Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başbakan Erdoğan'a 'Kaddafi İnsan Hakları Ödülü'

Başbakan Erdoğan'a 'Kaddafi İnsan Hakları Ödülü'

Libya'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, 'Kaddafi İnsan Hakları' Ödülü verildi.

LİBYA - Başbakan Erdoğan, ödül töreninde yaptığı konuşmada, “Şimdi biz, dünyanın neresinde olursa olsun, zulme, haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı çıktığımız için, sesimizi yükselttiğimiz için gerek kendi ülkemizde, gerek kimi uluslararası çevrelerde eleştiriye maruz kalıyoruz” dedi.

Başbakan Erdoğan, insanları inançlarına, derilerinin rengine, dillerine, etnik kökenlerine bakarak değil, insanları sadece insan oldukları gerçeğinden hareketle sevdiklerini ve hiçbir ayrım gözetmediklerini söyleyerek, şöyle konuştu:

“Çünkü bizim medeniyetimizde, Arap’ın Acem’e, Acem’in de Arap’a üstünlüğü yoktur. Açık söylüyorum. Çocuk, dünyanın her yerinde çocuktur. Batı’nın, Kuzey’in çocukları ne kadar masumsa, Doğu’nun, Güney’in çocukları da o kadar masumdur. Hiç kimse kalkıp da, Filistin’in çocuklarının, başka coğrafyaların çocuklarından daha az değerli olduğunu iddia edemez. Hiç kimse, Bağdat’ın, Kabil’in, Darfur’un, Karabağ’ın çocuklarının, başka yerlerin çocukları kadar yaşam hakkına sahip olmadığını söyleyemez. Telaviv’in çocuklarının canı bizim nezdimizde ne kadar kutsalsa, Gazze’nin, Kudüs’ün çocuklarının canı da o kadar kutsaldır, o kadar dokunulmazdır. Biz, hiçbir canın katledilmesine, özellikle de masum yavruların okullarda, hastanelerde, oyun bahçelerinde, çiçek tarlalarında en modern silahlarla yok edilmesine göz yummayız, sessiz kalmayız. Biz insanız. İnsanlığımızın gereği olarak Gazze diyoruz ve insanlığımızın gereği olarak Gazze demeye devam edeceğiz. Oradaki yaralı çocukların, yaralı kadınların bir kısmı tedavi için benim ülkeme geldi ve onları hastanede ziyaret ettiğimde çok acımasız tablolar gördüm. Bombardımanın ardından, fosfor bombalarıyla vücudunun büyük bir kısmı yanmış olan insanları gördüm. Vücudunun yarısı kopmuş olan insanları gördüm. Ve bombardımanın ardından Gazze’ye giden dostlarım oradaki içler acısı manzarayı bana aktardılar. Bunları bilerek, bunları duyarak, bunları görerek, biz sessiz kalamayız, tepkisiz kalamayız.”

Mavi Marmara gemisine yapılan İsrail saldırısıyla ilgili olarak barışın, dostluğun, kardeşliğin denizi olan Akdeniz’de korsanlık yapılmasına, 9 masum sivilin katledilmesine karşı suskun kalamayacaklarını belirten Erdoğan sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizi susturmaya çalışanların, hakkı söylediğimiz için bizim aleyhimize kampanya başlatanların gayesi başka. Onlar, akıttıkları kanı, kara propaganda ile gizlemenin derdindeler. Ama artık mızrak çuvala sığmıyor. Artık katliamların üzeri örtülmüyor. Farklı amaçlar için, farklı gayeler için değil; insanlık adına, vicdan adına, insan hakları, adalet ve barış adına, biz Gazze demeye, biz Kudüs demeye, biz Ramallah, Nablus demeye devam edeceğiz. Aynı şekilde bütün Ortadoğu’da ve dünyada haksızlığa, zulme, işgale maruz kalan insanların haklarını savunmaya devam edeceğiz. Çünkü insan, her yerde insandır. İnsan hakları, evrenseldir ve herkes için kutsaldır. Öte yandan biz inanıyoruz ki, Ortadoğu huzursuz ise biz huzurlu olamayız. Afrika refah içinde değilse, bizim refahımız kalıcı olamaz. Bizim Türkiye olarak niyetimiz, gayemiz, hedefimiz apaçıktır. Medeniyetler İttifakı girişimiyle küresel ölçekte barış çağrılarımızı samimi şekilde dile getiriyoruz.”

Radikal, 29.11.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.