Gündem

 

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani ile bir araya geldi.

Tarabya Köşkü'nde saat 12.45'te başlayan görüşmenin başlangıcında, basın mensuplarının görüntü almalarına izin verildi.

Talabani, daha sonra Başbakan Erdoğan ile bir araya geldi.

Erdoğan, Talabani'yi, Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinin bahçesinde karşıladı.

Burada birlikte basına görüntü veren Erdoğan ve Talabani, daha sonra çalışma ofisine geçti.

Dolmabahçe'deki Başbakanlık Çalışma Ofisinde basına kapalı yapılan ve Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun da hazır bulunduğu görüşme 45 dakika sürdü.

DTK ile görüşme

Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani daha sonra Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Başkanı Ahmet Türk ve Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk ile görüştü.

Çırağan Palace Kempinski Otel'de basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından gazetecilere açıklama yapan Ahmet Türk, Irak Cumhurbaşkanı Talabani'nin öğle yemeği davetine katıldıklarını söyledi.

Talabani'nin, Türkiye'de barışın sağlanması konusunda, Ortadoğu'da barışın kalıcı hale gelmesi konusunda önemli bir misyona sahip bir cumhurbaşkanı olduğunu savunan Türk, "Yine Kürt sorununun barışçıl yöntemlerle çözümü konusunda büyük çaba içinde olduğunu görüyoruz ve kendilerini takdir ediyoruz" ifadesini kullandı.

Ahmet Türk, Talabani'ye, "barışın kapısını nasıl aralayabiliriz, demokratik bir sürecin gelişmesi için neler yapmalıyız, halkların kardeşliğini sağlamaya yönelik hangi adımların atılması gerekir" konusunda düşüncelerini aktardıklarını anlattı.

Türkiye'de artık bazı sorunların diyalogla, uzlaşıyla, tartışılarak çözülmesi gerektiğine inandığını ifade eden Türk, günlerden beri Türkiye'nin gündeminde DTK'nın yaptığı 'Demokratik Özerklik Çalıştayı'nın tartışıldığına dikkati çekti.

DTK Başkanı Türk, şöyle konuştu: "Ben bugün burada birinci ağızdan şunu söylemek istiyorum; aslında yaptığımız çalışmalar tamamen fikir alışverişi. Demokratik özerklikten ne anlıyoruz, demokratik özerklik nasıl olmalıdır? Böyle bir çalışma. Ancak birileri kalkıp sanki kararlar alınmış gibi yansıtmaya çalıştı. Bu ilk çalıştaydır, belki tartışmalar fikir alışverişleri 1-2 yıl sürebilir. Yine çalıştaylar yapacağız, siyasi partilerle, halkla bunu oturup tartışacağız. Ancak kararlar alınmış gibi yansıtılması gerçekten doğru değil, gerçeklikle de ilgisi yok.

Bir taslak bile olmayan, sadece fikir ve tartışma düzeyinde olan bir olayın farklı bir şekilde yansıtılması Türkiye'de halklar arasında tedirginliğin gelişmesine neden oluyor. Oysa ki bizim demokratik özerklik çalışmamız veya talebimizi biz Kürtlerin vazgeçilmez hakkı olarak görüyoruz. Bunu bir ayrışma politikası olarak değil, halkları sevgiyle kucaklaştıracak bir proje olarak değerlendiriyoruz."

Türk, birçok ülkede demokratik özerk yönetimlerin oluştuğunu bildiklerini, kendilerinin de adil, eşit yurttaş olmanın projesini ortaya çıkarmak istediklerini savunarak, "Bizim özlediğimiz, istediğimiz, Türkiye'nin özgünlüğüne, toplumsal realiteye uygun bir demokratik özerklik projesini ortaya çıkarmak" dedi.

"Özerkliğe kimse karşı çıkmaz"

Türk, Talabani'nin "iki dil" konusunda bir açıklaması olup olmadığının sorulması üzerine, Talabani'nin barışa katkı sunmaya hazır olduğunu söylediğini aktardı.

Talabani'nin konuyla ilgili önerileri olup olmadığı sorulan Türk, sürecin ve tartışmaların belli olduğunu ifade ederek, "Sayın Talabani deneyimli bir siyasetçi. Süreci rahatlatmaya çalışan bir noktadaydı. 'Projeleriniz nedir?' diye sormam çok da doğru olmaz herhalde" şeklinde konuştu.

Ahmet Türk, "Talabani'nin özerklik konusuna nasıl baktığı"na ilişkin soruyu, "bu konuda birşey söylemem" diye yanıtlarken, "Tabii ki bu özerkliğe kimse karşı çıkmaz. Bu yeni, demokratik bir Türkiye'nin de müjdecisi olacaktır" dedi.

Türk, çalıştay hakkında başlatılan incelemeyle ilgili bir soru üzerine de "Savcılıkta olan bir şey. Bildiğiniz bir şey. Tabii ki biz de gelişmeleri izleyeceğiz" dedi.

Aysel Tuğluk ise "Talabani'nin Abdullah Öcalan'a iletmek istediği bir mesajı oldu mu?" şeklindeki soruya, "Selamlarını iletti" yanıtını verdi.

 

cnnturk.com, 22.12.2010