Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Ergenekon > Ergenekon'da şok uyuşturucu iddiası

Ergenekon'da şok uyuşturucu iddiası  

Ergenekon davasının tutuklu sanıklarından Oğuz Alparslan Abdulkadir, Kuvayı Milliye Derneği bünyesinde alınması planlanan motosikletlerin, sanıkların iddia ettiği arama kurtarma ekibi için değil, uyuşturucu kuryesi olarak kullanılmasının planlandığını iddia etti. 

Ergenekon davasının 62. oturumunda sanık Oğuz Alparslan Abdulkadir savunmasını yaptı. Abdulkadir. Kuvayı Milliye 1919 Derneği'ne girişinden tutuklanmasına kadar geçen süreyi anlattı. Diğer sanıkları suçlayan Abdulkadir, dernekte iki grup oluştuğunu, kendisinin de derneğin kapatılması için çaba harcadığını dile getirdi.

Oğuz Alparslan Abdulkadir, derneği girişi ile ilgili şunları anlattı: "Son 12 yıldır Antalya'da yaşıyordum. Emlak işiyle uğraşıyordum. Eşimden boşandıktan sonra İstanbul'a ailemin yanına döndüm. Çevre edinmek için derneğe üye oldum" 14 aydır tutuklu bulunduğunu belirten Abdulkadir, "Her şey şaka gibi başladı. Şimdi ise kabusa dönüştü. Tutuklamalar Saddam döneminde yaşananlara benziyor " dedi. Abdulkadir, 47 yaşında olduğunu ve bugüne kadar kendisini Hüseyin Görüm'ün dışında kandıran olmadığını söyleyen Abdulkadir, "Geçen cuma duruşma çıkışında Mustafa Alpay'ın beni kandırdığını söyledi. Ancak 47 yaşında bir insan olarak bugüne kadar beni başka biri kandırmadı" dedi.

Abdulkadir, "Bir askeri istihbarat görevlisinden öğrendiğim kadarıyla dernek askeriyeyi yıpratmak amacıyla kurdurulmuş. Bu kişiyle avukatım görüştü. Tanık olarak dinleteceğim" şeklinde iddiada bulundu.

-"YENİ KUR'AN YAZMA NİYETİNDELER" İDDİASI-

"Gizli tanık 17"nin Niyazi Kıyak olduğunu belirten Abdulkadir, onun sürekli askere küfür etmesi nedeniyle aralarında husumet bulunduğunu belirtti. Kıyak'ın anlatımlarının gerçeği yansıtmadığını öne süren Abdulkadir, yalan beyanda bulunduğu iddiasıyla hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

Hüseyin Görüm'ün imam olarak tanındığını ayrıca dini eksenli olarak da kişilik bölünmeleri yaşandığını öne süren Abdulkadir, buna delil olarak ise Görüm'ün çıktığı televizyon programları CD'lerini mahkemeye sundu. Kuvayı Milliye Derneği içinde bulunanların ise yeni bir Kur'an yazma niyetinde olduklarını da iddia etti.

Kuvayı Milliye 1919 Derneği içinde iki grup oluştuğunu belirten Abdulkadir, kendisinin derneğin kapatılmasını istediğini anlattı. Dernekte Görüm'ün ısrarlı talebiyle genel kurul yapmak üzere genel sekreteri olarak seçildiğini anlattı. 40 gün kadar bu görevi yapmasının ardından da istifa ettiğini belirtti.

Abdulkadir'in en çarpıcı iddiası ise iddianamede yer alan örgütün motorize ekipler kurarak eylemler yapacağı yönündeki suçtu. Abdulkadir, Görüm'ün kendi savunmasında anlattığı gibi yaşlı insanlara yardım etmek için değil, 300 kişilik bir ekiple uyuşturucu kuryeliği yapılmasının düşünüldüğünü iddia etti.

Davanın tutuklu sanıklarından Erkut Ersoy 3 Mart'taki savunmasında bu konuyla ilgili şu açıklamayı yapmıştı: "Kuvayı Milliye derneği motorize ekip kurmak istedi. Amaçları pazarda çantasını taşıyamayan kadınlara yardım etmek gibi sosyal yardımdı. Maddi yetersizlik nedeniyle bu proje gerçekleştirilemedi. İddia edilen hayali motorize birlik bu olsa gerek" (CİHAN)

 

Star, 09.03.09

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.