Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a iki soru

Kılıçdaroğlu'ndan Başbakan'a iki soru

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliğinin ardından AK Parti'nin bir de yargı kolları olacağını söyledi ve Başbakan'a ekonomi politikasıyla ilgili iki soru sordu. Kılıçdaroğlu, partisinin grup konuşmasında gündemdeki konuları değerlendiriyor. İşte Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları:

GENÇLER KORKMAYIN

 

Osmangazi Üniversitesi’nde çok çarpıcı bir gerçekle karşılaştım. Bir kız kardeşimiz dedi ki, “Ben yurtta 60 kişilik koğuşta yatıyorum üniversite okumak için.” Acaba bunu sayın başbakan biliyor mu? Sayın Milli Eğitim Bakanı biliyor mu?

 

Bizim dönemimizde dahi 60 kişilik öğrenci koğuşu yoktu. Gençler korkmayın, çekinmeyin, düşüncelerinizi özgürce ifade edin. Çünkü arkanızda CHP var. Hiç kimse bu ülkede yalnız kalmayacak.

 

Gençlerin çok daha ciddi bir sorunu var o da işsizlik. Üniversitenin son sınıfına gelen öğrenci kafasında kocaman bir soru işaretiyle okulu tamamlamaya çalışıyor: acaba mezun olunca iş bulabilecek miyim?


İŞSİZLİK İÇİN NE YAPTI

Bu iktidar işsizlik için 8 yılda ne yaptı? İşsizlik fonundaki parayı alıp başka yerlere harcadılar. Doğu ve Güneydoğu’ya yatırım yapacağız deyip parlamentodan izin alıp acaba nereye harcadılar bu parayı. Bölgeye ne yatırımı yaptılar?

 

HSYK üyeleri neden görevlerinden istifa ettiler. Demokrasilerde en saygın kurumlardan biri istifa kurumudur. Diyorlar ki “17 ağustostan bu yana HSYK işleyemez hale gelmiştir”

 

Başbakan da diyor kim “Geç bile kaldılar.” Bir Başbakan’a hiç yakışıyor mu. Demokrasiden nasibini almamış başbakanın söylemi. Elinizi kolunuz bağlayan mı vardı diyor. Bu da hukuk bilmezliğin ifadesidir.

 

Hukuk ve yasa bilmiyorsan konuşma ama ikisini de bilmiyor ve konuşuyorsun bu da cehaletin ifadesidir. Oturduğu yerin arkasında “Adalet mülkün temelidir” yazar. Orada mülk devlet demektir. Anlaşılıyor ki başbakan mülkü kendi mülkü olarak anlıyor.

 

DEMOKRASİ BU MU

 

Nasıl bir hukuk sitemidir ki yasa dışı dinlenen telefonları Sayın Başbakan kürsüye çıkıp kendine siyaset malzemesi yapar? Nasıl bir demokrasidir ki konuşmaları yapanlar ertesi gün kendisini Silivri’de bulur?

 

Bunlar bir şekilde siyasi iktidara servis ediliyor. Kişinin dokunulmazlığı yok bu ülkede. Bu mudur demokrasi. Eğer Türkiye’de eksen kayması tartışması başlayacaksa, bu tartışma yargı süreciyle başlayacaktır.


AKP’NİN YARGI KOLLARI OLACAK

Anaysa değişikliğinden sonra herhalde AKP’nin gençlik ve kadın kolları dışında bir de yargı kolları olacak. İki somut örnek vereceğim. Anayasa Mahkemesi’ne üye seçeceksiniz önce birini seçiyorsunuz, sonra ona uygun koşullar yaratıyorsunuz. 1 ay denizcilik müsteşarlığı yaptırıp Anayasa Mahkemesi’ne atadılar. Kafalarında bir aday belirlemişler. İlla o adayı oraya taşıyacaklar.

 

İkinci örnek TBMM’de yaşandı. Bir üye buluyorlar ama yaşı tutmuyor. “Olsun yasayı ona göre hazırlarız” diyorlar. Özgeçmiş bile dağıtmıyorlar. Bu kimdir gerek yok ki. Karar verilmiş bile. Ve ilahi adalete bakın. Son iki kişi 1’er oy alıyor. Sonra MHP’li Başkanvekili ayrılıyor, AKP’li Başkanvekili gelip bildiği gibi çözüyor. Bunun  ne hukuta, ne demokraside ne de ahlakta yeri yoktur.

 

Cumhurbaşkanına burada çok önemli, bir görev düşüyor. Hülle ile Anayasa Mahkemesi’ne atama yapmak kimseye yakışmaz. Sayın Cumhurbaşkanı Anayasa Mahkemesi’ne atama yaparken toplumun ve her kesimin duyarlılıklarını dikkate almak zorundadır.

 

“ET SATANLAR TEŞEKKÜR EDİYOR, ÇİFTÇİMİZ ORADA DURUYOR”

 

Eskiden kendi kendine yeten ülke olduğumuz için övünürdük. Şimdi dışarıdan ithal ediyoruz. Bu iktidar besiciliği öldürdü. 25 yıldan bu yana ilk kez donmuş et ithal etmeye başlandı. Şimdi süt ve süttozu da ithal etmeye başlanacak.

 

Çiftçi kardeşime, besici kardeşime sesleniyorum: Oy verdiğin AKP’nin gerçek yüzünü gör. O senin alın terini sömürür. Sen ona oy verdiğin sürece seni daha da zor duruma sokacaktır.

 

Besiciye de çiftçiye de sesleniyorum: AKP’ye güvenemeyin. Şu gerçeği herkes bilmeli, Türkiye şu anda dünyanın en pahalı etini yiyor. Et Balık Kurumu’nda bir teşekkür mektubu yayınlanıyor. Et ithal edilen ülkeden deniyor ki “Satışında sıkıntı çektiğimiz etleri aldığınız için teşekkür ederiz.” Bizim çiftçimiz ise orada duruyor. Bunu bizim çiftçimizin görmesi lazım.

 

“EKONOMİ POLİTİKASI KİME HİZMET EDİYOR”

 

Borsa çok iyi gidiyor. Ama gittiğim toplantılarda “Borsadan kazanan var mı” diye soruyorum kimseden ses çıkmıyor. İşsizlik herkesin evinde bir tehlike olarak bekliyor.

 

Sayın Başbakan’a bir sorun sormak istiyorum: Geçen ay Türkiye’ye 1 milyon dolar getiren bir yabancı ne kadar kazanır. Arkadaşlar hesapladı 56 bin dolar kazanır.

 

Acaba hangi sanayici bu parayı kazanır. Bunu için adamlar Japonya’da düşük faizli kredi çekip Türkiye’ye getiriyor burada kazanıp gidiyor. Bu ekonomi politikası kime hizmet ediyor? Bu soruların yanıtını bulursak Türkiye değişecektir.

 

“EMEKLİ HAKKINI ALAMADI”

Sayın Başbakan bu ülkede yaratılan katma değerden emekliye pay veriyor musun. Bunu sormak lazım. Emekli hakkını alamadı. Aylıkları aldıklarında görecekler. Gıdaya yüzde 28 zam geldi bir yılda. Emeklinin filesi pazarda dolar. Sen yüzde 28’in altında zam veriyorsan emekliyi kandırmış olursun. Maskesini indireceğiz. Bütün emeklilere bunu anlatacağız. 9 milyon emekli var maaşlarını aldıktan sonra kasabın önünden geçerken bir sorsunlar.

Başbakan’ın cilalaması çok iyi. Allıyor pulluyor satmaya çalışıyor. Sattırmayacağız. Halka gidip onun tezgahını bozacağız. AKP’nin iktidarında en büyük acıyı yaşayan kadınlarımızdır. 2008’deki uluslararası  bir rapora göre kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 23.

Hürriyet, 12.10.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.