Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu: Bizim kusurumuz var

Kılıçdaroğlu: Bizim kusurumuz var
Diyarbakır'a ilk kez giden CHP lideri, "Diyarbakır'a geçmişte az geldik, kabahatimiz var. Diyarbakır bundan sonra benim en çok uğrayacağım il olacak. Cezaevi yıkılmayacak ve müze haline getirilecek" dedi.

DİYARBAKIR - Genel başkanlığa seçildikten sonra ilk kez Diyarbakır'a giden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, özeleştiri yaptı ve yeni mesajlar verdi.

Kılıçdaroğlu, bugün başlayan Diyarbakır gezisine, havaalanındaki taksici esnafıyla bayramlaşarak başladı.

Havaalanından çıkarken kendisine verilen güvercinleri uçuran Kılıçdaroğlu'na çiçek vermek isteyen çocuklar, kalabalıkta yaşanan izdiham nedeniyle ezilme tehlikesi atlattı.

Kılıçdaroğlu, daha sonra havalanında ''Reşo'' diye bilinen taksici Reşat Yılmaz ve diğer taksici esnafıyla bayramlaştı. Reşat Yılmaz, ziyaret sırasında Kılıçdaroğlu'na yöresel poşu hediye etti.

Ardından partisinin il binasına giden Kılıçdaroğlu, vatandaşlara hitap etti.

Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:

''Birileri bize, 'Sivas'ın ötesine gidemez' diyordu. İşte buradayız, her yer bizim, her toprak bizim. Bu ülkeyi beraber kurduk, dedelerimiz Kurtuluş Savaşını beraber verdi. Dedelerimiz aynı toprakta şehit olarak yatıyor. Neyi paylaşamıyoruz, niye ayrılık gayrılık yapıyoruz? Beraber olacağız, özgür olacağız. Daha demokratik bir ülkede, sosyal hakların geliştiği ülkede, sosyal devletin olduğu bir ülkede barış içinde, huzur içinde, kardeşlik içinde yaşayacağız.

Diyarbakır'ı bu bölgenin Paris'i yapmak CHP'nin boynunun borcudur. Ama bir şeyi Diyarbakırlı kardeşlerimin vicdanına havale ediyorum. Bir başbakan geldi Diyarbakır'a, çok şey vaat edeceği söyleniyordu. Ve Diyarbakırlılara şunu söyledi; 'Eski hapishaneyi yıkacağım, söz size daha büyük bir hapishane yapacağım.' Bakın şimdi, Diyarbakırlı kardeşlerime söylüyorum; CHP'nin iktidarında, hak ve özgürlükler genişleyecek, etnik kimliklere saygı duyulacak, inançlara saygı duyulacak. Eski hapishane yıkılmayacak, orası müze yapılacak. Orada dram var, insanlık dramı var orada. Ve Diyarbakır'a hapishane değil, fabrikalar yapılacak. Bugün Dünya Çocuk Günü. Çocuklarımızı gördünüz sokaklarda. İşsizliğin en yoğun olduğu kent Diyarbakır, boşanma davalarının en fazla olduğu kent Diyarbakır. Üniversiteyi bitirip iş bulamayanların kenti Diyarbakır. Bir kamyonun üzerinden ekmek dağıtılırken bir ekmek kapmak için birbirini ezen Bağcılar'daki kadınlarımızın sorunu da Diyarbakır'da. Oradaki dram da Diyarbakır'da. Diyarbakır bunu hak ediyor mu? Hayır. Diyarbakır bunu hak etmiyor.

Telefonların dinlenmediği, özgürlüğün, bireysel hak ve özgürlüklerin genişlediği bir Türkiye'yi yeniden kuracağız, beraber kuracağız. Biz kardeşlik diyoruz, birileri 'ayrımcılık' diyor. Biz özgürlük diyoruz, birileri baskı yapıyor. Kim ne yaparsa yapsın, el ele verdiğimizde, güçleri birleştirdiğimizde çözemeyeceğimiz hiçbir sorun yoktur.

Partiyi halka açtık, sizden istirhamım var; gelin CHP'ye, sonuna kadar üyelikleri genişletelim. Gelin üyeliğinizi yapın, hep beraber özgürlüklerin kapısını aralayalım.

Biz, bölgede yaşayan Kürt yurttaşlarımızın etnik kimliklerine saygılıyız, onlara ilk kez şunu söyledik; 'etnik kimlik herkesin şerefidir' dedik, 'o şeref herkesin başının tacıdır' dedik, 'herkesin inancına saygılıyız' dedik, 'herkesin inancı başımızın üstündedir' dedik. Ama dedik ki; 'devlet etnik kimlikler ve inançlar konusunda tarafsızdır, her yurttaşa eşit hizmet götürmek zorundadır, her yurttaşı kucaklamak zorundadır, her yurttaşa eşit eğitimi, sağlığı, işi, aşı, gücü vermek zorundadır, devlet budur, devletin varlık nedeni de budur.' Devlet baskı yapmaz, asimilasyon yapmaz, fabrika, istihdam yaratır, herkesi kucaklar ve herkesin Türkiye Cumhuriyeti'nin aidiyet bağlarını güçlendirir, devlet budur.

Bunun için vardır devlet. Bizim aslında sorarsanız nereden geldiğimiz çok önemli değil, nereye gittiğimiz çok önemli. Nereye gidiyoruz biz? Çağdaş uygarlığa gideceğiz. Özgürlükler içinde, barış içinde gideceğiz. 'Dünya Çocuklar Günü' dedik. Çocuklarımızın eline taş verirsek bu ülkede huzur ve barışı sağlar mıyız? Niye o çocuklarımız ellerine taş alıyor? O zaman yapacağımız bir şey var, önce büyükler düşünmeli; 'niye çocuklarımız bu hale geliyor?' Büyüklerimiz bilmeli, görmeli, sorunları görmeli, çözmeli. Siyaset kurumunun görevi şudur; varsa bir yerde sorun o sorunu çözmektir. Şiddetle, baskıyla, silahla değil, hak ve özgürlükleri genişleterek, demokrasiyi genişleterek barışı ve kardeşliği sağlamalıyız. Barışın ve kardeşliğin egemen olduğu bir Türkiye'de yaşamak dileğiyle sizleri selamlıyorum.

Diyarbakırlılar 'Acaba Şanlıurfa'ya gitmek için mi buraya geldi?' diye düşünmesin. Diyarbakır bundan sonra benim en çok uğrayacağım illerden birisi olacak. Diyarbakır'a geçmişte az geldik, bizim kusurumuz var. Biz Diyarbakır'a az geldik, Diyarbakırlıların dertlerini az dinledik, sorunlarını yeteri kadar dinlemedik. Bizim kabahatimiz olabilir, kusurumuz olabilir, vardır da ama onu telafi etmek bizim görevimizdir. Buradayım, daha çok geleceğim. Bütün Diyarbakırlıları kucaklayacağım. Bize oy verir vermez o ayrı bir şey ama her Diyarbakırlı bu ülkenin birinci sınıf yurttaşıdır. Beraber yola çıkacağız."

GENÇLERLE TAVLA OYNADI
Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Sanat Sokağı'ndaki esnaf ve vatandaşlarla bayramlaşarak bir süre sohbet etti.

Mısır satan gençlerle sohbeti sırasında Kılıçdaroğlu, gençlerin ana dilde eğitim, Kürt sorunu ve işsizlikle ilgili taleplerini dinledi.

Esnaf ziyaretleri sırasında vatandaşların 'Neden Diyarbakır'a sık gelmiyorsunuz?' sorusuyla karşılaşan Kılıçdaroğlu, bu durumun kendilerinin hataları olduğunu, bundan sonra daha sık bölgeye geleceklerini söyledi.

Kafelerde de gençlerle sohbet eden Kılıçdaroğlu, uğradığı bir kafede de gençlerle bir süre tavla oynadı ve sohbet etti.

Kılıçdaroğlu'nun Diyarbakır ziyaretine, Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Hurşit Güneş, Mesut Değer, Mehmet Zeki Gündüz ve İsa Gök ile Genel Sekreter Süheyl Batum ve bölge milletvekilleri katılıyor.

ntvmsnbc.com, 20.11.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.