Gündem
Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan: Süheyl Batum suç işlemiştirBaşbakan Erdoğan: Süheyl Batum suç işlemiştirBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti grup toplantısında KKTC'deki eylemle ilgili 'Rumların ekmeğine yağ sürüldü' dedi. Erdoğan, CHP'li Süheyl Batum'un 'asker kağıttan kaplan' sözlerine ise sert tepki gösterdi. 'Senin her yerin Anayasa hukukçusu olsa ne yazar' diyen Başbakan, canlı yayında Batum için suç duyurusunda bulunduğunu söyledi. İşte Erdoğan’ın açıklamalarından satır başları: BATUM'DAN JET CEVAP Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın suç duyurusunda bulunduğunu açıkladığı CHP’li Süheyl Batum’dan jet cevap… Batum, ‘Şehitlere kelle diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor? Yoksa Anıtkabir’de sap gibi durmaya gerek yok diyen bir Başbakan mı suç duyurusunda bulunuyor?’ diyerek Başbakan Erdoğan’a sert tepki gösterdi. CHP Genel Merkezi’nde olan Süheyl Batum’un basın açıklaması hazırladığı öğrenildi. İşte ana muhalefet partisinin geçmişinden bugüne darbe şakşakçılığından vazgeçmedi, bugün de vazgeçmiyor. Ve bakıyorsunuz sıfatı anayasa hukukçusu olan biri garip garip şeyler söylüyor. Senin her tarafın anayasa hukukçusu olsa ne yazar. Bu tür kişiler akademisyen olamaz. Bu kişiler hukukçu da olamaz. Bu kişiler sadece kitabı ezberlemiştir. Ordumuzu adeta ABD'nin idaresine vermiş bir havada gösterme anlayışı bir suçtur. Şu anda Zonguldak bu işi başlattı. Ben bu suç duyurusunu burada ilan ediyorum. Gereğinin yapılması lazımdır. Bu karşılıksız kaldığı anda ordumuzla topla oynar gibi oynarlar. Bunun bedeli ödettirilmelidir. Demokratik süreçle bu olay asla iç içe olamaz. TSK'yı karton kutuya benzetme olayına asla prim veremeyiz. Bu konuda savcılarımızın gerekli adımları atması gerekiyor. OSTİM’DEKİ PATLAMA Konuşmamın hemen başında geçtiğimiz hafta Ankara OSTİM'de meydana gelen iki ayrı iş yerinde, aynı zamanda Antalya’da meydana gelen patlamada hayatını kaybeden kardeşlerimizin yakınlarına Allah sabır versin diyorum. Geçtiğimiz hafta Ankara'da iki ayrı iş yerinde patlama oldu. Yaralanan 53 vatandaşımızın tedavileri ayakta yapıldı, biri ağır olmak üzere 12 yaralının tedavisi ise devam ediyor. İş sağlığı ve güvenliği konusunda yapılan tüm çalışmalara rağmen bu tür acı olaylara engel olabilmek tam anlamıyla mümkün değil. REKOR KIRDIK 2011 yılının ilk ayına ait iki önemli veriyi enflasyon ve dış ticaret verilerini sizlerle paylaşmak istiyorum. TÜİK rakamları yüzde 4.9 oranında arttı. Aylık bazdaki bu oran 1969 yılından bu yana en düşük enflasyon rakamıdır. Sadece Ocak ayında ihracatımız 9 milyar 615 milyon dolar oldu. Güney doğu Anadolu Bölgesi’nde ihracatta rekor kırarak Ocak ayında 500 milyon dolara ulaştık. Geçen yıl ise bu rakam 346 milyon dolardı. Yüzde 45 oranında bir artış var. İhracat sıralamasında ilk sırayı Ortadoğu ülkeleri alırken, daha sonra Avrupa ve Afrika ülkeleri yer aldı. KKTC’DEKİ GÖSTERİLER Bu arada KKTC’de 28 Ocakta yapılan bir gösteride sarf edilen sözler ve kullanılan pankartlar nedeniyle geçtiğimiz hafta bazı açıklamalar oldu. Söz konusu gösteride Kıbrıs davasından uzak bizzat Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin verdiği mücadeleyi küçümseyen, mücadele ruhunu zedeleyen bir tavır sergilendi. RUMLARIN EKMEĞİNE YAĞ SÜRÜLDÜ Açılan pankartlar sadece edep açısından yakışıksız değildir, aynı zamanda Kıbrıs Türkü’nün menfaatlerine zarar veren ve Rumların ekmeğine yağ süren bir olaydır. biz gereken uyarıları yaptık ancak muhalefetin her konuyu olduğu gibi anında istismar malzemesine dönüştürdüğünü görüyoruz. Bizimle muhalefet bu konuda yarış edemez. Bugüne kadar Kıbrıs davası için hiçbir adım atmayanların bu konuda ter dökmeyenlerin Kıbrıs’ı kendi davası olarak görmeyenlerin şimdi çıkıp bu davayı hatırlamalarını milletimize havale ediyorum. Çözüm için mücadele etmeye devam edeceğiz. Kıbrıs davasına değil, ayak oyunlarına hizmet eden herkesin karşısında olacağız. KIRGIZİSTAN'DAKİ GÖRÜŞMELER Dış ticaret noktasında da umut verici tablo var. Kırgızistan’a ihracatımız 2002'de 42 milyon dolar iken, 2010 yılında 4 kat artışla 160 milyon doları buldu. Kırgızistan’da huzurun sağlanması için önemli katkılarımız oldu. Yeniden yapılanma süreçlerinde, tahribatın onarılmasında da yardımlarımız olacak. Hastanelerin onarımı restorasyonunda desteklerimiz sürecek. Şahsıma tedavi edilen Kırgız nişanını da gururla teslim aldım. Türkiye Kırgızistan iş forumunu gerçekleştirdik. Daha sonra Manas Üniversitesi'ni ziyaret ettik. Kırgızistan’daki soydaşlarımızla görüşmelerimiz oldu. Bu ziyaretimizin iki ülke arasında tarihi bir dönüm noktası olacağına inanıyorum. Türkiye Asi nehri üzerinde baraj inşa etmek Özal’ın hedefiydi. O dönem bu gerçekleşmedi. Hükümet olarak biz bu hayalin peşine düştük. Esad'la 8 yıl boyunca bu konuyu görüştük. Sonunda 6 Şubat 2011 tarihinde Türk ve Suriye vatandaşlarının yüz binlerin katılımıyla bu barajın temelini attık. Bu tören gerçekten tarihi bir nitelik arz ediyor. Türkiye ile Suriye arasında sınırı çizen Asi nehri, bizi ayıran bir nehir olmaktan çıkıp bizi birbirimize kavuşturan bir nehir hüviyetine bürünüyor. Topraklarımız bu barajla ortak olarak sulanacak, tarım arazilerini taşkınlardan korunacak. 6 şubat 2012 de gövdeyi bitireceğiz, baraj su tutmaya başlamış olacak. Sonraki senede inşallah (2013 6 şubat) elektrik ve sulama olayının biteceğinin sözünü aldık. 2 yıl içinde gerek baraj gerek enerji gerek sulama kanallarını bitirmiş olacağız. BİZ MESELEYE KALP GÖZÜYLE BAKIYORUZ
Biz meseleye komşuluk penceresinden, kalp gözümüzden bakıyoruz. Biz kimsenin iç işlerine karışmak isteriz. İsteriz ki güven olsun, refah olsun. Ortadoğu savaşlardan, iç karışıklıklardan çok çekti.
Mısır konusunu iç siyasette malzeme olarak kullananlar var. On yıllardır bu ülkede statükoyu elitizmi savunanlar, milleti göbeği kaşıyan adam, milletin yüzde 60'ı aptal diyenler, aynaya baktıklarında kendi mübarek yüzlerini görürler.
Bu millet 3 Kasım 2002'de vesayetçi anlayışa, kendisini tahkir edenlere en güzel mesajı vermiştir. Bu mesajı almamakta direnenlerin nereye tekabül ettiklerinin, hangi isimlerle yan yana anıldıklarını görmelerini temenni ediyoruz. CUMARTESİ ANNELERİ İLE YAPILAN GÖRÜŞME Hafta sonunda Dolmabahçe’de önemli bir görüşmem oldu. Cumartesi annelerinden 12 tanesini kabul ettik ve kendilerini dinledim. Anneliğin siyaseti, ideolojisi yoktur. Biz bu sürece anneler ağlamasın diyerek başladık. Allah uzun ömür versin, orada 103 yaşına ulaşan Berfo ana var idi. Bir hikayesini bizle paylaştı. Kendisini dinlediğimizde hissiyatını paylaştığımızda, anneliğin ideolojisinin olmadığı anlaşıldı. Bir gün gözünüzün önünde evladınız alınıp götürülüyor, 31 sene göremiyor. 31 yıldır kapımı kilitlemiyorum diyor Berfo ana. Belki bir gün çıkar gelir, kapıyı kilitli bulmasın diye açık tutuyorum diyor. Suçluysa karşılığını bulur, hiç olmazsa oğlun ağırlaştırılmış müebbete mahkum derdik. Öldü diyelim, en azından mezarı olduk ziyaret ederim diyorum. Katilin bulunamaması büyük bir acı, ancak evlatların mezarını bulmaya razı olan anneler var ülkemizde. Bu analar adına çetelerle mücadele ediyoruz. Bunun istismar edilmesini doğru bulunmuyoruz. Ülkemizdeki hiçbir anne gözyaşı dökmesin diye hukuksuzluğa karşı mücadele ediyoruz. Başkaları gibi annelerinin gözyaşları üzerinden siyaset yapmıyoruz, siyaset yapılmasını istemiyoruz. Tam tersine bu acılar bir daha yaşanmasın istiyoruz. Bu mücadeleyi 8 yıldır tek başımızla yapıyoruz, biz çetelerle mücadele ederken, bazıları bunları savunuyor. 12 Eylül'de evet derken, birileri hayır dedi ve demeye devam ediyor. Sadece kendi dönemimizde kalmadık, bizim dönemimizden önce işlenen cinayetlerin arkası aydınlatılsın diye çalışıyoruz. Eğer statüko attığımız her adımın karşısında bir duvar gibi dikilmeseydi, birileri demokrasinin yanında saf tutmak yerine çetelere avukatlık yapmasaydı Türkiye çok farklı bir yerde olurdu. Önümüze çıkan engellere asla aldırmayacağız ve her karanlık noktayı aydınlatıp, ana ve babaların gözyaşlarını dindirmek için mücadelemize devam edeceğiz.
Erzurum'da 25. dünya üniversite kış oyunları önceki gece muhteşem bir törenle sona erdi. Türkiye'nin ve Erzurum’un sesini tüm dünyaya duyurduk. Tüm katılımcılardan tam not aldık. Böyle başarılı bir organizasyon için Spordan Sorumlu Devlet Bakanlığımıza ve katkıda bulunan tüm kurum ve kuruluşlarımıza, sanatçılarımıza şükranlarımızı sunuyorum. Bu arada Erzurum halkına ayrıca teşekkür ediyorum. Oyunlarda Türkiye'yi tatmin edecek başarı elde edemedik, ama bu ilk adımdır ve gerisi gelecektir. Her başlangıç, başarılar için bir müjdedir. Kış sporuna yaptığımız yatırımlarla bu tablo değişecektir. 650 trilyon yatırım yaptık Erzurum’a. Tüm gençlerimizin hizmetinde olacak bu tesisler. Erzurum bu işin merkezi konumunda.
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız. |