Gündem

 Deniz Feneri Balyoz Harekat Planı
 Demokratik Açılım İrtica Eylem Planı
 Siyasi Gündem Ergenekon
 Ekonomik Gündem 

 Gündem > Siyasi Gündem > Erdoğan'dan TÜSİAD'a: İktidarla kedi-köpek gibi oynama devri bitti

Erdoğan'dan TÜSİAD'a: İktidarla kedi-köpek gibi oynama devri bitti
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, oda ve borsalara seslenerek, "Sizi anayasal bir kurum haline getirme gayreti içerisinde olan bu anayasal değişikliğe eğer siz 'evet'lerinizle katılmazsanız, tarih sizi affetmez." dedi.
 

Başbakan Erdoğan ile TÜSİAD arasındaki referandum tartışması giderek sertleşiyor. Erdoğan'ın "Anayasa değişikliği paketinde tavrınızı ortaya koyun, hayırsa 'hayır' evetse 'evet' deyin. Çünkü bîtaraf olan bertaraf olur." açıklamasına, TÜSİAD "Bizden kimse irade beyanı isteyemez." cevabını vermişti. TÜSİAD'ın 2000-2001'de gazetelere ilan vererek anayasa değişikliği istediğini hatırlatan Erdoğan, "Peki o zaman irade beyanını nasıl yaptın? Geçmişte siz iktidarlarla kedi-köpekle oynar gibi oynayabilirdiniz. Ama bu iktidarla oynayamazsınız." diye yüklendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Patronlar Kulübü TÜSİAD arasındaki referandum tartışması giderek kızışıyor. Erdoğan'ın Çorum mitinginde yaptığı "Anayasa değişiklik paketinde tavrınızı ortaya koyun, hayırsa 'hayır' deyin, evetse 'evet' deyin. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur" açıklamasına TÜSİAD "Bizden kimse irade beyanı isteyemez" cevabını vermişti. 2000-2001'li yıllarda gazetelere ilanlar veren TÜSİAD'ın anayasal değişiklik istediğini hatırlatan Erdoğan, "Peki 2000-2001'deki irade beyanını nasıl yaptın?" diye yüklendi. Ülkeyi sermayenin hegemonyasına terk etmeyeceklerini vurgulayan Başbakan, "Geçmişte siz iktidarlarla böyle köşeye sıkıştırıp kedi köpekle oynar gibi oynayabilirdiniz. Ama bu iktidarla oynayamazsınız." ifadelerini kullandı.

İstanbul Dostluk Grubu Derneği'nce Sütlüce'deki Haliç Kongre Merkezi'nde verilen iftar yemeğinde konuşan Başbakan Erdoğan, Anayasa değişikliği paketinin içinde daha önce yapılmış Anayasa hazırlıkları bulunduğunu söyledi. Erdoğan, "Yaptığımız bu hazırlık için 'gereklidir' denildiği halde, bu Anayasa değişikliğinin yapılması için 'evet' diyenler, gazetelere tam sayfa ilan verenler... Açık konuşuyorum, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB), TÜSİAD'ın, Türk-İş'in, KESK'in, Kamu-Sen'in bütün 11-12 tane sendikanın altında imzası olan Anayasa değişikliğine yönelik 'evet' kampanyası vardı. Orada 'evet' dediler. Ben de bugün dedim ki 'Burada da tavrınızı ortaya koyun, hayırsa 'hayır' deyin, evetse 'evet' deyin. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur'. TÜSİAD hemen açıklama yapmış. 'Bizden kimse irade beyanı isteyemez' demiş. Peki 2000-2001'deki irade beyanını nasıl yaptın? Bu ülkeyi sermayenin hegemonyasına terk etmeyeceğiz. Yani geçmişte siz iktidarlarla böyle köşeye sıkıştırıp kedi köpekle oynar gibi oynayabilirdiniz. Ama bu iktidarla oynayamazsınız. Bir şey hayırsa 'hayır' dersin, evetse 'evet' dersin. Karşımıza gelip farklı, kapıdan çıktıktan sonra farklı diyor." diye konuştu. Patronların 22 Temmuz'da "Biz bu iktidar döneminde çok para kazandık ama oyumuz CHP'ye" dediklerini anlatan Erdoğan, "Bu irade beyanı değil miydi? Değerli arkadaşlar bizim aynı delikten bir daha sokulmaya niyetimiz yok. Onların da gerekli mesajı buradan alması lazım." şeklinde konuştu.

Bir sivil toplum örgütünün (KESK), memurlarla ilgili müzakerelerde 'Şu an toplu görüşme yapmayalım, görüşmeleri 12 Eylül'den sonra yapalım' dediğini hatırlatan Erdoğan, şöyle devam etti: "Çünkü 12 Eylül'de nasıl olsa toplu sözleşme olayı gerçekleşecek. O zaman bunu toplu sözleşme olarak yaparız. Tabii bazı ilanlarda vermişler. 'Anayasa paketine hayır, toplu iş sözleşmesine evet' diyor. Yani 12 Eylüle biz şu anda 'evet' diyorsak kafa bulandırmaya hiç gerek yok. Arkadaşlar kusura bakmayın ama buradaki birçok arkadaşın bilmediklerini biz biliyoruz. Ama biz bunları her yerde konuşamayız."

Başbakan Erdoğan, halk oylaması hakkında hiçbir zaman 'güven oylaması' şeklinde bir ifade kullanmadığını belirterek, "Arkadaşlarımızdan bazıları kullanmış olabilir. Kullanmışlarsa yanlış yapmışlardır. Bunun bir AK Parti projesi olmadığını defalarca meydanlarda söylüyorum." dedi. Başbakan Erdoğan, Çorum'daki konuşmasında ise oda ve borsalara, "Sizi anayasal bir kurum haline getirme gayreti içerisinde olan bu anayasal değişikliğe eğer siz 'evet'lerinizle katılmazsanız, tarih sizi affetmez." diye seslendi. 2000-2001'li yıllarda gazetelere boy boy ilanlar veren TÜSİAD, TOBB, TİSK, Türk-İş ve DİSK'in, anayasal değişiklik istediğini hatırlatan Erdoğan, "O gün 'evet' derken bugün sessiz kalanlar bilesiniz ki yarın huzurumuza geldiğinizde biz de sessiz kalırız.'' diye konuştu.

Zaman, 18.08.2010

TÜSİAD: Kimse bizi oyumuzu açıklamaya zorlayamaz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın önceki gün katıldığı bir televizyon programında Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'ne (TÜSİAD) yönelik, ‘Bitaraf olan bertaraf olur' şeklindeki eleştirisi, patronlar cephesinde sert tepkiye neden oldu.
Dün yazılı bir açıklama ile Başbakan Erdoğan'ın sözlerine yanıt veren TÜSİAD yönetimi, Erdoğan'ın sözlerini "talihsiz bir yaklaşım" olarak değerlendirdi. Hiçbir kurum veya kişinin referandum konusunda tercihini açıklamaya zorlanamayacağına vurgu yapılan açıklamada, "Bir sivil toplum örgütüne ‘bitaraf olan bertaraf olur' şeklindeki bir uyarı, çağdaş demokrasilerde sivil toplumun rolünü güçlendirici bir görev görmeyecektir" denildi.
Konuşmasında Anadolu sermayesini daha samimi gördüğünü belirten Erdoğan, TÜSİAD'ın kendisini çek etmesi gerektiğini belirterek, "Eğer bu anayasa değişikliğini beğenmiyorsa çıksın açıkça ‘hayır' desin, neden olduğunu da söylesin. Ama diyemiyorsan o zaman da çık açıkça ‘ben bu değişikliği destekliyorum' de. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur derler" diye konuştu.
 
Görüşümüzü hükümete ve TBMM'ye ilettik
TÜSİAD ise, Başbakan Erdoğan'ın eleştirilerine yönelik yaptığı açıklamada, halkoyuna sunulacak olan anayasa değişiklik teklifinin hazırlanış yöntemi, halkoyuna sunuluş biçimi ve içeriği hakkındaki görüşlerin, maddelerle ilgili açık ve net gerekçelere yer vererek, çeşitli vesilelerle ortaya koyulduğuna dikkat çekildi. Açıklamada, TÜSİAD'ın bu çerçevedeki görüşlerinin birçok basın organının yanı sıra 25 Mart 2010'da hükümet temsilcilerine, 13 Nisan 2010'da TBMM komisyon başkanlarına ve 14 Temmuz 2010'da Başbakan Erdoğan'a iletildiği kaydedildi. TÜSİAD'ın tüm bu süreç boyunca halkoylamasının sonucunun evet veya hayır olarak çıkmasının Türkiye'nin yeni bir anayasaya duyduğu ihtiyacı ortadan kaldırmayacağını savunduğuna dikkat çekilen açıklamada, "Anayasa, birlikte yaşamayı sağlayan toplumsal sözleşmedir. Bu düşünceyle TÜSİAD, katılımcı bir süreçle hazırlanacak, bireyi öne çıkaran, kuvvetler arasında kontrol-denge mekanizmalarını içeren ve çoğulculuk anlayışını esas alan yeni bir anayasa çağrısında bulunmaya devam edecektir. Referandum sürecinin yarattığı olağanüstü siyasi kutuplaşmanın yeni anayasa hazırlığı sürecini zorlaştırmaması da dikkat edilmesi gereken bir noktadır" denildi.
 
TÜSİAD bitaraf değildir
Açıklamada, TÜSİAD'ın da aralarında bulunduğu bir grup sivil toplum kuruluşunun 2001 yılındaki anayasa değişikliklerini destekleyen ilanı da hatırlatıldı. Söz konusu ilanın TBMM'de üzerinde uzlaşılamadığı için halkoyuna sunulan bir metne değil, tam tersine TBMM'de sağlanan uzlaşma ile hazırlanmış bir metne ilişkin olduğu ve TBMM'yi muhatap aldığına işaret edilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"TBMM'ye çağrıda bulunmakla, vatandaşlara belli bir yönde oy kullanmaları çağrısı yapmak kıyaslanamaz iki ayrı durumdur. TÜSİAD bitaraf değildir; TÜSİAD eksiksiz bir demokrasiden ve bireylerin hür iradeleri üzerindeki her türlü baskı ve vesayetin kaldırılmasından yanadır. Türkiye'nin demokrasi içinde gelişmesi ve refahı vazgeçilmez hedefimizdir. Durum böyle iken, bir sivil toplum örgütüne "bitaraf olan bertaraf olur" şeklindeki bir uyarı, talihsiz bir yaklaşım olmuştur ve çağdaş demokrasilerde sivil toplumun rolünü güçlendirici bir görev görmeyecektir. Türkiye'de sivil toplum örgütlerinin, çağdaş sivil toplum anlayışının gereğini yerine getirerek, ancak bertaraf olma endişesi duymadan, daha müreffeh bir Türkiye'ye katkı sağlayacağından şüphemiz yoktur."
 
 
Erdoğan: Anadolu sermayesi daha samimi
Önceki akşam bir televizyon kanalına konuk olan Başbakan Erdoğan, program sunucunun "TÜSİAD zaman zaman eleştirilerini kamuoyu ile paylaşıyor. Halkın iradesin ipotek koyanlarla, dernek kurup ipotek koyanlar arasında bir fark yok. Sürekli hükümete eleştiride bulunabiliyor. Bu sizi rahatsız etmiyor mu?" sorusu üzerine şu açıklamaları yaptı:
*Onlar (TÜSİAD) milletin temsilcisi değil. Biz milletin temsilcisiyiz. Onlar gücünü sermayeden alıyor, biz gücümüzü milletten alıyoruz. 16 milyon seçmen bize görev vermiş. Onlar sermayeden alıyor bu gücü. Sermayeden gücü bir yere kadar alırsınız. Siz konunuzla alakalı olan işlerde bizden yük almanız, bize destek olmanız lazım.
* Ben onları çok dinledim. Her zaman da dinliyoruz. Arkadaşlarım dinliyor. Ama bazen haddi tecavüz olduğu zaman da bizim gereğini söylememiz lazım. Senin paran olduğu kadar benim de arkamda milletim var.
* Anadolu sermayesini daha samimi görüyorum. TÜSİAD kendisini çek etsin. Senin paran olduğu kadar benim de arkamda milletim var. TÜSİAD da bundan gücenmesin ama Anadolu sermayesini bu konuda daha realist görüyorum. Çünkü onlar daha iç içe. Onun için de diyorum ki TÜSİAD şöyle bir kendini çek etsin, Anadolu sermayesiyle daha iç içe olsun, daha kaynaşsın. Burada da yüreğini ortaya koysun.
* Eğer bu anayasa değişikliğini beğenmiyorsa çıksın açıkça ‘hayır' desin, neden olduğunu da söylesin. Desin ki ‘ben bu 26 maddenin şu maddelerine şu gerekçeyle karşıyım' desin. Ama diyemiyorsan o zaman da çık açıkça ‘ben bu değişikliği destekliyorum' de. Çünkü bitaraf olan bertaraf olur derler."
 
Referans, 18.08.2010

Bu bölümdeki diğer içerikler için tıklayınız.