiniz hakkında da tartışmalar olur. Buna saygı duymalısınız. Ama umarım bu tartışmalara katılmam." dedi. Ricciardone, ABD'nin her zaman özgürlük ve hukukun üstünlüğünü şüpheye yer bırakmayacak şekilde savunduğunu söyledi.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun bugün 'Türkiye bir hukuk devletidir' şeklindeki açıklamasına atıf yapan ABD Büyükelçisi, bunda şüphe olmadığını dile getirdi. Ricciardone, "Hukuk özgürlükleri; şahısları, toplulukları, iş adamlarını korumalıdır." dedi.

Büyükelçi Ricciardone, basının Türkiye'de demokrasi ve ifade özgürlüğünün gelişmesinde önemli rol oynadığını da sözlerine ekledi.

Zaman, 17.02.2011

ABD Büyükelçisi'nden 'basın özgürlüğü' açıklaması
Büyükelçi, Ergenekon kapsamında bir gazetecinin gözaltına alınmasıyla ilgili sözlerine açıklık getirdi.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, özellikle hükümet cephesinde büyük tepki çeken "Bir yanda özgür basın deniyor ama bir yanda gazeteciler gözaltına alınıyor" sözlerine açıklama getirdi.

Ricciardone, Soner Yalçın'ın Ergenekon davası kapsamında gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamanın 'muhabbet içinde' söylenen sözler olduğunu dile getirdi:

"Biz yargı ile ilgili hiçbir konuda ya da belirli bir davayla ilgili yorumda bulunmuyoruz. Bütün saygımla şunu söylüyorum. Resepsiyonda bir muhabbet için söyledim. Davaların ayrıntılarına da hakim değiliz. Anlamadığımızı söyledim ve gerçekten de anlamıyoruz Çünkü biz yabancıyız.

Son yıllarda büyük bir değişim, ve bu bize büyük umut veriyor. Demokrasi ve özgürlükler noktasında herkes fikirlerini ifade etmeli. Türkiye'de hukukun üstünlğü söz konusu bu konuda en ufak bir şüphemiz yok. Bizim Türkiye'deki sisteme dair bir şüphemiz yok."

ntvmsnbc.com, 17.02.2011

Hüseyin Çelik: Büyükelçiler bizim içişlerimize karışamaz

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, "Büyükelçiler bizim içişlerimize karışamazlar. Bizim iç politikamızı dizayn edemezler, bu konuda kendilerine biçilmiş bir alan vardır, çizilmiş sınır vardır." dedi.

Hüseyin Çelik, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, muhalefet partisi liderlerinin grup konuşmalarında dile getirdikleri iddialara cevap verdi.

Çelik, yoksulluk edebiyatı yapmanın anlamının olmadığını belirterek, en yoksul kesimlere devletin sosyal yardımlar kapsamında yardımlarını sadaka kültürü oluşturulduğu gerekçesiyle eleştirildiğini ifade etti. Çelik, "Sadaka kültürü oluşturdunuz, oy hesabı yapıyorsunuz. Balık tutmayı öğretmiyorsunuz, balık yediriyorsunuz. İnsanlar balık tutmayı öğreninceye kadar aç kalamazlar. Balık tutmayı öğreninceye kadar onlara balık yedirmek zorundasınız." diye konuştu.

"ABD Ankara Büyükelçisi'nin basına yansıyan açıklamalarının doğru buluyor musunuz?" şeklindeki soruya ise Çelik, "Bir büyükelçi toplantı yapıyor siz de ona 'Balyoz eylem planından dolayı bazı askerler, bazı generaller içeri alındı. Bununla ilgili ne diyorsunuz' diye soru sorduğunuz zaman bu benim bildiğim bir konu değil, bilmiyorum niçin aldıklarını demesinden daha tabii bir şey olamaz. Elbette büyükelçiler bizim içişlerimize karışamazlar. Bizim iç politikamızı dizayn edemezler, bu konuda kendilerine biçilmiş bir alan vardır, çizilmiş sınır vardır. Bu ABD büyükelçisi de olsa, Rusya büyükelçisi de, hangi büyükelçi olursa olsun orada durmak zorundadır." şeklinde konuştu.

Oda TV ve gazeteci Soner Yalçın'ın gözaltına alınmasına da değinen Çelik, "Basın özgürlüğünden yana olduğunu her insan söyler. Ben de söylerim, siz de söylüyorsunuz. Oda TV ile ilgili olarak söylüyorum. Elbette basın özgürlüğünden yanayız. Ama biz Oda TV ve başka bir şey, yayın yaptığı için kendisine herhalde böyle bir operasyon yapıldığını düşünmüyoruz. İşin açıkçası ben de bilmiyorum. Bir davayla mı ilişkilendirmiştir. Şu veya bu şekilde kanıt ele geçirilmiş ondan dolayı mı öyle bir operasyon yapılmış bunu bilmiyoruz. Dolasıyla basın özgürlüğünden biz de yanayız. Ne olursa olsun son yaptığımız RTÜK düzenlemesinde tabii hallerde, olağanüstü hallerde, Türkiye'nin karşı karşıya bulunduğu tehlikelerde bile 'basın özgürlüğü esastır' diye düşünüyoruz." ifadelerini kullandı.

Halkın haber alma hakkını engellemenin demokrasilerde söz konusu bile olamayacağını vurgulayan Çelik, "Basın mensubu, asker, polis, üniversite hocası, siyasetçi suç işlemez diye bir kavram söz konusu değildir. Sizin basın mensubu olmanız, size suç işleme imtiyazı vermez. Askerler, asker olduğu için sadece icra ettiği için birileri tarafından hedef haline getiriliyorsa önce bunun karşısında ben dururum. Rektörler içeri alınıyor. Rektörler, rektör olduğu için içeri alınmıyor. Öyle bir şey olursa bunu anlatamazsınız. 156 rektör var, 156 rektörün içeri alınması lazım. Birbirine karıştırmamamız lazım. Şapla şeker birbirine benzer ama çok farklı şeylerdir." açıklamasında bulundu.

"ABD Büyükelçisi'nin 'masuniyet karinesine dikkat edilmelidir' sözüyle içişlerine müdahale ediyor havası var." yönünde bir basın mensubunun hatırlatması üzerine Çelik, "Türkiye'nin içişlerine şu veya bu ülkenin büyükelçisi de, şu veya bu ülkenin devlet başkanı da müdahale edemez. Hepimiz Mısır'la ilgili diyoruz ki, halkın sesine kulak verilmelidir, halkın demokratik talepleri meşrudur, bu kesinlik bastırılmamalıdır. Bunu sadece Mısır için değil Tunus içinde, diğer ülkeler içinde söyledik. Bunlar genel prensiplerdir, demokratik değerlerdir. Bu demokratik değerlerin genelleme yapılarak değerlendirilmesi bir ülkenin içişlerine müdahale anlamına gelmez. Sayın Büyükelçi'nin hangi konteks içinde, hangi bağlamda ne söylediğini bilmiyorum. Biz de söyle bir alışkanlık vardır, yerli yersiz, olur olmaz birisine soru soruyorsunuz, cevap gelince, o niye cevap verdi diyorsunuz. Peki, niye siz sordunuz? Gazeteci olarak bunu niye soruyorsunuz. Türkiye bağımsız bir ülkedir, yargıda bağımsızdır. Sayın Başbakan, Sayın Cumhurbaşkanı dâhil telkinde bulunmamalı, yasal olarak bunu yapmaya yetkileri de hakları da yoktur." ifadelerini kullandı.

Zaman, 16.02.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.