Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan'dan Bahçeli'ye: "TOKİ hesabını sen ver"

Erdoğan'dan Bahçeli'ye: "TOKİ hesabını sen ver"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Usulsüzlükleri AKP'nin burnundan fitil fitil getireceğiz" diyen MHP lideri Devlet Bahçeli'ye, "TOKİ sana bağlıydı, sen ne yaptın onun hesabını ver" diye sordu. Balyoz davasına da değinen Erdoğan, "CHP Genel Başkan Yardımcısı ve tutuklu yakınlarının TSK'ya karşı takındığı tavır ve üslup tahrik edicidir. Bu yargı süreci sonucu ne olursa olsun TSK'yı daha da güçlendirecektir" dedi.

Partisinin grup toplantısında konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Bahçeli'ye yanıt:
- Bir beyefendi çıkıyor şunu diyor: İktidara geldiğimizde iki şeyi yapacağım. Birincisi TOKİ'nin tüm yaptıklarını inceleyeceğim, diğeri de hükümette görev alan miletvekillerinin mal varlıklarını inceleyip fitil fitil burnundan getireceğim. Adama sormazlar mı sen kaç tane konut yaptın öncesinde diye? Sayın Bahçeli TOKİ sana bağlıydı, sen ne yaptın onun hesabını ver.

- Demek ki bir şeyler var. eğer bu ülkede geçmişte olduğu gibi yolsuzluklar devam etmiş olsaydı, bu bölünmüş yollar, okullar, hastaneler yapılabilir miydi? Tarımda bu teşvikler verilebilir miydi? Siz pislediniz, siz borçlandınız, biz sizin borçlarınızı temizliyoruz.

Sadaka tartışması:
- CHP, MHP BDP çıkıyor "siz sadaka dağıtıyorsunuz" diyor. Bu devlet sosyal devlettir, demokratik, laik devlettir. Sosyal devlet, yokluk içindeki vatandaşına ulaşacak, onun yiyeceğine, giyeceğini ulaştıracak. Devletin bir görevidir. Bunu sadaka diye belirtenler önce sadakanın tanımını öğrensinler. Devletin yaptığı asli görevidir. Bunların kitabında sadaka diye kavrram olmadığından böyle konuşuyor olabilirler.

Yargı reformu:
- Bugün yine Anayasa Mahkemesi'ne gidiyorlar. Aylardır CHP değişti diyorlar. Zihniyeti değişmedi, Anayasa Mahkemesi'nin yolunu tutmaları bunu gösteriyor. CHP eski tas eski hamam. Kendileri bugüne kadar yargıda kadrolaşmak dışında hiçbir şey yapmadılar. Çok ilginçtir, yapamazlar, bugün yapılmasını da istemezler. Bziim reformlarımıza karşı ayak diretiyorlar. Bu çark etme siyasetinin bir an önce son bulmasını istiyoruz.

Balyoz planı davası:
- Yargı sürecini izliyoruz. Bu süreç tamamen yargının tasarrufunda ilerliyor. Aksi kanıtlanmadığı sürece herkes masumdur. Gözaltına alındı, sorgulandı diye kimse suçlu kabul edilemez. Ancak ak ile karanın ortaya çıkması için herkesin bu noktada yargıya ve yargı süreçlerine saygı duyması şart. Bu işleri hükümetle ilişkilendirenler hezeyan içindedir. Birileri yargıya siyasi müdahalelerde bulunmaya alışkın olabilir. Bizim yürütme olarak görevimiz yetkimiz bellidir.

- Bu tür spekülasyonlara kimse bizi alet etmesin. Başta ana muhalefet partisi olmak üzere herkesin sağduyulu ve sorumlu davranmasını tavsiye ediyorum. Yargının çalışmasını engelleyecek girişimler adaletin sağlanmasına katkı sağlamayacaktır.

- Yargının işleyişini güçleştirecek, çalışmasını engelleyecek girişimler adaletin tecellisine fayda getirmez. CHP Genel Başkan Yardımcısı'nın ve tutuklu yakınlarının TSK'ya karşı takındığı tavır ve üslup tahrik edici bir üsluptur. Bu yargı süreci sonucu ne olursa olsun TSK'yı daha da güçlendirecektir. Bütün iddialara son verilecektir ve zihinlerde soru işaretleri kalmayacaktır.

"CHP falcılığa başladı"

- CHP hayali bir tablo kurguluyor. CHP Genel Başkanı haziran seçimleriyle ilgili tahrik edici açıklamalar yapıyor. Haziran seçimlerinde başarı sağlamayacağını anlamış durumda. Daha seçimlere 4 ay olmasına rağmen, şimdiden kılıf bulmaya başladılar. CHP'nin en üst düzeyde artık siyaseti bırakıp falcılığa başlamış olmasını halkımın takdirinde bırakıyorum.

 
cnnturk.com, 15.02.2011
Bahçeli'den sert açıklamalar

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuştu.

Bahçeli, konuşmasında Başbakan Erdoğan’ı sert şekilde eleştirerek, “Başbakan’ın yönetimi ülkeye kan kusturuyor” dedi.

İşte Bahçeli’nin konuşmasından satır başları:

Başbakan ülkeye, halka kan kusturuyor. Bu kafa yapısı halkımızı zora sokmaktadır.

"KÜSTAH DAVRANIŞLARI VATANDAŞIMIZ HAK ETMİYOR"

İnsanlarımızı başlarına ne geleceğini bilemeden korkarak yaşamaktadır. Bu saygısız, vicdansız, küstah davranışları hiçbir vatandaşımız hak etmemektedir. AKP despotluğu sadece vatandaşlığımıza işlemektedir. Özellikle 12 eylül referandumunda oy artırmak için söylenen vaatlerin hiçbiri yapılmamıştır.

AKP ile birlikte bin yıllık kardeşliğimiz yıpratılmış, milletimiz bölünmenin eşiğine getirilmiştir. “Yasaklarla mücadele edeceğiz” sloganıyla başa gelmiş ama hiçbir şey yapmamıştır. “Tek millet” sloganını ağzında düşürmemiş ama PKK'lılarla işbirliği yapmıştır. Halkın gelecek ümidi kalmamıştır, sabır taşı çatlamıştır. İşsizliğe çare bulunmazsa Türkiye'yi karanlık günler beklemektedir. Kirlilik, yolsuzluk ve hırsızlığın önü alınamazsa felaket gelecektir.

İçinde bulunduğumuz durum ciddidir. Bu haliyle önümüzdeki seçimler daha da bir önem kazanmıştır. Siyasi iktidarın yenilenmesine ihtiyaç vardır. AKP ile daha fazla gidilmesi, ülkemizi dönüşü olmayan bir yola sürecektir. Halkımız demokrasinin mührünü AKP'nin elinden alacaktır. 1000 yıllık kudretiyle azametli yumruğunu iktidarın kafasına indirecektir. Vatandaşımız AKP hükümetini alaşağı edecektir. AKP en büyük yalanlarını ve pisliklerini kendi dönemlerinde gerçekleştirmiş Biz bu pislikleri temizleyecek ve AKP hükümetinin burunlarından bir bir getireceğiz.

“MISIR ÇAĞRILARINDA ART NİYET VAR”

Mübarek sonrası ortaya çıkan manzara bizim başka bir şey düşünmemize engel olmuştur. Bu zaman kadar deneyimler sürekli gerçekleri göstermiştir.

Mısır'daki yeni yönetim yapısı son derece düşündürücüdür. Şüphesiz askeri bir yönetimini başa gelmesi bizim anlayışımızla asla uyuşmamaktadır. Mısır için yapılan çağrılar bir art niyet vardır. ABD ile aynı dilde konuşan AKP hükümetinin temennilerinin ne kadar taraflı olduğu belli olmuştur.

Başbakan Erdoğan'ın "Mısır'da kaybeden statüko kazanan demokrasidir" demesi tamamen yalandır, taraflıdır. Mısır'da demokrasinin kazandığını söylemek çarpıklıktır. Hükümetin 12 Eylül'de hesaplaşma sözlerinin ne kadar ucuz bir kandırmaca olduğu netlik kazandırmıştır. AKP söz ve duruşunda art niyetlidir ve samimiyetsizdir. Ülkemizde kavganın ismi haline gelen AKP hükümetini yapacağı bir şey kalmamıştır.

Mübarek'in gitmesi hepimizin bildiği bir sondur. İnşallah Recep Tayyip Erdoğan ve ekibi de gidecek ve halk AKP'yi geldiği gibi gönderecektir.

163 ASKERİN TUTUKLANMASI TESADÜF MÜ?

Mısır'daki gelişmelerden sonra 163 asker tutuklanması bir tesadüf müdür, düşündürücüdür. Ne ilginç bir tesadüftür ki AKP klasiği haline gelen darbe iddiaları ısıtılıp ısıtılıp sunulmaktadır. Baskı ve zor kullanarak korku uyandırmaya çalışmaya devam ediyorlar. İktidar darbe yanlısı ve karşısı olarak ikiye ayırmaya, toplum sessiz kalmaya mahkum edilmektedir.

KİMSE BİZE DERS VERMEYE KALKMASIN

Hukuk ve demokrasinin yeri TBMM'dir. Siyasi iktidarın değişeceği tek yer sandıktır. Yakın tarihlerde darbelerin yaşandığı hepimizin malumudur. Darbelerde partimizde bunun acısını çekmiş, dava arkadaşlarımız dünya durdukça nefretle hatırlayacağımızı herkes bilmelidir.

Kimse bize demokrasi dersi vermeye kalkmamalıdır. Çarpık demokrasi anlayışı da darbe kadar tehlikelidir. Değişik siyasi görüşlere saygı gösterebilen bir anlayış, yönetim olmalıdır. Demokrasiye yönelik tehlike sadece siyaset dışından gelmemektedir.

Kutuplaşmanın olduğu yerde zaten demokrasi içten içe çürümektedir, en büyük tehlike de budur. Demokrasi ancak adaletsizliğin ve şiddetin olmadığı şekilde sağlanır. Balyoz iddiaları kapsamında yapılan bu gözaltıları da çerçevede değerlendirmek faydalı olacaktır.

AKP’YE VE DARBECİLERE KARŞIYIZ

Kendisinden başkasını hakir gören siyasi anlayış demokrasiye herkesten fazla zarar verir. Son dönemlerde bazı davalarda AKP'ye rant sağlandığı izlenimi oluşmaktadır. Hangi kurum içinde kanun dışı davranışlar varsa ortaya çıkarılması gerekmektedir.

Hakim ve savcıların suç işleme imtiyazlarının olmadığı unutulmamalıdır. AKP anlayışına ve darbecilere tamamen karşıyız. TSK'nın bütünüyle darbeci gösterilmesine şiddetle karşı çıkıyoruz, bunlarla mücadele etmeye kararlıyız. 163 askerin gözaltına alınması askerlerden intikam mı alınıyor düşüncesini akla getirmektedir. TSK'yı yıpratmaya çalışanlarla her şartta mücadele etmeye hazırız

Kesin hüküm verilinceye kadar herkesin masun olduğu ilkesi unutulmamalıdır. Mehmetçiği siyasete çekme çabaları sonuçsuz bırakılmalı.

Aksi halde bugün kapıları kapatarak kendince adalet oluşturmaya çalışanların kapılar bir daha açılmamak üzere kapanacaktır.

KIBRIS TARTIŞMALARI

Açılan pankart bahane edilerek kabul edilemez sözlerinin söylenmesi Başbakan'ın oyununu ortaya çıkarmıştır. Başbakan bu gelişmeden dolayı Kıbrıs halkını cezalandırmak için zaman kollamıştır. Açılan bir pankart yüzünden besleme diyerek intikamını almıştır. Göreve yeni başlamış elçimizin görevden alınarak başkasının atanması rezalete tüy dikmiştir.

Başbakan’ın mesajı açıktır. Görülmemiş bir rezalet olarak tarihe geçmiştir. Lefkoşa büyükelçimizin apar topar alınması, yerine dışarıdan başkasının atanması skandaldır. Kıbrıs'ın K'sını bilmeyen birinin  Lefkoşa elçiliğine getirilmesi rezalettir.

Yavru vatanda bilinçli olarak yarattığı pankart krizinden sonra Ankara'da kimlerle görüştüğü sorulmalıdır. Kıbrıs Türkleri çaresiz ve sahipsiz değildir. Kıbrıs Rumlarına peşkeş çekmeye çalışma başarısızlıkla sonuçlanacaktır.

TORBA YASA

Torba yasasında bazı alacakların yeniden yapılandırılması ile değişiklik yapılan yasa TBMM'de görüşülüp kabul edilmiştir.

Yapılması gerek  bir yasadır. MHP olarak bu yasaya destek verdik, üzerimize düşen görevi yaptık. Ancak hükümet bu yasayla biz başarısız olduk mesajını vermiş olmuştur.

Parti olarak çalışmaya hazırız. 8 yıllık AKP yıkıntısını temizlemeye hazırız ve milletimizden destek bekliyoruz. Dertleri bitireceğiz.

23. dönem 5. yasama yılındaki son grup toplantımızı gerçekleştiriyoruz. İnşallah 24. dönem MHP'nin tek başına iktidarıyla yeni bir sayfa açılacaktır.

Türk milleti bizleri beklemektedir. Köyleriniz kasabalarımız vereceğimiz sesi beklemektedir. Asla beklemeyeceğiz, yorulmayacağız.

“GELİNCİKLER GİBİ AÇACAĞIZ”

Milletimize koşacağız. Bağda olacağız, bağ olacağız, tarlalarda gelincikler gibi açacağız.

Vatan sevdalısı yürekler MHP'yi bekliyorlar. Yavrular, gençler, dedeler MHP'yi beklemektedir.

“Sesime kulak ver Türkiye” diyerek yollara düşeceğiz. Mutlaka iktidara ulaşacağız.

Hürriyet, 15.02.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.