Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > BDP lideri Demirtaş: Savcılar baskı altında kaldı

BDP lideri Demirtaş: Savcılar baskı altında kaldı

Hakkari'nin Geçitli Köyü yakınında minibüs geçerken yola yerleştirilen mayının patlaması sonucu 9 kişinin ölmesi, 4 kişinin yaralanmasının ardından; ölen ve yaralı yakınları saldırının faillerinin bulunmasını istedi. Hakkari'de taziye ziyareti yapan BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başkanlığındaki BDP heyeti, köydeki taziye ziyareti ardından bugün de aynı saldırıda ölen Hakkari'deki 3 kişinin yakınlarını ziyaret etti. Demirtaş, “Hükümetin, devletin iyi bir araştırma yapıp, soruşturma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşma yerine daha olayın üzerinden 1 saat geçmeden olayın faillerini açıklamış olması bu olayın üstünün örteceklerine dair işarettir. Devletin daha ilk andan itibaren sadece her şeyi biliyormuş gibi açıklama yapması soruşturmayı engellemiştir” iddiasında bulundu.

 

Behçet DALMAZ-Azer DEMİR-Serdar SUNAR-Rıdvan DALMAZ

HAKKARİ - Hakkari'ye 50 kilometre uzaklıkta bulunan Geçitli Köyü ile Durankaya Beldesi arasında yolcu minibüsün perşembe sabahı geçisi sırasında yola yerleştirilen mayının patlatılması sonucu 9 kişi öldü, 4 kişi yaralandı. Hakkari'ye gelen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş başkanlığındaki BDP'liler saldırıda ölen 33 yaşındaki Eşref Gür ile Şirin Kurt ve 25 yaşındaki Zarife Çiftçi'nin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu.

Geceyi Hakkari'de geçiren BDP'liler, bu sabah önce Pehlivan Mahallesi'nde 3 çocuk babası Eşref Gür'ün taziyesine katıldı. Ellerine Gür'ün fotoğrafı ve yeşil sarı, kırmızı bez taşıyarak Demirtaş'ın yanına yaklaşıp gözyaşı döken yakınları, olayın üstünün devlet tarafından örtülmeye çalışıldığını öne sürerken, BDP'nin bunun takipçisi olmasını istedi. Aileye başsağlığı dileklerinde bulunan Demirtaş, olayın üzerinden 1 saat geçmeden Başbakan ve Genelkurmay Başmanı'nın yaptığı açıklamalarda bu olayın PKK tarafından yapıldığını ima etmeleri bu olayın üzerini örteceklerini göstergesi olduğunu ileri sürdü. Demirtaş, şöyle dedi:

“Böylesi bir acı olayı ve katliamı hiçbir zaman kabul etmedik ve bundan sonrada kabul etmeyeceğiz. Bir kez daha açıkça kınıyor ve açıkça belirtiyoruz ki bu Hakkari ve tüm halkımıza yönelik yapılmış bir katliamdır. Sadece orada katledilen 9 kardeşimiz değil, biz böyle algılıyoruz. Bu acı olayın bu acı katliamın yıllardır bu topraklarda kesintisiz devam ettiğini herkesin görmesi lazım. Hakkari bu acıyı ilk kez yaşamıyor. 30 yıllardır bu topraklar kan ve gözyaşından başka bir şey görmüyor. Parti olarak artık diyoruz ki; Hakkari halkı da bıktı, bütün Türkiye halkı da bıktı artık, bu savaş bitsin istiyoruz, bu akan kan dursun istiyoruz, barış istiyoruz. Bu acılı günlerde dahi taziyelerimizde dahi barış, kardeşlik mesajı verirken, maalesef devlet yönetimi, hükümetin tavrı barışa güç verecek şekilde ortaya çıkmıyor. Bundan üzüntü duyuyoruz. Açıkça belirtiyoruz ki, bizim barış arayışlarımız, bizim için ekmek su, hava kadar önemlidir.”

Demirtaş, bir ülkede, toplumda barış huzur olmadığı zaman hiç bir şeyin anlamı olmayacağını da belirterek, bu arayıştan vazgeçmeyeceklerini söyledi. BDP barışa ihtiyaçları olduğunu, bu arayıştan da vazgeçmeyeceklerini kaydederken, şöyle dedi:

“Halkın barışa ihtiyacı var. Halk arayıştan vazgeçmez. Görülüyor ki hükümet bu konuda yeterli cesarete ve samimiyete sahip değil. Böyle olsa, halkımızın uzattığı barış elini tutmakta çekinmezdi, tereddütlü davranmazdı. Halen partimizi, halen halkımızı bu konuda suçlayan dili ifadeyi terk etmemiş olması hükümet sözcülerinin halen bu dili kullanıyor olması bizim açımızdan üzüntü verdicidir. Acı çeken biz, mağdur olan biz bu konuda siyasi olanaksız baskı altında olan biz, sürekli katliamlara tabi tutulan bizim tabanımız, halen suçlanan da biziz. Biz bunu kabul edemeyiz. Türkiye toplumu artık bilmeli ki, bazı medya organlarının manipülasyonu, hükümetin de bu manipülasyona verdiği destek burada olup biten gerçeğin duyurulmaması için ortak bir çabadır.”

“BU PROVAKASYON BARIŞI ÖNLEMEYE YÖNELİKTİR”
Bu provokasyonunun barış girişimlerini önlemeye yönelik olduğuna da dikkat çeken Demirtaş, Batı'da yaşayan insanların da burada olduklarını, bu derin provokasyonların barışı önlemeye, barış girişimlerini önlemeye dönük olduğunu bilmesi gerektiğini söyledi. Demirtaş, bunu herkesin anlaması gerektiğini savunarak şöyle konuştu:

“Şimdi çoluk-çocuk demeden sivil yurttaşlarımızı halkımızı katleden her anlayış bir şekilde bu halin içinde yer alamaz. Hiçbir hiçbir vicdana sığmaz. Hükümetin, devletin iyi bir araştırma yapıp, soruşturma sonuçlarını kamuoyu ile paylaşma yerine daha olayın üzerinden 1 saat geçmeden olayın faillerini açıklamış olması bu olayın üstünün örteceklerine dair işarettir. Devletin daha ilk andan itibaren sadece her şeyi biliyormuş gibi açıklama yapması soruşturmayı engellemiştir. Cumhurbaşkanı, Başbakanı, İçişleri Bakanı, bakanlar tek tek çıkıp ‘PKK yaptı' diyor. Genelkurmay başkanı bunu diyor. Bu saatten sonra hangi savcı ‘PKK yapmamış şu derin güçleri yapmış' diyebilir? Bir savcı koskoca devletini yalancı çıkarabilir mi? Dolayısıyla soruşturmanın üstü örtüldü. Başbakan, Cumhurbaşkanı, Genelkurmay başkanı hukukun üstünlüğünden söz ediyor, ama daha ilk saatlerde ‘fail örgüttür' diyorlar. Biz diyoruz ki; araştırılsın, kim çıkarsa çıksın ama araştırılsın. Altındaki derin ilişkiler ortaya çıkarılsın. Nereye kadar çıkıyorsa araştırılsın. Bunu yaparken böyle halkı, köylülere sorulsun, ne biliyorlar, ne tür bilgi ve deliller var. Bunlar da ortaya çıkarılsın. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakanlar bölge halkının sesine kulak verme yerine önlerine konan 1 sayfalık istihbarat raporunu okuyor. Hep birlikte kınıyoruz, karşısındayız. Daha ilk dakika bu soruşturmanın üstünü örtmeye çalışmak bizim açımızdan kabul edebilir değil. Olayın üstünün kapatılmasına izin vermeyeceğimizi göstermek için buradayız.“

Kapatılan DTP'nin siyasi yasaklı eski Genel Başkanı ve milletvekilliği düşürülen Aysel Tuğluk ise, saldırının derin devlet tarafından yapıldığını öne sürdü. Tuğluk, Başbakan Erdoğan'ın kadın da olsa, çocuk da olsa sözünün gereğinin yerine getirildiğini iddia ederken, şöyle konuştu:

“Vahşi, acımasız katliamı kınıyorum. Kürt halkının, hepimizin başı sağ olsun. Bu acı hepimizin yüreğini dağlamıştır. Bu olay ilk değil, bundan sonra da yaşayacağız gibi görünüyor. Katlimı gerçekleştirenler açıktır. Bu özel savaş grubu tarafından yapılmıştır. Uzattığımız barış elimize rağmen ‘savaşa, öldürmeye devam edeceğiz' mesajıdır. Barış elini uzatan savaşın bitmesini isteyen biziz. Ancak devlet barıştan anlamıyor. Bu halkı korkutarak öldüreceğini düşünüyor. Bu sorunu çözümü barışla mümkündür. Öldürme politikalarından vazgeçin. Bu halk onursal mücadele veriyor. Onursal kültürü kabul edilene kadar mücadelemiz devam edecek. Bu olay onların yanında kalmayacak. Hesabı mutlaka onlardan sorulacaktır. Hükümete söylüyoruz. Halk kimin yaptığını biliyor. Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan Erdoğan olayı saptırma yoluna girmiştir. Biraz vicdanları varsa bu olayı açığa çıkarsınlar. Bu katliamla Hakkari halkına ceza vermiştir.”
Saldırana ölen 33 yaşındaki Eşref Gür'ün ağabeyi Nasrettin Gür, saldırının JİTEM tarafından yapıldığına inandıklarını söyledi. Gür, “Yemin ederimki kardeşimi PKK öldürmedi. ‘Müslümanım' diyen Cumhurbaşkanı Gül ve Başbakan diyor ki; ‘Bu olayı PKK yaptı.' Eğer zerre kadar Müslümanlıklar'ı varsa gelip bir de bizi dinlesinler. Başbakan'ın bir torunu var: Torununu çok sevdiğini söylüyor. Peki bizimkiler torun değil mi? Biz insan değil miyiz? Bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Kardeşimi ‘Ergenekon' dedikleri JİTEM ve asker öldürdü” dedi.

BDP'li heyeti, Hakkari'deki taziye ziyaretleri ardından Yüksekova'ya, oradan da Şemdinli İlçesi'ne geçerek taziye ziyaretlerini sürdürecek. Bu arada 3 gündür kapalı olan kepenkler Hakkari'de bu sabah saatlerinde itibaren açılarak hayat normale döndü.

ŞEMDİNLİ'DE KEPENKLER KAPALI
Hakkari'de oturan ve 9 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan patlamayı protesto eden Şemdinli esnafı bugün kepenk açmadı. Kepenklerin tamamen kapalı olduğu ilçede polislerde değişik noktalarda ‘güvenlik önlemleri' almaya başladı.
 

Radikal, 18.09.2010


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.