Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Adı konulmamış sıkıyönetim var

Adı konulmamış sıkıyönetim var

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “tutukluluğun fiili bir mahkûmiyete” dönüşmemesi uyarısına hak verdi. Kılıçdaroğlu, “Cumhurbaşkanı eğer ‘tutukluluk infaza dönüşüyor’ diye bir kaygı taşıyorsa bilin ki o ülkede yargıya siyasal müdahaleler vardır” dedi.

Kılıçdaroğlu, dün partisinin İl Başkanları Toplantısı’nda şunları söyledi:

İki nokta önemli

“Cumhurbaşkanı’nın konuşmasında iki noktayı önemli bulduk. ‘Siyasi temsilin çeşitlendirilmesinin sağlanması gerekir’ dedi. Bu öteden beri CHP’nin dillendirdiği konudur. Bununla milletin iradesinin parlamentoya tam yansımasını istiyoruz. İlk kez biz söyledik, yüzde 10 barajını değiştirin. Yüzde 47 oy alacaksın, parlamentoda yüzde 65 milletvekilin olacak ve ‘yüzde 65 milletin iradesidir diyeceksin’, yok öyle kolaycılık. Yürekleri varsa gelsinler. Sayın Cumhurbaşkanı, eğer ‘tutukluluk infaza dönüşüyor’ diye bir kaygı taşıyorsa bilin ki o ülkede yargı düzenine siyasal müdahaleler vardır, bilin ki o ülkede yargı sağlıklı çalışmıyor demektir. Bilin ki o ülkede bir Başbakan kalkmış ‘Ben bu davanın savcısıyım’ demiştir, demektir. Tutuklanan kişiler, iki yıl yargıç önüne çıkmıyor. Kamu vicdanındaki rahatsızlık, sıradan yurttaştan Cumhurbaşkanı’na kadar çıktı.

Bu kez susmayacağız. Bütün Avrupa Birliği’ni ayağa kaldıracağız. Ya bu ülkeye demokrasi gelir, ya biz kavgamızı sonuna kadar götürürüz. Türkiye’de adı konmamış bir sıkıyönetim vardır. Dünya Basketbol Şampiyonası’nda Başbakan yuhalandı. Bu yuhalamayı doğru bulmadık ancak yuhalayanların görüntüleri kameralardan tespit edilerek yargılanmaya çalışıldı. Nereden kaynaklanıyor bu anlayış, hangi demokraside vardır bu?

Medya özgür değil

Türkiye’de medya özgür değil. Köşe yazarı Bekir Coşkun’un işine son verildiğinde ilk tepkim ‘Anayasa reformlarının ilk sonucu alındı’ oldu. Hükümet sözcülerinin, Coşkun’un işine son verilmesi üzerine gazete sahibini aramasını da inandırıcı bulmadık. Hangi gazete patronu çıkıp diyebilir ki ‘Hükümet üstüme baskı kurdu’

CHP örgütünün kapıları herkese açılmalı. Bizim de hatalarımız bulunabilir, eleştirilere her zaman açığız. Ana muhalefet gömleği bize dar geliyor. Biz iktidar olacağız. Kararlı olacağız, inançlı olacağız ve iktidar olmak için de çabalayacağız. Tek dayanağımız halktır ve halkla beraber yürüyeceğiz. Hiç kimseyi inancından, kılık kıyafetinden, etnik kimliğinden dolayı ötekileştirmeyeceğiz. Referandumun bizim için ilk müşterek sınav oldu. Şimdi hedefimizde 2011 Genel Seçimleri var.”
 

Hürriyet, 03.10.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.