Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Yeni anayasa paketi neler getiriyor

Fişlemeler tarih olacak, kadınlara pozitif ayrımcılık  

Paketteki bir çok önemli madde siyasi gerginliklerin gölgesinde kaldı. Referandumla birlikte yıllardır herkesin kabusu olan ‘fişleme’ tarihe karışacak, kadınlara pozitif ayırımcılık yapılacak

12 Eylül de halkın oyuna sunulacak olan anayasa paketinde sivilleşme ve bireyselhak ve özgürlüklerin geliştirilmesine yönelik çok sayıda madde bulunuyor. Referandum sürecinde politik tartışmaların gölgesinde kalan bu maddeler gündelik yaşamda cok önemli haklar sağlıyor.  Paketle birlikte kadınlara, çocuklara ve şehitlere, hayatın her alanında ‘pozitif ayırımcılık’ olanağı sağlanıyor. Paketle birlikte artık toplumsal bir fobi haline gelen ve karanlık odakların yıllarca kullanmaktan hiç çekinmediği ‘fişlemeler’ de son bulacak.  12 Eylül akşamı sandıklardan ‘evet’ oyu fazla çıkarsa artık kişisel veriler veri sahibinin izni olmadan asla açıklanamayacak. Kişe isterse bu verilerin kullanılıp kullanılmadığını da kontrol edebilecek. Yapılması öngürülen değişiklikle birlikte kişisel her türlü verinin saklanması analasal güvence altına alınıyor. Türkiye’de yaşanan büyük sıkıntılardan biri de yurt dışına çıkış yasakları konusu. 12 Eylül sabahı oylanacak anayasa değişikli paketi bu soruna çözüm getiriyor. Paketin onaylanmasıyla birlikte yurdışı yasakları sadece soruşturma ve kovuşturma aşamasında hakim tarafından verilebilecek. Çocuk haklarını da düzenleyen pakette sivil hayatı etkileyecek maddeler şunlar; 

10. Madde

KADINLARA, ÇOCUKLARA ÖZÜRLÜLERE DESTEK 

Anayasa’nın 10. maddesinde yer alan pozitif ayrımcılığı içeriyor. Maddede yeralan ‘Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür’ ibaresine “Bu maksatla alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı olarak yorumlanamaz.” cümlesi ile “Çocuklar, yaşlılar, özürlüler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleri ile malul ve gaziler için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” fıkrası ekleniyor.

20. Madde

KİŞİSEL VERİLERE ANAYASAL GÜVENCE GELECEK 

• Madde, kişisel verilerin korunmasını içeriyor. Anayasanın 20. maddesinde yapılan değişiklikle herkes, kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahip olacak. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsıyor. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenecek.

23. Madde

SEYAHAT ÖZGÜRLÜĞÜ ENGELLENEMEYECEK

• Öngörülen değişiklik, vatandaşların yurtdışı seyahatlerini içeriyor. Buna göre, Anayasanın 23. maddesinin 3. fıkrası şöyle değiştirildi. Buna göre, vatandaşın yurt dışına çıkma hürriyeti, ancak suç soruşturması veya kovuşturması sebebiyle hâkim kararına bağlı olarak sınırlanabilecek.

41. Madde

ÇOCUKLARIN DA HAKLARI DEVLET GÜVENCESİNDE 

• Anayasanın 41. maddesinde Ailenin korunması ve çocuk haklarını ele alıyor. Maddeye, “Her çocuk, yeterli himaye ve bakımdan yararlanma, yüksek yararına açıkça aykırı olmadıkça, ana ve babasıyla kişisel ve doğrudan ilişki kurma ve sürdürme hakkına sahiptir. Devlet, her türlü istismara ve şiddete karşı çocukları koruyucu tedbirleri alır” hükmü ekleniyor.

74. Madde

DEVLETLE VATANDAŞI OMBUDSMAN UZLAŞTIRACAK

• Yapılan düzenlemeyle Kamu Denetçiliği Kurumu (ombudsman) oluşturuluyor. Kurum, TBMM Başkanlığına bağlı olarak kurulacak ve idarenin işleyişi ile ilgili şikayetleri inceleyecek. Kamu başdenetçisi, TBMM tarafından gizli oyla ve 4 yıl için seçilecek.

84. Madde

MİLLETVEKİLLİĞİ DÜŞÜRÜLEMEYECEK

• Anayasa’nın “Milletvekilliğinin Düşmesi” başlıklı 84. maddesinin son fıkrası yürürlükten kaldırılıyor. Buna göre, milletvekilliğinin düşürülmesi uygulaması kaldırılıyor.

94. Madde

TBMM DİVAN SEÇİMİ YENİDEN DÜZENLENECEK

• Anayasanın 94. maddesinin 3. fıkrasında değişiklik yapılmasını öngörüyor. Buna göre, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlık Divanı seçimlerinin her yasama döneminde iki kez yapılması ve ilk seçilenlerin görev süresinin iki yıl olması, ikinci devre için seçilenlerin görev süresinin ise o yasama döneminin sonuna kadar devam etmesi öngörülüyor.

Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan

İnsan hakları mağdurlarının ‘hayır’ alternatifini konuşuyor olmalarını anlayamıyorum 

Anadolu Ateşi Genel Sanat Yönetmeni Mustafa Erdoğan, 12 Eylül Anayasasının, 30 yıldır ülkeyi baskı altında yönettiğini belirterek, ‘’Ben bu değişikliğe ‘Evet’ diyorum’’ dedi. Erdoğan, şunları kaydetti: ‘’12 Eylül’ün faşist anayasasının değiştiriliyor olması, çok pozitif bir durum, iyi bir başlangıç. Bana göre değişiklik yeterli değil, bazı eksikleri var. Ama söz konusu olan şey, bu ülkeyi 30 yıldır baskı altında tutan, yetersiz hukuksal bir metnin daha da iyileştiriliyor olması. Burada içerikten çok biçim tartışılıyor. Anayasayı değiştirmek isteyen kim ise, ona yönelik eleştiriler yapılıyor. İçerik hiç tartışılmıyor. AK Parti değiştirdiği için diğer partiler karşı çıkıyor ama neye karşı çıktıklarını da anlamıyoruz. Biz bugün siyasi bir partiye oy vermeyeceğiz, bir metne oy vereceğiz. Ben bu değişikliğe ‘evet’ diyorum.”

 HER DEMOKRAT EVET DEMELİ

“Hem hükümete, hem diğer siyasi partilere, AB uyum yasalarına ve insan haklarına aykırı olan diğer hukuksal metinlerin değiştirilmesi için cesaret verilmesi gerektiğine inanıyorum. Her sanatçının, her demokratın yapması gereken budur.  Bence boykot da bir çözüm değil. Geçmişte bir siyasal parti hiçbir zaman gerçek anlamda iktidar olamadı. Başka iktidarlar ve erkler vardı. Biz şimdi oy verdiğimiz zaman, bundan sonra gelecekte oy vereceğimiz siyasi partilerin de önünü açmış olacağız. Kısmi iktidardan, gerçek iktidara geçiş olacak.  Bazı 12 Eylül ve insan hakları mağdurlarının, ‘’hayır’’ alternatifini konuşuyor olmalarını anlayamıyorum. Sadece ‘’Evet’’i önerene gösterdikleri tepkiden dolayı böyle düşündüklerini zannediyorum’’ diye konuştu.
 

AK PARTİ’NİN GÖRME ENGELLİ İSTANBUL MİLLETVEKİLİ LOKMAN AYVA 

Özürlülere ekonomik imtiyazlar geliyor

Şu anda çektiğimiz sıkıntılara derman olmanın yanı sıra daha sonraki gelişmeleri de görebileceğiz. Mesela şu anda körlerin oy kullanmaları bir sorun. Bütün bunlara imkân getirecek. Eğitimdeki, iş hayatındaki, günlük hayatta özürlülere de uygun yapılmamış düzenlemeler tamamen değişecek. Özürlülere yönelik hizmet veren kuruluşların da bu değişikliklerle yeni imkânlara kavuşacağını kestirmek zor değil. Mesela belediyelerde bir meclis üyeliği özürlülere ayrılabilir. İl genel meclislerinde hatta parlamentoda bir veya bir kaç sandalyenin ayrılması mümkün olabilir. Bu paketten önce hep kendimi suçlu hissetmemi istiyorlardı. Artık sistem kendini suçlu hissedecek: “Eğer sesli veya kabartma gazete verebilseydim kör vatandaş da gazete okuyabilecekti, trafik lambalarını sesli yapabilseydim kör vatandaşlarım da sorunsuz karşıdan karşıya geçebilecekti” diyecek sistem.

BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURU HÜLYA ŞEKERCİ 

Ya statüko ya da özgürlükçü anayasa

Öncelikle bir darbe anayasasının değişmesi söz konusu. Ya darbe anayasasını destekleyecek, statükodan yana olacaklar ve statükocu zihniyetin sürdürülmesini onaylayacak. Ya da bunun karşısında eksiklikleri de olsa insan hakları anlamında daha özgürlükçü bir anayasaya ‘evet’ diyecekler.  Daha önce başörtüsü yasağını kaldırmaya yönelik hükümetin bir adımı olmuştu. Anayasa Mahkemesi’nden dönmüştü. Bir yandan halkın büyük çoğunluğunu temsil eden 411 vekilin yapmaya çalıştığı düzenleme. Buna karşılık 9 kişinin reddetmesiyle bu düzenlemenin yapılamaması. Bu değişiklikten sonra başörtüsü yasağının daha kolay çözülebileceğini umut ediyoruz.

TÜRKİYE SAKATLAR KONFEDERASYONU BAŞKANI YUSUF ÇELEBİ

8.5 milyon özürlü gerçek anlamda eşit olacak

Değişiklik özürlüler anlamında daha farklı oluyor. Şimdi kağıt üzerinde Anayasa’da ‘Bütün vatandaşlar eşittir’ diye ifade edilir. Ancak engelliler ile ilgili baktığımızda hareket, paylaşım, ulaşılabilirlik, eğitim anlamında eşit olmadığını görürsünüz. 10. Madde’deki pozitif ayrımcılıkla ilgili bölümü bizim için önemli. Diğer vatandaşlar gibi mutlaka ama mutlaka sandık başına gitmeleri gerektiğini ve oylarını özürlü haklarını düşünerek kullanmalarını gerektiğini düşünüyorum. Bu Anayasa’nın içinin doluluğunu eksikliğini ayrı tartışabiliriz. Ancak getirilerine baktığımız zaman da ayrı Türkiye de 8,5 milyon özürlü bulunuyor.   10. Madde uygulaması yalnız bizi kapsamıyor. Bugün karşı çıkan kimselerle ilgili yarın yaşlandıkları takdirde veya bir kaza sonucunda özürlülüğe maruz kaldıkları zaman onlar da buna ihtiyaç duyacaktır.”

MAZLUMDER GENEL BAŞKAN YARDIMCISI EMRULLAH BEYTAR

Düzenlemeler hayatımıza pozitif ayırım katacak

Anayasa’nın 10. Maddesi’ne bir ek fıkra eklendi. Toplumda özellikle bayanların, dezavantajlı grupların, diğer yurttaşlarımıza nazaran biraz daha öncelikli olma noktasında bir yol açıyor. Bu anayasa değişikliği ile Türkiye’nin uluslararası kamuoyuna vermiş olduğu taahhütleri yerine getirilmiş olacak. Mesela herhangi bir kanun değişikliği ile bu sınıflara yönelik bir ayrıcalık tanındığı takdirde, bu ayrıcalık Anayasa’nın 10. Maddesi’ne aykırıdır savı ile Anayasa Mahkemesi’ne götürülemez. Bu sınıflara yönelik pozitif bir ayrımcılık olabilmektedir. Aksi takdirde mevcut düzenlemede somut anlamda bir pozitif ayrımcılık söz konusu değildir.”  

Star, 27.08.2010

Darbecilerin zırhı kalkacak YAŞ’a yargı yolu açılacak  

Değişime karşı çıkanların başında Türkiye’nin en büyük travmalarından biri olan 12 Eylül darbesini gerçekleştirenler geliyor. Çünkü anayasa değişikliği ile korundukları geçici 15. madde zırhı kaldırılıyor, onlara yargı açılıyor

Referandum’da belki de en fazla heyecan uyandıran madde Türkiye’nin üzerinden adeta bir buldozer gibi geçen 12 Eylül darbecilerine yargı yolunu açan düzenleme oldu. 12 Eylül darbecilerinin kendilerini hukuksal güvence altına almak için anayasa koydukları Geçici 15. madde paketle birlikte tarih olacak. 12 Eylül akşamı sandıklardan çıkacak evet kararı darbecilere yargı yolunu açar mı açmaz mı diye hukukçular tartışadursun darbenin mağdurları şimdiden hesap sormak için çalışmalara başlamış durumda. Darbenin öncesinde ve sonrasında mağdur edilenler, dönemin cezaevlerinde ayralca sorgusu bile yapılmadan işkence dolu günler geçirenler, ‘adalet olsun diye adil yargılama bile yapılmadan ‘Bir sağdan bir soldan’ asılanların aileleri için  sandıktan evet çıkarsa yepyepin bir dönem başlayacak.

GÖZÜ ‘YAŞ’LI KİMSE KALMAYACAK

Türkiye’nin özellikle son 30 yılına damgasını vuran olaylardan biri de YAŞ kararları oldu. Yargı yolu kapalı olan Şura kararı ile binlerce subay ve astsubay’ın kariyerleri bir anda son buldu. Bu karar sadece ordudan ilişiği kesineleri ilgilendirmekle kalmadı, ayrıca çocukları da bu nedenle ‘fişlendi.’ Yaşadıkları çevrelerine psikolojik baskılarına maruz kaldılar. İşin trajik yanı YAŞ kararı ile TSK’dan ilişiği kesilenlerin başka bir kurumda iş sahibi olması da engellendi. Şura kararları ile yıllarca ter akıttıkları ve emek verdikleri kurumlarından bir anda atılmanın şokunu yaşayan binlerce ‘eski’ askere haklarını aramanın da yolu açılmış olacak. İşte paketteki YAŞ, 12 Eylül ve askeri sistemde değişim öngören maddeler:

125. Madde

YAŞ’TA ATILANLAR HAKLARINI YARGI’DA ARAYACAK

•  Yüksek Askeri Şurası (YAŞ)’nın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma hariç, her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolunun açılması öngörülüyor.

• Ayrıca yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlı olacak, hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacak.

• Pakette Danıştay ve Anayasa Mahkemesi’nin, yürütme ve yasamanın yaptığı düzenlemeleri iptal etmesiyle yaşanan ‘yargı vesayeti’ne son verecek düzenleme de yer aldı.

• Pakette, yargı yetkisinin idari eylem ve işlemlerin hiçbir surette yerindelik denetimi şeklinde kullanılamayacağı vurgusu yapıldı.

• Anayasa’nın bu açık hükmüne rağmen Anayasa Mahkemesi ve Danıştay yerindelik denetimi yaparak “yargı vesayeti” oluşturmakla eleştirildi.

• Anayasa Mahkemesi’nin çok tartışmalı 367 kararı, yapılacak düzenlemelerin Anayasa’nın başlangıç ilkeleri ve değiştirilmesi teklif dahi edilemeyecek maddeler yönünden de denetime tabi tutacağı kararları tartışma yaratmıştı. 

GEÇİCİ 15. Madde

12 EYLÜL DARBECİLERİNE YARGI YOLU AÇILACAK

• 12 Eylül darbecilerine yargı yolu açılıyor. Anayasa’nın, 12 Eylül dönemindeki Milli Güvenlik Konseyi üyeleri ile bu dönemde kurulan hükümetler ve Danışma Meclisi’nde görev alanların yargılanmasını önleyen geçici 15. maddesi yürürlükten kaldırılıyor.

144. Madde

HAKİM VE SAVCILARI ADALET DENETÇİLERİ DENETLEYECEK

• Anayasa’nın ‘Hakimler ve Savcıların Denetimi’ başlıklı 144. maddesinde değişiklik yapılıyor. Buna göre, adalet hizmetleri ile savcıların idari görevleri yönünden Adalet Bakanlığınca denetimi, adalet müfettişleri ile hakim ve savcı mesleğinden olan iç denetçiler; araştırma, inceleme ve soruşturma işlemleri ise adalet müfettişleri eliyle yapılacak.

145. Madde

SUÇ İŞLEYEN ASKER SİVİL MAHKEMEYE ÇIKACAK

• Askere sivil mahkeme yolu açılıyor.

•  Askerî yargı, askerî mahkemeler asker kişilerin, sadece askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri askerî suçlara ait davalara bakmakla görevlidirler.

• Devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar her halde adliye mahkemelerinde görülür.

• Savaş hali haricinde, asker olmayan kişiler askerî mahkemelerde yargılanamaz.

• Askerî mahkemelerin savaş halinde hangi suçlar ve hangi kişiler bakımından yetkili oldukları; kuruluşları ve gerektiğinde bu mahkemelerde adlî yargı hâkim ve savcılarının görevlendirilmeleri kanunla düzenlenir.

• Askerî hâkimlerin görevli bulundukları komutanlıkla ilişkileri, mahkemelerin bağımsızlığı ve hâkimlik teminatı esaslarına göre kanunla düzenlenir.

156. Madde

ASKERİ YARGITAY VE İDARE MAHKEMESİ’NE DÜZENLEME

• Anayasa’nın, Askeri Yargıtay’a ilişkin düzenleme içeren Anayasa’nın 156. maddesinde değişiklik yapılıyor. Buna göre, Askeri Yargıtay üyelerinin disiplin ve özlük işlerinde askerlik hizmetinin gereklerine bakılmayacak. Bunun için hakimlik teminatı esasları dikkate alınacak. Yüksek Askeri İdare Mahkemesi’ne hakimlik teminatı getiriyor.

ADANA ŞEHİT AİLELERİ DERNEĞİ BAŞKANI EMİNE KUNT

Değişikliği biz istedik elbette evet diyeceğiz

Adana Şehit Aileleri Derneği Başkanı Emine Kunt, yıllarca şehitlerin ‘görev ve terör şehidi diye ayrımcılığa tabi tutulduğunu belirterek, referandumun şehit aileleri için tarihi bir fırsat olduğunu söyledi. Kendileriyle alakalı yasal düzenlemeler yapılması için çok kapı çaldıklarını anlatan Kunt, “Maalesef yıllarca bizim sesimizi duyan olmadı. Anayasa değişikliğinde şehit aileleriyle alakalı pozitif ayrımcılık yapılmasını şehit aileleri olarak biz istedik. Şimdi, istediğimiz değişikliğe nasıl ‘hayır’ deriz. Değişikliğin birinci maddesine konulması bize verilen önemi gösteriyor. İlerleyen dönemlerde bizlerle alakalı çıkacak yasalarda kolaylık getirecek” dedi. 

ALİ KURUMAHMUTOĞLU

13 Eylül sabahı kardeşimin hesabını soracağız

Başbakan Erdoğan’ın Meclis konuşmasında 12 Eylül vahşetine örnek olarak gösterdiği Mamak Cezaevi’nde sabah namazını kılarken, dipçikle öldürülen Hüseyin Kurumahmutoğlu’nun ailesi, referandumda ‘’Evet’’ diyeceklerini açıkladı. Hüseyin Kurumahmutoğlu’nun ağabeyi Ali Kurumahmutoğlu,kardeşinin henüz 17 yaşında ve hakkında hiçbir hüküm yokken, sabah namazını kıldığı sırada ensesine vurulan dipçik darbeleri ile hayatını  kaybettiğini anlatarak “Referandumda aile olarak ‘Evet’ oyu kullanacağız. Paketinin referandumda kabul edilmesi halinde kardeşimiz Hüseyin Kurumahmutoğlu’nun hakkını aramak için de hukuk mücadelesi başlatacağız.’’       

CHP ESKİ HAKKARİ MİLLETVEKİLİ ESAT CANAN 

Kürtler sandığa gidip evet diyecek

12 Eylül’de sandık başına gidecek hiçbir Kürt hayır oyu atmayacak. Bu değişikliğe bigane kalmak mevcut baskıcı sistemin ve statükoya hizmet olur. Paketin hem statükonun kırılması hem de Anayasanın daha sonra tümden değişmesi için çok önemli bir başlangıç teşkil edeceğine inanıyorum. Bir darbe anayasası 30 yıl yürürlükte kalmamalı. Türkiye’de sivil bir anayasa çalışması başladığı zaman o statüko güçlerin bundan nemalanan çevrelerin karşı koyacakları belli. Değişiklikler mevcut durumdan demokrasi adına çok önemli ve ileri bir adımdır. Demokrasiden yana olanlar heyecan duyar. Sandık başına giden hiç bir Kürt hayır demez. Çünkü Kürtlerin onuru bunu kaldırmaz.”

ALİ SAHİR NARİÇ

Türkeş yaşasaydı o da yüzde 100 ‘evet’ derdi 

MHP lideri Alparslan Türkeş’in 53 yıllık ülküdaşı Ali Sahir Nariç, Anayasa değişikliği paketindeki düzenlemelerin Türkeş’in ‘9 Işık’ kitabındaki idaealleriyle örtüştüğünü belirterek “Türkeş yaşasa yüzde 100 ‘Evet’ derdi. MHP, ‘Hayır’ diyerek Türkeş’in mirasına ihanet ediyor”dedi.  MHP’nin yayın organı olan Hergün’ün imtiyaz sahibi Nariç, “Hayır” denilmesinin MHP’yi marjinelleştireceğini söyledi. 1944’ten ölümüne kadar Türkeş’le birlikte olan 80 yaşındaki Nariç şunları söyledi: “MHP, bu Anayasa değişikliğine ‘evet’ deme mecburiyetinde. Tabanı partiyle aynı düşüncede değil.

“MHP lideri Devlet Bahçeli’nin referandumda ‘Evet’ oyu kullanacağını açıklayan ülkücülere yönelik “ülkücü müsveddeleri” lafı üzerine Nariç, şöyle devam etti: “Bu muhalefet tarzı MHP’ye oy kaybettirecek. MHP, ileride 4-5 vekil çıkarabilen marjinal bir partiye dönüşecek. MHP ve ülkücü kuruluşlar iddianamesi boşuna mı hazırlandı? İsmi geçen insanlar Bahçeli’nin ifade ettiği gibi ülkücü müsveddesi değil. Ben mücadele verdim, menfaat peşinde koşmadım.“ 

YAŞ MAĞDURU YAZAR İSKENDER PALA

İlk sorum ‘Beni neden attınız’olacak

28 Şubat sürecinde beni oradan ihraç ettiler. YAŞ kararlarının yargıya açılamaması dolayısıyla ben hakkımı arayamadım. Beni haklı olarak da atmış olabilirler ama ben hangi sebeple, hangi suçu işleyerek atıldığımı bilmek istiyorum. Eğer beni haksız yere atmış iseler o zaman bunun tazmini nasıl mümkün olabilir? Çocuklarımın gözyaşlarına, benim yıllar boyunca dışlanmama, insanlar tarafından ayıplı, kusurlu ve sanki vatan haini gibi görülmemin karşılığı olarak bana ne verebilirsiniz? Bunların hiçbirisini istediğim ya da ihtiyacım olduğu için değil; ama hak ve adalet yerini bulsun diye söylüyorum. Benim gibi olan bin 665 insan var. Bu insanların çoğu hala çocuklarını okutamaz durumdalar. Hala çocuklarının pek çoğunun sicilleri babalarından dolayı kötü. Bunu sorabilmek için de referandumda mutlaka evet çıkmasını temenni ediyorum.

EMEKLİ TABİP ALBAY PROF. DR. AHMET ALPER

İlk kez millete vesayetten kurtulma imkanı veriliyor

İlk defa millete vesayetten kurtulmanın ilk adımı olarak görüyorum. Aklıyla hareket edecek her Türk vatandaşı, ‘evet’ dışında başka bir şey demeyeceğine inanıyorum. 28 Şubat’ta TSK’dan uzaklaştırılmamızın nedeni ‘irticai tutum ve davranışlarla irticayı desteklemek’. Hangi davranışımla irticayı benimsemişim, hiç bir açıklama yok. GATA’da Gastroenteroloji Bilim Dalı Başkanıydım. TSK’daki 33 yıllık sürem içinde hiç bir ceza almadım. 1990’da annemin isteği ile TSK’dan izin alarak annem, eşim kayınvalidem ve ben hacca gittik. Eşim başörtülü idi, ben beş vakit namazımı kılardım. İrtica denilerek ordudan uzaklaştık. TSK’da 100 bin civarında subay ve astsubay, şu anki hukuk düzeninden mahkûm. Bunların yüzde 90’ı, Anayasa referandumuna ‘evet’ diyecektir. Generallerin de içinde ‘evet’ diyecek çok kişi olacaktır.

Star, 26.08.2010

Çalışma hayatı demokrasiyle dizayn ediliyor  

ANAYASA PAKETi NELER GETiRiYOR

Anaya değişikliği paketinin bir diğer önemli ayağı da iş ve emek cephesinde getireceği yenilikler olacak. Paketle birlikte memurlara toplu sözleşme hakkı verilirken grev hakkının önündeki engeller de kaldırılıyor

Referanduma sunulan anayasa değişikliği paketi çalışma hayatını yani milyonlarca içşi, memur ve emekçiyi ilgilindiren önemli değişiklikler getiriyor. Paketin iş dünyasını ilgilendiren maddeleri ekonomi çevrelerinde büyük heyecana neden oldu. Önemli oradna destek mesaljlarının verildiği pamektteki maddelerle sandıktan çıkarsa işçiye aynı anda bir kaç farklı sendikaya üye olabilme hakkı gelecek.

GENEL GREV ANAYASAL HAK OLACAK

Paketteki en önemli değişiklik ise memurlara verilen ‘Toplu Sözleşme’ hakkı. Grev ve lokavt hakkı önündeki engellerin kaldırıldığı paketle birlikte memurlar, işvereniyle yani ‘Devlet’le toplu sözleşme yapabilecek. Grev esnasında oluşan zararlardan da mesul olmayacak.

SON SÖZÜ ‘KONSEY’ SÖYLEYECEK

Memurların mali ve sosyal hakları da toplu sözleşme kapsamında sayılacak. Memurların, disiplin ve kınama cezaları da yeniden düzenlenen pakette ayrıca toplu sözleşmelerde son sözü söyleme hakkı hükümetten bağımsız olarak Anayasal bir kurum hüvviyetine büründürülecek olan Ekonomik ve Sosyal Konsey’e veriliyor. Milyonlarca işçi ve memuru evrensel demokrasi standartlarında haklarla donatacak olan pakette emek dünyasını ilgilindiren değişikler şöyle olacak: 

Hayırcıları hiç anlamıyorum bu vesayetçi yapı mutlaka değişmeli 

12 Eylül anayasasının değişmesi konusunda hiç arada kalmış değilim. Bu bir darbe anayasası, vesayetçi, mutlaka değişmeli. Paket, darbe anayasasından vesayet rejiminden sivil demokrasiye geçişin ilk adımı. O yüzden mutlaka: Evet. Referandumda evet çıkması yeni sivil bir anayasayı kolaylaştıracaktır. Şimdi ben buna evet diyeceğim, ardından da diğer tüm eksikler tamamlansın diyeceğim. Hayırcıları hiç anlamıyorum. Çok kötü bir durumda olduklarını düşünüyorum. MHP’nin ilerisinde ırkçı bir parti olsa da, CHP bunun hesabını bir gün mutlaka verecektir. Bir de bizim ‘hayır’ımız başka, diyen solcular var. Böyle şey mi olur; kaymaklı, vişneli hayır mı olur? Ben DBP üyesiyim ve partime çok kırgınım. Boykot etmelerini boykot ediyorum. AKP benim oy verdiğim, vereceğim bir parti de değil ama doğru bir şey yapıyorlarsa desteklemek gerekir. Referandumdan evet çıkacağına inanıyorum. Evet oyu verince AKP’li olmayacağım. Bu referandumu 12 Eylül anayasasına bir cevap olarak görüyorum. Bu ne AKP’nin zaferi, ne CHP’nin kaybıdır. Vesayet rejiminden sivil demokrasiye geçiştir.

51. Madde

ÇALIŞANLAR AYNI ANDA İKİ SENDİKAYA ÜYE OLABİLECEK

• Anayasanın 51. maddesinin 4. fıkrası, aynı zamanda aynı iş kolunda birden fazla sendikaya üye olunamayacağı hükmü getiriyor. Yapılan değişiklikle, Uluslararası Çalışma Teşkilatının (ILO) Sendika Özgürlüğüne ve Örgütlenme Hakkının Korunmasına İlişkin 87. Sayılı Sözleşmesine aykırı olduğu gerekçesiyle söz konusu fıkrası yürürlükten kaldırılıyor.

53. Madde

MEMURLARA TOPLU SÖZLEŞME HAKKI GETİRİLİYOR

• Teklifin 6. maddesiyle memurlara sözleşme hakkı getiriyor. Buna göre, Anayasanın 53. maddesinin mevcut düzenlemesinde, memur ve diğer kamu görevlilerinin sadece toplu görüşme hakkı tanıyor. Maddeye eklenen yeni hükümlerle, memur ve diğer kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı getiriliyor.

54. Madde

GENEL GREV VE LOKAVT HAKKI İÇİN ENGELLER KALDIRILACAK

• Grev ve lokavt hakkına sınırlamalar getiren, Anayasanın 54. maddesinin üçüncü ve yedinci fıkraları yürürlükten kaldırılıyor. Böylece sendikal haklar ile grev ve lokavt hakkının kullanılabilmesi bakımından, ileri bir adım atılmış oluyor.

128. Madde

MALİ VE ÖZLÜK HAKLARINA ANAYASAL GÜVENCE GELİYOR

• Anayasanın 128. maddesinde ise, memur ve diğer kamu görevlilerinin nitelik, atanma, aylık, ödenek gibi özlük haklarının kanunla düzenleneceği hükmü yer alıyor. 53. maddede yapılan değişikliğe paralel olarak, memur ve diğer kamu görevlilerinin malî ve sosyal haklarına ilişkin toplu sözleşme hükümlerinin saklı olduğu hükme bağlanıyor.

129. Madde

UYARMA VE KINAMA CEZASINA YARGI YOLU AÇIK OLACAK

• Anayasanın 129. maddesinde yapılan değişiklikle disiplin kararlarını düzenliyor. Buna göre, Memurlar ve diğer kamu görevlilerine verilen uyarma ve kınama cezalarının da yargı denetimine açılması öngörülüyor.

166. Madde

HÜKÜMETE YENİ DANIŞMAN: EKONOMİK VE SOSYAL KONSEY 

• ‘Ekonomik ve Sosyal Konsey’ Anayasa kapsamına alınıyor. Konsey, ekonomiye ilişkin konularda hükümete anayasal güvence ile danışmanlık yapacak.

MÜSİAD BAŞKANI ÖMER CİHAD VARDAN 

Yatırımların önü açılacak

Yargı ile ilgili olarak geçtiğimiz dönemlerde alınan kararlar, hem özelleştirme sürecinde hem daha sonraki süreçte Türkiye’nin önünü tıkayan, alınan kararların tekrar geriye dönmesine sebep olan ve yatırımların önünü tıkayan bir süreçti. Dışarıdan baktığımızda yatırımcı ne istiyor? Güvenli bir ortam istiyor. İstikrarlı bir ortam istiyor. Buraya yatırımı yaptığı zaman tabii ki para kazanacak. Para kazanabilecek bir ortamın oluşmasını bekliyor. Siz bir yer alıyorsunuz 3 gün sonra x mahkemesi tarafından iptal ediliyor. Siz bunu ister misiniz? Birinci konu bu, yatırımların önünün açılacağını düşünüyoruz. Ekonomik ve Sosyal Konsey, yeni değişiklikle Anayasa’ya girmiş oluyor ve iş âlemi de burada yer alacak. Bu da önemli. Hem iş alemi hem işçi, işveren kesiminin görüşlerinin alındığı bir ortam. Anayasal güvence altına alınmış olacak. Ombudsmanlık kurumunun oluşmasını da önemsiyorum. “   

TÜRKİYE EMEKLİLER DERNEĞİ BAŞKANI KAZIM ERGÜN 

Emekliler de toplu sözleşme hakkına kavuşacak

Türkiye’de işçi ve Bağkur emeklisi 9 milyon 300 bin emekli var.  Bu referandumdan sonra yapılacak düzenlemelerle emeklilere haklar verilmek isteniyor.  Pakette memur emeklileri için bir düzenleme var. 9 milyon emeklinin olduğu bir ülkede 1 milyon 200 bin memur emeklisi var.  

TUSKON BAŞKANI RIZA NUR MERAL 

Reformlar işsizliği düşürecek

Günümüzde küçük hisseniz olan bir şirketin çok komik bir borcu için yurtdışına çıkış anında çok acı sürprizlerle karşılaşabiliyorsunuz bir anda. Bu önlenecek.  Bu durum ihracatımıza da ciddi oranda yansıyacak. Şu anda insanlar pek çok önemli sipariş alma gezilerine gidemiyor. Reformun endirekt faydaları da çok olacak. Özellikle parti kapatmanın zorlaştırılması Türkiye’de öngörülebilirliği artırıyor. Bu da yatırımlar noktasında insanlara daha fazla cesaret veriyor. İşçilere verilen birden fazla aynı sektördeki sendikaya üye olma hakkı özgürlük ve avantaj sağlayacak. Memurlara toplu sözleşme hakkı getirecek. Bunların hepsi iş dünyasına rahatlama getirecek. Ve beraberinde istihdamı artırıcı bir tesiri olacağına inanıyoruz.  Ekonomik Sosyal Konsey çok önemli. Konsey iyi çalıştırıldığı zaman toplumun ve ekonominin gelişmesine önemli katkıları olan bir müessese.  Türbülansları önleyici bir tesir uygulayacak. 

MEMUR - SEN GENEL BAŞKANI AHMET GÜNDOĞDU

Memura savunma hakkı tanınacak

Memur-Sen olarak Anayasa paketine yüzde 100 “evet” diyeceğiz. İlk kez toplu sözleşme hakkına kavuşulması nedeniyle Anayasa değişiklik paketini önemsiyoruz. 2001 yılında 4688 Sayılı Yasa çıktı. O tarihten beri hükümetlerle uzlaştığımızda, toplu görüşme masasında attığımız imzalar Bakanlar Kurulu’nun onayına tabii tutulduğu için çoğu zaman Bakanlar Kurulu onaylamadı ve kararlar askıda kaldı. Hükümetlerle, Bakanlar Kurulu’yla uzlaşamadığımız da başvurduğumuz Uzlaştırma Kurulu’nun kararları da yine hükümet tarafından onaylanmadı. Uzlaştırma Kurulu’nun verdiği kararlar geçerli olsaydı, şu an memurlar yüzde 17 daha fazla zam almış, onlarca soysal sorun çözülmüş olacaktı. Memurları ilgilendiren en önemli konu bu. Anayasa paketiyle memura yargı yolu açılacak. Böylece evrensel hukukun en temel haklarından biri olan savunma hakkı memura tanınmış olacak.

HAK-İŞ BAŞKANI SALİM USLU

Sendikalar artık takiyye yapmayacak 

Getirilen düzenlemeler sendikalar ve çalışanlar bakımından son derece önemli düzenlemeler. İşçiler çalıştıkları iş yeri dışında part time çalışıyorlarsa, oradaki başka bir sendikaya da üye olabilecekler. Örgütlülüğü geliştirtecek her türlü engeller ortadan kalkacak. Kamu çalışanlarına ve emeklilere toplu sözleşme hakkı getirecek. Yaptırımı olan bir uzlaştırma kurulunun varlığı toplu sözleşme hakkının anayasal güvence olarak Anayasa’da yer almış olması eski düzenlemelerle kıyaslanamayacak kadar ileri bir düzenlemedir. Grev esnasında işçilerin bilerek veya bilmeyerek yaptıkları kusurlardan dolayı sendikalar sorumlu tutuluyordu. Bu ortadan kalkıyor. En önemlisi bugüne kadar sendikalar takiyye yapmak zorunda kalıyordu. ‘Genel eylem’, ‘kitlesel basın açıklaması’ diyorlardı; ama yapmak istedikleri bal gibi de ‘genel grev’di. Şimdi Anayasa diyor ki genel grevleri bu tür şeyleri takiyeleri artık ihtiyaç duymadan yapabileceksiniz. Bunu anayasal suç olmaktan çıkartıyorum diyor.

Star, 25.08.2010

Yüksek Yargı halkla ve hakimlerle bağ kuracak  

 

 

Star, 24.08.2010

 

ANAYASA PAKETİ NELER GETİRİYOR

Anayasa değişikliği paketinin en çok, HSYK ve AYM maddeleri tartışıldı. Paket kabul edilirse iki daireli bir genel kurullu vatandaşa açık bir Yüksek Mahkeme ile uluslararası standartlarda bir HSYK’mız olacak

 

AK Parti hükümetinin hazırladığı anayasa değişikliği paketinin halk oylamasına sunulmasına sayılı günler kaldı. Başta yargı sistemi olmak üzere, ekonomi, sivil özgürlükler ve askeri düzenlemeler de ‘devrim’ gibi değişiklikleri kapsayan paket hayatımızda bir çok şeyi değiştirecek. 

AYM’YE BİREYSEL BAŞVURU

Dosya:http://91.93.103.35/icerik/100824-123033-dizi2.jpgPaketin en çok tartışılan maddeleri yüksek yargıyı ilgilendirenler. Paketle birlikte Anayasa Mahkemesi ve Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) yapısında önemli değişiklikler öngörülüyor.

Yasaları ve idareyi  ve toplumsal sözleşme metnine göre denetleyen Anayasa Mahkemesi 2 Daire 1 Genel Kurul şeklinde düzenleniyor. Üye  sayısı artırılan Yüksek Mahkeme’ye vatandaşların bireysel başvuru hakkı da sağlanıyor.  

HSYK’DA GENİŞ  TEMSİLİYET GELİYOR

Bir diğer önemli değişikliğin öngörüldüğü HSYK’da ise üye sayısı üç kat artırılarak birinci derece hakim ve savcılara kendi temsilcilerini seçme ve hatta Kurul’a girebilme şansı sağlanıyor. Anayasa Mahkemesi ve HSYK’nın yeni durumdaki yapısı özetle şöyle olacak:

BDP yanlış yapıyor Kürtler sandığa gidip evet demeli 

Kürt sorunu denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan sosyolog - yazar İsmail Beşikçi, Kürtlerin referanduma olumlu destek vermesi gerektiğini söyledi. Beşikçi, “Referanduma ‘karşı oy’ vermek Kürtlere kaybettiren bir tutum olur” dedi. Beşikçi, BDP’nin referandum konusunda sergilediği tavrının doğru olmadığını dile getirdi. Demokratik açılım sürecinde bazı yasal düzenlemeler yapıldığını hatırlatan Beşikçi, BDP’nin bu yasa değişikliklerindeki tutumunu olumsuz bulduğunu belirtti. Beşikçi, şunları kaydetti: “Mükemmel anayasayı herkes ister ancak Türkiye’de kiminle yapacaksınız? CHP ve MHP köklü değişimlere karşı. Onlarla bu konuyu konuşamazsınız bile. Bu konuyu ancak AKP ile veya Saadet Partisi’yle konuşabilirsiniz. Kürtler için anayasada köklü değişimler gerekir. Anayasa değişikliği paketindeki üç madde böyle köklü değişimler öngörüyordu. Bu maddelerden birisinin ‘partilerin kapatılması’yla ilgili maddenin görüşmeler sırasında yeterli oy sağlanamamasından dolayı düştüğü biliniyor.”

Dosya:http://91.93.103.35/icerik/100824-123136-dizi1.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İLK DERECE HAKİM VE SAVCILAR HSYK’YA GİRECEK

159. Madde

• Anayasa’nın, HSYK’yı düzenleyen Madde 159 değiştiriliyor. Bu kapsamda, HSYK’nın halen 7 olan asıl üye sayısı 22’ye, 5 olan yedek üye sayısı ise 10’a çıkarılıyor.

• HSYK, 3 daire halinde çalışacak.  Adalet Bakanı’nın kurul başkanlığını yürütmesi korunuyor. Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın kurulda yer alması uygulaması da sürecek.

• Kurulun, 4 asıl üyesi, yüksek öğretim kurumlarının hukuk öğretim üyeleri ile avukatlar arasından Cumhurbaşkanınca; 3 asıl ve 2 yedek üyesi, Yargıtay Genel Kurulunca; bir asıl ve bir yedek üyesi Danıştay Genel Kurulunca; bir asıl ve bir yedek üyesi, Türkiye Adalet Akademisi Genel Kurulunca; 7 asıl ve 4 yedek üyesi adli yargı hakim ve savcılarınca; 3 asıl ve 2 yedek üyesi idari yargı hakim ve savcılarca, dört yıl için seçilecek. 

• Meslekten çıkarma cezasına ilişkin kararlarına itiraz yolu getiriliyor.Diğer kararlarına karşı yargı mercilerine başvurulamayacak.

Dosya:http://91.93.103.35/icerik/100824-123206-dizi3.jpg

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

2 DAİRELİ YÜKSEK MAHKEME 

146. Madde

• Yeni düzenlemeyle Anayasa Mahkemesi’nin üye sayısı 11’den 17’ye çıkartılıyor. Üyelerinin 3’ünü TBMM, 14’ünü Cumhurbaşkanı seçiyor. Buna göre, halen 11 asıl 4 yedek üyeli olan Anayasa Mahkemesi, taslaktan farklı olarak 17 asıl üyeden oluşacak.

• TBMM, 2 üyeyi, Sayıştay Genel Kurulunun gösterdiği 3’er aday arasından; 1 üyeyi baro başkanlarının avukatlar arasından göstereceği 3 aday arasından gizli oylamayla seçecek. Cumhurbaşkanı; 3 üyeyi Yargıtay, 2 üyeyi Danıştay, 1 üyeyi Askeri Yargıtay, 1 üyeyi Askeri Yüksek İdare Mahkemesince gösterilecek 3’er aday içinden; 3 üyeyi ise YÖK’ün kendi üyesi olmayan yüksek öğretim kurumları öğretim üyeleri arasından göstereceği 3’er aday içinden seçecek.

• Taslakta, Cumhurbaşkanının 7 üyeyi direkt olarak seçmesi öngörülüyordu. Teklifte bu sayı 4’e indiriliyor. Yüksek Mahkeme, iki bölüm ve Genel Kurul olarak çalışacak. Anayasa Mahkemesi üyeleri, gizli oyla bir başkan ve iki başkanvekili seçecek.

• Süresi bitenler yeniden seçilemeyecek.

ÜYELERİN GÖREV SÜRESİ 12 YILLA SINIRLANDIRALACAK

147. Madde

• Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev sürelerini düzenleyen madde de değişiklik öngörüyor. Buna göre Anayasa Mahkemesi üyelerinin görev süresi 12 yılla sınırlıyor.

VATANDAŞA BİREYSEL BAŞVURU HAKKI TANINIYOR

148. Madde

• Anayasa Mahkemesi’ne kişisel başvuru hakkı tanınıyor. Bireysel başvurunun taslakta öngörülen, ‘’anayasa şikayeti’’ ile sınırlı olması uygulaması kaldırılarak, bireysel başvuru hakkı genel tutuluyor.

• Meclis Başkanı, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve Jandarma Genel Komutanı da Yüce Divan’da yargılanacak.

• Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilecek. Yeniden inceleme sonucu verilen kararlar kesin olacak.

PARTİ KAPATMALAR İÇİN 12 ÜYEDEN 8 OY GEREKECEK

149. Madde

• Anayasa Mahkemesinin bölümleri başkanvekilinin başkanlığında 4 üyenin katılımı ile toplanacak.

• Genel Kurul ise mahkeme başkanının veya başkanın belirleyeceği başkanvekilinin başkanlığında en az 12 üye ile toplanacak. Kararları salt çoğunluk ile alacak.

• Partilere ilişkin dava ve başvurulara Yüce Divan sıfatıyla Genel Kurul bakacak.

• Anayasa değişikliğinde iptale, siyasi partilerin kapatılmasına ya da devlet yardımından yoksun bırakılmasına karar verilebilmesi için üye tam sayısının üçte ikisinin oyu aranacak.

DEMOKRAT YARGI EŞBAŞKANI ORHAN GAZİ ERTEKİN      

Yargıya ilk kez demokrasiyi getiriyor 

Anayasa değişiklik paketi yargıya ilk kez demokrasi getiriyor. 1971 anayasa değişikliği ile hakim ve savcılardan alınan temsil yetkisi yeniden kürsü hakim ve savcılarına veriliyor. Yargı kararlarında onların da iradeleri, karar ve oy hakları olacak. Bu çok açık biçimde yargıda oligarşinin sona ermesi ve demokrasinin gelmesi demek. Bundan önce yargı idaresi Yargıtay ve Danıştay’a olağanüstü nitelikte yıkıcı temsil yetkisi veriyordu. Paketle birlikte yargıda ilk kez güç ilişkileri ve kurumsal ilişkiler değişiyor. Paketle birlikte hakim ve savcılara yer açılacak. Hâkim ve savcılar bir güç olarak ilk defa Yargıtay, Danıştay ve bakanlığın yanına b.ir aktör olarak, bir hukuk hazinesi olarak deyim yerindeyse oy hakkı tanınmış bir vatandaş olarak girecek. Yüksek yargı yüzde 25 varan bir temsil oranı, Adalet Bakanlığı yüzde 30 varan bir temsil oranı ile temsil edilecek ve yüzde 50’ye varan bir temsil oranı da hakim ve savcılara verilmiş olacak. Bu yargıyı demokratikleştiren bir müdahaledir. Eğer 12 Eylül’deki halk oylamasında “evet” çıkarsa yargıya demokrasi gelecek. Ferhat Sarıkaya ve Sacit Kayasu olaylarının bir daha yaşanmayacağını düşünüyorum. 

HUKUK VE HAYAT DERNEĞİ BAŞKANI ERDEM GENÇAY 

HSYK üyelerinin kalemi kılıç gibi 

HSYK ve Anayasa Mahkemesi’nin yapılarının değiştirilmesi çok önemli bir gelişme. HSYK’daki üyelerin kalemleri kılıç kadar keskin. Buradaki insanların iki dudağının arasındaki hâkim ve savcılarımız meslekten atılmış durumda. Mağdur olmuş hâkim ve savcıların dava yoluyla görevlerinin tekrar iade edilmesi bizce çok önemli bir gelişme. Buna karşı çıkan kişilerin neden ‘hayır’ dediklerini vicdanen ve hukuken açıklamaları gerekir. 

KENAN EVREN’E DAVA AÇAN SAVCI SACİT KAYASU

HSYK artık keyfi kararlar alamayacak

1980’de yapılan darbe 2000’e kadar maalesef hiçbir şekilde yargı önüne gelmedi. Bu beni yargı mensubu olarak çok rahatsız etti. Açtığım dava yüzünden ihraç edildim. AİHM’e açtığım davayla özlük haklarımı tekrar kazandım.  Darbeciler hayattayken onların yargılanması en büyük isteğim. Bu gün HSYK’nın yapısının değiştirilmek istenmesi bu tür keyfi kararların alınmasını zorlaştıracağı için  seviniyorum. Bundan sona HSYK kararların yargıya açık olması en azından keyfi karar almanın önünü kesecektir. Taşradaki arkadaşlarımızın seçilecek olması HSYK’da taşra hakim ve savcılarının ne hissettiklerinin daha iyi bilinmesine yol açacaktır. Yeterli görmüyorum ama destekliyorum.

EMEKLİ ASKERİ HAKİM FAİK TARIMCIOĞLU

Dokunulmaz bir kurum olmaktan çıkıyor

HSYK aleyhine veya lehine dava açma imkanı geliyor. Diyelim Eyüp Ağır Ceza Reisi bir suç işledi ve HSYK tarafından ihraç edildi. Şimdi kendini savunma imkânı veriliyor, dava açma imkânı var. HSYK dokunulmaz bir kurum olmaktan çıkıyor. Van’daki savcı Ferhat Sarıkaya olayı olmayacak. Hakim veya savcı kendini savunma imkanı bulacak.  HSYK şu anda 5 kişilik kast sistemine dayalı. Yargıtay ve Danıştay hâkimlerinden seçiliyor. Ama taşradaki 13 bin hakim veya savcı, bu kararlara iştirak edemiyordu. Danıştay ve Yargıtay’a seçilenler HSYK’ya seçiliyordu, HSYK da onları seçiyordu. Bu değişiyor. Mesela Erzurum, Edirne, Bitlis Hâkimi, Antalya savcısı da bu kararlara iştirak edecek.

 


Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.