Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Balyoz Harekat Planı > Balyoz'un hedefinde dört cami vardı

BALYOZ’UN HEDEFİNDE DÖRT CAMİ VARDI

Donanma’dan çıkan yeni belgelere göre Yarbay Erhan Kubat koordinatörlüğünde dört camiyi paylaşan Balyoz timleri, Eyüp Sultan ve İsmailağa saldırılarını ‘riskli’ olarak değerlendirmiş

 

Gölcük Donanma Komutanlığı’nda ele geçirilen yeni Balyoz belgeleri, darbeye zemin hazırlamak amacıyla bombalı saldırı düzenleme planlarında İstanbul’un kalabalık camilerine özel ilgi gösterildiğini ortaya çıkardı. Belgelere göre, Fatih ve Beyazıt camilerini hedef alan ‘Çarşaf’ ve ‘Sakal’ planlarının yanı sıra Eyüp ve İsmailağa camileri de hedefe konmuş.

Bu camilere, en kalabalık olduğu cuma namazı saatlerinde saldırılmasını öngören planlama çerçevesinde, Jandarma Kurmay Yarbay Erhan Kubat “Grup koordinatörü” sıfatıyla görev paylaşımı yapmış. Belgelere göre, en düşük rütbeli görevlinin yüzbaşı olduğu görevlendirme çizelgesi uyarınca faaliyete başlayan 11 kişilik ekip, Fatih, Beyazıt, Eyüp ve İsmailağa camilerini ve çevresini inceleyerek krokiler çizip ayrıntılı raporlar hazırlamış. Ancak, hedeflerin ayrıntılı keşiflerini yapan ekipler çalışmaları sonucunda söz konusu camilerin “faaliyetleri” için uygun olmadığına karar verdi.

 

Gözlemlerini raporlaştırdılar

Donanma’dan ele geçirilen belgelere göre gözlem ve keşif çalışmaları için oluşturulan görevlendirme çizelgesinde ekip liderleri Binbaşı Hüseyin Özçoban (Beyazıt), Yüzbaşı Hüseyin Topuz (Fatih), Binbaşı Ahmet Hacıoğlu (İsmailağa) ve Binbaşı Hakan Sargın (Eyüp) olarak tesbit edildi.

Bu görevlendirmenin ardından ekipler camiler üzerinde çalışmaya başlıyor. Camilerin konumunu, fiziksel yapılarını ve çevresindeki binaları, işyerlerini ve kaçış yollarını inceleyen ekipler, gözlemlerini “Keşif sonuç raporu” ve “Gözlem formu” başlıkları altında raporlaştırıp grup koordinatörlerine iletmiş.

 

Kıyafetimiz dikkat çekti

Belgelere göre İsmailağa Camisi’nden, Binbaşı Ahmet Hacıoğlu’nun liderliğinde Yüzbaşı Kahraman Dikmen, Yüzbaşı Ali Demir ve Yüzbaşı Cüneyt Küsmez’den oluşan ekip sorumluydu. Küsmez ve Dikmen cami ve çevresinde yaptıkları incelemelerin ardından hazırladıkları gözlem formunda görev tanımlarını “İrticai gruplardan İsmailağa Cemaati’nin toplandığı ve merkezi durumunda bulunan bu caminin tarikat mensuplarının hareketlerinin izlenmesi ve yoğunluk zamanlarının tespit edilmesi” olarak açıklıyor. Gözlemleri sırasında herhangi bir olayla karşılaşmadıklarını belirten Küsmez ve Dikmen, buna rağmen cemaat mensuplarının birbirini tanımaları ve kıyafetlerinin farklı olması nedeniyle faaliyetlerinin olumsuz etkilendiğini ifade ediyor.

Camiye gidiş yollarını da tarif eden ekip, bölgedeki trafik sıkışıklığına da dikkat çekerek raporda şu tesbitlere yer veriyor: “İsmailağa caminin ana caddeden camii avlusuna 1 dış giriş kapısının olduğu, yan taraftan da 1 dış giriş kapısının olduğu, yapılan gözlem sonucunda çok sayıda erkeğin vakit namazlarında ve ziyaret maksadıyla giriş çıkış yaptığı tesbit edilmiştir.”

 

Faaliyete uygun değil

Grup lideri Binbaşı Ahmet Hacıoğlu da “Keşif sonuç Raporu”nun sonuç bölümünde şu tesbitlere yer veriyor: Genelde benzer kılık kıyafet kullanan camii cemaatinin ve bölge halkının birbirlerini tanıyor olmaları, hedef bölgenin çok dar ve küçük olması ve bölgedeki emniyet birimlerinin süratle bölgeye müdahale imkanına sahip olması nedenleriyle bölge faaliyet için uygun değildir.”

Ekipten Yüzbaşı Ali Demir ise “Keşif sonuç Raporu”nda caminin girişçıkışlarının herhangi bir kontrole tabii olmadığını belirterek polisin çevrede önlem almadığını ifade ediyor. Cuma günleri dışında bölgede görevli herhangi bir polis ekibi olmadığını söyleyen Demir raporunda grup liderinin “bölge faaliyet için uygun değil” tesbitine de katılıyor.

 

Eylem sonrası gizlenemeyiz

Eyüp Camisi’nde görevlendirilen Yüzbaşı Nail İlbey, hazırladığı keşif formunda

Camiye ilişkin şu tesbitlere yer vermiş: Eyüp Camisi, kuzeyinde Eyüp Mezarlığı ve Pierre Loti tepesi, doğusunda çeşitli türbe ve mezarlıklarla 150 m. mesafede Eyüp İlçe Emniyet Müdürlüğü, batıda, Fahri Korutürk Caddesi ve bu cadde üzerinde birçok işyeri ve dükkân bulunmaktadır.”

Cuma namazından 30 dakika önce bölgeye gittiklerini anlatan İlbey, cemaati anlattıktan sonra “yaklaşma ve sıyrılma yolları”nı da tarif etmiş. Caminin küçük, ziyaretçi sayısının fazlalığı ve cuma namazı öncesinde cami önünde polisin beklemesini “Bölgedeki engeller” alt başlığında toplayan Yüzbaşı İlbey, sonuç bölümünde ise şu tesbite yer veriyor: “Muhtemel eylemler için ortamın uygun olmadığı, bölgenin eylem sonrasında gizleme sağlamadığı, insan kalabalığı ve trafik sıkışıklığının eylem sonrasında timlerin hareket kabiliyetini zorlayabileceği ve risk teşkil edebileceği değerlendirilmektedir.”

 

Kolay fark ediliriz

Ekipten Binbaşı Mustafa Koç ise hazırladığı “Gözlem formu”nda Eyüp Camisi’nin en tenha yerini “doğuda kalan bölge” olarak tarif ediyor.

Camiye ziyarete gelen halkın normal giyindiğini belirten Koç, raporunun değerlendirme bölümünde şu tesbitlere yer veriyor: “Gözlem mahallinin dar ve aşırı kalabalık olması hedef içerisinde hareket serbestliğini kısıtlayacağı ve faaliyetlerin daha kolay fark edilebileceği değerlendirilmektedir.”

 

Fatih ve Beyazıt’a Cuma bombası

Balyoz Güvenlik Harekât Planı’yla bağlantılı eylem planlarından en vahim ikisi “Çarşaf” ve “Sakal” adlarını taşıyor.

Çarşaf Eylem Planı Harekât Emri’nde Jandarma Yüzbaşı Hüseyin Topuz’un, Sakal Eylem Planı Harekât Emri’nde ise Jandarma Binbaşı Hüseyin Özçoban’ın imzaları var. Her iki eylem planı da, İstanbul’daki camilere saldırı düzenlenmesini öngörüyor. Çarşaf Planı İstanbul Fatih, Sakal Planı ise Beyazıt Camii’ni hedef alıyor ve her iki plan da hemen hemen aynı keşif, taarruz ve tahrip talimatlarını içeriyor.

Bu talimatlar Çarşaf Planı’nın “vazife” bölümünde şöyle anlatılıyor: “Darbe için elverişli koşulları oluşturmak maksadıyla, İstanbul Fatih Camii’nde G Günü S Saatinde tedhiş faaliyeti icra edilecektir.”

Hedefe saldırının cep telefonu düzenekli patlayıcı ile gerçekleştirileceği belirtilen Çarşaf’ın devamında “Tahrip düzeneği cuma namazının farzının kılınmasını müteakip patlatılacaktır” diyor. “Çarşaf” ve “Sakal” eylem planlarının “koordinasyon talimatı” başlıklı bölümlerinde ise hedef “yaralı sayısını arttırmak” olarak kayda geçiriliyor: “Konulacak malzemenin ölümden daha çok yaralanmaya sebep olacak şekilde hazırlanması sağlanacaktır. Cami ve çevrede bulunan kameraların durumu tespit edilecektir. TV’lerde canlı yayına bağlanarak fikir ifade edebilecek olanların tespiti ve yönlendirmesi Ankara’dan yapılacaktır.”

Taraf, 21.01.2011


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.