Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Türkiye ile Suriye arasında terör anlaşması

Türkiye ile Suriye arasında terör anlaşması

Türkiye ve Suriye arasında terör ve terör örgütlerine karşı ortak işbirliği anlaşması imzalandı.
 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Irak'ta yeni hükümetin kurulmasını değerlendirirken, ''Nuri El Maliki'nin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi neticesinde bu siyasi tıkanıklığın giderilmesi ve bugün gelinen nokta itibarıyla memnuniyetimi tekrar ifade ediyorum. Yeni hükümetin siyasi gruplar arasındaki mutabakatı yansıtacak bir şekilde inşallah neticeler almasını özellikle temenni ediyorum'' dedi.

Başbakan Erdoğan ve Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri, Başbakanlık Merkez Bina'da yaptıkları baş başa görüşmenin ardından, Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) 2. toplantısına başkanlık ettiler.

İki ülke arasındaki anlaşmaların imzalandığı törenin ardından iki başbakan ortak basın toplantısı düzenledi.

Başbakan Erdoğan, yaptığı açıklamada, Irak'ta bugün yeni hükümetin kurulmasından duyduğu memnuniyeti dile getirerek, şöyle konuştu:

''Nuri El Maliki'nin hükümeti kurmakla görevlendirilmesi neticesinde bu siyasi tıkanıklığın giderilmesi ve bugün gelinen nokta itibarıyla memnuniyetimi tekrar ifade ediyorum. Yeni hükümetin siyasi gruplar arasındaki mutabakatı yansıtacak bir şekilde inşallah neticeler almasını özellikle temenni ediyorum.

Tabii ABD'nin İsrail ve Filistinliler arasında doğrudan görüşmelerin başlatılmasına yönelik çabalarının İsrail'in ne yazık ki uzlaşmaz tutumu nedeniyle sonuçsuz kalmasını da kaygıyla karşılıyoruz. Bu şartlar altında barış yönünde bir açılım sağlanması için uluslararası toplumun, özellikle bölge ülkelerinin daha fazla çaba göstermesinin gereğini ifade etmek istiyorum. Ve bugünkü toplantımızın, Türkiye, Suriye halkları arasındaki barışa, dayanışmaya çok daha büyük katkılar sağlayacağına inanıyorum.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Temsilciler Meclisi'nin gündemine gelme ihtimalinden söz edilen 1915 olaylarıyla ilgili tasarıyla ilgili olarak, ''Şu anda tabii bizler süreci izliyoruz. Ama gündemde yok, ama şu anda gündemde olmaması tabii olmayacağı anlamına gelmez. Son anda bazı şeyler belki olabilir. Biz de şu anda yakın takipteyiz, sıcak takipteyiz'' dedi.

Başbakan Erdoğan ve Suriye Başbakanı Naci Itri, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenledikleri basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Erdoğan, bir gazetecinin, ''ABD başkanı Obama'ya Ermeni tasarısıyla ilgili yazdığınız mektuba yanıt geldi mi? Temsilciler Meclisi'nin resmi gündeminde ermeni tasarısının gündeme alınacağIna ilişkin madde yok... Biraz Noel havasına girildiği izlenimi var. ABD Başkanı'nın Havai'ye gittiği bilgileri var. Bir temasınız oldu mu bu tasarının gündeme gelmeyeceği şeklinde bir sinyal aldınız mı?'' sorusuna şu yanıtı verdi:

''Şu anda tabii bizler süreci izliyoruz. Ama gündemde yok, ama şu anda gündemde olmaması tabii olmayacağı anlamına gelmez. Son anda bazı şeyler belki olabilir. Biz de şu anda yakın takipteyiz, sıcak takipteyiz.

Fakat bize tabii hep Nobel'i barış diye anlattılar, sevgi diye anlattılar. Barışı, sevgiyi savunanların da arkasında duracağına inanıyorum ben.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Terör hepimizin ortak belasıdır. Bu ortak bela ile hep birlikte tabii ki mücadele edeceğiz'' dedi.

Başbakan Erdoğan ve Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri, Başbakanlık Merkez Bina'da düzenledikleri basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

Erdoğan, Türkiye'nin bölgedeki öncü rolüne ve vizyonuna dikkati çeken Suriyeli bir gazetecinin Suriye hükümeti ile birlikte bu vizyonu hayata geçirme konusunda neler yapıldığını sorması üzerine şu yanıtı verdi:

''Her şeyden önce Suriye ile başlattığımız bu çalışmayla birlikte, dörtlü attığımız yine diğer adım; Türkiye, Suriye, Lübnan, Ürdün... Bunun önü tıkalı değil, buna yarın yine bölgede başka ülkeler, Irak, İran olabilir, bunların hepsinin katılması olabilir. Ama önce dörtlü stratejik konseyimizi güçlendireceğiz, bu zemini güçlü kurmamız lazım. Bunlar geliştikçe ve güçlendikçe buna yeni halkalar ilave edeceğiz. Bu konuda birbirimize karşı olan şu andaki güven çok önemli, bunu artırdıkça da inanıyorum ki bunun gelişmeleri süratle çok daha farklı ve çok daha bereketli olacak.''

-SURİYE-FİLİSTİN İLİŞKİLERİ-

Bölgedeki sıcak gelişmeler bağlamında, Türkiye'nin, Filistin-Suriye meselesi konusunda neler yapabileceğinin sorulması üzerine Erdoğan, şöyle konuştu:

''Şunu çok açık net söylememiz lazım; şu ana kadar Filistin sorunuyla ilgili olarak Türkiye-Suriye olarak birçok adımlar attık, atıyoruz. Fakat Türkiye olarak durumdan vazife çıkarmak gibi bir arayışımız yok. Yani bu konuda Türkiye'ye Filistin sorunuyla ilgili olarak herhangi bir görev düştüğü anda, böyle bir talep Türkiye'ye geldiği anda biz Türkiye olarak devrede olduğumuzu sürekli olarak ifade ettik, sürekli söylüyoruz.

Tabii bölgede Arap Ligi'nin bazı çalışmaları oluyor, bazı ülkelerin girişimleri var, Batı'nın, ABD'nin, AB üyesi ülkelerin var, quarterin çalışmaları var. Ama Türkiye'ye böyle bir görevin düşmesi halinde görevde olduğumuz söylüyoruz. Fakat bunun yanında da tabii ki dertliyiz, sıkıntımız var, bölgedeki bu gelişmeler bizi de rahatsız ettiği için zaman zaman özellikle Suriye olsun Körfez ülkeleri olsun onlarla da görüşmek suretiyle nasıl olur da burada bir barışın oluşmasına katkıda bulunuruz, bunun çalışmalarını yapıyoruz. Yani seyirci değiliz ama durumdan vazife çıkarmak da istemiyoruz.''

-TERÖRLE MÜCADELE-

Erdoğan, bir başka gazetecinin, ''Suriye ile imzalanan terör ve terör örgütleriyle mücadelede iş birliğini öngören anlaşmanın içeriği hakkında bilgi verir misiniz? Suriyeli militanların eve dönüşü için bir adım atılmıştı daha önce. Bu çalışma ne aşamada?'' sorusuna ise şöyle karşılık verdi:

''Ben tabii özellikle Suriye ile terör noktasında dayanışmamızın gerçekten çok çok farklı olduğunu söylemekte ve Suriye yönetimine de özellikle gerek şahsım ve gerekse ilgili birimlerimiz adına teşekkür ediyorum. Çünkü bugüne kadar terörle mücadelede Suriye yönetimi elinden bütün gayreti, bütün desteği vermiş ve güvenlik birimleri, bizim güvenlik birimlerimizle gayet uyumlu bir şekilde çalışmıştır ve çalışmaya da devam etmektedir. Bugün yaptığımız bu anlaşmayla bunu daha da güçlendirerek, daha da perçinlemiş oluyoruz. Bundan sonraki süreçte de aynı kararlılıkla bunun devamına inanıyorum. Zira terör hepimizin ortak belasıdır. Bu ortak bela ile hep birlikte tabii ki mücadele edeceğiz.''

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Suriye ve Irak ile tesis ettiğimiz bu mekanizma, ülkemizin dahil olduğu başka bölgesel işbirliği girişimlerine de ilham kaynağı teşkil edecektir. Esasen nihai amacımız dostluk, kardeşlik, huzur ve refah ortamını dalga dalga bütün bölgemize yaymaktır'' dedi.

Başbakan Erdoğan ve Suriye Başbakanı Muhammed Naci Itri, Türkiye-Suriye Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi (YDSK) 2. toplantısının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Erdoğan, yaptığı açıklamada, bugünkü toplantıda, 2009 Aralık ayında Şam'da gerçekleştirilen YDSK'nın birinci toplantısından bu yana neler yapıldığının değerlendirildiğini bildirdi. İlk toplantıda 51 anlaşmaya imza atıldığını hatırlatan Erdoğan, atılan bu imzalarla birlikte yeni bir sürecin başladığını, bugün de bu anlaşmaların uygulama durumlarını ele aldıklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

''Toplantıda taraflar yakın gelecekte ortak işbirliği projelerinin süratle imzalanmasını da kararlaştırdılar. Bunlardan altısı şöyle; bunlardan bir tanesi 26 Ocak 2011 tarihinde Nusaybin-Kamışlı Ortak Gümrük Kapısı'nın temel atma töreninin yapılması, 2011 yılı sonuna kadar Aras nehri üzerindeki Dostluk Barajı'nın temel atma töreninin gerçekleştirilmesi, iki ülke arasındaki ticaret ve yatırımların artırılmasını kolaylaştırmak üzere Türkiye-Suriye Toprak Bankası kurulması, 2011 yılı içinde Gaziantep ve Halep arasında hızlı tren servisi başlatılması. 123 kilometrelik bu hattın şu anki 4 saatlik süresi, yüksek hızlı treni gerçekleştirirsek 33 dakikaya düşmüş olacak. Bu tabii aramızda çok önemli bir proje olarak hayata geçmiş olacak. Diğer bir proje, 2011 yılı içinde iki ülkenin doğalgaz boru hattı şebekelerinin birbirine bağlanmasının tamamlanması, son olarak Türk Eximbank tarafından Suriye hükümetine Türk şirketlerince üstlenilecek spesifik projelerin finansmanında kullanılmak üzere 180 milyon Avro, yani yaklaşık 250 milyon ABD Doları tutarında kredi yatırılması.''

-''BU HAFTA İÇİNDE SAYIN CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD BURADA OLACAK''-

Konsey mekanizmasının her iki tarafça da ciddiyetle işletildiğini memnuniyetle gözlemlediklerini belirten Başbakan Erdoğan, iki ülke arasında bu süreç içerisinde teknik heyetlerin karşılıklı ziyaretlerinde yoğun bir artış söz konusu olduğunu ifade etti.

TİKA'nın Şam ofisinin Şubat 2010'da faaliyete geçtiğini hatırlatan Erdoğan, ''Güvenlik alanındaki işbirliğimiz tatminkar bir şekilde sürdürülmüştür. İlişkilerimizin kapsamını daha da genişletecek bir anlaşma imzalanması konusunda da ayrıca mutabakat sağlanmıştır'' dedi. Erdoğan, ikili ticaret hacminin yıl sonu itibarıyla 2.5 milyar doları bulacağını ve 5 milyar dolara ulaşma hedefinin korunacağını dile getirdi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Geçtiğimiz yıl uygulamaya koyduğumuz karşılıklı vize muafiyeti sayesinde halklarımız yıllardır özlemini çektiği kaynaşmayı nihayet yaşamaya başlamıştır. 2010 Ocak-Ekim döneminde Türkiye'yi ziyaret eden Suriyeli sayısı 750 bine yükselmiştir, bu sayı yıl sonu itibarıyla 1 milyonu bulacaktır. Aynı şekilde Türkiye'den giden vatandaşlarımızın sayısı aynı dönem içinde 1 milyon 350 bine, yıl sonu itibarıyla 1.5 milyona ulaşacak demektir. Halklarımız arasındaki bu kaynaşma, iki ülke arasındaki ilişkilerin güçlenmesi ve halklarımıza özellikle mal edilmesi bakımından en sağlam teminatı oluşturacaktır.

Suriye ve Irak ile tesis ettiğimiz bu mekanizma, ülkemizin dahil olduğu başka bölgesel işbirliği girişimlerine de ilham kaynağı teşkil edecektir. Esasen nihai amacımız dostluk, kardeşlik, huzur ve refah ortamını dalga dalga bütün bölgemize yaymaktır. Bunda da muvaffak olacağımıza yürekten inanıyoruz. Türkiye-Suriye-Lübnan-Ürdün arasında tesis edilen Yüksek Düzeyli Dörtlü İşbirliği Konseyi, bu inancımızın bir başka tezahürüdür. Bunun zirve toplantısını da önümüzdeki aylarda gerçekleştirmeyi arzu ediyoruz. Bu konsey, katılmayı arzu eden diğer dost bölge ülkelerine de açıktır.

Irak'ta hükümetin kurulmuş olması, 42 bakandan teşekkül eden hükümetin bugün güvenoyu almış olması bizim Irak'a yönelik memnuniyetimizi artırmıştır. Temennim odur ki, inşallah bu hükümetle birlikte Türkiye, Irak, Suriye, Ürdün, İran, Lübnan, bölgedeki çalışmalar yoğun bir şekilde gelişir ve Irak'ta yaşanan, şu ana kadar olan o olumsuz tabloları bir daha görmeyiz. Böylece Irak kendi iç barışını sağlamak suretiyle bölge barışına çok daha olumlu tesiri de olacaktır.

Lübnan'ın siyasi birliğinin, istikrarının ve egemenliğinin muhafaza edilmesine de bizler de büyük önem vermekteyiz. Diyalog yoluyla çözülmesine de büyük önem vermekteyiz.''

Irak halkının bir an önce huzur ve refaha kavuşmasının kendileri için önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konuda gerek Türkiye gerek Suriye olarak üzerlerine düşen görevi bundan sonraki süreçte de yapacaklarını dile getirdi. Erdoğan, ''Aynı şekilde İranlı dostlarımızla da bunları her an görüşüyoruz. Bu hafta içinde Sayın Cumhurbaşkanı Ahmedinejad burada olacaklar. Kendileriyle bu konuları tekrar görüşeceğiz. Bu hafta İstanbul çok çok hareketli. Azerbaycan, Afganistan, Pakistan cumhurbaşkanları, İstanbul'da görüşmelerimiz olacak. Yoğun bir dış trafik söz konusu'' diye konuştu.

Zaman, 21.12.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.