Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > Dağdan inişin yolunu da biz göstermeliyiz
Dağdan inişin yolunu da biz göstermeliyiz
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Londra yolunda terörle mücadele konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Terörle bir şey başarılamayacağının anlaşılmış olduğunu belirten Gül, bu noktada devlete de sorumluluk düştüğünü belirtti. Cumhurbaşkanı, "Dağdaki insan sağlıklı düşünemez. Onların bu yoldan vazgeçmesinde de yol göstericiliği biz yapacağız." şeklinde konuştu.
Terörün tümden bitmesi konusunda iyimserliğini koruduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, "Dağdaki insan sağlıklı düşünemez. Farkına vararak veya varmaksızın başkaları tarafından kullanılabilir. Onların bu yoldan vazgeçmesinde de yol göstericiliği biz yapacağız." şeklinde konuştu. Silah ve terörle bir şey başarılamayacağının artık anlaşılmış olduğuna işaret eden Gül, Türkiye'deki demokratik standartların yükselmesinin de terörün bahanelerini yok ettiğini kaydetti. "On yıl önce birtakım meseleleri konuşmak tabu idi. Türkiye bölünür diye korkuyorduk. Şimdi bunlar hayatımızın bir parçası oldu." tespitini yapan Cumhurbaşkanı, yeni bir dönemin kaçınılmaz olduğunu ama bir yanlışın düzeltilebilmesi için karşıdakilere fırsat vermek gerektiğini savundu. Gül, Türk demokrasisinin, eksikliklerinin farkında bir demokrasi olduğunu dile getirirken bu eksikliklerin giderilmesi için ülkede cesur bir lider kadronun bulunduğunu da ifade etti. Yeni anayasa konusunda gerek toplumda gerekse siyasi partiler arasında bir kanaat birliği olduğuna dikkat çeken Gül'e göre, bazı partilerin buna direnmesinin sebebi, yeni anayasanın üzerinde kendi mühürlerinin olmasını arzu etmeleri.
ATAMALAR KONUSUNDA HAKSIZLIK YAPILIYOR
Yüksek yargı organlarına yaptığı son atamalar konusundaki eleştirileri tek yanlı ve yeterince incelemeden yapılmış değerlendirmeler olarak niteleyen Cumhurbaşkanı Gül, "Bu konuda bana haksızlık yapılıyor. Bu atamalarda objektif davrandığıma inanıyorum. Benim için, atanan kişi orada partizanlık yapacak mı yoksa kararlarını bağımsız, objektif bir şekilde mi verecek bu önemli." şeklinde konuştu. Türkiye'de yargının yurtdışında eğitim gören valiler, askerler ve akademisyenlere kıyasla dışarıya en kapalı kurum olduğunu söyleyen Gül, Anayasa Mahkemesi'ne yurtdışında Avrupa hukuku konusunda doktora yapmış birini atadığı gerçeğinin gözden kaçırılmamasını istedi. Ali Suat Ertosun ve Suna Türkoğlu'nu da HSYK'ya kendisinin atadığını hatırlatan Cumhurbaşkanı, son dönem rektör atamalarında YÖK sıralamasında alt sıralarda olan bir Alevi akademisyenin ve CHP'nin bilim kurulunda aktif üye olan bir kişinin bulunduğunu da kaydetti. Gül yine de mevcut YÖK yapılanmasının artık değişmesi gerektiğini vurguladı. Başörtüsü meselesiyle ilgili de, "Fiili yanlış fiili olarak da çözülmüş durumda." şeklinde konuştu. Yine de ileride yeni sıkıntıların çıkmaması için bu konuda bir hukuki düzenlemenin gerekli olduğunu belirtti.
Cumhurbaşkanı Gül, Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanmasıyla alakalı fikrinin sorulması üzerine, "Kürtçe televizyon olsun mu olmasın mı diye bir tartışma başlatsaydık, vatan bölünüyor tartışmaları çıkardı ve o televizyonu açamazdık." diyerek, bazı reformların tartışılmadan, doğrudan yapılabileceğine işaret etti. Her şeyi bir anda halletmeye kalkışan yaklaşımların reaksiyona sebebiyet vereceğini hatırlatarak, "Doğru olanı, ilkeli ve kararlı olarak yapmak lazım. Bir şey yaptık mı bu konjonktürün gereği olarak yapılmış gibi görülmemeli." görüşünü kaydetti.
Zaman, 07.11.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
