Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Entelektüelin değil milletin dili belirler

Entelektüelin değil milletin dili belirler

Başbakan Erdoğan, 'liberal cephe-AK Parti' ittifakının çatladığı'na yönelik tartışmaları değerlendirdi: Ben çatırtı duymuyorum. Çeteleri ortaya çıkartırken destekleri olduysa, sağ olsunlar. Sandığı entelektüelin değil, milletin dili belirler

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kiev dönüşü, sorularımızı yanıtladı. İşte
Erdoğan'ın gündemin önemli maddelerine ilişkin değerlendirmeleri:

-  'Hükümet ile liberaller arasındaki ittifak çatırdadı' deniliyor.Ben çatırtı falan duymuyorum. Oluşturulmuş bir ittifak da yok. Doğal olarak oluşmuşsa ayrı. AK Parti iktidarından önce, entelektüel kesim yok muydu? Varsa tüm desteklerini niye vermiyordu, veriyorlardıysa, bu tür adımlar neden atılmıyordu? AK Parti iktidarı, çeteleri, mafyayı açığa çıkarırken destekleri olduysa sağ olsunlar. Ama bizi bazı zamanlarda ciddi sıkıntıya sokmuşlardır. 
Bu kadar rahat başbakanına hakaret edebilen, 'utanmaz' diyecek kadar ileri giden, entelektüel olabilir mi? Entelektüelliğin kitabında bu tür şeyler var mı? 'Haziranda görürsün' deniyor. AK Parti yine tek başına iktidar olursa, sen neyi göreceksin? Yeni bir senaryo kuruyorlar. Biraz bizim senaryomuza takılın. Her hafta sonu Anadolu'dayız. Gelin meydanları görün. Sandığı entelektüelin dili değil, milletin dili belirliyor. Entelektüelin diliyle, milletin dili uyumlu değil. Söylediğini karşıdaki anlamıyorsa,
o zaman çıkmaz var demektir. Ama halk anlıyorsa, o zaman alırsın arkana, sürükler götürürsün.
- Yargı reformunda daire sayısının artırılması eleştirileri?
Yargıtay 6 daire istemişti. Şimdi 'vazgeçin' gibi bir havaya giriyor. 1 milyon 800 bin dosyayı bekleten Yargıtay'ın bu düşüncelerine 'evet' diyemeyiz. 15 bin dosya, zamanaşımına uğruyorsa yargı iflas etmiş demektir. Erdoğan'ı 24 saatte, Sayın Erbakan'ı 5 günde, Cihaner'i anında karara bağlayacaksın. Burada 10 sene bekleteceksin. İş başa düştü. 
- Danıştay'ın ALES sınavı kararı?
YÖK, itiraz hakkını kullanacaktır. Bulanıklığı gidermeye yönelik adımlarımız olacak. Ama şu anda değil. Önümüzdeki anayasa değişikliğiyle ilgili.
- Bazı Ergenekon sanıklarının milletvekili adayı gösterilme konusu?
Genel başkan yardımcısı konumundaki insanlar bu tür açıklamalar yaparsa, ters bir adımdır. Bunu söylerken, genel başkan 'böyle bir şey yok' diyor. Nasıl anayasa hukukçusu anlamak mümkün değil. Geçmişlerini de açığa çıkarıyorlar. Anlatmak istediğim bu tür şeyler. Alavere dalavere...
- 'Seçim barajının düşürülmesinin istikrarsızlığa yol açtığı' düşünceniz bu seçime mi has? 
Türkiye, ekonomide yakaladığı başarılı çizgiyi demokraside de yakaladı. Tek parti iktidarı olmasaydı, bu demokratik hakları elde edemezdik. Cezaevlerinde fikir mahkumlarından geçilmiyordu. Artık bunlar parmak sayılarını geçmez.
- Demokrasi hedefinden vazgeçiyor eleştirileri? Son söylemlerle milliyetçi oylara mı talipsiniz?
Öyle bir şey yok. Demokrasinin içinde milliyetçilik, milli değerler yok mu? Azınlığın haklarına saygısızlık söz konusu değil. İçki içenlerin içmesine mi karıştık, içkili restoran mı kapattık? Ama belediye başkanlığımda, belediyeye ait yerlere içki koymadım. Çünkü alkol almayanların da gitmesi gereken yerler var. O dönem anayasa'nın 59. maddesini okudum. Ertuğrul Özkök yazı yazdı. Gençliğin korunması başlığı altında. O madde çok açık ve net. Devlete görev veriyor. Ertuğrul bu işin üzerine fazla gidemedi.

YAZARLA 'ALKOLLÜ' ANEKDOT
Bir akşam, bir köşe yazarının evindeyiz. İki duayen. Biri 'Başkan, seni çok seviyorum. Hidiv Kasrı'nı çok iyi renöve ettin. Fakat orada Boğaz'a bakarken, bir taraftan rakımı yudumlasam. Beni ondan niye mahrum ediyorsun?' dedi. Öbür duayen dedi ki 'Abi biraz ayıp oluyor, rakı kafana vurduğunda Kumkapı'ya gidersin. Açığı orada kapatırsın.'
Ankara Baro Başkanı kalktı dedi ki, 'alkol bağımlılığından' diyor. Alkol bağımlılığı değil, içki düşkünlüğü. Bir taraftan hukuk devletinden bahsediyor, öbür tarafta anayasanın amir hükmünü bir kenara koyuyorsunuz. Din emrettiği için söylemedim. Hemen damgayı vuruyorlar, 'din emrettiği için yapıyorsun' diye. Dinin emrettiği güzel birşeyin yapılması niye kötü olsun. Kaldı ki o saiklerle yapmıyoruz.

O SÖZÜ DOĞAMA VERİN
 'Aksırıp tıksırıncaya kadar' demişim. Bundan rahatsız oluyorlar. O anki stres ya da doğamda olan bir şey olarak alınsın. Belki onun da alıcısı vardır.
- Sadece yazarları değil, siyasetçileri de hoşgörmek gerekiyor o zaman?
Öyle olmalı. Ben hatasız bir kul değilim ki.

LEGAL İLE İLLEGALİ AYIRALIM
- Kılıçdaroğlu'nun Hizbullah-AK Parti ilişkisine dair ısrarı?
AK Parti'yi hiçbir terör örgütüyle bir arada göremeyeceksiniz. Cevap verdim. Duymadıysa özel bir ulak mı göndereyim. Resmen dernekse, gidersiniz. İllegal örgütle legali birbirinden ayırmamız lazım.
- Kaçanlardan yeri belli olan var mı? Başka ülkeye kaçmış olabilirler mi?
Yeri belli olsa yakalarlar. Bana gelmiş öyle bir şey yok.

ALT MİMARİYİ MİLLET YAPMALI
Seçİmden sonra yeni anayasada milletin 'benim anayasam' dediği, hazırlığı içinde bizzat yer aldığı; siyaset bilimcisinden ekonomicisine, 'katkım olabilir' diyen kim varsa, bu işin alt mimarisini yapmalı. Nihai nokta, çatıyı Anayasacıların birleştirmesi. Daha kısa, anlaşılır bir Anayasayı inşallah 12 Haziran'dan sonra hazırlayabiliriz. Meclis tablosuna bakacağız. Konsensus oluşturarak yapabilirsek ki arzumuz odur. Ona göre adım atacağız.
- 367 ile gelirseniz konsensus aranacak mı?
Evet arzumuz budur

TEHDİDİ BİZİ BAĞLAMAZ
- Kış bitince terörün başlayacağı kaygısı taşıyor musunuz? 
Her an terör olacak gibi tedbir almış durumdayız. İmralı'nın tehdidi bizi bağlamaz. Aslolan halkın sürece sahip çıkmasıdır. Halk onları yalnızlığa ittiği zaman, daha çabuk çözülür. Dış etkiler de önem az ediyor. Diplomasi üzerinde duruyorum.

'KUMANDA' YARGININ İŞİ
- Dink cinayetinde 'ana kumanda' konusunda ne düşünüyorsunuz?
Kumanda merkezinde kim var veya kiminle ilintili. Bunu birinci derecede araştıracak olan biz değil yargı.

ARENA'YAYİNE GİDERİM
-  Davos'a bir daha da gitmem demiştiniz. O yüzden şimdi bakanlarınızın sizden çekindiğini biliyoruz.
Çekinecek tabii. Ortak bir hareketiz. 2-3 üç arkadaşımız önemli işler için gidebilir. Amacümbür cemaat ne işi var. 
-  Arena'ya bir daha gider misiniz?
Orası GS kulübünün değil ki, giderim.

OY ORANI YÜZDE 45-50
ERDOĞAN, CHP'nin yüzde 20-25, MHP'nin bıçak sırtında, AK Parti'nin ise yüzde 45-50 bandında olduğunu belirtti. AK Parti, seçim beyannamesinden propaganda araçlarına kadar yeni yöntemlerle meydana inecek.

ECDADA SAYGISIZLIK
MUHTEŞEM Yüzyıl tartışmasına değinen Başbakan, 'Bir kısmını izleme fırsatı buldum. Ecdadımıza saygısızlık yapılmakta. Sarayı farklı şekilde gösterme gayretleri var' dedi.

Akşam, 27.01.2011

Dindarla da modernle de empati kurun

Başbakan Tayyip Erdoğan, Erzurum’da gençlere birlik ve kardeşlik ortamının zenginleşmesinin anahtarının empati olduğu mesajını verdi.

42 üniversite konsey başkanı, 2 üniversite öğrencisi, 26 genç sivil toplum örgütü temsilcisi ve 8 genç işadamının katıldığı yemekli toplantıda Erdoğan, özetle şunları söyledi:

- Hiç kimseyi dışlamak, dışarıda tutmak gibi bir niyetimiz yok ve olamaz. Herkesi dinlemeyi, her katılımcının görüş, öneri ve eleştirilerini almayı önemsememize rağmen zaman boyutunu gözeterek katılımı sınırlı tutmak zorundaydık.

- Bir milliyetçi genç, kendisini bir solcunun, bir sosyalistin yerine bir an olsun koysun. O sosyalist genç de bir an olsun kendini milliyetçi gencin yerine koysun, onu anlamaya çalışsın. Bir an olsun muhafazakârla, dindarla, modernle empati kurmaya çalışalım. Zengin kardeşim, kendisini bir an olsun yoksulun yerinde görsün.

- ‘Benim doğrum tek ve yegane doğrudur’ diyenler, ‘Benim ideolojim tek seçenektir’ diye düşünenler, ‘Benim yaşam tarzım, fikirlerim, inançlarım herkesinkinden üstündür’ kanaatinde olanlar, bunu başkalarına dayatma çabası içine girdiklerinde nasıl bir zalimliğin içine de girdiklerini lütfen görsünler.

İtirazım hakarete cana kast edenlere

- Benim itirazım her zaman yıkıcı eleştiriye, hakarete oldu. Benim itirazım, cam çerçeve kıran, polise taşla saldıran, araçlara zarar veren, belediye otobüslerini kullanılmaz hale getiren, o otobüslerde Serapları kaybettiğimiz taarruzlara karşıdır. İçindeki yoksul kız çocuklarının canına kast eden anlayışadır.

- Biz, 1980 sonrasının baskılarını, yasaklarını, kısıtlamalarını yaşadık. İşte onun için, baskı, yasaklama, kısıtlama bizim bir yöntemimiz olamaz. Fikirlerin nasıl dışlandığını, inançların nasıl aşağılandığını, yaşam tarzlarına nasıl müdahale edildiğini, şiir okumanın nasıl mahpusluk gerekçesi yapıldığını gördük, yaşadık. İşte onun için biz hiç kimsenin yaşam tarzına müdahale etmeyiz, edemeyiz ve edilmesine de izin vermeyiz. İşte onun için bugünün gençliğine siz bu hatalara düşmeyin diyoruz.”

Halkım başkanlık sistemini tartışsın

Erdoğan, başkanlık sisteminin halk tarafından bilinmesi ve tartışılması gerektiğini savundu. Erdoğan, gazetecilerin başkanlık sistemiyle ilgili sorularına şu yanıtı verdi: “Benim halkım her şeyi bilmeli. Başkanlık sistemi nedir? Bunu bilmeli. Amerika bunu uyguluyorsa, nedir nasıl bir şeydir? Dünyanın değişik ülkelerinde yarı başkanlık sistemi var. Değişik yaklaşımlar olabilir. Milletin tartışmasından kaçmak çekinmek demokratlığa terstir.”

‘Seçilme yaşı 18 olsun’

- Başbakan Erdoğan toplantı öncesi tek tek ellerini sıktığı öğrencilere “Siyasette gençlerin daha fazla rol üstlenmesini daha fazla sorumluluk almasını samimiyetle arzuladık ve seçilme yaşını 25’e çektik. Ben daha da ileri gidiyorum. Biz seçme ve seçilme yaşını aynı yapmalıyız. Şimdi bu tartışmaya girer diye burada açmıyorum. Sen kalkıp seçme hakkını 18 olarak veriyorsun ama seçilmeye 30 diyorsun. Böyle bir anlayış olabilir mi? Ak Parti 25-30 yaş arasındaki gençlerden milletvekili adayı gösterecek” dedi.

Hürriyet, 28.01.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.