Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > O itiraz beni üzdü!

O itiraz beni üzdü!

Kılıçdaroğlu, kurultay sonrasında yaşanan “kadın kotası krizini” VATAN’a değerlendirdi:

"Beni üzen, bu tip itirazların partinin içinden gelmesi.

Bu beni rahatsız ediyor. Ne kadar güzel bir kurultay oldu. ‘Bu kurultayı ben nasıl gölgelerim’ diye bir
arayışa girmek, bir CHP’liye yakışmaz."

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, önceki gerçekleştirilen CHP’nin 15. Olağanüstü Kurultayı sonrasında “cinsiyet kotası” uygulanmadığı gerekçesiyle yapılan ve İlçe Seçim Kurulu tarafından dün karara bağlanılarak reddedilen itirazı değerlendirdi. Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:


YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ

Biz hukuk içinde kalarak ve hukuka saygı göstererek yolumuza devam edeceğiz. Ancak beni üzen, bu tip itirazların partinin içinden gelmesi. Bu beni rahatsız ediyor. Ne kadar güzel bir kurultay oldu. Ama ‘bu kurultayı ben nasıl gölgelerim’ diye bir arayışa girmek, bir CHP’liye yakışmaz.

SORUNLARI DOĞRU TESPİT ETTİK

Türkiye’nin sorunlarını doğru tespit ettik. Parti Meclisi listesini de bu hassas dengeleri dikkate alarak hazırladık. Sadece sorunları dile getirmek, ‘sorun var’ demek yetmiyor. Biz topluma şu mesajı veriyoruz: Biz Türkiye’nin sorunlarını, sizlerin sorunlarını biliyoruz. Bu sorunları en sağlıklı çözecek kadrolar bizde. Biz bu sorunları çözmeye talibiz. Eğer toplum bize destek verirse, güvenirler ve desteklerlerse, görecekler ki, Türkiye’nin kronikleşmiş sorunlarını, toplumsal destek sağlayarak, geniş kitlelerle görüşerek, aşmaya çalışacağız.


MYK ÜYELERİNİN SAYISI ARTACAK

Yeni dönemde 14 olan MYK üyelerinin sayısının artacak. Sayı henüz belli değil. Ama 14’ten fazla olacağını düşünüyorum. Bu konuda zaman zaman arkadaşlarla bir araya gelip konuşuyoruz. Kurultaya itiraz süresinin dolmasının ardından Parti Meclisi‘ni toplayacağız. Ardından da MYK üyelerini belirleyeceğiz.

NEDEN “KÜRT” DEMEDİ

Ben bir kez ‘Kürt’ ifadesini kullandım. Buna ister ‘Güneydoğu sorunu’, ister ‘Kürt sorunu’ deyin. Sorunun bugüne kadar çözülmemesinin temel sorumluluğu siyaset kurumuna aittir. Bundan daha açık ne söylenebilir.


NEDEN LOZAN’A ATIF

Biz çözümlerimizi toplumsal uzlaşma içinde, ama bütünlüğünü koruyarak ortaya koymak istiyoruz. Temel amacımız bu. Eğer tersini yaparsak, CHP’nin temel felsefesine de aykırı davranmış olursunuz. CHP, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı veren kadroların kurduğu bir partidir. Ama bu parti aynı zamanda tüm toplumu kucaklayan bir partidir. Konuşmamdaki temel öğe de budur. Biz kimseyi ötekileştirmiyoruz.

NEDEN ÜÇÜNCÜ YOL?

(Kılıçdaroğlu, kurultayda Doğu ve Güneydoğu’ya seslenirken ‘üçüncü yol’ tanımını kullanmıştı) Bölgede iki siyasi parti etkinlik gösteriyor. Bu partilerden biri BDP, diğeri AKP. Biri din ağırlıklı, diğeri etnik ağırlıklı iki parti. Biz etnik kimlik ve inanca saygı gösteriyoruz. Ama bu iki kanattan yola çıkanların, ülkenin ve bölgenin sorunlarını çözmediklerini biliyoruz. Başbakan bugün (dün) Bitlis’te ‘Devlet buralara fabrika yapmayacaktır’ diyor. Peki kim gidecek, özel sektör. O da gitmiyor. O zaman ne yapacağız?.

SEZGİN TANRIKULU ÖNEMLİ

Sayın Sezgin Tanrıkulu, o bölgede bilinen ve tanınan birisi. Diyarakır Barosu’nda başkanlık yaptı. O bölgede doğrudan doğruya yaşayan birisinin PM’de olmasını arzu eder ve önemseriz. Kendileri de sağolsun geldi, destek verdi, PM’ye seçildi. Sezgin Bey’in katkıları olacaktır. Kendisinin görüşlerini alacağız, kendisinin sorunun çözümüne ilişkin çıkış yollarını alacağız. Sezgin Bey de bizim gibi düşünüyor. Ulusal bütünlüğümüz içerisinde var olan bir sorun var ve bu sorun bu çerçevede çözülmesini istiyoruz.

Akşam, 20.12.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.