Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan'dan CHP'lilere: Eşkiya mısınız?

Erdoğan'dan CHP'lilere: Eşkiya mısınız?
Başbakan Erdoğan, Yüksek Yargı’yla ilgili tasarılar için halka toplu direniş çağrısı yapan CHP’li milletvekillerine sert çıktı. Bunu “sorumsuzluk” olarak nitelendiren Erdoğan, “Eşkiya mısınız?” diye sordu.

BURDUR - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, toplu açılış ve TOKİ anahtar teslim törenine katıldı.

Törende bir konuşma yapan Başbakan Erdoğan, CHP’li bazı milletvekillerin toplu direniş bildirisini değerlendirdi.

Erdoğan, şunları söyledi:

“CHP'li milletvekilleri bir araya geliyor bir bildiri yayınlıyor. Dikkatinizi çekiyorum, halkı, sokak sokak, mahalle mahalle direnmeye çağırıyorlar. Böyle bir sorumsuzluk olur mu? Böyle bir düşüncesizlik olur mu? Böyle bir siyasi parti, bir milletvekili bu kadar sağduyudan uzak olabilir mi? Bir genel başkan partisi üzerinde, milletvekilleri üzerinde bu kadar kayıtsız, ilgisiz olabilir mi? Siyasi parti değil, sanki yol geçen hani. Sabah erken kalkan bildiri yayınlıyor, her kafadan farklı bir ses çıkıyor. Birinin söylediği, diğerininkini tutmuyor. Partisine sahip çıkamayan, partisinde disiplini, üslup birliğini sağlayamayan bir genel başkan Türkiye'ye ne verebilir?

Sokak sokak, mahalle mahalle direnmek ne demek? Eşkıya mısınız siz? Ne zamandan beri eşkıyalık, anarşi CHP'nin politikası haline geldi? Şu anda seçimlere 5 ay kalmış. AK Parti'yi hazmedemiyorsanız, sandıkta mücadele edersiniz. Bunca yıldan sonra CHP yönetimine demokrasi dersi, hukuk dersi mi vereceğiz? CHP yöneticilerinin sorumsuz davranışları başlı başına bir demokrasi sorununa dönüşmektedir.''

''Bu ülke ne çekerse tahrik siyasetinden çeker'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''1980 öncesinde Kahramanmaraş'ta, Çorum'da, tüm oralarda meydana gelen acı olaylar işte bu zihniyetin, bu sorumsuz zihniyetin, bu tarz tahriklerin ürünüdür. 1980 ve öncesinde sokağa dökülüp kardeşine, komşusuna kurşun atanlar, işte böyle zihniyetlerin tezgahına gelmiş, böyle zihniyetlerin tahrikiyle hareket etmiş, oyunlarına kanmış kişilerdir. Sivas, Gazi Mahallesi olayları işte bu gözünü kan bürümüş, muvazenesini kaybetmiş kişiliklerin, onların tahriklerinin ürünüdür.

Bunlar Türkiye'de nelerden rahatsızlar biliyor musunuz? Kardeşlikten, dayanışmadan, huzur ve istikrardan rahatsızlar. Bunlar büyüyen ekonomiden rahatsızlar, itibarlı dış politikadan, güçlü Türkiye'den, büyüyen Türkiye'den rahatsızlar.

Bunlar, aynı sorumsuz tavrı 1960 yılında merhum Adnan Menderes'e karşı göstermişlerdi. Demokratik yollarla, milletin teveccühüyle sandıkta iş başına gelemeyeceklerini anlayanlar, işte böyle tahrikle iktidara gelebilmek için toplumun bir kesimini galeyana getirdiler.

Bunların gücü siyasi rakipleriyle baş etmeye yetmez. Bunlar sürekli başka güçlerden, hukuksuzluktan medet umarlar. Kusura bakmayın beyler, o devirler geride kaldı. Bugün millet reyine sahip çıkıyor. Millet bugün bizzat demokrasiye sahip çıkıyor. Gücünüz yetiyorsa 4.5 ay sonra sandık önümüze gelecek. İşte mahalle, işte sandık. 'Mahalle, sokak, sokağa dökülün' diyenlere benim halkım, benim milletim, sandıkta yeniden bir demokrasi dersi verecek.

'Neymiş yargı kuşatılıyormuş, neymiş yargı siyasallaştırılıyormuş. Yargı siyasallaşmıyor, yargı kuşatılmıyor, yargı AK Parti'nin kontrolüne geçmiyor. Tam tersine yargı, milletin yargısı haline geliyor. Yargı, CHP'nin tahakkümünden kurtuluyor, yargı, 'Onama mı istersin, bozma mı istersin?' diyen yargıçların elinden, vicdanıyla karar veren yargıçların eline geçiyor.”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan ''sorumsuz, insafsız, ürkütücü bildiri'' karşısında derhal bir açıklama beklediklerini vurgulayan Erdoğan, bu milletvekilleriyle ilgili olarak ne yapacağını, nasıl bir karar vereceğini, ne söyleyeceğini demokrasi adına merakla beklediklerini söyledi. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Burdurluların güzel bir sözü var, 'Güttüğü 3 keçi, ıslığı dağı taşı deldi geçti'. Bunlara 3 tane keçi verseniz, 3 tane teke verseniz inanın güdemezler ama ortalığı gürültüye vermek, kuru gürültü yapmak konusunda da inanın kimse bunların ellerine su dökemez.

CHP'de bir çarkçı vardı, sabah bir şey söyleyip, öğlen çark ediyordu, öğlen söylediğini akşam yalanlıyordu. Şimdi durum değişti, şimdi çarkçı çarkçıbaşı oldu. Alt düzeyde çarkçılar ortaya çıktı. Sadece genel başkan değil, genel başkan yardımcıları, milletvekilleri habire çark etmeye başladılar. Sadece insaf diyorum. Ben bunları milletime, size, sizin engin ferasetinize havale ediyorum.''

‘ÇATLAMASIN BİZLE OLSUNLAR’
Açılışa katılanların ''Kıskananlar çatlasın'' diye tempo tutmaları üzerine Erdoğan, ''Gençler, isterseniz çatlamasın, onlar da bizimle beraber olsun. Onlar da inşallah hakikati görecekler, bizimle beraber bu yola devam edecekler. Ben buna inanıyorum. 8 yıldır yaptıklarımız yapacaklarımızın garantisidir'' dedi.

‘İNŞALLAH BEKAR DEĞİLDİRLER’
Başbakan Erdoğan, konuşmasının ardından Haydar Koçaker Barajı'nın açılış kurdelesini kesti.

500 yataklı Burdur Öğrenci Yurdu’nun açılışını yapan Erdoğan, TOKİ tarafından yapımı tamamlanan konutların anahtarlarını hak sahiplerine teslim etti.

Bu sırada törene katılanların ''üç, üç, üç'' diye bağırmaları üzerine, Başbakan Erdoğan, ''Hep malum böyle 'üç, üç, üç' diye bağırıyorsunuz da, inşallah bağıranlar bekarlar değildir'' dedi.

ntvmsnbc.com, 29.01.2011

Eşkıya polemiği: Erdoğan'a yanıt Tekin'den... 
CHP, 10 milletvekilinin açıkladığı "yargı reformuna karşı halka direniş çağrısı"nın arkasında... CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin, "Bizim direniş derken elimizde silahımız, askerimiz, ordumuz yok. Sadece uyaracağız, düşüncelerimizi ifade edeceğiz" dedi, bu çağrının Cumhuriyet mitingleriyle karıştırılmamasını istedi. Tekin, "Eşkıya mısınız?" diye soran Başbakan Erdoğan'ı da sert sözlerle eleştirdi.
 
Parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tekin, gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Tekin, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın bugün Burdur'da yaptığı konuşmasına atıfta bulunarak, "Sayın Başbakan, bugün Burdur'da her zamanki gibi şiddetli ve hiddetli üslubu ile CHP'yi saldırmıştır. Öyle anlaşılıyor ki milletvekillerimizin son günlerdeki bildirisi Sayın Başbakan'ın kimyasını fena şekilde bozmuştur" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun sorduğu sorulara cevap vermekten çok bu soruları polemiklerle geçiştirmeye çalıştığını belirten Tekin, şöyle devam etti:

"Sayın milletvekillerimiz meşru zeminlerde demokrasilerde, özgür ve demokratik bir ülkede meşru haklarını kullanarak bir bildiri yayımlamışlardır. Sayın Başbakan, 'halkı sokak, sokak, mahalle, mahalle direnmeye çağırdılar' demiş. Her zamanki gibi ağzına ne geldiyse söylemiş. Bu çok alışık olduğumuz bir üslup. Biz sokak, sokak değil, bütün Türkiye'yi AKP'nin zorbalığına, hukuksuzluğuna, astığım astık, kestiğim kestik tutumuna, hak hukuk tanımamazlığına karşı direnmeye çağırıyoruz. Onun için ikinci bir Kurtuluş Savaşı'nın zamanıdır, diyoruz."

"Bildirinin arkasındayız"

Bildirinin her noktasına CHP olarak katıldıklarını belirten Tekin, "Sayın Başbakan 'böyle bir sorumsuzluk olur mu?' demiş. Bu sorumsuzluk değil, halkımızın, ülkemizin demokrasimizin, hukukumuzun korunması için elimizi taşın altına koymak, sorumluluk üstlenmek, Türkiye'ye sahip çıkmak, bir kez daha net olarak söylüyoruz, partimiz milletvekillerinin haklı tepkilerini eşkıyalık olarak yorumlayan Başbakan iyi bilsin ki gerçek eşkıya derin devleti kurarak, Türkiye'yi korku imparatorluğuna çevirenlerdir. Ama Sayın Başbakan ile tüm yandaşları şunu çok iyi bilsin ki 'eşkıya, dünyaya hükümdar olamamıştır' ve eşkıya Türkiye'de de
hükümdar olamayacaktır" dedi.

Tekin, daha sonra milletvekilleri tarafından yayımlanan bildiriyi okudu.

"(Roma'yı da bunlar yaktı) derse şaşmayın"

Başbakan Erdoğan'ı, işçilerin, memurların, öğrencilerin, ıslıkların rahatsız edebileceğini ifade eden Tekin, "CHP'yi susturmak için sayın Başbakan, bugüne kadar hiç bir Başbakan'ın kendisine yakıştırmadığı üslupla CHP'ye saldırmaya devam ediyor. Sayın Başbakan bu saldırılarına devam ederse bundan sonra da şiddetli bir şekilde aynı nitelikte cevabını alacaktır" dedi.

Başbakan Erdoğan'ın, geçmiş dönemlerde Kahramanmaraş'ta, Çorum'da yaşanan acılarla ilgili CHP'ye pay çıkarmaya çalıştığını savunan Tekin, "Önümüzdeki dönemde Sayın Başbakan 'Roma'yı da bunlar yaktı' derse hiç şaşmayın. Ben Sayın Başbakan'ın siyasi üslubunu değiştirmesini talep ediyorum. İnşallah üslubunu düzeltir" dedi.

"Hak arama diyelim"

Bir gazetecinin bildiriyle ilgili olarak en çok "direniş" kelimesinin tartışma yarattığını, bunun ne anlama geldiğini sorması üzerine Tekin, "Hadi onu kaldıralım 'hak arama' diyelim. Nedir direniş, sonuç itibarıyla hak aramadır. Kullanacağımız her üslubu Sayın Başbakan'ın testinden mi geçireceğiz? Arkadaşlarımız, bu haksızlığa bu hukuksuzluğa bütün üniversitelerin, odaların, sivil toplum örgütlerinin mutlaka ses çıkarması gerektiğini söylüyor. 'Direniş' derken bizim elimizde silahımız yok, askerimiz, ordumuz yok...İnanıyorum ki bu yanlıştan bir an önce döneceklerdir" diye konuştu.

Tekin, "Başbakan'ın açıklamaları ile ilgili mahkemeye başvurmayı düşünüyor musunuz?" yönündeki soruya da böyle bir düşüncelerinin bulunmadığını, Başbakan'ın üslubunu topluma havale ettiklerini söyledi.
 
cnnturk.com, 29.01.2011

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.