Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > MEHMET ALTAN: AKP reformları sürdürmezse ANAP gibi gider

AKP reformları sürdürmezse ANAP gibi gider

Seçimlerden sonra ortaya çıkan tabloyu Mehmet Altan yorumladı
 

Seçimlerden sonra ortaya çıkan tabloyu Altan şöyle yorumluyor: Kıyıda bir parti, İç Anadolu’da başka bir parti, Güneydoğu’da bir diğer parti ortaya çıktı. AKP yeniden reform sürecine girmezse bir dahaki seçimlerde ANAP gibi yok olup gider.

AKP’nin oy kaybetmesi bir uyarı mı, yoksa sonun başlangıcı mı?

Bu bir uyarı. Yoksa yüzde 39 oy alamazdı. Bunu küçümsememek lazım. AKP gerçekten ciddi bir gerilemeye uğradı ama şunu teslim etmek lazım, yanına yaklaşılmayacak kadar arkasındaki partiye oranla çok önde gidiyor.

Ortaya çıkan Türkiye haritasını nasıl yorumluyorsunuz?

Gelişmiş hiçbir ülkede bu seçimlerin sonucunda ortaya çıkan bir Türkiye tablosu ortaya çıkmaz. Kıyıda bir parti, İç Anadolu’da bir parti, Güneydoğu’da bir parti. Bu bizim temel hak ve özgürkler üstünden hala siyaset yapamadığımız, 12 Eylül rejiminin mantığına esir düştüğümüz ve toplumun bütün dertlerini bir arada kapsayacak bir partimizin gittikçe ortadan kalktığını gösteriyor. Bu siyaset kurumunun büyük zaafıdır, yarını taşıyamaz halde olmasıdır. Bir parti etnik kimlik diyor, bir diğerinin referansı dini hasasiyet. Bu kilitlenme şu; hepsini kapsayacak bir parti yok.

Oysa AKP merkez partisi olduğu iddiasında?

Merkez partisi ama Moda’da içki yasağı koyuyor. Bu insanları ürküyor. Merkez partisi olmak için orta sınıf kent kadınlarını ürkütmemek lazım. Temel hak ve özgürlüklere saygılı olmak lazım. 2008’in en büyük yanlışı temel, hak ve özgürlüklerden vazgeçerek referans hukuk değil, bizim referansımız hukuk dışındaki hassasiyetlerdir endişesini artıran bir yanlış yola gidildi. İlk 3 yıldaki en büyük başarısı toplumun bütün sıkıntılarını birlikte çözebilecek AB standardındaki gerçekten devrim niteliğindeki reformlardır. Siz türban yasağına karşı çıkıyorsanız vicdani redde de karşı çıkmak mecburiyetindesiniz. Siz türban yasağına karşıysanız belediye işletmelerinde sizin gibi olmayan insanlara yasak koyamazsınız.

Ne oldu de AKP reformlardan vazgeçti?

AK Parti bir şekilde pratik bir parti. Bu da aslında benim tespitim. Pratik olmanın sınırlarına gelindi. İlkeli olunmadan Türk halkının özlemlerine cevap verilemiyor. Nisbi, kısmi anlayışla değil temel hak ve özgürlükleri, bir kere Anayasa’yı değiştirmeden olmaz, 12 Eylül hukukuyla dövüşmeden olmaz.

Neden yapmadı?

Bir kere Ankaralılaşma diye bir şey var. Yerel seçimee gittik, oy kullandık. Niye? Bunun özünde en önemli unsur; vergi salabilme yetkisini idareye verebilmek için. Aynı genel seçim gibi aynı atmosfer işliyorsa özünde belediyenin vergi salabilme hakkını belediyeye vermek içindir. Bizde belediye vergi salabiliyor mu? Hayır. E demek ki bu belediye değil. Aynı zamanda Anayasa’nın 127. maddesine göre Türkiye’deki belediyeler idari vesayet altındadır.

Yani?

Demektir ki belediyemiz yok. Mesela AK Parti, CHP siyaset kurumu belediyecilik yarışı yapıyor ama belediye başkanı valiye bilgi vermeden kent dışına çıkamaz. Ankaralılaşma dediğim, iktidarın nimetlerinden yararlanıp Ankarayla demokratikleşme için kavgaya girmekten vazgeçmektir. Demirel, gençliğimde sürekli ekonomi anlatırdı ama askeri vesayet altındaki rejime ait hiçbir eleştiri yapamazdı, kalamadı.

Tülay ŞUBATLI / VATAN

01.04.09

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.