Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Başsavcıya bir tepki de Bahçeli’den

Başsavcıya bir tepki de Bahçeli’den

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın dün yaptığı açıklamayı eleştiren Devlet Bahçeli, “Yargı organlarının sınırları da Anayasa ve kanunlarla belirlenmiştir. TBMM üzerinde 'yargı kayyumluğu' tesisi anlamına gelecek açıklamalar bu bakımdan TBMM'nin görev ve yetkilerine kabul edilmez müdahalelerdir” değerlendirmesinde bulundu.

Her kurum ve kuruluşun anayasal çerçeveye ve demokratik parlamenter rejimin icaplarına riayet etmekle sorumlu olduklarına dikkati çeken Bahçeli, “Gelinen bu noktada MHP, 2008 yılında AKP ile varılan yazılı mutabakatın bütün unsurlarına bağlı olmayı sürdürmektedir. MHP, iktidar partisinin bu esaslar çerçevesinde TBMM çatısı altında başlatacağı girişimi desteklemeye hazırdır” dedi.

2008'DEKİ MUTABAKATA BAĞLIYIZ

Bahçeli yaptığı yazılı açıklamada, üniversitelerdeki başörtüsü konusunun “Türkiye'nin kanayan yarası” olduğunu ifade ederek, son gelişmelerin bugüne kadar bu sorunun çözümsüz kalmasının nedenlerini bir kere daha gözler önüne serdiğini belirtti.

MHP'nin bu konudaki ilke ve yaklaşımını başından beri açık ve somut olarak ortaya koyduğunu ifade eden Bahçeli, MHP'nin aynı zamanda diğer siyasi partileri istismar hesaplarından uzak ve iyi niyetli ortak çözüme katkı yapmaya davet ettiğini anımsattı.

Bahçeli, bu çerçevede başörtüsü serbestisinin sınırlarının kesin çizgilerle belirlenmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“MHP, bu düzenlemenin münhasıran üniversitelerle sınırlı kalacağının bir yasal güvenceye bağlanmasını ve siyasi partilerin bu yöndeki iradelerini tereddüte yer bırakmayacak şekilde açıklamalarını önermiştir. Ancak, bu konuyu istismar aracı olarak gören, istismar tahterevallisinin iki kutbu olan AKP ve CHP'nin siyasi hesapları nedeniyle TBMM çatısı altında ortak bir uzlaşma zemini bulunamayacağı anlaşılmaktadır.

Öte yandan, yasal yetkileri ve konumu kanunla belirlenmiş olan YÖK Başkanı'nın bu konuda yetkilerini aşan girişimlerde bulunması, üniversite öğrenci seçme sınavları ve kamu personeli seçme sınavları için resen düzenlemeler yapması, bu konuda sürekli görüş beyan etmesi sorunun çözümsüzlüğe itilmesine katkıda bulunmaktadır.” Bu konuda yapılacak yasal düzenlemeler TBMM'nin görev ve yetkisindedir.”

Hürriyet, 21.10.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.