Gündem
 Gündem > Siyasi Gündem > ''Yargı bağımsız olsun ama tarafsız da olsun''
''Yargı bağımsız olsun ama tarafsız da olsun''
Adalet Bakanı Sadullah Ergin, ''Yargı bağımsız ama taraflı ise adalet, huzur ve hak getirmeyeceğini'' belirterek, ''Biz diyoruz ki yargı bağımsız olsun ama tarafsız da olsun. Önüne gelen meselelerde hakkıyla karar versin'' dedi.
Antakya'da, Ahmediye Camisi avlusunda esnafla sohbet toplantısı yapan Ergin, 12 Eylül'deki halk oylamasının siyasi çevrelerce yanlış değerlendirildiğini, AK Parti'nin, ''Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi ve yargıyı ele geçirmeye çalışıyor'' şeklinde spekülasyonlar yapılarak, halka yanlış bilgiler anlatıldığını söyledi.
''Bütün gelişmiş dünya ve modern demokrasilerde farklı yapılanmalar bulunduğunu'' ifade eden Ergin, şöyle konuştu:
''AB müzakereleri sırasında bizim bu yapımızın değiştirilmesi gereği madde madde bize tebliğ edildi. Bizim de ülke olarak bunları değiştireceğimiz için taahhüdümüz var. Peki bunları değiştiriyoruz da yerine ne koyuyoruz? Kendi kafamıza ve ihtiyacımıza göre mi düzenleme yapıyoruz? İddia o ki evet öyle yapılıyor. Parlamentoda yaptığımız düzenleme TBMM'den geçti. Cumhurbaşkanlığı onayladı, Anayasa Mahkemesine gitti. Anayasa Mahkemesi iki-üç cümlesini çıkarttı ve dedi ki, 'Bu metin bu haliyle Türkiye'de kuvvetler ayrılığını güçlendiren, yargı bağımsızlığını güçlendiren bir metindir. Bu paket müspettir' dedi, Anayasa Mahkemesi. Arkasından Avrupa Konseyi açıklama yaptı, 'Türkiye'deki Anayasa değişikliği bizim kriterlerimize uygun bir değişikliktir' dedi. Avrupa Parlamentosu ve Komisyonu da aynı şeyi söyledi. Bunu bütün dünya olumlu buluyor ama birkaç siyasi partimiz ile sivil toplum kuruluşumuz karşı buluyor.''
Ergin, yetkiyi AK Parti'ye istemediklerini belirterek, şunları söyledi:
''Yetkiyi ve gücü millete istiyoruz. AK Parti bugün var yarın yok. Geçmişte iktidar olan partiler nerede şimdi? Günü gelince halkla ters düşerse AK Parti de gider, milletin istediği başka bir şey gelir ama önemli olan egemenlik hakkının millette olmasıdır. Siyasetçinin bir gözünün mutlaka millette olması lazım. Halkın istemediği bir şeyi yapmama adına milletin elinde imkan olması lazım. İşte yapmaya çalıştığımız bu. Burada yapılmak istenen model ve düzenleme, tamamen millete egemenliği getiren bir model ve düzenlemedir. HSYK şu an 7 kişi, bu 22'ye çıkıyor. Bu 22 üyenin 16'sını hakimler kendi seçiyor, kimse karışmıyor. Daha bağımsız ve özerk hale geliyor. Yargı bağımsız olsun ama bağımsızlık sadece bir amaç değildir. Yargının bağımsız olması neye yarayacak? Yargının tarafsız olmasını sağlayacak. Yargı bağımsız ama taraflı ise bize adalet, huzur ve hak getirir mi? Biz diyoruz ki, yargı bağımsız olsun ama tarafsız da olsun. Önüne gelen meselelerde hakkıyla karar versin.''
-''YARGIYI İÇ VE DIŞ TEHDİTLERDEN ARINDIRMAMIZ LAZIM''-
Ergin, yargıya iç ve dış tehditlerin olduğunu, yargının bağımsız olması için siyasilerin, TBMM'nin müdahil olmaması gerektiğini dile getirdi.
Medyanın da baskı unsuru olmaması gerektiğini söyleyen Ergin, şöyle devam etti:
''Dernekler, sivil toplum kuruluşları bunların da baskı yapmaması lazım. Bütün bunlara biz, yargıya karşı dış tehdit diyoruz. Yargıya bir de iç tehditler var. Bir hakim karar verirken, 'acaba böyle karar verirsem HSYK hakkımda ne düşünür, benimle ilgili işlem yapar mı' diye düşünürse, böyle bir tereddüt duyuyorsa işte bu yargının kendi içinden gelen iç tehdididir. Bu da olmasın diyoruz. HSYK'dan, Danıştaydan, Yargıtaydan etki altında kalarak karar veriyorsa bu bir iç tehdittir. Hem iç hem de dış tehdit olmasın. Bir hakim kendi dünya görüşünü vereceği karara harmanlarsa oradan adil bir karar çıkmaz. Bütün bunları etkisiz hale getirip hakimlerimizin sağlıklı ve bağımsız karar vermelerini sağlamamız lazım. Bizim özlediğimiz, arzu ettiğimiz temel adalet sisteminde bu var. Bunu gerçekleştirmeye çalışıyoruz.''
Star, 21.08.2010
Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.
|
