Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan bu kez otelcilere fırça attı!..

Erdoğan bu kez otelcilere fırça attı!.. 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan meslek birliği isteyen otelcilere çok kızdı. Hafta sonu yaptığı Muş ve Bitlis ziyaretlerini hatırlatan Başbakan, tek bir otel bile göremediğinden yakındı, "Önce otel yapın sonra kanunu görün" dedi. Erdoğan sözlerinin az alkış alması üzerine de "Alkışa da çok meraklı değilim" diyerek tepkisini sürdürdü.
 
Başbakan'ı bu kadar çok kızdıran bu kez otelciler oldu. Aslında onlar da Erdoğan'ın bu kadar çok kızabileceğini tahmin etmemişlerdi.

Türkiye Otelciler Federasyonu'nun 3. Genel Kurulu'nda otelciler temel 2 istekte bulundular. Bir tanesi;  meslek birliği, diğeri de alkollü içkilerdeki özel tüketim vergisinin  indirilmesi.

Üstelik otelciler federasyonu başkanınından sonra kürsüye çıkan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay da onlara destek verdi. Ayrıca daha çok yol ve havaalanı istedi.

Başbakan Erdoğan konuşmasına sitem ile başladı. Başbakan, "Bakıyorum Muş'ta Bitlis'te bir tek otel yok. Neden buralarda böyle adım atmıyoruz. Türkiye'yi kalkındıracaksak hep beraber kalkındıralım" dedi.

Ve Başbakan otelcilerin isteklerinin yerine getirilmesini şarta bağladı, "Önce otel yapın kanunu sonra görün"  mesajını verdi. Bu sözlerinin salonda cılız bir alkış ile karşılık bulması üzerine de sinirlendi.

Erdoğan, "Alkışa da çok meraklı değilim. Hizmetkarım efendi de değilim. Alkışa da çok meraklı değilim" dedi.

Meslek birliği olmak isteyen otelcilere TÜSİAD'ı örnek gösteren Başbakan, "Onlar da dernek önemli olan ugulamada ne yapılabildiği'' diye konuştu.

 
Başbakan, alkollü içkilerde ÖTV'yi indirme konusunda ise söz vermekten kaçındı.
 
cnnturk.com, 20.12.2010
 
 
Otelciler Federasyonu Genel Kurulu'nda konuşuyor  

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin 81 ilinin tamamının birer turizm destinasyonu olduğunu belirterek, ''Biz devlet olarak buralarda altyapıyı, hava alanlarıyla, yollarıyla yapmak zorundayız, yapıyoruz.

Ancak bakıyorum ki ne Muş'ta ne Bitlis'te doğru dürüst bir otel yok. Yol ve havaalanı var, bir tane otel yok. Peki niçin böyle bir atılımın içine girmiyoruz? Türkiye kalkındırılacaksa hep beraber atalım adımları'' dedi.

Türkiye Otelciler Federasyonu'nun, Bilkent Otel'de düzenlenen genel kuruluna katılan Erdoğan, burada yaptığı konuşmada, Türkiye'de turizm sektörünün son 8 yılda ''tüm takdirleri ziyadesiyle hak eden bir büyüme kaydettiğini'' belirtti.

Erdoğan, turist sayısının 2009 yılında 27 milyona, turizm gelirinin ise 21 milyar dolara ulaştığına işaret ederek, ''Kriz nedeniyle dünyada turist sayası ve geliri düşerken biz bunları artırdık. Bu rakamlar önemli ve gurur verici ancak yeterli değil. Biz sadece İstanbul ve Kapadokya çevresinde bu rakamları elde edebiliriz. Türkiye'nin bu potansiyele sahip olduğunu görüyorum'' dedi.

Bazı bölgelerdeki otel yatırımları konusundaki eksiklikleri dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

''Bizim, Türkiye'deki turizm destinasyonu acaba 5 il mi? Sadece İstanbul, Antalya, Kapadokya mı? Acaba bunların dışında güçlü destinasyonlarımız yok mu? Bizim 81 ilimizin 81'i de özel birer destinasyondur ama bunun üzerinde çalışmamız lazım. Biz devlet olarak buralarda altyapıyı, havaalanlarıyla, yollarıyla yapmak zorundayız, yapıyoruz. Bakıyorum ki ne Muş'ta ne Bitlis'te doğru dürüst bir otel var. Yol ve havaalanı var, bir tane otel yok. Peki niçin böyle bir atılımın içine girmiyoruz? Türkiye kalkındırılacaksa hep beraber atalım adımları. Oralarda da bu sıçramayı yapalım. Bitlis'te 71, Muş'ta 106 tesisin açılışın yaptık. Buraları ayağa kaldırıyoruz ama çoğunuzun bunlardan haberi yok. Oralarda duble yolların olduğundan haberiniz yok. Aranızda Muş'u görmeyen vardır. Türkiye değişiyor. Oraya 4 yıldızlı otel yakışmaz mı, yakışır.

Aynı şekilde Muş-Bitlis arasında 81 kilometre yolu yaptık, dağları deldik. Gel, bir tane otel yok. Önce adımlar atılacak sonra kanun... Biz otelcilere her türlü desteği verdik, bunu kimse inkar edemez. Ben alkışa da meraklı değilim. Ben milletin hizmetkarıyım, efendi değil. Bir şey yapacaksak dayanışma içinde yapacağız. Biz yolları, havaalanları, marinaları yapacağız. Sadece 5-6 ilde odaklaşan bir şey olacak...''

-''DEVLET-ÖZEL SEKTÖR BİRLİKTE HAREKET ETMELİ''-

Başbakan Erdoğan, Akdamar Adası, Ahlat, Adilcevaz ve Mardin'in tarihi ve doğal güzellikler açısından zenginliğine işaret ederek, buralarda da otel yatırımı yapılmamasını eleştirdi.

Turizm yatırımları açısından devlet ve özel sektörün birlikte hareket etmesinin önemini vurgulayan Erdoğan, ''Otel sayımız hızla artsın istiyoruz. Bu konularda atılan bir adım var mı? Atılmıyor. Girişimci 'en çok parayı nereden kazanırım' diye bakıyor, riske girmiyor ama ekonomi risktir'' dedi.

Erdoğan, turizmcilerin Gazi Havalanı'yla ilgili talepleri olduğuna da değinerek, bu havalanının büyük uçakların inmesine uygun olmadığını, bu konuda Hükümet olarak sorumluluk alamayacaklarını bildirdi.

 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''huzur ve istikrarın temini noktasında özel sektörümüzün, iş adamlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin çok daha fazla inisiyatif almalarını bekliyor ve arzu ediyoruz'' dedi.

Başbakan Erdoğan, Türkiye Otelciler Federasyonu 3. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, geçtiğimiz cuma günü Konya'da olduğunu hatırlatarak, bu ilin bir kentsel değişim ve dönüşüm yaşadığını söyledi.

Yatırımcı, girişimcinin parayı en çok nerede kazanıyorsa oraya baktığını ifade eden Erdoğan, ''Otellerin sayısının daha da artmasını istiyoruz. Yolsa yol, havaalanı ise havaalanı. Fakat bu konularda atılan bir adım var mı denilince, buraya bir adım atılmıyor. Yatırımcı risk alma noktasına gelince risk almıyor. Ekonomi risktir arkadaşlar. Ben ekonomistim. Burada o riski de alacaksınız. Yıllardır biz Türkiye olarak bu zenginliği değerlendiremedik'' dedi.

Erdoğan, turizmin en başta yol demek olduğunu anlatarak, şunları söyledi:

''Antalya'da ilk adımı attığımızda Belek taraflarında, köylerin içinden gidiliyordu. Havaalanından Belek'e 1 saat, 1 saat 15 dakikada ulaşmak durumundaydınız. Ne zaman ki o yeni yolu yaptık, mesafe yarım saate indi.

Yatırımcılarla oturduk, biz bir rakam ortaya koyduk. O akşamki toplantımıza yanılmıyorsam 12 yatırımcı katılmıştı orada oteli olan arkadaşlarımızdan. Onlara, 'siz de bu işe belirli katkı sağlayın' dedik. Yanılmıyorsam hepsi de katkı sağlamadılar. Bir kısmı yine orada manevrasını yaptı. Hem belli bir imkan istiyorsun, programda olmayan, kimsenin o ana kadar yapmadığı şeyleri istiyorsun... Bizim o anda ilk etapta verdiğimiz rakam da 8,5 trilyon. Hiç unutmuyorum. 'Biz buraya hemen 8,5 trilyon aktarıyoruz. Hemen siz de gereğini yapın' dedim. O akşam bize bir söz verdiler ama bu söz yerine getirilmedi. Neyse, biz sonunda orayı bitirdik. Şu anda eğer Belek duble yola sahipse oradaki köprüler, aydınlatma, her şey yapılmışsa bunlar böyle yapıldı.''

-''SADECE GÜNEŞİN, DENİZİN,KUMUN OLDUĞU YERDE Mİ BU OTELLER YAPILACAK?''

Yolun olmadığı yere medeniyetin, yatırımın, hizmetin ve turistin gitmeyeceğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümeti olarak karayolu ve havayolu konusunda çok önemli adımlar attıklarını dile getirdi. Havayolu taşımacılığının ciddi bir şekilde canlandığını belirten Erdoğan, ''havayolu halkın yolu olacak'' dediklerini ve 2002 yılında toplamda 33,6 milyon yolcu taşınmışken, 2009 sonunda bu rakamın 85 milyon kişiye çıktığını ve 2010 sonunda bu hedefin 100 milyon yolcu olduğunu bildirdi.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Turizmde ulaşımla beraber bir diğer önemli konu barınma. Bu noktada da önemli gelişmeler oluyor. Sadece İstanbul'da, Antalya'da değil, Türkiye'nin farklı yerlerinde de bu atılımları, bu adımların atıldığını ama kısıtlı olduğunu görüyoruz. Bu da tabii bizi doğrusu üzüyor. Cuma günü nitekim Konya'da bir arkadaşımıza da söyledim. 'Niye sen Rize'de bir tane yatırım yapmıyorsun? Bir otel de gel Rize'de aç' dedim. Sadece güneşin, denizin, kumun olduğu yerde mi bu oteller yapılacak? Yayla turizminin, dağ turizminin olduğu yerde bunlar yapılamaz mı? Yapılır. Gelin buralarda da bunu yapalım.

Rize'de de er geç açılacak. Bu ayrı mesele. Trabzon gibi ilimizde sağolsun bir tane arkadaşımızın yaptığı bir otel var. O da zor şartlarda, arka planlarda yapılmış bir otel. Bunun dışında Trabzon gibi bir vilayette otel yok. Samsun gibi bir vilayette doğru dürüst bir tane otel yok. Buralar hareketli yerler, önemli yerler.''

-''FINDIK İÇİN BİR YERE OTEL YAPMAZLAR, SÖYLEYEYİM SİZE''

Başbakan Erdoğan, ''Ordu'da'' diye seslenilmesi üzerine, ''Ordu'yu söylüyorsun, anlıyorum ama Ordu'ya hiç otel yapmazlar. Çünkü fındık için bir yere otel yapmazlar, söyleyeyim size'' dedi.

Turizmde huzur ve güvenliğin hayati derecede önemli olduğunu bildiklerini anlatan Erdoğan, bunu sağlamak için hükümet olarak yoğun bir gayret içinde olduklarını ifade etti. Türkiye'nin tamamında huzuru, istikrarı ve kardeşliği pekiştirerek şehirleri de, yatırımları da canlandırdıklarını kaydeden Erdoğan, Mersin havaalanı için kamulaştırma çalışmalarının devam ettiğini, 2011 yılı içinde havaalanının temelini atacaklarını bildirdi.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:

''Temennimiz odur ki bir an önce, süratle tahsislerin yapıldığı yerlerdeki girişimciler bir an önce oradaki yatırımlarını başlasınlar. Her şey bittikten sonra yatırım... Hadi bir taraftan bunlar da başlamış olsun.

Hükümet olarak biz sorumluluğumuzun bilincindeyiz. Biz yol yapacağız. Biz, tarihi eserleri yeniden hayata döndürecek, yeniden günyüzüne çıkaracağız. Termalde gerekli olan adımları atıyoruz. Gerekli zemini hazırlayacak, gerekli altyapı yatırımlarını yapacak, özel sektörün de bizim açtığımız bu yoldan yürümesini, hatta koşmasını sağlayacağız. İşte Türkiye bugün bunu yapıyor.

Şu anda en ücra köşelere, en uzak illere, ilçelere, köylere, hatta mezralara, yaylalara kadar yol götürüyor, su götürüyoruz. Sadece il merkezlerinde, ilçe merkezlerinde değil, ta mezralarda okullar yapıyor, pansiyonlar, lojmanlar, öğrenci yurtları inşa ediyoruz.''

-''YUNANİSTAN BAŞBAKANI'NI DAVET ETTİK''-

Türkiye'nin, yeni bir dönemin, çok farklı bir dönemin, bir atılım sürecinin şu anda ilk adımlarını attığını vurgulayan Erdoğan, bugün sadece ulaşımı kolaylaştırdığı zannedilen 13 bin 555 kilometre bölünmüş yolun sadece ulaşım anlayışını değil, şehirlerin çehresini ve geleceğini değiştirdiğini ifade etti.

Başbakan Erdoğan, şunları kaydetti:

''Biz, özel sektörümüzün de bizimle bu heyecanı paylaşmasını arzu ediyoruz. Bizim açtığımız bu yoldan, özel sektörümüzün de emin adımlarla ilerlemesini istiyoruz. 'Hükümet bir yapsın, sonuçlarını bir görelim, ona göre hareket ederiz...' Bu sağlıklı bir anlayış değil. Her şeyi devletten, her şeyi kamudan beklemek sağlıklı bir yaklaşım değil.

Özellikle huzur ve istikrarın temini noktasında özel sektörümüzün, iş adamlarımızın, sivil toplum örgütlerimizin çok daha fazla inisiyatif almalarını bekliyor ve arzu ediyoruz. Hakkari'nin caddeleri dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle, bunun yanında dünyanın dört bir yanından gelen turistlerle dolup taşabilir. Bitlis, Muş, Van, Diyarbakır, Batman doğa sporları, sağlık tesisleri, dini yapılar için dünyanın her ülkesinden misafirleri ağırlayabilir.

Artvin'in Karagöl'ü, Rize'nin Ayder'i, Sivas'ın eşsiz mimari eserleri... Erzurum'da şu anda işte Universiade'i yapacağız. yaklaşık 50 trilyona yakın yatırım yaptık. Ama acaba kaç tane otel var? 2 tane, 3 tane otel var bugün Erzurum'da. Erzurum bir büyük şehir ve özellikle de kış turizminde alt yapı olmuş olsa inanıyorum ki kongreleriyle vesaire çok farklı hale gelecek. Büyükelçilerle her yıl yaptığımız toplantı bu yıl Erzurum'da yapılacak. Yunanistan Başbakanı'nı davet ettik. Kendileri de orada bizimle kapanışta birlikte olacaklar. İstiyoruz ki burada gerek büyükelçilerimiz, gerekse halkımız Erzurum'daki bu canlanmayı yaşasın görsün.''

-''YAHU DEĞERLİ ARKADAŞLARIM, SİZ HİZMET ALAMIYOR MUSUNUZ?''-

İstişare ve diyalog halinde sorunları tek tek ortadan kaldıracaklarını ve turist sayısı ile turizm gelirini ikiye, üçe, dörde katlayacaklarını belirten Başbakan Erdoğan, 2011 yılı için turist sayısı hedefinin 30 milyon kişi, turizm gelirinin ise 24 milyar dolar olduğunu hatırlattı.

Türiye'ye gelen turist sayısının 8 yılda 2 katından fazla artırıldığı göz önünde tutulursa bu hedeflerin gerçekçi ve ulaşılabilir hedefler olduğunun görüleceğini kaydeden Erdoğan, ''yeter ki inanalım, yeter ki özgüvenimiz olsun. İnanın Türkiye'yi dünyanın birinci destinasyonu haline getirebiliriz'' diye konuştu.

Erdoğan, şöyle devam etti:

''Demokraside ve kalkınmada sağladığımız büyük ilerleme, önümüzü daha net görmemizi, adımlarımızı daha hızlı ve kararlı atmamızı, projeksiyonlarımızı daha derinlikli ve gerçekçi hazırlamamızı sağlıyor. Artık bu ülkenin her bir vatandaşı, 8 yıl öncesine göre kendisine daha fazla güveniyor. İnsanımız 8 yıl öncesine göre işinde, üretiminde, projelerinde daha büyük düşünüp, daha cesur adımlar atıyor. Turizm sektörünün, bu sürecin de lokomotifi olacağına inanıyorum. Geçmişte, gerçekten çok zor şartlarda bu başarıları elde eden bir sektörün, böylesine uygun bir iklimde neler başarabileceğini sizlerin tahayyülüne bırakıyorum.

8 yılda birlikte gerçekten büyük işlere imza attık, gerçekten büyük hedefleri yakaladık. İşbirliği içinde, diyalog içinde, turizm sektörünü, otelcilik sektörünü gerçekten zirvelere taşıdık. Ama diyorum ki elele vermemiz halinde, istişarelerle her şeyi yapabiliriz. Bir şeyin yine altını çiziyorum; yani Birlik Kanunuydu, vesaireydi... Ben bunu neye benzetiyorum biliyor musunuz? Biz bazı ilçelere gideriz, bize derler ki ilçemiz il olsun. Yahu değerli arkadaşlarım, siz hizmet alamıyor musunuz? 'Alıyoruz'... Her türlü hizmet geliyor mu size? 'Geliyor'. Yahu bak bizden önce her önüne gelen bu ilçelerin il olmasını istedi. Ne oldu il oldu da, bir şey mi değişti? Şu anda Hakkari bizim dönemimizde aldığı hizmeti tarihinde almadı il olduğundan beri. Şırnak almadı il olduğundan beri. Batman almadı. Biz geldik ve tarihinde almadığı hizmeti bizim dönemimizde aldı. Yani il olması bir şey kazandırmıyor.

Şimdi TÜSİAD bir dernek, birlik değil. Ha olmaz mı olur. Yani bütün mesele uygulamada, etkinlikte ne yapılabildiğindir. TÜROFED şu anda işlerini başarıyla sürdürüyor mu? Sürdürüyor. Burada kaynaklar noktasında belli şeylerin getirilmesi hususuysa bu noktada daha üzerinde çalışılması gereken şeyler var. Bunları aramızda da tartıştık, müzakere ettik. Şüphesiz ki yine müzakere edeceğiz. Ama dediğim gibi bunları yerli yerine oturtmadan bu tür adımların hemen kararını açıklamak bunlar tabii şık şeyler değil. Ben hep birlikte çok daha iyiyi, çok daha güzeli bu halimizle de yakalayacağımıza inanıyorum. Değişiklik... Bunlar yine yapılır.''

Türkiye'nin 81 vilayetini hep birlikte büyüteceklerine, potansiyeli açığa çıkaracaklarına, böylece Türkiye'yi daha da ileri seviyelerle buluşturacaklarına yürekten inandığını ifade eden Erdoğan, ''Mevcut sorunları da inşallah yine hep birlikte aşacağız. Eğer sorunlar var da bu sorunlar aşılamıyorsa bunun hesabını biz veririz. Vergi noktasında ise siz bizden talep ettiniz. İndirdik mi? İndirdik. Gereken kolaylıkları gösterdik. Demek ki oluyor. İstihdam üzerindeki yükler noktasında önemli iyileştirmeler yaptık. Yer tahsisleri yapılıyor. İmkanlar arttıkça vergileri daha da aşağı çekeceğiz. Biz, yatırım için, üretim ve istihdam için, huzur ve istikrarın pekişmesi için kararlı adımlar atacağız. Ekonomide, iç ve dış politikada Türkiye'yi daha güçlü hale getireceğiz'' dedi.

Konuşmasının ardından Başbakan Erdoğan'a turizm sektörüne katkılarından dolayı Türkiye Otelciler Federasyonu Başkanı Ahmet Barut tarafından plaket verildi.

Star, 20.12.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.